15 Eylül 2024 Pazar

İOANNA KUÇURADİ: BÜTÜN KÜLTÜRLERE EŞİT SAYGI”NIN TEŞVİK EDİLMESİ, DÜNYA BARIŞI İÇİN BİR TUZAK

İOANNA KUÇURADİ: BÜTÜN KÜLTÜRLERE EŞİT SAYGI"NIN TEŞVİK EDİLMESİ, DÜNYA BARIŞI İÇİN BİR TUZAK

Maltepe Kitap Günleri, 7-15 Eylül tarihlerinde Maltepe Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştiriliyor. "Cumhuriyet'in Yeni Yüzyılında Laiklik, Özgürlük, Adalet ve Barış" konulu Maltepe Kitap Günleri'nin "Onur Konuğu" Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, 7 Eylül'deki açılışta, "Barış Üzerine" başlıklı bir konuşma yaptı.

İoanna Kuçuradi: 'Bütün kültürlere eşit saygı'nın teşvik edilmesi, dünya barışı için bir tuzak

08-09-2024

DEM Parti'den Yerlikaya'ya: Ensarioğlu'nun bilip de söylemediği şeyler nelerdir? Haber: Elif Şahin Hamidi

"Bu fuarın konusu 'laiklik, özgürlük, adalet ve barış' olduğuna göre, bugün ben, yanıbaşımızda ve biraz daha uzağımızda insafsız savaşlar sürerken, bu özlemlerden barış üzerine birkaç söz söylemek, böylece de bugünkü durumun ortaya çıkmasına yol açan ihmaller üzerine düşünmeye yardımcı olmak istiyorum" diyerek konuşmasına başlayan Kuçuradi, dünyanın iki ideolojik bloka ayrılmış olduğu dönemde "Barış"ın Doğu Blokunun mottosu, "insan hakları ve temel özgürlükler"in ise Batı Blokunun mottosu olduğuna dikkat çekti.

"Bu iki konuyu 'paylaşma'nın, çıkarlara güzel adlar vermek için nasıl kullanıldığını çok açık görebiliyordum" diyen Kuçuradi, tarihten örnekler verdi: "1980'li yıllarda, Bloklararası çıkar çatışmalarına karşı savaşmak için düşünülmüş yolların adı 'uluslararası anlayış ve işbirliği' ile 'silâhsızlanma' olmuştu. Bunların 'dünya barışı'nı korumanın, yani sıcak bir savaşın çıkmasını önlemenin yolları olduğu düşünülüyordu. 1990'lı yılların başında Doğu Bloku ve Sovyetler Birliği dağılınca, barış konusuna ilişkin değer yargısı değişti, ama dan anlaşılan değişmedi: hâlâ 'sıcak bir savaşın önlenmesi' olarak anlaşılıyor barış. Ama bu bir türlü korunamıyor; 'küçük' savaşlar gitgide artıyor ve barışın insan haklarıyla ilgisi hâlâ pek görülemiyor. Nitekim 2010 yılında, yani 14 yıl önce, ABD'de çalışan İsrailli bir meslekdaş, Anat Biletzki, İnsan Hakları Merkezimizin daveti üzerine, İstanbul'a geldi ve 'Gazze: Unutulmuş bir Hapishane' başlıklı bir konferans vermişti. Teşhisleri önemliydi, ama bu ve bu gibi dikkat çekmeler, şu andaki durumun ortaya çıkmasını engelleyemedi."

"SAVAŞ OLGUSUNA BAKARAK, BARIŞIN NE OLDUĞUNU ADIM ADIM ORTAYA KOYABİLİRİZ"

Kuçuradi konuşmasında, bunlar üzerine düşünmeye temel oluşturabilecek "barış nedir?" sorusuna cevap vermeye çalıştı. "Bir kavram olarak barış, savaşın göreli kavramıdır. Bu da, savaşın olmadığı yerde barışın olduğu düşüncesine götürüyor ve bizi barış konusunda yanıltıyor" diyen Kuçuradi, şöyle devam etti: "Çünkü gerçekliğe baktığımızda barışlar görmüyoruz, savaşlar görüyoruz. Bu savaşlara baktığımızda ise, görüyoruz ki her savaş birer olaylar dizisidir: Belirli bir zamanda başlıyor (ilân ediliyor), bir süre (bazan yıllarca) sürüyor ve bitiyor. Ama bu arada, herbirinde binlerce insan, başka başka insan –görev gereği kendini bir cephede bulan genç askerler ve gitgide artan sayılarda siviller– ölüyor. Tarihsel boyutlar içinde bakıldığında olaylar dizisi olarak karşımıza çıkan savaş, dünyamızın –insan dünyasının– bir olgusudur. Savaşın nasıl bir olgu olduğunu görebilmek için ('sanki hiç görmedik mi!' diyebilirsiniz kısmen haklı olarak), yani savaşın ne olduğunu görebilmek için, önce Kant'ın Pratik Aklın Eleştirisinde, başka bir bağlamda verdiği bir örneği sizlere aktarayım: Kral I François, bir vesileyle kardeşi İmparator V Charles'a bağlılık bildirisi göndermiş; François da bunun üzerine şöyle demiş: 'Ne harika, uyum! Kardeşim Charles ne istiyorsa, ben de onu istiyorum.'

İkisi de Milano'yu istiyorlardı! İşte savaş: aynı şeyle ilgilerinde iki tarafın oluşması, karşı karşıya gelmesiyle ve herbirinin, o şeyle ilgili istediğini gerçekleştirmek üzere diğer tarafı saf dışı etme çabasında yaptığı sınır tanımayan eylemlerin ve bu eylemlerin biraraya gelmesiyle oluşan olayların yarattığı durumdur, ya da koşullar bütünü. Kavramsal düzeyde savaşın göreli kavramı –karşıtı– olduğu halde barış, gerçeklikte savaşın karşıtı-tersi olan bir durum değildir. Ama barışın ne olduğunu, gerçekliğe bakarak –savaşla ilgili olarak yaptığımız gibi, yani tek tek "barışlara" bakarak– belirleyemeyiz. Ne var ki, savaş olgusuna bakarak, barışın ne olduğunu adım adım ortaya koyabiliriz: yani önce, barışın hangi özellikleri taşımayan koşullar bütünü ya da durum olduğunu ortaya koyabiliriz, sonra da hangi özellikleri taşıyan bir durum olabileceğini söyleyebiliriz. Barış, aynı şeyle ilgilerinde iki taraf yaratmayan –aynı bir şeyle ilgili olanların karşı karşıya gelmelerine yapısı gereği neden olmayan– bir koşullar bütünüdür: kuruluşu ve işleyişi, ilkelerinden dolayı, tarafların oluşmasına ve karşı karşıya gelmesine kendisi neden olmayan bir düzendir barış. Böyle bir düzen, ya da bu özelliği gösteren koşullar bütünü olarak kavrandığında barış, bir hukuk durumudur; ya da, amacı dışında kullanılmayan hukukun egemen olduğu durum."

"AÇIK KAVRANILMIŞ İNSAN HAKLARININ GEREKTİRDİKLERİ YERİNE GETİRİLMELİ"

Barış konusunun ülkeler düzeyinde, yani "iç barış" olarak ve uluslararası düzeyde, yani "dünya barışı" olarak iki bağlam içinde ele alınabileceğini ifade eden Kuçuradi, "Benim görebildiğim kadarıyla, ülkeler düzeyinde barış, bugün, bir ülkede toplumsal özgürlüğün (toplumsal özgürlük fikrinin) önemli derecede gerçekleşmiş olması durumuna verebileceğimiz addır."

Toplumsal özgürlük, insan onuru, insan hakları ve barış arasındaki ilişkiye vurgu yapan Kuçuradi "İşte, barış, temel insan haklarının yalnızca pozitif hukuka girmesiyle değil; bir ülkede, bu haklarla dile getirilen taleplerin gerektirdiklerinin yerine getirilmesiyle, yani toplumsal özgürlüğün sürekli var kılınmasıyla yaratılan durum olsa gerek –temel hakların çoğu zaman kâğıtta kalmadığı durum. Barış kavramıyla ilgili olarak daha önce söylediklerime dayanarak, "dünya barışı"nın, yalnızca sıcak savaşların olmaması değil; uluslararası, devletlerarası, hatta kıtalararası ilişkilerde, aynı bir "şey"le ilişkilerinde tarafların oluşmasına yol açmayan düzenlemelerin yapılmasıyla ve çağın koşullarında açık kavranılmış insan haklarının gerektirdiklerinin sürekli olarak yerine getirilmesi ile oluşabilen –sürekli oluşturulması söz konusu olan– durum olduğu söylenebilir" dedi.

"Bütün kültürlere saygı", bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltme girişimi "Bütün kültürlere eşit saygı"nın teşvik edilmesinin, insan hakları ve dolayısıyla dünya barışı için bir tuzak olduğuna vurgu yapan ve "Bu teşvik bana, bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltme girişimi olarak görünüyor" diyen Kuçuradi sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiç şüphe yok ki, kişilerin farklı 'kültürel' özelliklere sahip olmaları –yani dünya görüşleri ve normları olan grupların üyeleri olmaları– ayırımcılığa, ırkçılığa, bunların sonucu olarak da birçok sorunlara ve sayısız insan ihlallerine yol açmış ve açmaya devam ediyor. Ne var ki, bu sorunları insan haklarıyla bağlantılayarak çözmeye, yani insan haklarının gereklerini –bu arada da farklı kültürel özellikler taşıyan gruplarla ilgili gereklerini de– yerine getirmeye çalışmak yerine, çözüm olarak, hangi kültürden olursa olsun bütün insanlara saygı değil, bütün kültürlere –yani niteliklerine bakılmaksızın bütün dünya görüşlerine ve bütün normlara– saygı talebi getirildi. Bunun teorik temellendirilmesini de postmodernizm sağladı; böylece de normları ve dünya görüşlerini doğru değerlendirme yetersizliğimiz meşrulaştırılmış oldu. Özellikle 'gelişmekte olan' ya da 'çağdaşlaşma yolunda' olan birçok ülkede bazı entellektüeller, biryandan insan haklarına ve onların etkili kılınabilmesinin önkoşulu olan laiklik gibi ilkelere, 'Batı kültürü ürünüdür' diyerek kuşkuyla bakıyor ya da reddediyor, ama yine Batı düşüncesinin ürünü olan postmodernizme dört elle sarılıyor; üstelik 'kendi kültürleri' saydıkları dünya görüşlerini ve normları serbestçe yaygınlaştırabilmek için insan hakları retoriğine sığınıyor. Bazı akımların –IŞİD– böyle yayılmasını mümkün kılan da bu 'bütün kültürlere eşit saygı' görünüyor. Böylece şu anda insan hakları için çok tehlikeli olan bir gelişmeyle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz: Kimi köktendinciliklerin ve bir sürü metafizik eğilimlerin dünya çapında yaygınlaşmasıyla ve kamusal yaşamda cemaatçiliğin gitgide artan bir savunmasıyla. 21. yüzyıl başında eğer dünya barışının bir ütopya olarak kalmasını istemiyorsak, daha önce uluslararası düzeyde aldığımız kararlar sonucu oluş an bu olgular üzerinde –nasıl oluştukları ve nelere yol açtıkları üzerinde– düşünmemiz ve barış için insan hakları arasındaki koparılmaz ilgi üzerinde kafa yormamız; sonra da ülkelerin ve dünyanın bugünkü koşulları her an yeniden değerlendirerek, aynı insan haklarının farklı koşullarda farklı olabilen gerektirdiklerini teker teker sürekli olarak bularak, teker teker yerine getirmemiz zorunlu görünüyor. Bu demektir ki, eğer gerçekten barışı ardıarası kesilmeyen çabalarla gerçek kılmak istiyorsak, açık kavranılmış insan haklarının korunmasını ulusal ve uluslararası politikaların ana amacı olarak koymamız gerekiyor; yani geçen 75 yıl boyunca ulusal ve uluslararası politikalarımıza ana amaç olarak koyduğumuz gelişmenin/kalkınmanın yerine –yaptıklarımızın çıkmaza girdiğinin farkına vardığımız her defasında yalnızca onu nitelendiren sıfatları (ekonomik, kültürel, yerel-içten, sürdürülebilir gibi kalkınmanın sıfatlarını) değiştirmekle yetindiğimiz 'kalkınma'nın yerine–, insan haklarının bilgiyle korunmasını ana amaç olarak koymamız gerekiyor. Dünyamız 'ne olsa olur' mottosuyla, herşeyi eşdeğer sayan Postmodernizmden kendisini sıyırmadıkça, barıştan söz etmek boşuna olur.


⦿ https://www.demokrathaber.org/ioanna-kucuradi-butun-kulturlere-esit-sayginin-tesvik-edilmesi-dunya-barisi-icin-bir-tuzak

🇹🇷

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

SAVRUK SOZCUKLER

I. ICime haıkiran
Ozel bir aciydi
gizli bir yalan
tanImslz, COzUmsUz sOzcUklerdi
gOzlerime sizan

YUrcGim kanat Cirpardi
oysa ayaklanm
bUyUk bir gUC harcardi
uCmasin diye gOvdem

II. Yoksa bir yanilsama mlydi
sana kanStim sandIm
gizli bir bUyUydU sanki
fisiltisi gecenin

GerCekCi sOzler sOyleme diye bana
bir kelebelek otup uCtum uzaklara

III. YUzUne bir gOlge dUStU
ICim titredi benim
kendime klzgindlm oysa
her Seyi karmakarlS eden duıgusa11IGa
Oylece baktim sana
ICimde klplrdanan acilarla

IV. Benim iCimden
hayati kopardilar
kan1I kUCUk bir hUcreydi
sana ait bir Seydi
gOvdemden Calinan

V. DUn gece sessizce ateSe bakarken
aklima dUStU sOzlerin
' Oyle uzak bir gOrUntUytiU
kar altinda ellerimi Isltan
ve uCup dudaGlma konan

Sanki iki yabanclyl dUSledim
kirlenip kirllmamlS uzak hayalleri
upuzun yollar boyu
felsefe ve SUri
(Bu aSk hiC bitmez sanlrdlm)

VI. Beni klrdln ve…
farklnda bile deGilsin
Bu SUrle senden intilcam almak
mUmkUn mU?…
Aciyan yUreGim
en gUzel tlnilarl verir
ve sana duyduGum Ofke
aslinda iimarslz bir sevidir.

VII. Neleri konuSmadlGlmlz Cok daha Onemliydi
konuStuklarimlzdan
Deli bir ClGlik gibi dolandlm ortalikta
oysa senin duyduGun sessizlikti yalnlzca

8. Disiplin ve dUzenin inadlna
Romen rakaml koymadlm
bu SUrin slraslna

IX. Yasak ve tehlikeli dUSUnceler
Yargl OnUne sawndu kendini
yasak ve tehlikeli sOzlerie

Sonra idam sehpasl kuruldu
Ve sevgiyle yanan ateSCiCeGinin
boynuna dolandl urgan

Artlk Siir yazmayacaGim
YUreGime son verirken hepinizin
gOzlerinden Operim.


- - - - - - - - - - - - - - - -

Biz, tekrar ahlaktan arıtılmış olan dünyada yaşamaya cesaret eden az ve çok sayıdakiler; Biz putperestler!
İnanca göre; Olasıdır ki biz, pagan inancın ne olduğunu ilk kavrayanlarız.
İnsanın kendisi için daha yüksek varlıklar tasarlaması, lakin Onu iyinin ve kötünün öte yanında görmesi söz konusudur.
Her yüksek olmanın, ahlaksız olarak takdir etmek mecburiyetinde kalınması söz konusudur.
Biz, Olimpusa inanırız!
Çarmıha gerilene değil!

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ekonomisi zayif bir ulus, yoksulluktan ve duskunlukten kurtulamaz; guclu bir uygarliga, kalkinma ve mutluluga kavusamaz; toplumsal ve siyasal yikimlardan kacamaz.

~Ekonomik kalkinma, Turkiyenin hur, bagimsiz, daima daha kuvvetli, daima daha refahli Turkiye idealinin bel kemigidir.
Tam bagimsizlik ancak ekonomik bagimsizlikla olur.

K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

SENİN DOLARIN VAR MI AHMET?…

https://www.youtube.com/watch?v=ATFFmmgcMcY

- - - - - - - - - - - - - - - -

Halktan kopan iktidarlar toplumun nabzını elinden kaçırır ve 'körleşirler!'
Bu körleşme Tunus'ta olduğu gibi diktatörlerin kendilerini en güçlü saydıkları sırada rejimin sonunu getirir.
İran'da Şah (Rıza Pehlevi), Romanya'da Çavuşesku da halkın tepkilerini hiç önemsemedikleri sırada devrilmişlerdi

~Derya SAZAK~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hepimiz farklı gemilerden gelmiş olabiliriz ama şimdi hepimiz aynı teknedeyiz.

~Martin Luther King Jr.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Curriculum vitæ
Yasam yolu (CV)
D [degistir]

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Geometri zekayi aydinlatir ve akli dogru yola sokar. Onun butun kanitlari acik ve duzenlidir. Cok iyi duzenlendiginden geometrik mantik yurutmeye hata girmesi neredeyse imkansizdir. Bu nedenle surekli geometriye basvuran bir aklin hataya dusmesi cok nadirdir. Buna gore de geometri bilen kisi zeka kazanir. Eflatunun kapisinda asagidaki sozlerin yazili oldugu nakledilir: Geometrici olmayan evimize giremez.

~Ibn Haldun (1332–1406)~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu.
Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı.
Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.

~George Orwell-Hayvan Çiftliği~

- - - - - - - - - - - - - - - -

YILMAZ ÖZDİL : ELEKTRONİK KELEPÇE
18 Nisan 2021
Çok rezalet görmüştük ama böylesine ilk kez tanık olduk.
Akp'li belediyeler tarafından sağlanan hizmet pasaportlarıyla resmen insan kaçakçılığı yapıldığı ortaya çıktı.
Akp'li belediyelerden inceleme gezisi sportif faaliyet ayaklarıyla vizesiz gri pasaport kapanların Almanya'ya giderek araziye uydukları geri dönmedikleri anlaşıldı.

İstanbul'da sinagogları bankayı konsolosluğu havaya uçurup 59 insanın ölümüne sebep olan müebbet hapse mahkum edilen köktendinci terörist Suriye'de Esad'a karşı savaşırken öldürüldü.
Böylece…
Güya müebbete çarptırılan teröristin kaşla göz arasında serbest bırakıldığı yurtdışına çıkış yasağı bile konmadığı ortaya çıktı.

Reyhanlı'da 52 insanın canına malolan bombalamanın bir numaralı şüphelisi Nasır adındaki teröristin Türkiye'den Suriye'ye Suriye'den Türkiye'ye bir yıl içinde 400 defa geçtiği anlaşıldı 400 defa…

Türkiye'ye beş milyon Suriyeli girdi.
İki milyonunun kimliği bile yok.
En az bir milyonunun hangi şehirde yaşadığı adresi bile bilinmiyor.
Ne zaman giriyorlar ne zaman çıkıyorlar bilinmiyor.

İstanbul Kumkapı'da Somali sokağı var.
Aslında Katip Kasım Cami Sokağı ama mahallede yaşayanlar komple kaçak Somalili olduğu için Somali sokağı diye biliniyor.
Somalili otoparkçı var birader Somalili manav var Somalili çaycı var.
Mahallede Somalilerin yanısıra Ganalı Nijeryalı Etiyopyalı Fildişi Sahilliler var tek kelime Türkçe öğrenmeden beş senedir burada yaşayan var.

Geçen hafta haber oldu… Türkiye'nin başkentinde Kızılay'da iki sokak Somali sokağı olmuş Somalili berber var Somalili market var.

Genelkurmay'ın resmi internet sitesinden yasadışı sınır geçişlerini takip edin lütfen… Myanmarlıların Çanakkale'ye Moritanyalıların Mersin'e Bangladeşlilerin Karabük'e Gabonluların Edirne'ye Burkina Fasoluların Sivas'a Eritrelilerin Erzincan'a Kongoluların Kırşehir'e geldiğini görürsünüz.
Vietnamla aramızda 11 bin kilometre var kaçak Vietnamlıların Bursa'ya geldiğini görürsünüz.

Sınırlarımız sınır değil kevgir…
Memlekete enlemesine giren var boylamasına giren var çapraz geçen var Boğaz köprülerinde bile böyle yoğun trafik yok…

İstiklal Caddesi'nde Arapça ve Svahili lisanı konuşuluyor.
Kaçak Kamerunlu gözlük satıyor kaçak Ruandalı çakmak satıyor kaçak Ugandalı parfüm satıyor kaçak Kenyalı şarkı söylüyor.
Zabıtadan fazla kaçak Tanzanyalı işportacı var.

İzmir'de oteller sokağına uğra kahvede can yeleğiyle oturanlar var.
İnsan kaçakçılığının öylesine boku çıktı ki can yeleklerini taşımak için ekstra kamyonet masrafı çıkmasın diye tekneye gitmeden oteldeyken dağıtıyorlar.
Basmane'de zodyak satılıyor.

İnsanlık tarihi boyunca dünyada sadece bu ülkede başbakanın yatıyla insan kaçakçılığı yapılıyor kardeşim…
Tansu Çiller'in başbakanken kullandığı President adındaki yatı bastılar kamaralardan Suriyelilerle Pakistanlılar çıktı.
Bu üçüncü yakalanışıydı.
Vapur seferleri gibi çalışıyor.

Resmi raporlara göre Türkiye'ye her yıl 300 binden fazla kaçak göçmen giriyor.
Camide uyurken imamın ihbarıyla enselenen Cezayirli var çöp kamyonuyla kaçırılan Faslı var okul servisiyle kaçırılan Senegalli var.
Jandarma ekipleri Sakarya'da şehirlerarası asfaltta bavullarıyla yürüyen 90 kişiyi durdurdu hayrola hemşerim dediler meğer Pakistanlıymışlar kaçakçılar yolda bırakmış yürüye yürüye Edirne'ye gidiyorlarmış…
Konya'da köpek ısırması sonucu hastaneye kaldırılan kişi kaçak Afganlı çıktı.

Adamını bulursan Türkiye'ye kaçak deve bile sokabiliyorsun.
Suriye'den giriyor.
Hem de öyle tek tük değil sürü halinde sokuyorlar.
Kaçak papağan giriyor.
Tekirdağ'da kaçak kuğu bulundu.
Havayoluyla kedi sokuyorlar bavulla akvaryum balığı sokuyorlar
Edirne'de kanguru bile bulundu kaçak sokulmuş memlekete…
Ukrayna'da herifin birini limanda yakaladılar Türkiye'ye spor çantalarının içinde aslan yavruları götürdüğü ortaya çıktı.

Turist ayağıyla Gümüşhane'de dolaşan İsveçli biyokaçakçı çıktı endemik bitki türlerimizi ve böceklerimizi yurtdışına kaçırdığı anlaşıldı.
Antalya'da turist ayağıyla dolaşan Macar'ın bitki soğanlarımızı ve toprak numunesi arakladığı anlaşıldı.

Kaçak arı getiriyorlar.
Kaçak kaplumbağa getiriyorlar.
Kaçak maymun getiriyorlar.
Kaçak piton getiriyorlar üç metre.

Türkiye'den çalınan otomobiller vızır vızır Suriye'ye götürülüyor.
Hem binek araç olarak hem bombalı araç olarak kullanılıyor.
Sınırlarımız folofoş…
Akp'li bakan yardımcısının makam otomobilini bile araklayıp Suriye'ye götürdüler.

Çiftlikbank'ın tosunu internette sanal çiftlik kurdu beğendiğiniz ineğin üstünü tıklayın şahsi banka hesabıma parayı yatırın o ineğin etinden sütünden size kar payı ödeyeyim dedi 400 milyon doları balyaladı pırrr… Uruguay'a kaçtı.

Tankerbank kurdum diyen uyanık bir arkadaş akaryakıt tankerleri işleteceğiz herkes bütçesi kadar hisse alacak hissesi kadar ortak olacak her ay elden tiko para ödeme yapacağım önce Allah'a sonra bana güvenin dedi 70 milyon lira topladı vınn… İran'a kaçtı.

TSK içinde saadet zinciri kuruldu Forex piyasasında acayip para kazanacağız bir koyup on alacağız denildi özellikle jandarma teşkilatı içinde beş bin rütbeli asker oltaya takıldı 450 milyon lira tokatlandı… Bu işi organize eden uzman çavuş Irak'a kaçtı.

Müebbet hapis cezası verilen Yargıtay tarafından cezası onanan Metro Turizm'in sahibi Gürcistan'a kaçtı.

Sosyetenin mimarı olarak tanınan tikitoş bir arkadaş yatırım vaadiyle 20 milyon lira topladı Miami'ye kaçtı.

Öz kızına cinsel istismar suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılan medya patronu İspanya'ya kaçtı.

Sırf bankalara 215 milyon lira borcu olan İnanlar İnşaat'ın sahibi Kanada'ya kaçtı tapu bekleyenler birer bardak soğuk su içti.

Foça açık cezaevinden firar eden Sevan Nişanyan Yunanistan'a kaçtı.

Güya fetoyla mücadele ediliyor…
Zekeriya Öz Almanya'ya kaçtı.
Ekrem Dumanlı ABD'ye kaçtı.
Eyüp Can İngiltere'ye kaçtı.
Akın İpek İngiltere'ye kaçtı.
Hakan Şükür ABD'ye kaçtı.
Arif Erdem Yunanistan'a kaçtı.
The Taraf'ın sahibi yurtdışına kaçtı.
Uçakla kaçan var helikopterle kaçan var tekneyle kaçan var nehri salla geçerek kaçan var botla kaçan var.
Elini kolunu sallaya sallaya kaçan var.
Fetonun bankasını kuran armatör ABD'ye kaçtı.

Hatalı ameliyatlarla ve hakkında 73 soruşturma açılan tüp bebek doktoru yurtdışına kaçtı.

Kara para aklamakla suçlanan SBK Holding'in patronu Sezgin Baran Korkmaz Lüksemburg'a kaçtı.

Cami cemaatini ve akrabalarını dolandıran imam Rus sevgilisiyle birlikte Rusya'ya kaçtı.

Hal böyleyken…

Montrö-darbe kumpasıyla gözaltına alınan varlığıyla onur duyduğumuz emekli amirallerimize oturdukları şehrin dışına çıkmasınlar diye elektronik kelepçe taktılar iyi mi…

Aman dikkat edin ha.
Kapılarına da toma dikin.
Mazallah bahçeye mahçeye inerlerse teyakkuzda olun.
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/elektronik-kelepce-6380421/


- - - - - - -







- - - - - - -

Stage_1-Tim_Vicary-The_Elephant_Man.pdf
20:17 12.613.045 Memet_Zencirkiran-Dunden_Bugune_Turkiyenin_Toplumsal_Yapisi.pdf
Raymond_M._Smullyan-Tao_Sessizdir.epub
Necip_Fazil_Kisakurek-O_ve_Ben.epub
Vasif_Ongoren-Oyun_Nasil_Oynanmali.pdf
Turkcenin_Dogru_Kullanimi.pdf
Plautus-COMLEK.doc
Belgelerle_Osmanli-Turkistan_iliskileri_XVI-XX._Yuzyillar_.pdf
Haldun_Taner-Vatan_Kurtaran_Saban.doc
Esrefoglu_Abdullah_Rumi-Esrefoglu_Divani.pdf
Hasan_Aydin-Felsefi_Antropolojinin_Isiginda_Hz._Muhammed_ve_Kuran.pdf
Nazim_Hikmet_06_Yeni_Siirler.epub
Marius_von_Mayenburg-Cirkin.pdf
BIREY_KONU_TESTLERI.pdf
Koyluler-Anton_Cehov.epub
Charles_Dickens-Antikaci_Dukkani_II.epub
Mehmet_Altay_Koymen-Alp_Arslan_zamani_Turk_Giyim-Kusami.pdf
Cumhur_Ay-hesap_kitap_isleri.pdf
Athol_Fugard-DOMUZ_AHIRI.pdf
Ali_Yildirim-Osmanli_Engizisyonu.pdf
Fyodor_Mihailovic_Dostoyevski-Suc_ve_Ceza_M.E.B._.epub
Albert_Camus-Sisifos_Soylemi.pdf
BUYUK_SELCUKLU_IMPARATORLUGUNDA_BATINI_HAREKETI.pdf
Kapital_Cilt1-Karl_Marks.epub
Her_Cikolata_Yenmez-Sevil_Atasoy.mobi
1.Bolum_BILGISAYAR_DONANIMI.pdf
Lev_Nikolayevic_Tolstoy-Savas_ve_Baris_Cilt_2.epub
ney6.doc
RealitiesBehindRelocation.pdf
Hilmi_Zafer_SAHIN-yarin-dunde-baslar.doc

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder