6 Ağustos 2018 Pazartesi

HELA HÜCRELERİNİ NEDİR?

HELA HÜCRELERİNİ NEDİR?

Umarım Melda Henriata'nın biyografik filmini izlersiniz.

****

Henrietta Lacks bugün dünyadaki hemen her laboratuvarda kullanılan ve kanserden bulaşıcı hastalıklara kadar pek çok hastalık araştırmalarında kullanılan HeLa hücrelerinin anası.

HeLa hücrelerinin öyküsü 1951 yılında yakın zamanda beşinci çocuğunu doğurmuş olan Henrietta'nın banyoda kendi kendini muayene ederken rahim ağzında bir kitle fark etmesi ile başlıyor.

Rebecca Skloot'un Henrietta Lacks'ı anlattığı kitabı 1920 yılında ABD'nin Virgina eyaletinde bir tütün çiftliğinde doğan Henrietta'nın ailesinin kökenleri aynı çiftlikte çalışan zenci kölelere dayanmakta.

Hatta büyük büyük babasının bir zamanlar bu çiftliğin sahibi olan bir beyaz büyük-büyük annesinin de çiftlikteki kölelerden biri olduğunu biliyoruz.

Köleliğin sona ermesinden sonra aile çiftlikte tütün işçiliği yapmaya devam eder Henrietta burada 14 yaşındayken kuzeninden hamile kalır ve iki çocuk doğurur.

Ardından kuzeni Day Lacks ile Maryland'e taşınır ve burada evlenirler.

Şehir hayatına adapte olan çiftin kısa aralıklarla üç çocuğu daha olur.

Henrietta Lacks ve eşi ve kuzeni Day Lacks (Kaynak: Immortal life of Henrietta Lacks) Henrietta'nın son doğumu sıkıntılı geçer.

Kanaması bir türlü dinmek bilmez.

Doğum sonrası da kendini bir türlü eski sağlığına kavuşmuş hissetmez.

En sonuda bir gün banyoda kendini iyice muayene ederken rahim ağzında ele gelen bir kitle olduğunu fark edince soluğu Maryland'in en büyük hastanelerinden olan (ve ileride de dünyanın önde gelen kanser merkezlerinden biri olacak) John Hopkins Hastanesi'nde alır.

1951 yılı artık kölelik resmi olarak kalmış olsa da hala zenciler ve beyazlar arasındaki ayrımcılığın oldukça yaygın ve derin olduğu hatta doğal karşılandığı yıllar.

John Hopkins Hastanesi'nin sadece zencilere bakan koğuşuna giden Henrietta'ya yapılan muayene sonrasında rahim ağzı (serviks) kanseri teşhisi konur.

Muayeneyi yapan doktor Henrietta'nın tümörünün daha önce gördüğü hiç bir tümöre benzemediğini söyler: Henrietta'nın tümörü mor renkli üzeri parlak lobüllü bir tümör adeta bir jöle görünümündedir.

Doktorlar Henrietta'ya o yıllarda çok popüler olan radyum tedavisi uygulamaya karar verirler.

Bu tedavi radyum çubukların rahim ağzına yerleştirilmesi ve kanser hücrelerini öldürmek için bir süre vücut içinde bırakılmasına dayalıdır ve tedavi sırasında Henrietta'nın tüm gövdesinde geniş radyasyon yanıkları oluşur.

Bu tedaviyi yürüten doktor Henrietta'nın kanserinin patolojik tanısının yapılması için işlemden önce tümörden bir parça alr.

Alınan bu biyopsi materyali iki ayrı tübe konur: biri laboratuvarda patolojik inceleme yapmak için diğeri de aynı hastanede çalışan ve laboratuvar ortamındaki uzun süre yaşayan bir insan hücresi kültürü üretmeye çalışan Dr. George Gey'e gönderilmek üzere.

Dr. Gey'in hastane ile bir anlaşma yapmıştır: hastaneye gelen her kanser hastasından alınan biyopsinin bir parçası da deneylerinde kullanmak üzere Dr. Gey'e verilmektedir.

Hastalar zenci olduğunda da kimse hastaya açıklama yapmak ya da izin vermek zahmetine katlanmaz.

HeLa hücrelerinin mültifoton florasan görüntüsü.

Hücre iskeletleri pembe DNA ise yeşil-mavi boyanmış.

(Kaynak: National İnstitute of Health — NIH) Henrietta rahiminden başlayıp tüm vücudunu saran kanser ile mücadele ederken bir yandan Dr.

Gey Henrietta'nın hücrelerini ondan habersiz laboratuvardaki kültür ortamında çoğaltmaya çalışmaktadır.

Kısa süre sonra Dr. Gey bu hücrelerde sıradışı bir yan olduğunu keşfeder.

Normalde pek çok kanser hücresi laboratuvar ortamında kısa sürede ölürken Henrietta'nın hücreleri adeta ölümsüzdür şaşırtan bir hızda çoğalmaya devam etmektedirler.

Dr. Gey bu buluşun öneminin kısa zamanda fark eder.

Böylesine dayanıklı bir hücre kültürü doktorların insan vücudu dışında hücrelerin nasıl bölündüğünü izlemelerine imkan verebilir bu hücreler muhtelif kimyasallara tabi tutulup bu kimyasalların insan hücrelerine etkisi araştırılabilir muhtelif ilaç deneylerine kullanılabilir… Dr. George Gey HeLa hücrelerini ilk üreten kişi Dr. Gey ve asistanı ürettikleri hücre kültürüne Henrietta Lacks'ın isim ve soyadının ilk ikişer harfini kullanarak HeLa ismini verirler.

HeLa hücreleri sahiplerinin çektiği ızdıraptan habersiz laboratuvardaki inkübatörlerde milyonlarca milyarlarca kez bölünmeye devam ederler.

Hücreler bölünürken Henrietta gittikçe daha da hastalanır en sonunda 4 Ekim 1951'de yattığı John Hopkins Hastanesi'nde kansere bağlı komplikasyonlardan ölür.

Öldüğü gün el ve ayak tırnaklarında muntazam kırmızı ojeler vardır ne kadar hasta olduğunu ve hastaneden çıkma ihtimali olmadığını bildiği halde ojelerini sürmeyi ihmal etmemiş… Henrietta'nın ailesine kimse otopsi izni falan sormaz laboratuvarda bu kadar hızlı büyüyen hücrelerin nasıl yayılmış olabildiğini görmek için yapılan otopside Henrietta'nın tüm iç organları golf topu büyüklüğüne varan tümörler tarafınan istila edilmiş durumda olduğunu keşfederler.

Ailesi laboratuvarda çılgınca üremeye devam eden HeLa hücrelerinden habersiz hastaneden Henrietta'nın bedenini alıp defneder ve hayatlarına devam ederler.

Bu sırada Dr. George Gey küçük doku laboratuvarını büyüterek daha büyük bir tesis kurar ve burada haftada 20 bin tüp ( yaklaşık 6 trilyon ) hücre üretmeye başlar.

Bir yandan da bu hücreleri dünyanın dört bir yanında muhtelif çalışmalar yapmakta olan biliminsanlarına gönderir.

Kısa zaman içinde tüm dünyadaki laboratuvarlar HeLa hücresi ile çalışmaya başlarlar.

Doku kültürlerine has besiyeri (Kaynak: Wikipedia) Jonas Salk 1954 yılında HeLa hücrelerini kullanarak çocuk felci aşısını keşfeder.

Hatta bu aşı için gerekli hücre miktarını sağlamak için Tuskagee'de Polio Hücre Üretim Merkezi adıyla HeLa hücresi çoğaltan bir fabrika inşaa edilir.

1955 yılında HeLa hücreleri ilk defa klonlanan insan hücresi ünvanını alırlar.

Muhtelif laboratuvarlarda enfeksiyon hastalıklarından radyasyonun ve muhtelif toksik maddelerin insan hücrelerine olan etkisine kanser tedavisinde genom haritası çıkarmaya kadar pek çok çalışmada kullanılırlar.

Herpes virüsünden lösemiye hemofili hastalığından Parkinsona dek pek çok hastalığa yönelik ilaç HeLa hücreleri kullanılarak geliştirilir.

1960'larda uzay çağı ile HeLa hücreleri uzaya çıkan ilk insan hücreleri olur.

Hem Ruslar hem Amerikalılar (NASA Discoverer uydusu ile) uzaya astronotlardan önce HeLa hücrelerini gönderip dönen hücrelerde uzay ortanının insan hücrelerine olan etkisini incelerler.

Çekirdekleri Hoechst 33258 boyasıyla boyanmış HeLa hücreleri Henrietta'nın bilime yaptığı bu muazzam katkıya rağmen ailesinin çok uzun bir süre bu durumdan haberi olmaz.

Fakir bir zenci ailesi olan Lacks'lara haber vermeyi ve onları Henrietta'nın katıları nedeniyle onore etmeyi kimse aklının ucuna getirmez.

Ta ki Henrietta'nın ölümünün üzerinden neredeyse çeyrek asır geçene dek… 1970'lerde bilim insanları HeLa hücreleri ile ilgili bir başka şaşırtıcı şey keşfederler.

Bu hücreler kolay büyümekle kalmayıp aynı laboratuvarı paylaştıkları diğer kültürleri de ele geçirmektedirler.

Diğer hücre kültürlerinden çok farklı olan HeLa hücreleri deney yapanların beyaz önlüklerine havadaki toz tanelerine tutunup farklı kültürlerde boy göstermeye başlarlar.

İronik bir şekilde izinsiz kullanılan hücrelerin laneti de diyebileceğimiz bu olay bilim insanlarının başına bela olur artık çalıştıkları HeLa harici bir kültürse bu kültürün HeLa tarafından istila edilmediğinden emin olmaları gerekmektedir.

Bu soruna bir çözüm ararken akıllara Henrietta'nın hayattaki akrabaları gelir.

Onlardan alınan kan örneği ile bu ayrımı yapabileceklerini düşünen bilim insanları Henrietta'nın akrabalarını John Hopkins Hastanesi'ne kan örneği vermeye çağırırlar.

Yine kimse bu örneklerin ne için istendiğini anlatma zahmetine girmez onlara Henrietta'dakine benzer bir kansere yakalanma ihtimallerini araştırdıklarını söyleyerek geçiştirirler tüm aile üyeleri kansere yakalanma korkusu ile sorgulamadan kanlarını verirler.

Lacks ailesi HeLa hücrelerinin varlığını bu kan verme olayından ancak birkaç yıl sonra 1974 yılında ABD Federal Hükümeti'nin deneylerde kullanılan tüm insanlara bilgi verme zorunluluğu getiren yasasından kısa bir süre sonra öğrenirler.

1975 yılında Rolling Stones dergisinde HeLa hücrelerini anlatan bir makale çıkar ve aile üyelerinden biri katıldığı partide bu makale hakkındaki bir sohbete tesadüfen kulak misafiri olur.

Fakir oldukları için çoğu zaman doktora bile gidecek parayı bulamayan ve belki de Henrietta'nın hücreleri kullanılarak geliştirilmiş pek çok ilacı maddi gücü yetmediği için alamayan Lacks ailesi ancak bu yolla 25 yıl önce ölen sevgili Henrietta'nın tıbba yaptığı müthiş katkıyı öğrenir.

Günümüzde Henrietta'nın rahiminden alınan hücrelerden üretilen HeLa hücrelerinin toplam ağırlığı 20 tonu geçmiş durumda.

Dr. Gey tarafından ücretsiz olarak bilimin kullanımına sürülen hücreleri kullanarak hem kar amacı gütmeyen hem ticari değeri olan pek çok araştırma ve buluşa imza atılmakta.

Bilim insanları bu güne dek HeLa hücrelerini kullanarak 60 binden fazla bilimsel çalışma yapmış 11 binden fazla patent almış durumdalar.

Ölümünden 60 yıl sonra 2011 yılında Baltimore'da bulunan Morgan State Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı alan Henrietta Lacks bugün Virginia'da isimsiz bir mezarda yatmaya devam ediyor.

Rebecca Skloot tarafından hayat bulan hikayesi ise bize HeLa hücrelerinin bir zamanlar hayat dolu olan kanlı canlı bir insanın parçaları olduğunu anımsatıyor.

Kim bilir hücreler üzerinde çalışan bilim insanları belki de Henrietta'yı artık kırmızı ojeleri ve şen kahkahasıyla laboratuvarda yanlarında hayal ediyorlardır…

--
Collige virgo rosas
Topla, genc kiz, cicekleri. (bkz. Carpe diem)

Latin Atasozu

--

Peygamber ayakta su icilmesini yasakladi.

Ebu Davud 4/No:3717
***
Peygamber i sizin benim gibi ayakta su icerken gordum.

Ebu Davud 4/No:3718

--

Yalnizlik dostum, cevremizde cok insan olup kimseye sevmedigimizde ve kimse tarafindan sevilmedigimizde sekillenir. Sonrasinda ise hic birseyi sevmeyiz. Iste bu, bu korkunc olmali. Daha da kotusu de, buna genc iken yakalanabiliriz: 20 yasinda moruk olmak...biliyormusun dostum, hic komik degil.

Gilles VIGNAULT

--

OLULER
. . . . . .
Varliklardan cok
Nesneleri dinle.
Atesin sesi isitilir,
Suyun sesini dinle,
Dinle ruzgarda
Hickiran caliligi,
Atalarin solugudur bu.
. . . . . .
Olenler asla gitmediler,
Aydinlanan golgede onlar
Ve yogunlasan golgede,
Oluler yerin altinda degil.
Titreyen agacta,
Inildeyen oduna,
Akan suda,
Uyuklayan suda,
Kulubede, kalabalik icinde onlar,
Oluler olu degil.

Anonim

a45UyF587661
--


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder