| Dostlarım hep bana soruyor, Sakine'yi kim vurdu diye. Ben de kafamı yoruyorum, küresel medyayı izliyorum, bir çıkarım da bulunabilir miyim diye bekliyorum. Cinayet işlenince önce herkesde bir heyecan oldu. Sanki Kürdistan devlet başkanı öldürüldü. Tamam, insandır, her insan yaşamayı hak eder, fakat bu hatun Apo'nun sevgilisi, Partiya Karkerên Kurdistanın kurucusu falan diye anlatılıyor. Hani Rahibe Teresa'dan bahsetseler anlayacağım, empatiyi de, sempatiyi de hak eder. Fakat bir cinayet şebekesinin bir yöneticisi öldürülmüş, buna da üzülecek değilim. Bir sürü yorumcu konuştu, bir sürü laf söyledi. Kimileri PKK içi hesaplaşma, kimileri Erenekon işi, kimileri batılı gizli servisleri işaret etti. Bugün itibariyle bu ihtimallerden en kuvvetisi olarak PKK içi hesaplaşmayı görüyorum. Malum, işi savaşmak olan örgütlerin ilk ve en önemli işi birliği korumaktır. IRA, PKK, FKÖ falan bunlar da hep bu yollardan geçtiler. Örgüt kendi tabanı içinde çatlak seslere müsaade etmez, savaşan bir örgütte ikilik ve teslimiyet asla kabul edilemez, bu türden çıkışlar bedelini canıyla öder. Buna bozgunculuk denir, savaşanlar buna asla müsaade etmez. Bu böyledir. Son günlerin en moda konusu PKK'nın dağdan indirilmesi. Peki ya on yıllardır kan akıtarak, ter dökülerek yapılandırılmış bir savaş örgütünün savaşçıları ve liderleri bunu kabul ederler mi? Bence etmezler, etmelerini beklemem, tam tersine işi bu noktaya getirenleri ayıklama, temizleme yoluna gitmeleri daha mümkündür. Şimdi ortada bir Kandil, bir de İmralı var. İki otoritenin kendilerine göre farklı hesapları var. Ve Kandil'deki otoritenin İmralı'dan gelen emirlerle kendini dağıtıp, feshetmesi görüşülüyor. Bence görüşmeler ya duraklar, ya da ilerlemeye devam ederse örgütün savaşçı kanadı görüşmeci, uzlaşmacı kanadı tasfiye etmeye başlar. Kısacası, hem yurt içinde, hem de yurt dışında ılımlı, müzakereci, tasfiyeci kişilere yönelik yeni suikastler, kaçırmalar, eylemler beklemeliyiz. Bu kişiler Apo'ya yakın olanlar, BDP ya da Kürt kanaat önderlerinden müzarekeci eğilimde olanlar olacaktır. ABD Irak'ı ve Barzani ve Talabani Kürtlerini terk etmiştir. ABD'nin Türkiye'nin merkez yönetime karşı Irak Kürtleriyle işbirliği yapmasını, himaye eder tutum içine girmesine karşı da beyanları vardır. Irak yönetiminin Türkiye ya da diğer müdahaleler sonucunda daha fazla İran tesirine girmesinden şiddetle endişe etmektedir. Bu vakitten sonra, zaman içinde Irak Kürtleri ve Araplar kendi kozlarını kendi aralarında paylaşacaktır. Türkiye'nin araya girme imkanı kalmamıştır. ABD ise zaten özellikle konudan uzak durmak istemektedir. Ayrıca NeoOsmanlıcılara da kötü bir haberim var, ABD Kuzey Irak'daki Türk varlığını ve menfaatlerini de terk etmiştir. Bu gün itibariyle ABD'nin söz dinlemeyen PKK'ya yönelik yaptırım yapmasını beklemeyin. Peki muhtemel senaryo nasıl gerçekleşir? Bana göre en muhtemel senaryo şudur. PKK'nın Kandil ve Türkiye'de bulunan savaşçıları ve komutanları mücadeleyi terk etmeyi kabul etmeyecektir. Kendi içinde buna meyyal ılımlı, uzlaşmacı, kişileri temizleyecektir. ABD PKK'nın tasfiyesinde elini taşın altına sokmayacaktır. ABD Türkiye'nin Irak topraklarında PKK'ya yönelik, ya da Barzani, Talabani güçlerini himayeye yönelik harekatını da önleyecektir. Halen karşılıklı olarak yığınık yapmaya çalışan Kürt ve Arap güçleri zamanın geldiğini düşündükleri bir anda taş değişimini başlatacaktır. Benim tahminim, 2013 yılı içinde Irak merkez kuvvetleri ve Kürt kuvvetleri çatışmaya başlayacaktır. Çatışmayı Arap güçleri başlatacaktır. Peşmergelerin ise bir kez daha yenilgi tadacaklarını düşünüyorum. Yeniden egemenliğini tesis eden Arap yönetimiyse hem eski dönemin hesaplarını görecek hem de geride kalan PKK savaşçılarını Türkiye'ye karşı kullanmak üzere yeniden düzenleyecektir. Bundan sonraki yıllarda Irak hasım bir ülke olacak, ve PKK'yı özellikle himaye edecektir. Bu anlamda önümüzdeki yıllarda da PKK'yı göreceğiz. Suriye konusunda henüz durum netleşmedi. İç savaş çok uzayabilir. Ne yöne doğru evrileceğini tahmin etmek zor. Ancak, ABD'nin Suriye'de de asla doğrudan müdahale yapmayacağını öngörüyorum. Türkiye, İsrail ve ABD işbirliğiyle belki zaman içinde muhalifler galebe çalabilir. Gelişmelere göre karşımızda ya hasım, ya da dost bir Suriye bulacağız. Ancak, Suriye Kürtlerinin de Irak Kürtleri gibi bizim için endişe kaynağı olacağını bekliyorum. | Türkiye Kürtlerine gelince, onlar ise bir süre daha AKP ve Fitnebaz Cemaatin elinde kobay olacaktır. Halen AKP ve Fitnebaz Cemaat, Kürt bölücülüğüyle ilgili olarak başka kişi ve kurumların daha önce hiç görmediklerini gördüklerini, çok farklı reçetelerinin olduğunu, herkesden farklı ve üstün yöntemlere sahip olduklarını sanmaktadır. Yakın çevremdeki cemaatçilerle yaptığım münakaşalarda da hep gördüğüm şey budur. Malum cemaatçilerin samimi olanları hem başka ülkelerde hem de ülkeni geri kalmış bölgelerinde aktiviteler düzenlemektedirler. Bu aktivitelerin tarihte ilk olarak kendileri tarafından yapıldığını, Kürtleri ilk olarak kendilerinin kucakladıklarını zannetmektedirler. Kürt ayrılıkçılığının tamamımıyla Kemalistler, TSK eliyle yaratıldığını, tahrik edildiğini zannetmektedirler. Ve TSK'nın dizginlenmesi, devlete ait her türlü silahlı mücadelenin durdurulması ve sivil önlemlerle bu işin sona ereceğini hayal etmektedirler. Ancak, yine de hepimiz görüyoruz ki, işin doğasından dolayı operasyonlar bir türlü durdurulamamakta, çatışmalar yatışmamaktadır. Uzun bir sürenin sonunda onların da bir topyekün mücadele zihniyetine döneceklerini düşünüyorum. Topyekün mücadele nedir? Ayrılıkçı kişiler, gruplar, kurumlarla mücadele ederken, herşeyden önce ayrılıkçılık fikriyle mücadele etmektir. İşin güvenlik boyutu ihmal etmemekle beraber onun dışında insanın ve toplumun var olan bütün cephelerinde, o cephenin kendi enstrümanlarıyla ayrılıkçılık fikriyle mücadeledir. Devletin TSK dışında kalan bütün bakanlık, kurumlarının da kendi perspektifi, imkanları, yetenekleri içinde kalan konularda ayrılıkçılık fikriyle mücadele konsepti içinde olması demektir. İşi güvenlik boyutuyla ilgili olarak, bir sürü tedbir, taktik, strateji, usül düşünülebilir, denenebilir. Ancak, herşeyden önemli ve öncelikli olan askerin, polisin falan değil, doğrudan siyasi otoritenin ayrılıkçılık fikriyle mücadele etme iradesini ortaya koyması gerekir. Bu güne kadar siviller konunun güvenlikle ilgili olan yönünü güvenlik güçlerine bıraktıktan sonra, konunun diğer yönlerinden tamamıyla uzak durmuşlardır. Yine bu güne kadar hükümetlerin ayrılıkçılar ve ayrılıkçılıkla açıkça mücadele iradesi sergiledikleri, ortaya koydukları bir dönemler çok azdır. Kısmen T.Çiller hükümetin döneminde böyle bir irade görülmüştür. Kürt ayrılıkçılığı kim ne yaparsa yapsın asla kısa sürede halledilip geride bırakılabilecek bir olay değildir. Kimse birkaç yılda herşeyi düzeltmeyi vaat etmesin, hayal etmesin, beklemesin. Bu iş herşey yolunda yürüse bile zaman içinde aşama aşama şiddetini azaltarak zaman içinde düzelecektir. Zaman olarak birkaç on yıllık süre geçtikten sonra bugün yaşanan münakaşalar tarihsel, folklorik unsurlar haline dönecektir. Konu psikolojiktir, konuyu kaşıdıkça, kurcaladıkça, eşeledikçe ayrılıkçılık hareketi derinleşecek, keskinleşecek, hatta çift taraflı hale gelecektir. İşin kötüsü artık Türkler ve Kürtler ayır bölgelerde yaşamamaktadır. Yaşanacak her türlü olumsuzluk ülkenin tamamında etkili olacaktır. Halen AKP ve Cemaatin politikaları ise hem işin güvenlik boyutunu tamamıyla sekteye uğratmıştır, Türk ayrılıkçılığını da tahrik etmiş, sivil tedbirler konusunda karşılanması imkansız olağanüstü beklentiler yaratmıştır. Türkiye Kürtleri bu politikaların sonucunda bir kere daha hayal kırıklığı yaşayacaktır. Özellikle cemaatlerin iyi niyetli insanlarına seslenmek istiyorum. Tarihte ilk kez Kürtleri onlar kucaklamamıştır. Aynı şekilde dünyanın kalanında düşmüş ve ezilmiş insanları da ilk kez kendileri düşünmemiştir. Salt Kürtlere sevecenlik, kucaklayıcı tavır göstererek ayrılıkçı fikirlerin önünü kesmek mümkün değildir. Osmanlı'dan bu güne yaşanan ve yapılan herşeyi hatalı görmek büyük yanlıştır. Cemaatin kendisini gerek Osmanlının, gerekse cumhuriyet Türkiyesinin dışında, üstünde, herkesden farklı görmesi de hatadır. Neredeyse birkaç yüzyıldır, bu konuda ter ve kan dökmüş insanların, çabaların tamamını hatalı, hatta suçlu görmek de hatadır. Cemaatin ülkenin diğer bütün kesimlerini halledip, aynı zamanda diğer bütün sorunları çözebileceklerini düşünmeleri hatadır. Samimi ve imanlı cemaatçilerin ABD işbirlikçisi olduklarını fark etmeleri gerekir. Cemaatin yaptığı hataların büyük sonuçları olacaktır. Bu sonuçlar içinde onlara göre en vahimi, bana göre en hayırlısı milletin imanından, hatta dininden olmasıdır. Ülkenin tıpkı Irak, Suriye, Libya gibi kan deryasına dönmesinin de sorumluğu üzerlerinde olacaktır. AKP bir partidir, seçimlerle iktidardan uzaklaştırılabilir, yerine husumet üretmeden yeni partiler ve hükümetler kurulabilir. Ancak siyasetle bu derece haşır neşir olmuş bir cemaatin üzerine çekeceği husumet üzerinde çok düşünmeleri gerekir. Vatan ve millet sevgileri varsa kulak verirler. Benden söylemesi. Oraj POYRAZ |
a45UyF58766120130111131511
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Surekli olarak kendini yonetebilmek insanin sahip olabilecegi en degerli yeteneklerden birisidir.
Bertrand russell
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dogu vilayetleri halkinin, Ermeni cetelerinin acimasizligina ve taarruzlarina hedef olmus, en buyuk felaketi gormus bir unsur olmak sifatiyla, birlik ve fedakarlik luzumunu en once takdir ettikleri iftiharla gorulmektedir.
(16 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Turkler kendi gucleri ile adam olamaz.
Ingilizler elimizden tutup bizi kurtaracak.
Yazar Refi Cevat Ulunay -21.05.1919
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"
(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Surekli olarak kendini yonetebilmek insanin sahip olabilecegi en degerli yeteneklerden birisidir.
Bertrand russell
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dogu vilayetleri halkinin, Ermeni cetelerinin acimasizligina ve taarruzlarina hedef olmus, en buyuk felaketi gormus bir unsur olmak sifatiyla, birlik ve fedakarlik luzumunu en once takdir ettikleri iftiharla gorulmektedir.
(16 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Turkler kendi gucleri ile adam olamaz.
Ingilizler elimizden tutup bizi kurtaracak.
Yazar Refi Cevat Ulunay -21.05.1919
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"
(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder