4 Mart 2019 Pazartesi

ERDAL ATABEK : ZEKA...

NAKLEDİLEN METİNLERE GÖRE KIYAMET ALÂMETLERİ ŞÖYLE GELİŞECEKTİR:

  • Kur'an'ın önemi insanlar tarafından unutulacak

  • namaz kılınmayacak

  • emanete riayet edilmeyecek

  • faiz helâl sayılacak

  • seviyesiz ve şahsiyetsiz kişiler yönetici olacak

  • ebeveyne isyan edilip beyler hanımların emrine girecek

  • toplumlar geçmişlerine lânet okuyacak

  • akşam mümin olarak yatan kişi sabah kâfir olarak kalkacak

  • yöneticiler insanlara zulmedecek

  • şerrinden korkulan kimselere itibar edilecek

  • ticareti dürüst olmayan gruplar ele geçirecek

  • mescidler süslenmekle birlikte ibadete önem verilmeyecek

  • erkekler erkeklerle kadınlar da kadınlarla yetinecek

  • kadınlar sosyal konum açısından ön plana çıkarılacak ve erkekler kadınlara benzemeye çalışacak açıklık yayılacak hayasızlık çoğalacak

  • cihad ve irşad faaliyetleri terkedilecek

  • sadece din dışı ilimler öğrenilecek

  • kader inkâr edilecek ve yıldız falına inanılacak

  • liderliğe elverişli kimseler azalacak

  • âni ölümler çoğalacak

  • cahiller aynı zamanda dürüst olmayan zâhid ve sûfîler türeyecek

  • akrabalık bağları kesilecek

  • yalancılar tasdik edilip doğru konuşanlara itibar edilmeyecek

  • kitapların(kutsal sayılan!..) sayısı artacak

  • yağmurlar ve yıldırımlar çoğalacak madenler yok olacak.

(İbn Kesîr I 21 178-179; Berzencî s. 70-75; Hammûd b. Abdullah et-Tüveycirî II 78 293; Yûsuf b. Abdullah el-Vâbil s. 179-235).



https://www.yeniakit.com.tr/haber/iste-kiyamet-alametleri-ve-simdiye-kadar-gorulenler-393041.html

Eğer bakanın söylediği gibi ülkenin asil sahipleri bunlarsa ki, son seçimlere bakarsak öyle gözüküyor.
Durum fena.
Kaçan kurtulur demek lazım.

Bu o hadislerde, ayetlerde, hatta diğer ilahi metinlerde çokça söz edilen kıyamet alametlerinden birisidir.
Şakası yok yani.
Kıyamet yakın demektir.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

ERDAL ATABEK : ZEKA...

'Akademik zekâ' var. 'Duygusal zekâ' var. 'Sosyal zekâ' var.

Bu zekâ türleri tanımlanıyor ölçekler yapılıyor.

Ama 'Kültürel zekâ' da olmalı. Tanımlanmalı. Ölçekleri yapılmalı.

Hem bireylerin hem toplumların 'kültürel zekâ'sı aslında tutum ve davranışlarıyla ortaya çıkıyor.

Şimdi bakalım:

Öğrenme yeteneği.

Görebilme yetisi (vizyon).

Geniş açılı bakabilme kazanımı.

Değiştirme becerisi.

Analitik düşünme yetisi.

Sentezci davranış gücü.

Bu özellikler kişiden kişiye toplumdan topluma değişiyor.

Bu özellikler yüksek orta düşük olduğu tutum ve davranışlarla ortaya çıkmıyor mu?

Neden Hitler Almanya'da çıkıyor da İngiltere'de çıkmıyor?

Neden bir Japon pilotu intihar uçuşu yapıyor da bir Fransız pilotu yapmıyor?

'Kültürel zekâ' farkları aslında önümüze çok kanıt sunuyor.

Neden Fethullah Gülen gibi birisinin önünde pek çok insan eğilip elini eteğini öpüyor?

Neden 16 yıllık AKP iktidarı hâlâ yüzde 40'larda oy alıyor?

AKP içinde mühendisler var tıp doktorları var ekonomistler var hukukçular var. Bunlar olan biteni görmüyorlar mı?

Elbette görüyorlar da onları bütün yanlışları kabul etmeye yönelten ne?

Meslek eğitimi 'kültürel zekâ'yı geliştirmiyor.

'Kültürel zekâ' kültür eğitimi ile gelişir.

Köy Enstitüleri bunu yapıyordu.

Gelişmiş eğitim kurumları bunu yapan kurumlardır.

'Kültürel zekâ' gelişiminin iki büyük engeli var:

Birisi dogmatik kalıpların aktarımı. Din gelenek vb.

İkincisi de hiyerarşik yapılar. İmparatorluk sultanlık vb.

Bizim 'kültürel zekâ'mız kültür tarihimizin bu iki özelliği nedeni ile gelişememiştir.

Bu nedenle de;

Biat kültürüne yatkın

İtaat temelli ön kabullere sahip

Risk almaktan korkan

Değişimden kaçınan

Alıştığını sürdürme eğilimli

Bireylerin çoğunluğundan oluşan bir toplumda yaşıyoruz.

Çektiğimiz sıkıntıların temeli budur.

Değişimin zorlandığı yer burasıdır.

Değiştirmemiz gereken de budur.

*

Eğer bu kültürel yapıyı değiştiremezsek

Toplumun 'kültürel zekâ'sını yükseltemezsek

Erdoğan ve AKP gider ama yeni Erdoğan'lar ve yeni AKP'ler gelir.

İktidarların gelişim trendlerini izlersek;

Adnan Menderes ve Demokrat Parti de özgürlük umudu ile gelmişti. On yılda ne özgürlük kaldı ne de umut.

Erdoğan ve AKP özgürlük umudu ile işbaşına gelmişti. 16 yıl sonra ne özgürlük var ne de umut.

İktidarların bu çizgisi bize bir şey anlatmalıdır.

Denetlenmeyen iktidar mı? Neden denetlemek isteyen yok?

İktidar hesap vermiyor mu? Neden toplum hesap sormuyor?

Yolsuzluklar ortada mı? Neden toplum görmezden geliyor?

'Çalıyor ama çalışıyor' kabulü nasıl bir toplumu anlatıyor?

Değiştirmemiz gereken budur.

Yeni dönemin gerçekte yeni dönem olabilmesi buna bağlıdır.

Uzun vadeli bir hedef gibi mi görünüyor?

En kısa vadeli hedef bu olmalıdır.

İlk hedef bu olmalıdır.

Çünkü özgürlük de uygarlık da kalkınma da eşitlik de eğitim de hukuk da emek de buna bağlıdır da ondan.

Aklınızı ve iradenizi özgürce kullanamazsanız doğru olan hiçbir şeyi gerçekleştiremezsiniz.

'Kültürel zekâ'.

Bilmemiz anlamamız çalışmamız gereken alan budur.

Uygar bir toplum uygar bir yaşam bu alan üzerinde yükselir.

Umarım bu hedefi görürüz.

Umarım bu hedefe yürürüz...


a45UyF587661-180626181832 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/06/26  21:18 4  58  turkiye-hareketi@googlegroups.com

 


--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Bugun hepimize dusen ortak gorev ulusal degerlere bilince Cumhuriyet e sahip cikmak Canakkale yi Kurtulus Savasi ni kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kusaklara aktarmaktir.
Turk Ulusu dili kulturu tarihi ve saygin kimligiyle aydinlik yarinlara el ele guclu bicimde yuruyecektir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

176. GURUR, BUYUKLENME VE KALP BOZUKLUGU, ALLAHSIZLARDAN VE INANMAYANLARDAN COK SOFULARDA, HOCALARDA, HAHAMLARDA BULUNUR

Gurur ve kibirlenme, ruhanilere ozgu kotuluk olmustur ve hep olacaktir. Allah tarafindan verilen iktidari uygulamakla kutsal bir karaktere sahip bulunmak ve "zati ecellu ala"nin elcisi, gostericisi olmak iddiasi kadar, insani magrur kilacak ve buyuklendirecek baska bir sey var midir?

Kavimlerin safdillikleriyle, hukumdarlarin goz yummasi, uyum saglamasi ve ayricaliklariyla ruhbanin erismis oldugu gorulen teveccuhlerle, rahiplerin bu durumlari surekli olarak beslenip desteklenmis olmuyor mu? Siradan insanlar, her ulkede, ilahi insanlar gozuyle baktiklari ruhani rehberlerine, ancak alelade insanlar gozuyle baktiklari cismani ustlerinden daha cok baglidirlar. Bir koyun papazi, o koyun agasindan ya da hakiminden daha buyuk rol oynar. Hiristiyanlarda bir rahip, kendisini bir kral ya da imparatorun cok ustunde sayar. . . Ispanyol esrafindan biri bir papaza karsi siddetli bir lisan kullandigi icin, papaz, o kisiye soyle kustahca karsilik vermistir: "Allahinizi her gun elleri icinde ve kralicenizi ayaklari onunde tutan bir adama saygi gostermeyi ogreniniz. "

Bu durumda, rahipler, inancsizlari gururla suclamak hakkina sahip midir? Kendileri de ender gorulen bir alcakgonulluluk ya da derin bir vaziyetle seviliyorlar mi?

Benzerlerinden seciliyorlar mi? Acik degil midir ki, insanlara hakim olmak, mesleklerinin esas temelidir. Eger Allah'in gostericileri, gercekten alcakgonullu olsalardi, saygi gormeye bu kadar susamis her muhalefete kizmakta bu kadar cabuk tepkili, gorusleri kendilerini yaralayan kimselerden intikam almak konusunda bu kadar zalim olurlar miydi? Alcakgonullu bilim, gercegi ayirt etmenin ne kadar guc oldugunu hissettirmez mi?

Inancsiz bir gururdan baska hangi ihtiras insanlari bu kadar korkunc, bu kadar intikamci, acima ve yumusakliktan bu kadar yoksun kilabilir? Asil ve esastan uzak zan ve kuruntulari yerlestirmek ya da savunmak icin kavimleri silahlandirmaktan ve kan selleri akitmaktan daha cok kibir ve boburlenme eseri olan ne vardir?

Ey din imamlari! "Allahsizlara vucut veren, yalniz kibir ve boburlenmedir" diyorsunuz; o halde Allah'inizin ne oldugunu onlara ogretiniz; Allah'in gercek icyuzu hakkinda onlari aydinlatiniz; anlasilir bir sekilde, onlara Allah'tan soz ediniz; onlara Allah hakkinda akla uygun olan, celiskili ya da hayali olmayan seyler soyleyiniz.

Onlari tatmin edecek bir durumda degilseniz; eger simdiye kadar icinizden hic kimse Allah'in varligini acik ve inandirici bir sekilde kanitlayamadiysa; eger, itirafiniz altinda oldugu gibi, Allah'in gercek icyuzu, oteki insanlara oldugu kadar size de mechul ve karanlik ortulerle ortuluyse; anlayamadigi ve akliyla uyumlu hale getiremedigi seyleri kabul etmeyenleri hos gorunuz, bagislayiniz. Bilgisizliklerini itiraf etmek ictenligine sahip olanlari kibirlenme ya da calim satmayla suclamayiniz. Celiskilere inanmasi mumkun olmayan kimseleri delilikle, budalalikla suclamayiniz.

Hakkinda sizin de hicbir fikriniz olmadigi bir zata iliskin olarak, sizin gibi dusunmeyen insanlar aleyhine kavimlerin kin ve gazaplarini, hukumdarlarin ofkesini kiskirtmayiniz. Akil erdirmenin imkansiz oldugu teslim edilen bir madde uzerinde muhakeme yurutmekten daha kustahca, daha cok sasilacak bir sey var midir?

" Ateizm"i ancak kalp bozuklugunun ortaya cikardigini ve Allah'in muthis cezalarindan korkuldugu icin ve ancak bu nedenle tanrisallik boyundurugunun atildigini bize surekli tekrarliyorsunuz. Ancak Allahinizi neden savunulmaz bir duruma getiren cizgiler ve dis gorunusle bize tanimliyorsunuz? Bu kadar guclu bir Allah, bozucu kalplere neden izin veriyor? Kalplerini istedigi gibi yapabildigi halde, insanlarin bozulmasina razi olan, merhametsiz kilan, kor eden, onlari iyiliklerinden yoksun birakan ve bu islemleri, ancak boyle olduklari icin insanlari sonsuz cezalara ugratma keyfi icin yapan bir zorbanin boyundurugunu kirmak yolunda nasil caba gosterilmez? Bize bildirdikleri Allah kadar tuhaf bir hudaventten igrenmemek icin Tanridan gelen iyiliklerden ve mutlu bir gelecekten, ilahiyatcilarin ve rahiplerin cok emin olmasi gerekir. Sonsuz cezalara mahkum eden bir Allah, aciktir ki, insan kavrayisinin icat edebilecegi sahislarin en igrenci, en tas yureklisi, en sevilmeyenidir.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder