9 Ağustos 2021 Pazartesi

GÜLCAN HAVVA ERASLAN : ESKİ TÜRKİYE'DE HUKUK SİSTEMİ KÖR-TOPAL AĞIR-AKSAK OLSA DA İŞLİYOR VATANDAŞA GÜVEN VERİYORDU!

GÜLCAN HAVVA ERASLAN : ESKİ TÜRKİYE'DE HUKUK SİSTEMİ KÖR-TOPAL AĞIR-AKSAK OLSA DA İŞLİYOR VATANDAŞA GÜVEN VERİYORDU!

gulcan_82mnk@hotmail.com

24 Haziran 2021 - 10:12 - Güncelleme: 24 Haziran 2021 - 10:45

Çin'den tüm dünyaya yayılan Covid-19 virüsünün ben de payıma düşen kısmını yaşamak zorunda kaldım. Her gün onlarca canı aramızdan alan oldukça zorlu ve uzun süren bu hastalık sürecini geride bıraktım. Bu sebeple uzun zamandır yazamıyordum ve okuyucularımdan ayrı kalmıştım. Nihayet hasret bitti ve sizlere yeniden merhaba diyorum. Keşke güzel ve içimizi ısıtan konular hayatımızı meşgul etse bizler de umut yeşerten cümlelerle hasbihâl edebilsek.

Sağlık dediğimiz şey; bireyin beden ruh ve akıl yönünden hiçbir hastalığının bulunmadığı hâldir. Sağlık kişinin bedeni için olduğu kadar devletlerin yapıları için de oldukça mühimdir. Devlet bu yönüyle insana benzer. Kanunî'ye atfedilen ve sağlığın önemini en iyi şekilde anlatan "Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi. " sözü hepimizin aklındadır. Her ne kadar buradaki devlet sözcüğü devletten ziyade "durum" bildirse de devletin sağlığı bireylerin sosyal ilişkilerindeki sağlığı ile doğrudan ilişkilidir.

Maalesef Türk devlet yapısı 'kayırmacılık şahsım ve canım istedi yapıyorum...' vb. sıralayabileceğimiz egoist yanlışlıklar arasında bünyesinin kaldıramayacağı yoğunlukta bir enfeksiyona maruz kaldı. Devlet de tıpkı insan vücudu gibi. Nasıl vücut da bazı mekanizmalar devre dışı kalınca pıhtı atıyor devlette de öyle. Hukuk adalet eğitim ve ahlâk gibi devletin savunma mekanizmalarını oluşturan değerler kasıtlı olarak devre dışı bırakılınca devletin organlarında devridaim yapması gereken kan pıhtılaşıyor. Pıhtı atan yerde de milletin yaşamını doğrudan ilgilendiren kurumlar bir bir çöküyor.

Özellikle adalet ve eğitim kurumlarındaki çökme bir obruk gibi Türkiye'yi dipsiz kuyulara döndürmeye başladı. Tüm kötülüklerin anası olarak kabul ettirilmek istenen 2000'ler öncesinde eski Türkiye'de hukuk sistemi kör-topal ağır-aksak işliyor olsa da bir şekilde vatandaşa güven veriyordu. 2000'ler sonrası "Demokrasi bir tramvaydır. Gittiğimiz yere kadar gider orada ineriz. " denilen ve demokrasi tramvayından inilen yeni Türkiye'de hukuk sistemi önce atalet oldu sonra adalet şimdi de adı alet...

Her yıl bir reformu yapılan kanunları genelgeyi bırakın talimatlarla delik deşik edilen hatta devlet yönetiminin en üst kademesince bile duruma göre tanınmayan yasa ve anayasa söz konusu. Yaratılan kaos artık kendi düzenini yaratmaya başladı.

Bu kaos düzeni bir tivit için aylarca hapiste yatırabilirken canavarca işlenen cinayette katilin 'haz almadığı' gerekçesiyle ceza indirimi yaptırtabiliyor. Devleti soyup soğana çevirene devletin güvenilirliği ve itibarını yerle yeksan edene yılın iş insanı ödülünü veriyor baklava çalanı hayatından en az 8 yılı alacak şekilde cezalandırılabiliyor. Ya da herhangi birisi mahkemeler eliyle haksızlık yapıldığında o haksızlığı Twitter adliyesinde gidermenin mücâdelesinde bulabiliyor kendini.

Eski Türkiye'nin birçok köklü sorunu vardı ama hiçbir zaman yeni Türkiye'deki gibi eşitlik ilkesi yok sayılmamıştı. Kast sistemi gibi vatandaş ayrı üstünler (!) ayrı bir sınıf oluşmamıştı. Torpil rüşvet yolsuzluk vardı ama hiçbiri bugünkü gibi kurumlaşan yapılar hâlini almamıştı. Bugün memur olmak için bilginiz ve yeteneğiniz yeterli değil. Üstelik devletin kendi yaptığı sınavda birinci bile olsanız bir tarikata siyasî partiye unvanlı bir aileye belli bir ideoloji ve yaşam tarzına mensup değilseniz emeğinizin üzerine bir bardak soğuk su içebilirsiniz.

Her iline üniversiteler açılan Türkiye'de gençlerin %70'i yurt dışına gitmek istiyor. Resmî rakamlara göre her dört gençten birisi işsiz. Yap işlet devret modeliyle gelecek yılları borçlandırılan ülkede mutlak yoksul kişi sayısı Dünya Bankası'nın Nisan 2021 verilerine göre 10 milyon 171 bin kişi. Mutlak yoksulluk hane halkı veya bireyin yaşamını sürdürebilecek asgari refah düzeyini yakalayamaması durumudur. 2020 yılı TL/Dolar kuru ortalaması ile yaklaşık günlük 22 TL'ye yıllık ise 8 bin 122 TL'ye denk geliyor. Bu gelir seviyesi ile yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca insanımız var. Türkiye müteahhit lobisinin beton siyaseti nedeniyle hızla fakirleşiyor. Devlet yönetimindeki zafiyet tavizleri tavizler de beka sorunlarını tetikliyor.

Hızla fakirleşen demokrasisi demografisi (nüfus yapısı) adaleti ekonomisi eğitimi sosyal hayatı ama en önemlisi devlet yönetimi hızla tökezleyen bir ülkede kaos kendi düzenini kuruyor. Ortaya saçılan olgular da kaosun kendine yeni yeni tiranlar yarattığını gözümüze sokuyor.

Aristoteles Retorik'te "İnsanlar başkalarına haksızlık etmelerinin mümkün olduğuna ve bunu kendilerinin yapabileceğine inandıkları zaman haksızlık ederler. Aynı şekilde suç işlediklerinde yakalanmayacaklarına yakalanırlarsa da cezalandırılmayacaklarına cezalandırılırlarsa da kendilerinin ya da önem verdikleri kişilerin göreceği zararın işlenen suçun sağlayacağı yarardan az olacağına inandıkları zaman haksızlık ederler. " şeklinde bir tespitte bulunuyor.

Adaletin gördüm duydum biliyorum ama çıkarım için görmeyeceğim duymayacağım konuşmayacağım dediği yerde devletin kalbi durmuş demektir. Devletin kalbi durmak üzeredir. Herkes kalp masajı yapmayı biliyor mu?

https://www.aykiri.com.tr/yazarlar/gulcan-havva-eraslan/eski-turkiye-de-hukuk-sistemi-kor-topal-agir-aksak-olsa-da-isliyor-vatandasa-guven-veriyordu/372/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Aptallar
Siz tanrıyı bilinçli bir varlık sanıyorsunuz.
Tanrı bir gücü ifade etmek için kullanılır.
Bu güç hiçbir şeyi yaratmadı, sadece işlerin yolunda gitmesine yardımcı oluyor.
Dualara cevap vermiyor, ama size bir problemi çözmeniz için yol gösterebilir.
Sizi etkileme gücü var, ama sizin adınıza karar veremez.

Diogenes

- - - - - - - - - - - - - - - -

Canis sine dentibus vehementius latrat
Dissiz kopek daha kuvvetli havlar (havlayan kopek isirmaz)

Latin Atasozu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ömer Hayyam Bütün Dörtlükler [ 326. - 389 ]

Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler
Ecel çiğnedi hepsini birer birer
Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına
Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kusura Bakma

Kusura bakma
İçinde bulunduğum an
Bir yarın geçmişte neyleyim
Gelecekte öteki yarın
Zaman dediğin hasba üç ayaklı
Birinin canı ötekinde saklı
Şu anın canı gelecekte
Geleceğin canı geçmişte saklı

Bedri Rahmi Eyüboğlu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sana Yapilan iyiligi mermere, kotulugu toza yaz..

Anonim Nasihat

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sæpe morborum gravium exitus incerti sunt
Cogu zaman agir hastaliklarin sonucu belirsiz olur.

Latin Atasozu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ask, imkansiz bircok seyi mumkun kilar.

Goethe

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ordu icinde en yakin takipte tutulacak kisiler casuslardir. Baska hic bir birim casuslar kadar odule layik degildir. Yeryuzunde baska hic bir meslek casusluk kadar gizlilige sahip degildir.

Sun Tzu

- - - - - - - - - - - - - - - -

George Herbert
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder