=======================
LİBERAL DEMOKRAT SOSYALİST MEMDUH BAYRAKTAROĞLU ANLATIYOR: 1958 MORATORYUMU ÖNCESİNDEKİ EKONOMİYLE BUGÜNKÜ EKONOMİ ARASINDAKİ ACAYİP AYNİLİK...
07 MART 2024
1958 moratoryumu, büyük devalüasyon ve siyasi baskılar sonucu 27 mayıs 1960 darbesi yapıldı.
Ekonomist Yazar Memduh Bayraktaroğlu'ndan ekonomi, siyaset ve hayat üzerine fıkralar, anekdotlar ve hikayelerle dolu renkli yorumlar...
======
Hızlıca okumak isteyenler için programın deşifresi.
======
Neyse abi, şimdi şöyle:
Ben pas atayım da bir rahatlayın.
Yani bu akşam vallah dikkat dağıldı.
Mehmet abi, şimdi bak, dövizle ilgili müdahaleler geliyor.
Merkez Bankası'nın yetkililerinin bankaları arayıp da sınırlamalar getirdiği söyleniyor.
Bunun ne olduğunu açıklayacağım.
Ama neden bunlar oluyor, neyin habercisi, bu nereye gidiyoruz sorusuyla başlayalım.
Attım her yaşadığımız olaya günlük olaya.
Bundan sonra yaşama ihtimalimiz olan olaylara artık beni tanıyorsunuz.
Sizler de tanıyorsunuz kesinlikle ile geçmişe bakarak görmeye çalışıyorum.
Bu falcılık falan değil ama çünkü çok genel bir tabir vardır:
"Tarih tekerrürden ibarettir" diye.
Yani, bir meydan savaşı yapılmış, o meydan savaşında kazanan ordunun stratejisi ondan sonraki savaşlarda da hemen hemen bütün savaşlarda aynen kullanılmıştır.
Mesela, Mustafa Kemal Atatürk'ün Dumlupınar zaferinde yengeç hareketi dediğimiz çekilme tarihte pek çok savaşta vardır ve başarıya ulaşmıştır.
Ekonomide de böyledir, ekonomilerde de böyledir.
Ancak, ekonomilerde şöyle de bir özellik vardır:
Nasıl orduların gücü de çok önemliyse, savaş stratejisinde;
ekonomilerde de ülkelerin sosyal yapıları, iktisadi yapıları, askeri yapıları, siyasi yapıları elbette çok önemli.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra sadece 4 sene, 5 sene sonra Türkiye'de demokrasiye geçiş yapıldı, biliyorsunuz.
Eee, Demokrat Parti hükümeti kuruldu, ilk 4 seneyi Menderes 3 hükümeti kurduğunda, 1950-54 arasında Menderes ikinci hükümet kurdu.
54 seçimlerini acayip milletvekili sayısıyla kazandı, meclisteki 100 milletvekilinin 91'i Demokrat Partinin öyle bir şey ve Menderes açıklamasını yaparken ekonominin 4 yılda her yıl % büyüdüğünü anlattı, coşkular, moş kular falan tarihe döle geçti ama 55'te gördük ki her şey hormonluymuş.
Çünkü Demokrat Parti hükümeti, gelişmiş Avrupa ülkelerinde uygulanan o dönemlerde de uygulanan daha ağırlıklı piyasa ekonomisine geçtiğini zannettiler.
Çünkü CHP Hükümeti kamucu bir hükümetti, daha devlet yanlısı, karma ekonominin devlet ağ olanıydı ama bir ekonomik sistem başkadır, ekonomi politikaları başkadır.
Yani, bir ülkede para politikalarının uygulanması, ille de liberal sistem olmasını gerektirmiyor.
Para politikaları 1970'li yıllarda da uygulandığı 58'de işte Menderes'te uygulandı ki sözde liberal sonra Süleyman Bey'in uyguladığı politikalar Türkiye karma ekonomi uygulamalarında Menderes de sabit kur sistemi vardı, 1958 moratoryum unaa giden, yani 1 doları 2 l80 kuruştan 9 liraya çıkaran süreç ile şu son 2,5 yıldır yaşadığımız süreç karbon konmuş ayı.
Menderes kendisini adeta bir ekonomi dahisi olarak görüyor, bizim Cumhurbaşkanımız da kendisinin bir ekonomi dahisi olduğunu görüyor, öyle görüyor, öyle gösteriyorlar onları ve işin ilginci Menderes artık 1957 seçimlerinden sonra piyasa ekonomisinden kendi hükümetini çekmeye başlıyor, yasaklar getirmeye başlıyor, müdahaleler başlıyor ekonomiye, aynı şimdi kiraların E kanunlarla yeniden düzenlenmesi gibi müdahaleler geliyor.
Türkiye o kadar yoğun borçlanıyor ki, o 4 senede o borçları yeni borçlarla ödediği için, eski borçları bu sefer yeni borç da alamadığı için borç vermiyorlar.
1958'de giderken Menderes hükümeti Amerika Birleşik Devletleri'nden, İngiltere'den ve Almanya'dan borç istiyor.
Hasan Polatkan maliye bakanı ve dışişleri bakanı Fatih Rüştü Zorlu, bu devletlerle gidip görüşmeler yapılıyor.
Amerika baştan tavır alıyor, sonra onları bizimkileri Almanya'ya İngiltere'ye gönderiyor derken pazarlıklar sonucunda Almanya ve İngiltere 144 ya da 149 milyon dolar gibi çok net aklımda değil, yardım yapmayı kabul, yani borç vermeyi, yardım değil, borç vermeyi kabul ediyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri de bunu 359 milyon dolara tamamlıyor, 150 ise diyelim 249 milyon dolarda.
Eee 200 küsur milyon dolarda da Amerika vereceğim diyor ama Amerika zaten Türkiye'ye Marshall Planı çerçevesinde 144 milyon lira her sene borç veriyor.
O Marshall yardımı dedikleri yardım falan değil Türkiye'ye verilen borç.
Tabii bundan 60 sene öncenin 100, 300 milyon ya da 144 milyon doları ve arkadaşlar, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere ile bir süre sonra borçları ödeyemediğimiz dolayı moratoryum imzalanıyor, bu IMF standby falan da değil, bayağı moratoryum borçlar 1973 yılına kadar erteleniyor.
Peki, para yok, para yok, her şey perişan.
Menderes, ondan sonra artık ekonomiyle ilgilenmeyi bırakıyor, her şeyi iç politikaya yıkıyor.
Neden?
Çünkü 1957'de yapılan erken seçimler, belli ki artık bir bir daha erken seçim yapılma ihtimali var.
En kötü ihtimalle 61'de seçime gitmek zorunda.
Menderes seçimi kaybedecek diye ödü kopuyor, ekonomiyi bir tarafa bırakıyor, vatan cepheleri, İnönü dövdürmek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin mallarına el koymalar, yani muhalefeti tamamen bitirme, gazetecileri hapse etmeler, 1600 gazeteci hakkında soruşturma başlatılıyor, dava açılıyor, 260 gazeteci hapse atılıyor.
Dikkat, dikkat, dikkat ve 27 Mayıs 1960 İhtilali yapılıyor olmamalıydı.
Evet, ama işte ekonomilerde çok büyük devalüasyonlar daha arkasından o dönemlerde askeri darbeleri getirmiştir.
Neden?
Çünkü devalüasyona sabit kurda ihtiyaç olduğu dönemlerde, belli ki ülke ödemeler dengesi krizi yaşamaktadır, borç da bulamamaktadır, kasa tam takırdıyor, döviz de yok demedi ama onu ima etti.
Bütçe yok ima et.
Menderes öyle demiyordu, para yok demiyordu ama yoktu istendiği zaman.
1958 moratoryum giderken döviz rezervleri eksiyi aynı eksiyi ve yenilerini bulamıyorduk, devalüasyon yapılır ihracat rahatlar, o dönemde de ihracat tıkanmıştı zaten tarım ürünleri yapıyorduk ama onu bile ihraç edemiyorduk.
İhracat yapılınca tabii devlete dış para gelmeye başlar aynı 1970 devalüasyon gibi ve 71'de askeri muhtıra geldi aynı 24 Ocak 1980 kararları gibi döviz girişi başladı, döviz girişi başladıktan 3-4 sene, 34 ay sonra da askerler ihtilal yaptılar, askerler uyanık, boş kasaya gelmezler, onlar da devalüasyonu tahrik ederler, alttan alta.
Bana inanmıyorlar uzun, yaklaşık 30 senedir anlatıyorum, bakınız 24 Mart, 24 Ocak kararlarını Turgut Özal dönemin Ege ordu komutanı, sonra Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Eee Başkan Yardımcısı olduu Orgeneral Haydar Saldık Turgut Özal.
Bunlar bilerek planlayarak yaptılar diyorlar ki Süleyman Bey'in haberi vardı.
Hayır, iddia ederek söylüyorum, Süleyman Bey'in haberi yoktu.
Yani, 12 Eylül 1980 Darbesi, 12 Mart muhtırası'yla tekrar devletçi sisteme dönüşün tersini yaparak bu sefer Türkiye'yi tam bir liberal sisteme sokmak amacıyla yapıldı.
Peki, bunu nasıl yaparsın?
Demokrasiyle yapamazsın kardeşim, ya ben bas bas bağırıyorum Erdoğan Çin modeli dediği günlerde.
Zannederim, ukalalık gibi olmasın, benden başka Aman diyen olmadı neden?
Çin modeli dediğinizde demokrasi olmaz, Çin modelini uygularsanız Türkiye 4 senede belirli bir noktaya gelir mi gelir?
Elbette, neden?
E memura maaş vermezsen, kamu işçisine maaş vermezsen, kamudaki bütün işçilerin hepsini özelleştirme gibi, vergi dairesini özelleştiren, mesela SSK'yı tamamen özelleştiren, Sosyal Güvenlik kurumlarını bütün havayollarını, hastaneleri, otobanları, otoyolları, Botaş Motaş hepsini satarsan, demokrasiyi de kaldırırsan, e 4 sene sonra Türkiye ayağa dikilir yürümeye başlar.
Ama bu sefer de Özgür dünyadan çok büyük ihtimalle, bu sefer kopabilir.
Bu örnekleri, şimdi niye yani, bu örnekleri bu tarihten verdiğin örnekler çok kıymetli bence çok kıymetli ama yani, ben biraz burada hani kuş kulanıyorum, insan ürküyor.
Yani, demek ki A ben arş arşive geçin, Ferit, bu üçümüzün şu anda yaptığı konuşma, şu yaptığımız sohbet arşive geçiyor.
Sen içimizde en gençsin, sen benim oğlumdan da yaşa küçüksün, bak, gelecekte senin geleceğinde, sen benim yaşıma geldiğinde göreceksin ki, bak, kulak, kulaklarım çınlamaz o zaman.
İnşallah, yaşıyorum, durur sana, diyecekler ki, ya Ferit Bey, ya da Ferit amca, Siz bir zamanlar Ali amcayla Memduh dedeyle bir program yapmışsınız, Memduh Dede bunları anlatmış.
Ya, zamanında uygulamışlar saa.
İyi ki uygulamışlar, bak, yoksa gidiyormuşuz onu uygulamadı için biz bu kadar berbat yaşıyoruz, diyecekler.
Yahut da ben onun bugün kendi videomda Recep Tayyip Erdoğan'ın vicdana geleceğini iddia ettim, temenniyle beraber iddia.
Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni bir seçime kadar bu para politikalarıyla bu sistemle, bu rejimle mümkün değil yürüyemez, sıfır ihtimal.
=======================
- - - - - - - - - - - - - - - -
Mükemmelin iyinin düşmanı olmasına izin vermeyin.
~Voltaire~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Serefine duskun olan kotu cevap almaktan kendini sakinir.
~Hz.Ali~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ölmüş Bir Arkadaştan Mektup
Eskisi gibi yaşıyorum
Gezerek, düşünerek..
Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene
Pazarlıksız alış-veriş ediyorum.
Geceleri evimdeyim, rahatım yerinde
(Bir de sıkılınca pencereyi açabilsem)
Ah… başımı kaşımak, çiçek koparmak
El sıkmak istiyorum arada bir..
~Melih Cevdet Anday~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Dictum meum pactum
Sozum sozdur.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Risaleler kur'andan başka kitabdan alınmamış. (Şualar s.559) 54. H. Benna ve S.Kutbun kurduğu İhvân-ı müslimin teşkilatını övüyor. (Emirdağ Lahikası s.34)
~Said Nursi 'den zırvalar.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Radix malorum est cupiditas
Acgozluluk butun kotuluklerin anasidir.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin.
Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin.
~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.
~ARAP ATASÖZÜ ~
. - . - . - . - . - . -
6.461.227 kb Dinler_Tarihine_Giris-Annemarie_Schimmel.pdf
2.545.280 kb Dimitri_Psathas-YALANCI_ARANIYOR.pdf
226.332 kb Cehenneme_Ovgu-Gunduz_Vassaf.epub
532.898 kb ARZACH_MILLS-Bes_Cayi_Yazilari.epub
6.247.226 kb Lessing-Bilge_Nathan.pdf
868.921 kb Stefano_E._D_Anna-Tanrilar_Okulu.epub
71.340 kb les2006araliksayisalcevapanah.pdf
2.107.345 kb Ey_Dunya_Insanlari_Hepiniz_Turksunuz-Gene_D.Matlock.epub
193.302 kb SIMON_WELLIAMS-teyzesi.docx
549.185 kb John_Perkins-Bir_Ekonomik_Tetikcinin_Itiraflari_2.epub
870.907 kb Alev_Alatli-Batiya_Yon_Veren_Metinler_cilt_1.epub
287.790 kb Clive_Cussler-Mavi_Vurgun.epub
1.965.361 kb Abel_Gonzalez_Melo-Chamaco.pdf
433.741 kb EDEBIYATTA_ILKLER.pdf
217.524 kb Carl_Gustav_Jung-Dort_Arketip.epub
3.130.378 kb William-Shakespeare-Coriolanus.pdf
868.430 kb Zebur-Zebur.epub
236.959 kb Jurnal_II-Cemil_Meric.epub
2.481.831 kb Birey_Dershaneleri-YGS_5_Genel_Deneme.pdf
436.224 kb Serdar_Dogan-KARAZIPKALILAR.doc
55
79
76
Megalomanik hazeyanları pompalayanlar var elbette. Tam bir şeyh mi uçar, mürit mi uçurur durumu.
03
74
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder