Doğrudur.
Ancak, şunu unutmamak lazım, cumhurun başı Kaçak Saray dediğimiz konuta hiç yoktan, birden çıkmadı.
Üç seçim dönemi geçti, on yıldan fazla bir zaman sürdü.
Halk bunca ikaza rağmen bizim şu an beğenmediğimiz cumhurun başına destek verdi.
Aslında son genel seçimleri dikkatle incelersek, Türkiyenin iç siyasetinde hemen her şeyin pamuk ipliğine bağlı olduğunu görmek çok kolay.
Halkın büyük bölümü Kürt kökenli olan bir bölümü oylarını daha önce verdikleri partilerden HDP'ye taşımıştır.
Ve günümüz parlamentosunda ortaya çıkan tablo bu kadar zayıf bir oy kaymasıyla ortaya çıkmıştır.
Halk ne CHP'ye, ne MHP ye destek belirtmemiştir.
Halkın hala daha önemli bir kesimi AKP liderliğine ve politikalarına destek vermektedir.
AKP oy verenlerinin büyük bölümü hala daha ülkemizin dış ve iç politikada, ekonomik durumuna ilişkin olarak AKP'nin politikalarını masum görmektedir.
Halkın nereden baksanız %40 civarındaki bir kesimi, yani AKP seçmenlerine sorduğumuzda yaşanan her türden olumsuzluğa ilişkin bir açıklamaları, bir bahaneleri, bir gerekçeleri vardır.
Hatta aynı kesime sorduğumuzda yaşanan bütün olumsuzluklardan yapmaya muktedir olan iktidarı değil de, asla bir icra makamı olmayan muhalefeti suçlar halde olması tuhaf bir gerçektir.
İnsanlar gibi halklar da hatalı tercihler yapabilir.
Halklar hatalı tercihler yaptığında elbette bedel öder.
Türk halkı hala daha tercihinin hatalı olduğunun idraki ve muhakemesi içinde değildir.
Hala daha halkın en az %40'lık bir kesimi tercihlerinin doğru ve haklı olduğunu zannetmektedir.
Sayın Serdaroğlunun makalesinde geçtiğimiz on yıl ve dört seçim dönemi sonunda halkımızın, devletimizin, ülkemizin kaybettiklerini sıralamıştır.
Son genel seçim bize halkın en az %40'ının hiç de öyle düşünmediğini anlatmaktadır.
Muhtemelen dini ve etnik temelde olmak üzere en az iki eksende yaşanacak bir iç savaş ve borçlanmak imkanlarının tükenmesi sonucunda bir ülke iflası yaşanmadan da halkın idrak yollarındaki tıkanıklığın açılacağını düşünmüyorum.
İlahların türkçe konuşabilen Anadolu ve trakya halklarına bir yardımda bulunacağını düşünmüyorum.
Kan ve gözyaşı akıtacağız.
Halkın yaşayacağı travmalar onu daha akıllı, daha bilge, daha tecrübeli yapmayacak.
Tam tersine her çatışma, her iflas halkı daha zavallı, daha cahil, daha rahatsız yapacaktır.
Bilim, felsefe, sanat, bilgelik ancak refah toplumlarında ortaya çıkabilir.
Sürekli olarak savaş, açlık, ilkellik içinde debelenen toplumlarda ancak sürekli olarak kendi kendini besleyen bir şiddet ve ilkellik sarmalı olabilir.
Bu nedenle halkın dibe vurmasıyla her şeyin resetleneceğini zannedenler büyük hata içindedir.
İp inceldiği yerden kopsun demek sadece kıyametçiliğin, nihlizmin ifadesidir.
Elimizdeki tek imkan, idrak yollarında kronik bir tıkanma sorunu yaşayan şu meşhur %40'lık halk kesiminin ikna edilmesi ve inandırılmasından ibarettir.
Hayırlı olsun, inşallah, hamdolsun!..
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc) L2fSIJNoA0xfSNxA
Rıfat Serdaroğlu: ASLA UNUTULMAMALI
Günlük dertlerimiz zaten başımızdan aşkın!
İşçiden İşadamına, Esnaf'tan Memura, Köylü-Çiftçiden Sanayiciye, Öğrenciden Emekliye kadar herkes ayakta durma, postu deldirmeme gayreti içinde!
Bu arada, son 13 senenin iğrençlikleri Türk Milletini çok ama çok yordu!
İşte böyle anlarda, arada bir duraklamak "Bunlar niçin başımıza geldi" diye düşünmek, ders almak ve asla unutmamak için ısrarla tekrarlamak gerektiği düşüncesindeyim…
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının gerçek nedeni "Paylaşım" içindi.
İlk geçici paylaşım, küresel güçler tarafından yapıldı, cetvel ile sınırlar çizildi ve sözüm ona barış sürecinin devamı için çok da sağlam olmayan dikişler atıldı.
Bu arada milyonlarca insan yok oldu, kimin umurundaydı ki?
Petrol-Doğalgaz ve çeşitli yeraltı zenginlikleri, küresel güçlerin yönetiminde olsun, o yeterdi!
Küresel Güçlerin köpekliğine razı olup 40-50 yıldır sefa süren diktatörler, 2000'li yılların başında ortaya konan yeni paylaşım projesi sebebiyle teker-teker yok edildiler! Kiminin cesedi parçalandı, kiminin ölüsüne bile tecavüz edildi, kimi başka ülkelerde kaçak yaşamaya mecbur edildi.
2000 li yılların başında uygulamaya konulan ve adına BOP denen proje, Erdoğan'ın gönüllü "Eşbaşkan" olması ve böylelikle ilk düğmeyi yanlış iliklemesiyle en çok zararı bizlere verdi!
Eğer bu oyunu bozmazsak daha da çok zarar verecek…
Hatırlayalım, asla unutmayalım diye, neler kaybettiğimizi beraberce yazalım mı?
-Bin yıllık kardeşlik hukukumuz yerle bir edildi.
-Bin yıllık "Devlete Güven" duygusu paramparça edildi.
-Devletin ve Vatanın bölünmez bütünlüğü, PKK Narko-Terör örgütü ile masada pazarlık aracı yapıldı.
-Türk Askerini-Türk Polisini-Türk İnsanını öldüren katillere "Barış Elçisi" muamelesi yapıldı.
-Türk Siyasi Tarihinde eşine rastlanmamış "Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet" olayları gerçekleştirildi.
-Hukuk Devleti ortadan kaldırıldı.
-Lâiklik İlkesi yok edildi, Anayasa defalarca çiğnendi.
-Türk Siyaset Sözlüğüne ilk kez "Aile Boyu Hırsızlık" , "Sıfırladın mı oğlum", "Vakıf yoluyla soygun", "Kupon arazi", "Haram Havuzundan beslenen medya" gibi yeni kavramlar girdi.
Türk Milleti olarak bizler bu proje sebebiyle çift taraflı darbe yedik!
Bir taraftan, tam da bizim bölgemizde yaşanan "Emperyalist Paylaşım" kavgasının bize olan yansımaları, diğer taraftan kendi rejimine düşman yöneticilerimizin darbeleri başımızda patladı!
Değerli Okurlar;
Ülkeyi yöneten kişiler bir defa doğru yoldan saptılar mı, yakalarını küresel çetelere bir kez kaptırdılar mı, ülkenin nereye gideceği bilinemez.
Artık dümen de, uçkur da başkasının elindedir!
Ülkede namus-ahlâk-helal-vatan-millet-devlet-bayrak-Türklük kavramları ya rafa kaldırılır, ya da içi boşaltılır. (13 yıldır AKP'nin yaptığı gibi!)
"Çalıyorlar ama çalışıyorlar" gibi iğrenç bir söylem gerçeklik kazanmaya
başlar ki, bir millete yapılabilecek en büyük kötülük budur…
Türkiye tam da bu noktadadır.
Bu yüzden olanları asla unutmamalıyız, diye ısrar ediyorum. Örneğin koalisyon görüşmeleri sırasında yukarıda yazılanlar mutlaka dikkate alınmalıdır.
Kimse kendini de Türk Milletini boş yere aldatmaya-kandırmaya çalışmasın.
Cumhur'un Başı orada durduğu sürece, Türk Milletinin başı dertten kurtulmayacaktır. İşte Suruç'ta yaşananlar. Siz mezhep savaşlarında ülkenizi taraf yaparsanız, sınırlarınızı da her türlü terörist faaliyet için açarsanız, gün gelir o bombalar sizin vatandaşlarınızın başında patlar!
Bunların tamamının sorumlusu Cumhur'un Başı Erdoğan'dır…
Özellikle AKP ile koalisyon yapacaklarını sananlar, gerçekte ülkenin bu günkü halinin sorumlusu Erdoğan ile ortaklık yapacaklarını hiç unutmamalıdırlar!
Anladınız değil mi Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli…
Not: PKK Propagandacısı Aslı Aydıntaşbaş;
Figen Yüksekdağ; "Biz arkamızı YPJ-YPG-PYD' ye ( Hepsi PKK) yaslıyoruz" dediği
Narko-Terör örgütü dün Adıyaman'da Jandarma Uzman Onbaşı Müsellim Ünal adlı yiğidi şehit etti. İki askerimizi de yaraladı!
Siz arkanızı Figen Yüksekdağ ile aynı yere yaslamaya devam edecek misiniz?
a45UyF587661-150722135311 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/07/23 00:40 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
Kulak manayi duymaz.
Anonim Nasihat
Nurculukta nedense tarikat sozcugu kullanilmaz.
Nurcular kendi topluluklarina cemaat derler.
***
Islam inanclarina gore bu dini secen topluluga CEMAAT denir.
peygamberin cevresinde toplanan, Kuran a baglanan kimselerin birligi cemaattir.
Said-i Nursi de yeni bir din kurdugunu ileri surdugunden ona bagli topluluga cemaat demistir
Eger Tanri gercekten varsa, onu yok etmemiz gerekir.
Mikhail Bakhunin
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder