1 Ağustos 2019 Perşembe

YUSUF KAYIŞOĞLU : DOKTORLARIN GÖZÜNDEN ŞEHİR HASTANELERİ

İnsanların en çok ihtiyaç duydukları şeyler hemen yakınlarında olmalı.
Örneğin başta Yüce Galaksi Başkanımızın ve sonrasında bütün AKP cemaatler koalisyonunun o pek önem verdikleri camiler ve mescitler gibi.

Oysa bu dallamalar, ne yapıyor?
Halkın en çok ihtiyaç duyduğu okulları, sağlık kurumlarını merkezi, şehir dışında, ulaşılmaz yerlerde, büyük binalarda topluyor.

Ve bu dallamalar öylesine ağır sözleşmeler imzaladılar ki, bundan sonraki onlarca hükumet bunların zıçtığını temizlemekle uğraşacak.

Uzun vadeli taahütler ve tahkime dayalı sözleşmeler torunlarımızın dahi AKP dönemini lanetle anmasını sağlayacak.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




YUSUF KAYIŞOĞLU : DOKTORLARIN GÖZÜNDEN ŞEHİR HASTANELERİ



28 Temmuz 2019 Pazar 06:03 ykayisoglu@yenidonem.com.tr

Eskiden mürekkep kokulu bir dergiydi Hekimce Bakış.

Belli periyodlarla gelirdi.

Sonradan dijitale döndü.

Artık internet üzerinden yine dergi tadında yayınlanıyor.

Bursa'nın sağlık sorunlarına doktorların gözünden mercek tutan derginin bu ayki sayısının konusu üzerinde çokça konuşulan Şehir Hastaneleri oldu.

Elbette...

Kapak konusu 16 Temmuz'da açılan Bursa Şehir Hastanesi'ydi.

Açılışından önce çıkan Hekimce Bakışı Dergisi'nin konuya ilişkin yazısı şöyle başlıyor:

"Bursalılar 16 Temmuz sabahına uyandıklarında 'kamu sağlık' hizmetleriyle ilgili 'zorlu sancılı' bir sabaha uyanmış olacak.

'Uyanma' sözcüğünü teknik olarak düşünebilirsiniz 'gerçekten' uyanmaları ve gerçekleri yaşayarak daha iyi görmeleri için biraz zamana ihtiyaçları olacak.

Ama bu 'acı' bir uyanma olacak.

Açıkçası bu uyanma konusu Türkiye halkı için hepimiz için biraz sancılı acı bir deneyime dönüşmüş durumda...

Şöyle geriye dönüp örneğin son 20 yıla baktığınızda milyonları toplumun tümünü yakından ilgilendiren kamu hizmet alanlarının nasıl çökertildiğini acı bir deneyime dönüştüğünü görebilirsiniz..."

Bu girişin ardından ulaştırma eğitim enerji tarım alanlarına tutulan aynanın ardından sağlıkla ilgili gelişmelere mercek tutuluyor.

Çok çarpıcı değerlendirmeler var.

Tam anlamıyla büyük bir özet söz konusu...

Sağlık mı?

Şöyle anlatılıyor:

"Bu kamu alanlarından herhalde en müstesna olanı insan yaşamındaki kıymetinin vazgeçilmez önceliği nedeniyle sağlık alanı...

Türkiye halkının sağlığı da diğer kamu alanlarında olduğu gibi özellikle son 17 yılda adım adım özel sektöre ve ranta teslim edildi.

Herhalde bu adımların zirvesi 'şehir hastaneleri' projesi oldu...

Çıplak bakışla bir 'kamu projesi' ama ayrıntılarıyla baktığınızda tam bir 'özel sektör projesi' olan 'şehir hastaneleri' eğer kısa sürede müdahale edilmediği takdirde muhtevası gereği önümüzdeki 20-25 yıl boyunca sağlık alanında milyonlarca insan için yine kabusa dönüşecek.

'Ticari sır' gerekçeleriyle 'şartnameleri ve sözleşmeleri' halktan gizlenen 'şehir hastaneleri' projesinin gerçekleri ortaya çıkarıldıkça halk için "sağlık üretme mekanizmasından" ziyade yerli ve uluslararası şirketler için bir 'rant üretme makinesi' olarak tasarlandığı görülüyor.

Bu konuyla ilgili bireysel olarak da Prof. Dr. Kayıhan Pala deyim yerindeyse yıllardır çırpınıyor.

Hatta ehir Hastaneleri - Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Sektör Ortaklığı" ismiyle çok değerli bir kitap da yazdı.

Ne yazık ki şehir hastaneleri konusu gündemde yeterince yer bulamadı...

Şehir Hastanesi ile birlikte Bursa merkezdeki bazı hastaneler de kapısına kilit vurularak binlerce hasta şehrin kilometrelerce dışındaki bir hastaneye mahkûm ediliyor. Kapatılacak hastanelerin şunlar olacağı kaydediliyor:

Muradiye Devlet Hastanesi Ali Osman Sönmez Onkoloji Devlet Hastanesi Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi Hastanesi.

Bu satırlardan sonra Bursa'nın üniversite içine sıkışmayan kendi kariyeri yerine halkın gerçekleriyle dertlenen Kayıhan Hoca'nın daha önce birçok kez paylaştığı şu sözler alıntılanıyor:

"Hastane açıldıktan sonra Sağlık Bakanlığı ihaleyi alan şirketlere 2 ana başlıkta ödeme yapıyor. Birincisi kira ve bakım onarımı içeren kullanım bedeli. Bu ihalede belirlenmiş sabit tutar ve 25 yıl ödenecek. Bu tutar dolar bazında belirlendiği için dövizdeki kur farkından etkilenecek ayrıca paranın değeri analizi adını verdikleri analize göre kur farkı dışında enflasyondan da etkilenecek. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi bu yöntemle değil klasik ihale yöntemiyle yapılsa 2 milyar TL'ye mal olacaktı. Şimdi 25 yıl boyunca ödenecek kirayı topladığımızda yaklaşık 25 milyar TL ödenecek.

Hesaplarımıza göre 3 buçuk 4 yıllık kiralarla bu hastanelerin tamamı klasik ihale yöntemiyle yapılabilir. Temel itirazımız modelin çok yüksek maliyet içermesine. Kalkınma Bakanlığı 2016 yılı raporunda da 18 şehir hastanesi yatırım bedelinin 10.3 milyar dolar ödeyeceğimiz kira bedelinin 30 milyar dolar olduğunu ortaya koyarak bizi doğruladı. Bu sağlıkta özelleştirmenin yeni yöntemi. Tamamen uluslararası sermaye için yeni sermaye birikim aracı ve yeni kar maksimizasyonu modeli.

Bir hesap yaptık. Sağlık Bakanlığı 2018 bütçesine açılmış olan 4 şehir hastanesi ve bu yıl açılacak hastaneler için 2.6 milyar TL kira ödeme bedeli koydu. Bu 2.6 milyarla hastane yapsak arsalar hazineden 150 yataklı tam teşekküllü 64 hastane yapardık. Bir yıllık kira ile 150 yataklı 64 hastane yapabiliyorsak neden 25 yıl boyunca kira ödeyelim. "

Yazı aslında çok daha ayrıntılı.

Şu iki notla birlikte özetini aldık buraya.

Şehir Hastanesi'nin yapımını üstlenen şirketlere yüzde 70 yatak ve diğer hizmetlerde doluluk garantisi veriliyor.

Kira bedel ve artışları enflasyon ve döviz kurlarındaki artışa bağlı olacak.

Burada devlet yaptığı hatayı anladı ve önlem almaya çalışıyor.

Ve en önemli noktalardan biri daha...

'Ticari sır' gerekçesiyle şartnameler ve sözleşmeler kamuya açıklanmıyor. Bazı bilgilere davalar aracılığıyla ulaşılabiliyor.

Hukuksal uyuşmazlıklarda Türk mahkemeleri geçerli olmayacak. Olası uyuşmazlıklarda davalar Londra'daki mahkemelerde görülecek.

Şehir Hastaneleri'nin şehir merkezlerine uzaklıkları kadar bu yönleri de önemli olsa gerek.

http://www.yenidonem.com.tr/yazarlar/yusuf-kayisoglu-74/doktorlarin-gozunden-sehir-hastaneleri-11360.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Biz cahil dedigimiz zaman mektepte okumamis olanlari kastetmiyoruz.
Kastettigimiz ilim hakikati bilmektir.
Yoksa okumus olanlardan en buyuk cahiller ciktigi gibi hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cikabilir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

106. DEISTLERIN ALLAHI ILAHIYATCILARIN ALLAHINDAN NE DAHA AZ CELISKILIDIR NE DE DAHA AZ MEVHUMDUR

Deist bize bagirir: "Teolojinin korkunc ve tuhaf Allah'ina ibadetten sakininiz; benim Allah'im sonsuz olcude hakim ve iyi bir varliktir; insanlarin babasidir; hukumdarlarin en yumusagidir; dunyayi nimetleriyle dolduran odur".

Ona derim ki; bu dunyada her seyin Allah'iniza verdiginiz hasletleri yalanladigini gormuyor musunuz? Bu pek sevecen babanin bircok ailesinde yalnizca mutsuzlar gormekteyim. Bu kadar adil bir hukumdarin ulkesinde, cinayeti muzaffer, erdemi ise perisan halde goruyorum. Ovdugunuz, sevinc ve heyecaninizin ozellikle goz onune almak istedigi iyilikler, nimetler arasinda, uzerine gozlerinizi kapamakta direndiginiz her turden bircok kotuluk gormekteyim. Kendi kendisiyle celiskili olan pek iyi Allah'inizin, ayni el ile iyilik ve kotuluk dagittigini teslim etmek zorunda kalacaksiniz; Allah'i hakli cikarmak icin rahibin yaptigi gibi, beni, obur dunya ulkesine (ahiret alemine) gondermek zorunda kalacaksiniz. . . Bu durumda, ilahiyatin icat ettigi Allah'tan baska bir Allah icat ediniz. Cunku sizin Allah'iniz, onun Allah'i kadar celiskilidir. Bir iyi Allah ki, kotulugu yapar, ya da kotulugun yapilmasina izin verir; bir Allah ki, adaletle doludur ve ulkesinde sucsuzluk cogu kez yenilmis bulunur; mukemmel bir huda ki, eksik ve sefil eserlerden baska eserler yapmaz; boyle bir Allah ve hareketleri, cisimlesme (incamation, yani Allah'in insan suretinde gorunmesi) kadar buyuk sirlar degil midir?

Alemlerin yaraticisi Allah'in insana donuserek, uzerinde bulunan hacla Asya'nin bir kosesinde oldugu kendilerine telkin edilen vatandaslarimiz adina kizardiginizi soyluyorsunuz. Teslisin niteligini ve tanimlanmayan sirrini pek sacma buluyorsunuz. Ekmege donusen, her gun bin muhtelif yerde kendisini yediren bir Allah'tan cok, size hicbir sey gulunc gorunmuyor. Pekala! Butun bu sirlar akil icin, intikamci olan ve insani isleri odullendiren bir Allah'tan daha aykiri midir? Sizce, insan ozgur mudur?

Yoksa degil midir? Her iki secenekte de adaletten, dogruluktan kendisinde bir eser varsa, Allah'iniz, insani ne cezalandirabilir, ne de odullendirebilir. Eger insan ozgurse, eylem ve harekette bulunmakta ya da bulunmamakta ozgur yapan, ozerk yapan Allahtir, bundan dolayi, insanin islerinin baslangic nedeni Allah'tir. Gunahlarindan dolayi insani Allah cezalandirdiginda, uygulamasinda kendisini ozgur kildigi seyi yaptigindan dolayi insani cezalandirmis olur. Eger insan yaptigindan baska turlusunu yapmakta serbest degilse (ozgur degilse), yapmaktan kendisini alikoyamadigi yanlisliklarindan dolayi insani cezalandirmakla, Allah, varliklarin en haksizi olmaz mi? Bircok kimse, dunyanin butun dinlerinin dolu oldugu ayrintili abeslerden gercekten saskinlik icindedirler. Ancak bu sacmaliklarin ciktigi kaynaga inecek cesarette degildirler. Gormuyorlar ki, celiskiler, gariplikler, birbirine karsi niteliklerle dolu bir Allah, insanlarin hayalgucunu isitarak ve verimli kilarak bir dizi ham hayalden baska bir sey asla gelistirmemistir.

- - - - - - - - - - - - -
Nerede olursa olsun gokyuzu herkes icin birdi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kosnullugun ruhanilestirilmesine ask denir Iste Hiristiyanliga karsi en buyuk zafer.

VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 


 



Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




YUSUF KAYIŞOĞLU : DOKTORLARIN GÖZÜNDEN ŞEHİR HASTANELERİ



28 Temmuz 2019 Pazar 06:03 ykayisoglu@yenidonem.com.tr

Eskiden mürekkep kokulu bir dergiydi Hekimce Bakış.

Belli periyodlarla gelirdi.

Sonradan dijitale döndü.

Artık internet üzerinden yine dergi tadında yayınlanıyor.

Bursa'nın sağlık sorunlarına doktorların gözünden mercek tutan derginin bu ayki sayısının konusu üzerinde çokça konuşulan Şehir Hastaneleri oldu.

Elbette...

Kapak konusu 16 Temmuz'da açılan Bursa Şehir Hastanesi'ydi.

Açılışından önce çıkan Hekimce Bakışı Dergisi'nin konuya ilişkin yazısı şöyle başlıyor:

"Bursalılar 16 Temmuz sabahına uyandıklarında 'kamu sağlık' hizmetleriyle ilgili 'zorlu sancılı' bir sabaha uyanmış olacak.

'Uyanma' sözcüğünü teknik olarak düşünebilirsiniz 'gerçekten' uyanmaları ve gerçekleri yaşayarak daha iyi görmeleri için biraz zamana ihtiyaçları olacak.

Ama bu 'acı' bir uyanma olacak.

Açıkçası bu uyanma konusu Türkiye halkı için hepimiz için biraz sancılı acı bir deneyime dönüşmüş durumda...

Şöyle geriye dönüp örneğin son 20 yıla baktığınızda milyonları toplumun tümünü yakından ilgilendiren kamu hizmet alanlarının nasıl çökertildiğini acı bir deneyime dönüştüğünü görebilirsiniz..."

Bu girişin ardından ulaştırma eğitim enerji tarım alanlarına tutulan aynanın ardından sağlıkla ilgili gelişmelere mercek tutuluyor.

Çok çarpıcı değerlendirmeler var.

Tam anlamıyla büyük bir özet söz konusu...

Sağlık mı?

Şöyle anlatılıyor:

"Bu kamu alanlarından herhalde en müstesna olanı insan yaşamındaki kıymetinin vazgeçilmez önceliği nedeniyle sağlık alanı...

Türkiye halkının sağlığı da diğer kamu alanlarında olduğu gibi özellikle son 17 yılda adım adım özel sektöre ve ranta teslim edildi.

Herhalde bu adımların zirvesi 'şehir hastaneleri' projesi oldu...

Çıplak bakışla bir 'kamu projesi' ama ayrıntılarıyla baktığınızda tam bir 'özel sektör projesi' olan 'şehir hastaneleri' eğer kısa sürede müdahale edilmediği takdirde muhtevası gereği önümüzdeki 20-25 yıl boyunca sağlık alanında milyonlarca insan için yine kabusa dönüşecek.

'Ticari sır' gerekçeleriyle 'şartnameleri ve sözleşmeleri' halktan gizlenen 'şehir hastaneleri' projesinin gerçekleri ortaya çıkarıldıkça halk için "sağlık üretme mekanizmasından" ziyade yerli ve uluslararası şirketler için bir 'rant üretme makinesi' olarak tasarlandığı görülüyor.

Bu konuyla ilgili bireysel olarak da Prof. Dr. Kayıhan Pala deyim yerindeyse yıllardır çırpınıyor.

Hatta ehir Hastaneleri - Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Sektör Ortaklığı" ismiyle çok değerli bir kitap da yazdı.

Ne yazık ki şehir hastaneleri konusu gündemde yeterince yer bulamadı...

Şehir Hastanesi ile birlikte Bursa merkezdeki bazı hastaneler de kapısına kilit vurularak binlerce hasta şehrin kilometrelerce dışındaki bir hastaneye mahkûm ediliyor. Kapatılacak hastanelerin şunlar olacağı kaydediliyor:

Muradiye Devlet Hastanesi Ali Osman Sönmez Onkoloji Devlet Hastanesi Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi Hastanesi.

Bu satırlardan sonra Bursa'nın üniversite içine sıkışmayan kendi kariyeri yerine halkın gerçekleriyle dertlenen Kayıhan Hoca'nın daha önce birçok kez paylaştığı şu sözler alıntılanıyor:

"Hastane açıldıktan sonra Sağlık Bakanlığı ihaleyi alan şirketlere 2 ana başlıkta ödeme yapıyor. Birincisi kira ve bakım onarımı içeren kullanım bedeli. Bu ihalede belirlenmiş sabit tutar ve 25 yıl ödenecek. Bu tutar dolar bazında belirlendiği için dövizdeki kur farkından etkilenecek ayrıca paranın değeri analizi adını verdikleri analize göre kur farkı dışında enflasyondan da etkilenecek. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi bu yöntemle değil klasik ihale yöntemiyle yapılsa 2 milyar TL'ye mal olacaktı. Şimdi 25 yıl boyunca ödenecek kirayı topladığımızda yaklaşık 25 milyar TL ödenecek.

Hesaplarımıza göre 3 buçuk 4 yıllık kiralarla bu hastanelerin tamamı klasik ihale yöntemiyle yapılabilir. Temel itirazımız modelin çok yüksek maliyet içermesine. Kalkınma Bakanlığı 2016 yılı raporunda da 18 şehir hastanesi yatırım bedelinin 10.3 milyar dolar ödeyeceğimiz kira bedelinin 30 milyar dolar olduğunu ortaya koyarak bizi doğruladı. Bu sağlıkta özelleştirmenin yeni yöntemi. Tamamen uluslararası sermaye için yeni sermaye birikim aracı ve yeni kar maksimizasyonu modeli.

Bir hesap yaptık. Sağlık Bakanlığı 2018 bütçesine açılmış olan 4 şehir hastanesi ve bu yıl açılacak hastaneler için 2.6 milyar TL kira ödeme bedeli koydu. Bu 2.6 milyarla hastane yapsak arsalar hazineden 150 yataklı tam teşekküllü 64 hastane yapardık. Bir yıllık kira ile 150 yataklı 64 hastane yapabiliyorsak neden 25 yıl boyunca kira ödeyelim. "

Yazı aslında çok daha ayrıntılı.

Şu iki notla birlikte özetini aldık buraya.

Şehir Hastanesi'nin yapımını üstlenen şirketlere yüzde 70 yatak ve diğer hizmetlerde doluluk garantisi veriliyor.

Kira bedel ve artışları enflasyon ve döviz kurlarındaki artışa bağlı olacak.

Burada devlet yaptığı hatayı anladı ve önlem almaya çalışıyor.

Ve en önemli noktalardan biri daha...

'Ticari sır' gerekçesiyle şartnameler ve sözleşmeler kamuya açıklanmıyor. Bazı bilgilere davalar aracılığıyla ulaşılabiliyor.

Hukuksal uyuşmazlıklarda Türk mahkemeleri geçerli olmayacak. Olası uyuşmazlıklarda davalar Londra'daki mahkemelerde görülecek.

Şehir Hastaneleri'nin şehir merkezlerine uzaklıkları kadar bu yönleri de önemli olsa gerek.

http://www.yenidonem.com.tr/yazarlar/yusuf-kayisoglu-74/doktorlarin-gozunden-sehir-hastaneleri-11360.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Biz cahil dedigimiz zaman mektepte okumamis olanlari kastetmiyoruz.
Kastettigimiz ilim hakikati bilmektir.
Yoksa okumus olanlardan en buyuk cahiller ciktigi gibi hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cikabilir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

106. DEISTLERIN ALLAHI ILAHIYATCILARIN ALLAHINDAN NE DAHA AZ CELISKILIDIR NE DE DAHA AZ MEVHUMDUR

Deist bize bagirir: "Teolojinin korkunc ve tuhaf Allah'ina ibadetten sakininiz; benim Allah'im sonsuz olcude hakim ve iyi bir varliktir; insanlarin babasidir; hukumdarlarin en yumusagidir; dunyayi nimetleriyle dolduran odur".

Ona derim ki; bu dunyada her seyin Allah'iniza verdiginiz hasletleri yalanladigini gormuyor musunuz? Bu pek sevecen babanin bircok ailesinde yalnizca mutsuzlar gormekteyim. Bu kadar adil bir hukumdarin ulkesinde, cinayeti muzaffer, erdemi ise perisan halde goruyorum. Ovdugunuz, sevinc ve heyecaninizin ozellikle goz onune almak istedigi iyilikler, nimetler arasinda, uzerine gozlerinizi kapamakta direndiginiz her turden bircok kotuluk gormekteyim. Kendi kendisiyle celiskili olan pek iyi Allah'inizin, ayni el ile iyilik ve kotuluk dagittigini teslim etmek zorunda kalacaksiniz; Allah'i hakli cikarmak icin rahibin yaptigi gibi, beni, obur dunya ulkesine (ahiret alemine) gondermek zorunda kalacaksiniz. . . Bu durumda, ilahiyatin icat ettigi Allah'tan baska bir Allah icat ediniz. Cunku sizin Allah'iniz, onun Allah'i kadar celiskilidir. Bir iyi Allah ki, kotulugu yapar, ya da kotulugun yapilmasina izin verir; bir Allah ki, adaletle doludur ve ulkesinde sucsuzluk cogu kez yenilmis bulunur; mukemmel bir huda ki, eksik ve sefil eserlerden baska eserler yapmaz; boyle bir Allah ve hareketleri, cisimlesme (incamation, yani Allah'in insan suretinde gorunmesi) kadar buyuk sirlar degil midir?

Alemlerin yaraticisi Allah'in insana donuserek, uzerinde bulunan hacla Asya'nin bir kosesinde oldugu kendilerine telkin edilen vatandaslarimiz adina kizardiginizi soyluyorsunuz. Teslisin niteligini ve tanimlanmayan sirrini pek sacma buluyorsunuz. Ekmege donusen, her gun bin muhtelif yerde kendisini yediren bir Allah'tan cok, size hicbir sey gulunc gorunmuyor. Pekala! Butun bu sirlar akil icin, intikamci olan ve insani isleri odullendiren bir Allah'tan daha aykiri midir? Sizce, insan ozgur mudur?

Yoksa degil midir? Her iki secenekte de adaletten, dogruluktan kendisinde bir eser varsa, Allah'iniz, insani ne cezalandirabilir, ne de odullendirebilir. Eger insan ozgurse, eylem ve harekette bulunmakta ya da bulunmamakta ozgur yapan, ozerk yapan Allahtir, bundan dolayi, insanin islerinin baslangic nedeni Allah'tir. Gunahlarindan dolayi insani Allah cezalandirdiginda, uygulamasinda kendisini ozgur kildigi seyi yaptigindan dolayi insani cezalandirmis olur. Eger insan yaptigindan baska turlusunu yapmakta serbest degilse (ozgur degilse), yapmaktan kendisini alikoyamadigi yanlisliklarindan dolayi insani cezalandirmakla, Allah, varliklarin en haksizi olmaz mi? Bircok kimse, dunyanin butun dinlerinin dolu oldugu ayrintili abeslerden gercekten saskinlik icindedirler. Ancak bu sacmaliklarin ciktigi kaynaga inecek cesarette degildirler. Gormuyorlar ki, celiskiler, gariplikler, birbirine karsi niteliklerle dolu bir Allah, insanlarin hayalgucunu isitarak ve verimli kilarak bir dizi ham hayalden baska bir sey asla gelistirmemistir.

- - - - - - - - - - - - -
Nerede olursa olsun gokyuzu herkes icin birdi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kosnullugun ruhanilestirilmesine ask denir Iste Hiristiyanliga karsi en buyuk zafer.

VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 




-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder