22 Temmuz 2021 Perşembe

DİYANET ‘DİNİ İSTİSMAR EDENLERİN’ KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİNİ SIRALADI

  1. Allah ve peygamberle görüştüğü algısı oluşturmak

  2. Dini anlamda kendisini yegâne kaynak kabul etmek

  3. Grup mensubiyetini aile millet ve ümmet bağlılığının önüne geçirmek

  4. Mabetleri istismar etmek

  5. Hakikat tekelciliği yapmak

  6. Tekfir etmek

  7. Masumiyet/günahsızlık iddiasında bulunmak

  8. Görünmez güçlerden destek aldığını iddia etmek

  9. Gençlerin dini duygularını istismar etmek

  10. Dini konulardaki bilgisizlikten yararlanmak

Diyanetin açıklaması sizce bir oksimoron, bir tezat, bir çelişki, bir paradoks değil mi?
Açıkçası Diyanet İslam dini, ve Muhammedi yalanlamış.
11 maddeyi tek tek İslamiyet için düşünün ve irdeleyin.
Bakalım İslam bu ölçülere uyuyor mu, uymuyor mu?

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

DİYANET 'DİNİ İSTİSMAR EDENLERİN' KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİNİ SIRALADI

Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz darbe girişiminin 5. yılında yayımladığı "Din istismarı ile mücadelede sahih dinî bilginin önemi" başlıklı kitapta "dini istismar edenlerin karakteristik özelliklerini" 11 başlıkta sıraladı.

22 Temmuz 2021 - 11:54

Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz darbe girişiminin 5. yılında "Din istismarı ile mücadelede sahih dinî bilginin önemi" başlıklı bir kitap yayımladı.

Kitapta İslam'ın ana kaynaklarının Kuran ve sünnet olduğu belirtilerek "Ne zaman ki insan dine hizmet etmeyi bırakıp onu kendi hizmetinde kullanmaya başlamışsa orada din istismarı vardır. Din istismarının olduğu her zeminde bireysel anlamda yozlaşma ve cehaletin toplumsal anlamda da bir din güvenliği krizinin yaşandığı söylenebilir" denildi.

Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre; kitapta 11 başlıkta "dini istismar edenlerin karakteristik özellikleri" şöyle sıralandı:

1- Allah ve peygamberle görüştüğü algısı oluşturmak: Din istismarcısı yapıların liderleri kendisini Allah tarafından seçilen yüce bir kişi olarak takdim eder; bağlılarından tam bir teslimiyet bekler.

2- Dini anlamda kendisini yegâne kaynak kabul etmek: Kendi akli çıkarımlarını kutsallaştırır ve vahyi dikkate almaz.

3- Grup mensubiyetini aile millet ve ümmet bağlılığının önüne geçirmek: Yapıya dâhil olan kişilerin kimlikleri bastırılır temel aidiyet duyguları yok edilir. Bağlıları önce ailelerine ve akrabalarına sonra kendi ülke ve toplumlarına ve nihayet İslam ümmetine ait olma bilincini kaybeder.

4- Mabetleri istismar etmek: Bir mekân; cami veya mescitlerin alternatifi olarak seçilir; toplanma ve topluca ibadet etme yeri hâline getirilir; böylece bağlılar tarafından ulvi bir mekân olarak görülür.

5- Hakikat tekelciliği yapmak: Liderleri kendi düşüncelerinin her hâl ve şartta diğerlerinden üstün olduğunu ima eder. Daha alt derecede görülen dini gelenekler mezhepler gruplar ya da söylemler küçümsenir.

6- Tekfir etmek: Kendilerine itaat etmeyen ideolojilerini paylaşmayan radikal söylemlerini benimsemeyen veya ibadet hayatında bazı eksiklikleri olan kişileri Müslüman kabul etmezler.7- Mehdi ve mesih gibi sıfatlara bürünmek: Olağanüstü özelliklerle donatılmış bir şahsiyetin ahir zamanda ortaya çıkıp yeryüzünü adaletle dolduracağını söylerler ve bu misyonu bir grup veya cemaate yüklerler.

8- Masumiyet/günahsızlık iddiasında bulunmak: Liderlerinin masum olduğu hata ya da günah işlemekten uzak olduğu iddia edilir. Böylece müntesipler (bağlılar) sorgusuz sualsiz lidere bağlanır ve emirleri yerine getirir liderin fikri dinin görüşüdür. Liderin dokunulmaz ve eleştirilemez olduğuna inanılır.

Bahçeli'den sonra Perinçek'de AYM'yi hedef aldıBahçeli'den sonra Perinçek'de AYM'yi hedef aldı

9- Görünmez güçlerden destek aldığını iddia etmek: İnsan dışı varlıklarla görüşebilen onlarla güç birliğine girebilen insanların gizli hâllerine kabirlerde olanlara hatta cennet ve cehennemle ilgili bilgisi olabilen bir lider imajı oluşturulur.

10- Gençlerin dini duygularını istismar etmek: Gençlerin manevi coşkuları macera arayışları içine düştüğü bunalımlar ve yalnızlık istismar edilir. Yapılan telkinler sonucunda gençler sırf örgüt liderinin isteklerini yerine getirmeye programlanmış emir kulları haline getirilir.

11- Dini konulardaki bilgisizlikten yararlanmak: Dinin temel referanslarına aykırı olan birçok yanlış; art niyetle çarpık çıkarımlarla ve illetli yorumlarla dine dayandırılır ve sonra bu yanlışlar insanlara doğruymuş gibi anlatılır. Grup içinde egemen olan kör taklit kültürü ise yalan-yanlış bilgilerle doldurulan zihinleri lidere bağımlı hale getirir.

'TAKİYYEYE SIĞINANLAR MENFAATÇİ YALANCILARDIR'

Kitapta şunlar kaydedildi:

"Takiyyeye sığınanlar ya dürüst olmayan işlerle ve gizli planlarla toplumu ifsat eden ya da halkın sırtından menfaat sağlama düşüncesiyle hareket eden yalancılardır. Makam güç otorite para gibi dünyevi kazanımlarla sınırlı bir hayatın Müslümanca olmadığını İslam'ın hem dünya hem de ahiret kazancı için maneviyatın peşinde olduğunu zihinlerine yerleştirelim.

Yavrularımızın kimlerle arkadaşlık ettiğine vaktini nerede harcadığına ne okuduğuna internette ve sanal dünyada hangi ağlara dâhil olduğuna dikkat edelim. Sevgi ilgi ve rehberliğimizden mahrum kalan gençlerin çarpık dinî bilgi sunanlara aldanma ve radikal örgütlerin çekim alanına girme riskinin yüksek olduğunu unutmayalım. "

https://www.gunlukbakis.com/diyanet-dini-istismar/

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Gecmis siliniyor, silindigi unutuluyor, yalan gercek oluyordu.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Bir vatandas olarak ahlakli bir kisi olmam icin "A", "B", "C" ve "D"ye inanmam gerektigini soyleyen, bu ulkedeki siyasi vaizlerden gercek anlamda bunaldim ve sikildim.

Hayir, kim saniyorlar kendilerini?
Ve ahlaki inanclarini bana dayatma hakkini nereden aliyorlar?
Ayrica, Senato'daki sayimlarda beni, Tanri tarafindan kendilerine verildigini iddia ettikleri yetkiyle kontrol edebilecegini dusunen butun dinsel gruplarin tehditlerine direnmek zorunda olan bir yasa koyucu olarak cok daha kizginim.
Onlari uyariyorum Kendi ahlaki kararlarini "muhafazakrlik" yaftasiyla butun Amerikalilara dayatmak isteyenlerle sonuna kadar savasacagim.
GOLDWATER , BARRY (1909-1998) ADB'li siyasetci.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 35 Suca tesebbus

1) Kisi islemeyi kastettigi bir sucu elverisli hareketlerle dogrudan dogruya icraya baslayip da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise tesebbusten dolayi sorumlu tutulur.8973
2) Suca tesebbus halinde fail meydana gelen zarar veya tehlikenin agirligina gore agirlastirilmis muebbet hapis cezasi yerine onuc yildan yirmi yila kadar muebbet hapis cezasi yerine dokuz yildan onbes yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir. Diger hallerde verilecek cezanin dortte birinden dortte ucune kadari indirilir.


- - - - - - - - - - - - -
Asik Veysel

Olmayasin karaktersiz
Cok konusan yerli yersiz
Adin dogru kendin hirsiz
Karanlikta dolasirsin…
- - - - - - - - - - - - -
0
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Edep en iyi edepsizden ogrenilirmis.

Anonim

- - - - - - - - - - - - - - - -

Nulla poena sine lege
Kanun olmadan ceza olmaz. (Acikca kanunlarda belirtilmis olmadikca kimseye ceza verilemeyecegiyle ilgili hukuk kurali)

Latin Atasozu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Carpe diem, quam minimum credula postero
Gunu yakala, yarina olabildigince az guven.
(Horatius, Carmina, 1.11.8)

Latince Atasozleri

- - - - - - - - - - - - - - - -

Mânaları açık ve kati olan âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere, tevil yoluyla yanlış mâna vererek dinden çıkana, yani imanı bozuk olana (Mülhid) denir. (Redd-ül-muhtar)

Milel-Nihal kitabında deniyor ki:
Bâtıniye fırkasındakiler, Kur'an-ı kerimin açık mânalarına inanmayıp, kendilerine göre başka mânalar çıkarırlar. (Kur'anın zâhir ve bâtın mânaları vardır. Batın yani iç, öz mânası lazımdır. Cevizin kabuğu değil, içi, özü işe yarar) derler. Bu ise küfür ve ilhaddır, doğru yoldan sapmaktır. Bunlar, İslam âlimlerinin sözlerini inkâr ediyorlar.

Yetkisiz kimselerin yaptığı yersiz tevillerden bazıları:
1- Melek, cin ve şeytan gibi görünmeyen varlıkları tevil yoluyla inkâra çalışmışlar. Melekler için, (Rüzgâr ve tabiat kuvvetleridir) diyorlar.
2- (Cebrail bir melek değil, programın adıdır) diyorlar.
3- (Cennet ve Cehennem bu dünyadadır) diyorlar.
4- (Cehennem ebedî değildir) diyorlar.
5- (Kur'anda geçen salât, namaz değil duadır, salâtı camide yapmaktan maksat ise, kalb camiinde Allah'a duadır) diyen mealci mezhepsizler, namazı ve camiyi inkâr diyorlar.
6- Mirac mucizesine, (Rüya veya ruhî bir hâldir) diyorlar. Hâlbuki Resulullah'ın, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise sapık olur. (Bahr)
7- (Dabbe-tül-arz, hayvan değil, AIDS veya telefondur) diyorlar.
8- Abduh; şeytan, cin gibi şeyleri kabul etmez. Mucizeler, ona göre İslâmiyet'in alnına sürülmüş birer kara lekedir. Mesela Hazret-i Musa'nın denizi yarma mucizesine med-cezir olayı der. (Din tahripçileri s. 82)
9- Yine Abduh, Fil sûresinde bildirilen kuşları sivrisinek, attıkları taşları da mikrop olarak tevil ederek, mucizelikten çıkarmaya çalışmıştır.
10- (Şakk-ul-kamer [Ayın ikiye ayrılması] fiilî değildir. Peygamber böyle bir görüntü meydana getirdi, yani o anda deprem olunca öyle sanılmıştır) diyorlar.

Mezhepsizler, genelde mucizeleri tevil ederler. Kıyamet alametlerini de bunun için tevil ediyorlar. Hâlbuki mucize tevil edilince, mucizelikten çıkıyor, basit bir olay hâline geliyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mucize demek, bir zamanda bulunan ve o zamanki insan gücüyle bunun yapılamayacağında sözbirliğine varılmış olan ve bu derecenin üstünde bir yapan bulunursa, bunun ancak Allahü teâlâ tarafından olduğuna inanılan şeydir. Böyle olmayan şeye mucize denmez. (İsbat-ün-Nübüvve)

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=6131

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hicretin en faziletlisi, Allahin sevmedigi seyleri terk etmektir.

Hz.Muhammed sav

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder