20 Mayıs 2015 Çarşamba

Fwd: "90 Senemizi çalan CHP ..". başlıklı yazınız hakkında

-------- Forwarded Message --------
From: Tuncay Erciyes <tuncayerciyes@gmail.com>

ATATÜRK ve TÜRKLÜK DÜŞMANLARI, "Çağdışı kaIdığı için çökmüş Osmanlı imparatorluğun küllerinden bir TÜRK DEVLETİ kuran Atatürk, 90 sene kendimizi gizleyerek yaşamamıza sebep oldu" demek yerine, "CHP 90 SENEMİZİ ÇALDI" diyerek AKP'ye OY istiyorlar.
Sayın Nazım Güvenç ağızlarının payını iyi vermiş:

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------

Gönderen: Nazım Güvenç <nazimguvenc@gmail.com>
Tarih: 19 Mayıs 2015 00:52
Konu:
"90 Senemizi çalan CHP ..". başlıklı yazınız hakkında
Alıcı: ahcamli@stargazete.com
Cc: Ardan Zentürk <ardanzenturk@stargazete.com>, fozkan@stargazete.com


Sayın yazar Ahmet Hamdi Çamlı,

18 Mayıs 2015, Pazartesi tarihli Star gazetesinin 17. sayfasındaki köşe yazınızdan ötürü sizi samimiyetle kutluyor ve teşekkürlerimi iletiyorum. [ http://haber.star.com.tr/yazar/90-senemizi-calan-chp-4-sene-daha-istiyor/yazi-1029598 ]

İnanıyorum ki bu yazınız ileride tarih kitaplarına ve hattâ lise tarih dersi kitaplarına bile geçecek, okutulacak bir "belge" değerindedir. Çünkü 2010'lu yıllarda Türk düşmanlığını, Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığını ilk olmasa da yazılı olarak bu kadar açık ve veciz, hem de galiz bir dil ve üslupla dile getiren bir yazı -en azından benim bildiğim kadarıyla- henüz pek çıkmadı.

Size bütün içtenliğimle bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum. Çünkü özellikle bugünkü devri yaşamamış gelecek kuşakların inanmakta zorlanacakları, belki de acaba abartılıyor mu, devrin resmî tarihi haksızlık mı ediyor, iftira mı atıyor kuşkusuna kapılmalarına yol açabilecek ağırlıkta bir iddianın, aslında, gerçekten de doğru, haklı olduğunu bizzat kendi yazınızla belgelemiş oldunuz. Ne kadar teşekkür edilse azdır.

Hangi etnik kökten olduğunuzu bilmiyorum. Yalnız Türk olmadığınız çok açık, çok net. Çünkü CHP'ye çatarken ısrarla ve özellikle "90 senemizi çaldınız" diye vurgulamanız:

Sizin, tam da Hristiyan düşman işgali altına düşmüş Osmanlı'nın küllerinden yeniden doğan yeni Türk devletinin bu kurtuluşunu (üstelik o yıllardaki bir kuşaktan da olmadığınız halde) asla içinize sindiremediğinizi olanca somutluğuyla gösteriyor. Dahası bu duygunuzu, bu acınızı, -bu "içerlemenizi" demek çok hafif kalır- bu kininizi, yazınız boyunca defalarca, döne döne, bastıra bastıra ifade ediyorsunuz.

Kılıçdaroğlu: "son damla"

Öyle anlaşılıyor ki, Kılıçdaroğlu'nun "4 yıl iktidar" istemesi sizin içinizdeki kini taşıran son damla olmuş sanki. (Kusuruma bakmayın lütfen, daha önce bu içerikte, bu yönde, bu taşkınlıkta başka yazılarınız var mıydı bilmiyorum.) Taşmışsınız ve Kılıçdaroğlu'nu filan geçip 90 yıl geriye yani AKP'nin "ustalık dönemi" olarak sayılan 3. döneminin başlangıcı olan 2011'den 90 yıl öncesine dek gittiğimizde tam da 1 Nisan 1921'de Birinci İnönü Zaferi'ne yani İşgalci Greklere ilk darbeyi indirdiğimiz tarihe varıyoruz. Bu aynı zamanda Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin ardından 23 Nisan 1920'de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulmuş olduğu güne de belki bir göndermeniz olabilir. Sivas Kongresi CHP'nin başlangıcı olarak da kabul edilen bir tarihtir belki de kastınız odur.

Ya da 2003'ten geriye doğru 90 yıl sayarsak İttihat ve Terakki'ye de varırız ama o zaman CHP de yoktu, Mustafa Kemal ile Enver Paşa ise çok farklı karakter ve çizgidedirler. Tek ortak paydaları "Türklükleri" ve "Türk subayı olmaları"dır. Bu son etkenle anca 90 yılı CHP öncesine de uzatmış oluruz. Kastınız belki de budur. CHP'nin ötesinde, esasında, "Türk düşmanlığı" güdünce bu tarihleme normal...

Her ne olursa olsun Türklerin yabancı düşman istila ve işgaline karşı ulusal direnişlerine ve bunu 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetle taçlandırmalarına (o günleri bizzat yaşamış biri olmadığınız halde) yoğun ve şiddetli bir kin ve nefretle dolu olduğunuz; Kılıçdaroğlu'nun "CHP'ye 4 yıl" istemesine dolup taşmanızdan ve bu yazıyı (hissiyatınızı) kendinizi tutamayarak olanca açıklıkla ve içtenlikle gazete aracılığıyla Star okurlarıyla paylaşmanızdan kaçınmamış olmanızdan da anlaşılıyor. (Sanırım ne yaptığınızın tam da farkında olmadan, içten duygularınıza, kinden beslenen öfkenize kapılarak bu kadar samimi yazdınız.)



Bir adım öne geçtiniz, bravo

Elbette bu tıynette ve böyle "halet-i ruhiye"de olan bir tek siz değilsiniz. Birkaç yıl önce tesettürlü bir genç hanım da "Keşke İngiliz işgali devam etseydi, cumhuriyet kurulacağına..." demişti. Ancak o sadece sözlü olarak samimi itirafta bulunmuştu. Bilirsiniz "söz uçar, yazı kalır". Hele sizinki gibi, üstelik bir başkası tarafından sizden naklen değil de, bizzat kendi elinizle, kendi galiz üslubunuzla ve köşe yazarı olduğunuz, sizinle aynı safta, barikatın sizinle aynı tarafında bir günlük gazetede (Star'da) yazıp yayınlamış olmanız bu taşkın itirafınızı elbette Kılıçdaroğlu'na öfkeyle lakin bütün samimiyetinizle dile getirmiş olmanız yazınıza henüz / hâlâ az bulunur bir "belge" olmak şansı kazandırmıştır. İnanın bu yazınızla, fazladan bir de Star'la aynı yolda ilerleyen bir diğer günlük gazete olanYeni Şafak'ta yazan (günümüz Ali Kemal'lerinin en marufu) Atilla Yayla'yı bile geçtiniz! Kutluyorum. Kendinizle ne kadar iftihar etseniz, inanın, az gelir...

Hele üslubunuz

Yazınıza bir "belge" ağırlığı kazandıran bir başka özellik de galiz üslubunuz. Her zaman mı böyle yazıyorsunuz bilmiyorum. Ama bu yazınızda kurduğunuz cümleler, kullandığınız ifadeler, seçtiğiniz kelimeler, dahası neredeyse küfürler ... ayrıca kutlamaya ve teşekkür etmeye değer.

"Kutlamaya" değer: zira sadece düşüncelerinizi değil, asıl duygularınızdaki, hem de en derininizdeki kininizi, düşmanlığınızı taşmanızı olanca şiddeti ve yoğunluğuyla çok "güzel" / çok "galiz" bir üslupla yazıya geçirmişsiniz. Bravo. Yazınızda, sonlara doğru:

"90 senedir bu ülkeyi sen yönetmiyor musun ey utanmaz zihniyet ve başındaki baş utanmaz zihin..!"
deyişiniz, asla iltifat etmek için değil, bütün samimiyetimle söylüyorum ki gerçekten gelecek kuşaklara sadece "edebiyat paralamak" değil, "edep" nedir, ne değildir, bu sizin sergilediğiniz edep gibi olmayan yazılar ya da kısacası "edepsizlik" nedir, nasıl olur anlatmak, örneklemek, yeni yetişen kuşaklara sadece sizin, sizlerin nasıl galiz bir kin ve düşmanlık içinde dolup taştığınızı kendi ağzınızdan, dilinizden, yazışınızdan belgeleyerek öğretmek için de çok yararlı bir metindir. Ne kadar teşekkür etsek az gelir deyişim bundandır.

Eksik bir nokta

Son olarak, bir noktaya dikkatinizi çekmek ve bir istirhamda bulunmak gereğini duyuyorum:

Hazır bu kadar taşmışken özellikle gelecek kuşaklara daha sağlam ve daha da samimî bir "belge" bırakmak üzere , biraz da kendinizden söz eder misiniz bir sonraki yazınızda...

Türk olmadığınız açık. Önemli değil. Şart da değil. Fakat "Türk düşmanı" olduğunuz da bu taşkınlığınız, CHP'ye yönelik bu kininiz altından ister istemez belli oluyor.

Çok da genç sayılırsınız fotoğrafınıza bakınca. Demek ki 1900'leri, 1920'leri Osmanlı yönetimi altında yaşamış ve tam da Osmanlı dağılmakta iken Anadolu'da (en azından bir parçasında) Türklük dışı bir devlet kurmanın eşiğine gelinmiş iken (diyelim: doğuda Ermeni devleti; kuzey doğuda Pontus devleti; batıda (Ege'de) Grekya ile birleşecek bir bölge hakimiyeti... falan gibi) Türk ulusal direnişi yüzünden bunun gerçekleşemediğini yaşamış, belki de o süreçte şu veya bu derecede o amaç doğrultusunda mücadele vermiş, cefa çekmiş dedenizden, aile büyüklerinizden gelen bir kültürel ve psikolojik bir bagaj mı söz konusu? AKP'ye destek o bagaja kapak mı oluyor?

Yoksa Osmanlı'daki Ermeni, Rum gibi azınlıktan değil de, Arap kökenli misiniz ve o nedenle mi zinhar "Türk" demeyen, asla "Türk milleti" demeyen sadece adsız bir "millet"ten (= ümmet'ten) söz eden ve "etnik panayır" gibi olan lakin Arapların, Rumların, Ermenilerin ihanetine hedef ve kurban giden "Osmanlı'ya hayran" AKP'liler gibi yine çoğunluğu itibariyle köken olarak asla Türk değil (fakat Gürcü, Ermeni, Arap, Kürt, vs..) olanlar gibi olduğunuz için mi Türklüğe, Türk ulus- devletine, Atatürk'e, Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmansınız, kin dolusunuz?

Osmanlı'ya hayranlığınız / özleminiz "Cumhuriyet'e düşmanlık"tan / "sultanlık özlemi"nden mi ileri geliyor yoksa son dönemlerini yaşayan, çökmekte olan Osmanlı'nın Arap, Ermeni, Kürt, Rum isyanlarına sahne olduğu, arkadan vurulduğu devre duyduğunuz bir özlem, daha doğrusu o günlere benzer bir ortam yaratma isteği, tam da buna yaklaşmışken CHP'nin yine "yırtık kefenden çıkan ölü" gibi "4 yıl" isteyerek bu gidişata taş koyacağı ihtimali mi sizi bu kadar telaşlandırdı, bu derece öfkelendirdi de bu yazınızdaki "gönülden", "samimi" içerikle kininizi her bakımdan "belge" değerinde bir "belagat"la dışavurdunuz?

Yoksa bu sadece hakim olamadığınız bir öfke veya korkunun verdiği bir "gaflet"le mi bu "itiraf" tadında görünüşte CHP'ye (özünde Türklüğe) kin kusma yazısını tuşladınız?

Emin olun, ileride genç kuşaklar bu noktayı da merak edecekler ve elbette bizzat sizin ağzınızdan duymayı, sizin eğitici / öğretici üslubunuzdan öğrenmeyi tercih edeceklerdir.

Tercih sizin. Nasıl isterseniz ...

Yalnız, emin olun, yüzeyde "CHP'ye kin dolu galiz bir öfke patlaması" olan yazınızın, çıplak gözle görülmeyen "derindeki"

"samimi itirafname"niz çok değerli bir belgedir. "En az 90 yıl öncesine giden ve 21. Yy.'da yeniden su yüzüne çıkan, kabaran "Türk düşmanlığı"nın ne menem bir şey olduğunu, daha açıkçası bunun nasıl bir "bukalemun" fıtratında kâh CHP, kâh Cumhuriyet düşmanlığı / Osmanlı hayranlığı falan, filan gibi bugüne dek cereyan ettiğini göstermesi, tanıtması bakımından bir "inci"dir.

Kendinizle iftihar edebilirsiniz.

İçten teşekkürlerimle.

Bir Cumhuriyet Türkü.


BU ELLER MIYDI?
. . . . . .
Bu eller miydi masallar arasindan
Ruyalara uzattigim bu eller miydi.
Arzu dolu, yasamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan.
Bilyalarin aydinlik dunyaciklari
Bu eller miydi hayati o dunyalarin.
Altin bir oyun gibi eserdi
Altin tuylerinden mevsimin ruzgari.
Topraktan evler yapan bu eller miydi
Ki simdi degmekte toprak olan evlere.
El isi vazifelerin onunde
Tirnaklarini yiyerek dusunmek ne iyiydi.
Kaybolmus o cizgilerden
Falcinin saadet dedikleri.
O koylu cakisinin kestigi yer
Sogut dallarindan duduk yaparken...
Bu eller miydi kesen mavi serceyi
Birkac damla kan ki zafer ve kahramanlik.
Yorganin altina saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi.
Ayrilmis sevgili oyuncaklardan
Kirmis kucucuk siselerini.
Ve her seyden ve her seyden sonra
Bu eller miydi Allaha acilan !

Fazil Husnu DAGLARCA

Istanbul un karsi karsiya bulundugu susuzluk otelerden gelen bir uyaridir.
Bakalim uyanip toplanabilecek miyiz?

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Kuzey Afrika daki zenci bir kadinin resmiydi.
Korkunc bir kuraklik yasiyorlardi.
Ve olu bebegini kucaginda tutup olabilecek en uzgun ifadeyle gokyuzune bakiyordu.
Resme baktim ve dusundum:
Bu kadinin tek ihtiyaci olan sey yagmurken merhametli ya da sevgi dolu bir tanriya inanabilmek mumkun mu?

Charles Templeton


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder