8 Ağustos 2021 Pazar

FİKRET BİLA KANAL İSTANBUL'UN MÜTEAHHİTLERİNE PARA ÖDEMEMENİN YÖNTEMİNİ AÇIKLADI

FİKRET BİLA KANAL İSTANBUL'UN MÜTEAHHİTLERİNE PARA ÖDEMEMENİN YÖNTEMİNİ AÇIKLADI

Gazeteci Fikret Bila iktidar ile muhalefet arasında tartışmalara neden Kanal İstanbul ile ilgili birilerinin uykusunu kaçıracak ikinci bir yazı kaleme aldı. Bila bağıtlanan her türlü sözleşmenin usulüne uygun olarak iptal de edilebilİceğinin altını çizen Bila "Bir projenin ve o projeye ilişkin sözleşmelerin ulusal çıkarlara aykırı olduğu hazineyi büyük kayba uğrattığı gelecek nesilleri borç altına soktuğu usulüne uygun yapılmadığı birilerine haksız kazanç sağladığı anlaşılırsa o iş tasfiye edilebilir. " dedi.

28 Haziran 2021 Pazartesi - 13:17

Fikret Bila Kanal İstanbul'un müteahhitlerine para ödememenin yöntemini açıkladı

T24 gazetesi yazarı Fikret Bila bugünkü "Para kanalı…" başlıklı köşe yazısında Kanal İstanbul projesine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

İktidar ile muhalefet arasında büyük tartışmalara neden alan Kanal İstanbul ile ilgili "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında Kanal İstanbul tartışması sürüyor. Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde Kanal İstanbul için para ödemeyeceklerini iç ve dış finans kaynakları ile müteahhitlere duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu'na "uluslararası tahkim yoluyla bu paraları sizden söke söke alırlar" mealinde bir yanıt verdi. " ifadelerini kullandı.

Bağıtlanan her türlü sözleşme usulüne uygun olarak iptal de edilebileçeğinin altını çizen Bila "Bir projenin ve o projeye ilişkin sözleşmelerin ulusal çıkarlara aykırı olduğu hazineyi büyük kayba uğrattığı gelecek nesilleri borç altına soktuğu usulüne uygun yapılmadığı birilerine haksız kazanç sağladığı anlaşılırsa o iş tasfiye edilebilir. O zamana kadar yapılmış masraflar incelenir ve yasalara uygun olanlar ödenir iş de kapatılır. " dedi.

Bila şu ifadeleri kullandı: Yasa niteliği kazanmış çok taraflı bir uluslararası sözleşmeyi Meclis'in yetkisindeyken tek başına bir imzayla feshettiğini açıklayan Erdoğan'ın yasa niteliği taşımayan sözleşmelerin feshedilebileceğini de bilmesi gerekir ki yasa niteliği taşısa bile o sözleşmeler de yine yasa yapma yöntemiyle Meclis tarafından feshedilebilir.

İşte Fikret Bila'nın bugünkü yazısı:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan bu paraların müteahhitlere ödenmesi konusunda o kadar kararlı ve ısrarlı ki sözleşmelerde Türk mahkemeleri yerine yetkilendirilmiş yabancı mahkemelerin yetkili kılınmasını güvence olarak görüyor. Yerli ve milli yaklaşımıma pek uyan bir tutum değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında Kanal İstanbul tartışması sürüyor.

Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde Kanal İstanbul için para ödemeyeceklerini iç ve dış finans kaynakları ile müteahhitlere duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu'na "uluslararası tahkim yoluyla bu paraları sizden söke söke alırlar" mealinde bir yanıt verdi.

Erdoğan'ın sözlerinden iki anlam çıkıyor:

Birincisi; seçimi kaybedebileceğini kabul etmiş olmasıdır. Kendinden sonraki iktidar için Kılıçdaroğlu'na "sizden söke söke alırlar" dediğine göre CHP'nin iktidar olabileceğini düşünüyor demektir.

İkincisi; her zaman olduğu gibi müteahhitlerin çıkarlarını koruyor onları garanti altına alıyor. Yerli veya yabancı müteahhitlerin Kılıçdaroğlu'nun yöneteceği Türkiye Cumhuriyeti devletinden paraları söke söke alacaklarını söylüyor.

"Söke söke alırlar" konusu biraz karışık.

Bağıtlanan her türlü sözleşme usulüne uygun olarak iptal de edilebilir.

Bir projenin ve o projeye ilişkin sözleşmelerin ulusal çıkarlara aykırı olduğu hazineyi büyük kayba uğrattığı gelecek nesilleri borç altına soktuğu usulüne uygun yapılmadığı birilerine haksız kazanç sağladığı anlaşılırsa o iş tasfiye edilebilir. O zamana kadar yapılmış masraflar incelenir ve yasalara uygun olanlar ödenir iş de kapatılır. Örneklerini gördüğümüz gibi 25-30 yıl hazine garantili bedeli halka ödetilecek yıllarca yandaşlara hazineden döviz aktarılmasını sağlayacak kanallar kapatılabilir.

Yasa niteliği kazanmış çok taraflı bir uluslararası sözleşmeyi Meclis'in yetkisindeyken tek başına bir imzayla feshettiğini açıklayan Erdoğan'ın yasa niteliği taşımayan sözleşmelerin feshedilebileceğini de bilmesi gerekir ki yasa niteliği taşısa bile o sözleşmeler de yine yasa yapma yöntemiyle Meclis tarafından feshedilebilir.

Bu hazineden yıllarca sürecek döviz garantili diğer projeler için de geçerlidir. Hazineye büyük zarar veren gelecek kuşakların vergilerini şimdiden taahhüt altına sokan bu projeler de iptal edilebilir eğer bitirilmişlerse kamulaştırılabilir.

KANAL İSTANBUL KONUSUNA GELİNCE…

Henüz Kanal İstanbul projesinin ihalesi yapılmış değil. "Projenin temelini atıyoruz" diye Kuzey Marmara otoyoluyla ilgili eski bir projenin köprü temelini atan iktidar halkı yanıltmayı denedi ancak başarılı olamadı. Halk atılan temelin kanal İstanbul'la ilgili olmadığını biliyor. Ama gerçek dışı söylemlerine halkı inandırmayı başarmış olan iktidar bu kez aynı başarıyı gösteremedi. Halk artık iktidarın söylediği her şeye gözü kapalı inanmıyor.

Kanal İstanbul'la ilgili olarak bilim insanlarının ve uzmanların ortaya koyduğu gerçekler Türkiye'nin böyle bir kanala ihtiyacı olmadığını gösterdi. Üstüne üstlük yaratacağı ekolojik yıkımın maliyetinin çok yüksek olduğu da anlaşıldı. Ekonomik açıdan da askeri açıdan da stratejik bir değeri olmayan Kanal İstanbul'un da hazineden yandaş müteahhitlere açılacak bir para kanalı daha olacağı ayrıca iki tarafına kurulacak iki şehirle bir rant projesi olduğunu da anlaşıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'nın projenin "geçiş garantili" olacağını açıklaması Türkiye'nin müteahhitlere bu kanaldan belli sayıda gemi geçmesini garanti edeceğini gösteriyor. Bu da köprülerde havaalanlarında olduğu gibi geçmeyen araçların parasının vatandaşa ödettirileceğini gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu paraların müteahhitlere ödenmesi konusunda o kadar kararlı ve ısrarlı ki sözleşmelerde Türk mahkemeleri yerine yetkilendirilmiş yabancı mahkemelerin yetkili kılınmasını güvence olarak görüyor. Yerli ve milli yaklaşımıma pek uyan bir tutum değil.

Doğal olmayan su yolları çok büyük zaman ve maliyet tasarrufu sağlamak için açılır. Örneğin Süveyş Kanalı gemileri Afrika kıtasını dolaşmaktan kurtarmak için açılmıştır. Büyük zaman ve para tasarrufu sağlar. Yine Panama kanalı da gemilerin Güney Amerika Kıtası'nı dolaşmamaları için açılmıştır.

Oysa Kanal İstanbul'un böyle bir özelliği yoktur. Doğal su yolu olan İstanbul Boğazı'nın biraz daha batısına bir beton kanal açmak gemiler için yolu kısaltmıyor onları bir kıtayı dolaşmaktan kurtarmıyor İstanbul Boğazı'nın önünde haftalarca beklemek gibi bir sorunu da çözmüyor. İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi ve tanker sayısı her yıl ciddi oranda azalıyor. Gemi trafiği artmıyor azalıyor. Bu durumda İstanbul Boğazı'ndan rahatlıkla ve ucuza geçen gemilerin daha fazla para ödeyerek Kanal İstanbul'dan geçmeleri için bir neden yok.

İktidarın gerçek niyetinin bir su yolu etrafında iki kent kurmak inşaat yapmak arsa ev ofis dükkan satmak kanal etrafındaki arazileri kapatanları zengin etmek olduğu ve kanalı yapacak müteahhitlere de hazineden yıllarca dövizle para ödenmesini amaçladığı anlaşılıyor.

İktidarın niyeti belli ama böyle bir kanalı açmaya siyasi ömrünün yetip yetmeyeceği belli değil. "

İlgili Haberler

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fikret-biladan-birilerinin-uykusunu-kaciracak-yazi-iktidar-degistiginde-yasanacaklari-tek-tek-siraladi-459494h.htm

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/akphdpnin-cozum-sureci-ortakligi-kapatma-davasina-iddianame-oldu-fikret-biladan-bomba-yazi-459133h.htm

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fikret-bila-aksenere-cagriyi-hatirlatti-muharrem-inceyi-uyardi-294590h.htm

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-219498h.htm

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/petkim-bile-borcunu-odeyemedi-vatandas-ne-yapsin-460074h.htm

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

KORKUNC GUZEL
. . . . . .
Bu el titremesi kadeh tutarken
Bu yasta nasil koyuyor insana
Orhan gibi vaktinde gitmek varken
Deger mi oyalanmana
Rakidan tutunden beter alisik
Oldugumuz korkunc guzel bir sey var
Tutmus birakmaz bizi bir sikimlik
Canimiz cikana kadar

Cahit Sitki TARANCI

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hicbir guc insani dusunmekten ve dusunce biriktirmekten alikoyamaz; olsa olsa dusuncesini bir sure aciklamaktan alikoyabilir.

Dusuncenin Dusunceli Sozleri

- - - - - - - - - - - - - - - -

En Uzun Maraton

Yüz metrede beni herkes geçer
Dörtyüz metrede pekçokları
Geçer çoğu sekizyüz metrede
Ama ben bırakmam yarışı

Beni bin metrede geçersin
Ben yine koşarım
Onbin metrede öndesin
Koşarım ben yine
Yirmi kilometrede geçersin
Hep koşmaktayım

Otuz kilometrede
Kırk kilometrede de geçersin
Ben koşuyorum hâlâ
Ama ellinci
Yada altmışıncı kilometrede
Soluğun tükenip bir yerde
Dayanamaz düşersin

Bak koşuyorum hâlâ
Çünkü ben bir yaşam maratoncusuyum
Bu yüzden yaşamın en yalnızıyım
Bu sonsuz yarışın sonunda
Beni geçemezsin
Ölümün en büyük ödül olduğunu bilemezsin
Yine ben olurum ilk göğüsleyen ölümü

Aziz Nesin

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yasam yokusunu tirmanirken rastladigimiz kisilere iyi davranalim.cunku
iniste yine onlara rastlayacagiz.

Cicero

- - - - - - - - - - - - - - - -

HELEN ICIN
. . . . . .
Helen, senin adin
Eskinin Nicean yelkenlileri gibidir, benim icin
Usulca, kokulu denizin uzerinden
O yol yorgunu gezgini tasir
Kiyisina kendi memleketinin
Gezmeyi ozler yapayalniz denizlerin ustunde
Yunanli yuzun, sumbul saclarin
Senin havalarin getirmisti beni eve
Yunanistanin gorkemine ve
Roma yuceligine.
Iste, oradaki piriltili pencere nisinde
Nasil da bir heykel gibi, gorurum dineldigi
Ah, Pysche, kutlu topraklar olan bolgelerden
Akik lamba elinde.

Edgar Allan Poe

- - - - - - - - - - - - - - - -

"...din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti.(..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu.
İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra."

Mustafa Kemal ATATÜRK
(Mustafa Kemalin yazdığı Afet inan imzasıyla çıkan Medeni Bilgiler kitabı 1931)

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ne kadar hazin bir cagda yasiyoruz, bir onyargiyi ortadan kaldirmak atomu parcalamaktan daha guc.

Albert einstein

- - - - - - - - - - - - - - - -

Dünyadaki bütün dinler içinde, esrarengiz bir rastlantıyı görüyoruz:
ezici bir çoğunluk sadece ailesinin ait olduğu dini seçiyor.
En iyi delile, en iyi mucizelere, en iyi ahlaki yapıya, en iyi ibadethaneye, en iyi müziğe sahip olanı değil:
iş tezgahdaki dinlerden bir tanesini seçmeye gelince, dinlerin potansiyel erdemleri, aile etkisinin yanında hiçbir şey ifade etmiyor.
Bu açık bir gerçek ve kimse de inkar edemez.
Ama bunun nedensiz doğasını çok iyi bilen biri, bir şekilde dinine sıkıca bağlanıyor, hem de öyle bir fanatiklikle ki, başka bir dine inananı öldürmeye hazır olarak.

Richard Dawkins

- - - - - - - - - - - - - - - -

Nasil ve ne zaman oleceginize kendiniz karar veremezsiniz, ama nasil yasayacaginiz kendi elinizdedir.

JOAN BAE
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder