4 Ağustos 2015 Salı

Rıfat Serdaroğlu: MİLLİYETÇİ ERDOĞAN/ULUSALCI AKP!

Rıfat Serdaroğlu: MİLLİYETÇİ ERDOĞAN/ULUSALCI AKP!



Şimdiye dek, AKP kadar don değiştirir gibi fikir değiştiren bir parti olmadı.

Erdoğan kadar, sabah söylediğini aynı akşam inkâr eden siyasetçi olmadı.

Davutoğlu kadar, Türkiye'nin başına büyük belalar saran bir Dışişleri Bakanı/Başbakan olmadı.

Necdet Özel kadar, Genelkurmay Başkanlığına yakışmayan, kafasında sorumluluk bilinci ve gönlünde Türk Milleti sevgisi bulunmayan bir asker hiç olmadı.

Hakan Fidan kadar, Türk Devletinin MİT Müsteşarlığını eline yüzüne bulaştırıp başımıza büyük dertler açan bir müsteşar olmadı.

Bu ekip kadar, hırsızlıkla-yolsuzlukla-rüşvetle-ihanetle suçlanan olmadı.

Bunlar kadar, yüzü kızarmayan- utanma duygusunu kaybetmiş bir grup da olmadı.

Diğer çapsız, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı, gözü paradan başka bir şey görmeyen din tüccarlarını saymıyorum bile…



Türkiye neden bu hale geldi diye merak edenler ve hala bu çapsız-sevgisiz ekipten çözüm bekleyenler varsa, boşuna beklemesinler.

Taştan su çıkar, bunlardan damla su çıkmaz…



-Biz bütün milliyetçilikleri ayaklar altına aldık, ezdik!

-Ne Mutlu Türküm Diyene, yazan tüm afişler-pankartlar-levhalar ayrımcılığı çağrıştırdığı gerekçesiyle kaldırıldı!

-Resmi Kurumların başındaki TC ve Türk sözleri kaldırıldı!

-PKK'lılar rahatsızlık duyuyor ve olay çıkmasın diye, balkonlara asılan Türk Bayrakları kaldırıldı!

-PKK'nın kendi "Vergi Daireleri" , kendi "Mahkemeleri" , kendi "Güvenlik Kuvvetleri" kurmasına ve yol kontrolü dâhil, her türlü örgütlenmesine müsaade edildi!

-Milli andımız tüm okullardan kaldırıldı ama türban ilkokullara kadar indirildi.

-Ulus Devletimizin kurucularına "İki Ayyaş" denildi!

-Devletimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün heykelleri-büstleri kırıldı, yıkıldı!

-IŞİD ve PKK militanları İstanbul'da otomatik ağır silahlarla serbestçe dolaşır oldular! PKK ve IŞİD'in şehirlerimizi silah deposu haline getirilmesine göz yumdular!

-Türk Ordusuna Cemaat-AKP ortaklığı kumpas kurup, ordumuzun direncini ve komuta kademesinin morali alt üst edildi!

-Her türlü vesayeti kaldırıyoruz diye, Anayasa ve Yasalar bizzat Cumhur'un Başı ve Hükümet tarafından defalarca çiğnendi!

-Genel seçimin üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Milli İradenin tek başına hükümet kurma yetkisi vermediği, AKP Hükümeti hala görevde! Seçim ve Milli İrade alay konusu oldu!



Tüm bunları ve daha onlarcasını Erdoğan ve Badem ekibi yapmadılar mı?

Peki, ne oldu da şimdi başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere tüm AKP sözcüleri, aniden Milliyetçi ve Ulusalcı oldular?

Siz çözüm süreci boyunca "Biz bu sorunu çözeceğiz" diye Şivan Perver denen şaşkınla bile sahneye çıkmadınız mı?

Sizin yanınızda "Ömür Boyu Ağırlaştırılmış Hapse" mahkûm olmuş bebek katilinin mektubu okunmadı mı? Siz de bu mektubu alkışlamadınız mı?

Bu ne utanmazlık, arlanmazlıktır? Siz herkesi kör ve aptal mı sanıyorsunuz?

"Gerekirse vatan evlâtlarını feda ederiz" diyen çakma Başbakan;

Sizin göreviniz evlât feda etmek değil, evlatlarımızı yaşatmak değil midir?



Türkiye'yi bilerek-isteyerek-planlayarak ateşin içine attılar, şimdi de, "Erken Seçim" yapalım, tek başına AKP iktidarı çıksın, düzeltelim diye konuşuyorlar…



Değerli Okurlar;

Bir işi bozan kişiler, o işi düzeltemezler. Bozan kişilerden medet umanlar da akıl-fikir fukarasıdırlar. Çözümü Türk Milletinde arayacağız. Başka yerde değil…



Nasrettin Hoca, gece yarısı sokak lambasının altında bir şey arıyormuş.

Komşusu "Hayrola Hoca, gece vakti ne arıyorsun" diye sormuş!

Hoca Nasrettin; "Anahtarlarımı kaybettim onları arıyorum" diye yanıt vermiş!

Komşu; "Burada mı kaybettin ki, burada arıyorsun?

Hoca Nasrettin; "Yok be, evde kaybettim ama orası karanlık, ben de ışıkta arıyorum…"



Çözüm Türk Milletinin, İşadamlarının, Sanayicilerin, çalışanların, emeklilerin, köylülerin, memurların, gençlerin silkinip kendine gelmesi ve olaya el koymaları ile olur. Başka türlü olmaz, olamaz!

Önümüzde çok zor ve acılı günler bizi bekliyor. Herkes tercihini yapsın;

Bu işi Türk Milleti olarak Demokratik Rejime sahip çıkarak mı yapacağız, yoksa doğacak iç savaş sonucu mu çözeceğiz… Karar sizlerindir…


a45UyF587661-150804120245 Oraj Poyraz <oraj_poyraz@alpinaasia.com>
2015/08/04  14:30 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Amerika da devlet okullarinda hicbir dinin ogretilmesi gerektigine inanmiyorum.

Thomas Edison

Gulumce Yildiz.. : Dunya Muminin Zindani !

Samimiyetle ALLAH diyen insan icin dunya zordur..
Basini orter ayiplanir..
En yakinindan en uzagina kadar..
Namaz kilar, yobaz olur..
Teblig yapar, hakarete ugrar.
Kuran okur, etrafindakiler rahatsiz olur..
Her sozunde ALLAHi anar, Kuran ile konusur..
her sey din degil sozu ile muhalefet olunur..
Her zaman yaziyorum, zor olacak ki ecir olsun..
Butun peygamberler Allah yolunda zorluk cekmislerdi, en buyuk zorlugu ceken de Efendimiz (as) di..
Gercekten de imtihan dunyasindayiz.
Siz dini yasiyorsaniz, dini yasamayan insanlar sizin imtihaniniz olur..
sabrettikce daha cok sabretmeyi ogrenirsiniz..
Bu yolda onunuze cikan her engel, size daha cok sevk verir.
Rabbimiz ayetinde buyuruyor:
Senden once de peygamberlerden hicbirini yollamadik ki onlar, yemek yememis, sokaklarda gezmemis olsunlar ve biz, sizin bir kisminizi, bir kisminizla denedik, bakalim dayanacak misiniz?
Ve Rabbin, her seyi gorur.
Furkan- 20
Resulullah Efendimiz (as):
Dunya muminin zindani, kafirin cennetidir 1 buyurmuslardir.
Katade bin Nu man (R.A.)dan rivayete gore Efendimiz:
Allah Cebrail i, bana gonderdigi suretlerin en guzelinde indirdi.
Cebrail soyle dedi: Ey Muhammed, yuce Allah sana selam soyluyor ve soyle buyuruyor:
Ben dunyaya dostlarim icin aci, bulanik, dar ve $ikintili olmasini vahyettim.
Ta ki, Bana kavusmayi ozlesinler.
Ben dunyayi dostlarim icin bir zindan, dusmanlarim icin de bir Cennet olarak yarattim 2
(1) Muslim, Zuhd: 1; Tirmizi, Zuhd: 16; Ibni Mace, Zuhd: 3; Musned, 2:197,323
(2) Suyuti, Camiussagir, 3:53, No:2723, (1484)
Dunya hayatinda cekilen her cile, sabir ile karsilanirsa..
Allah a yaklasma vesiledir..
Mumin ALlah a kavusma arzusunda oldugu icin dunya hayati zindan gibidir, bir an once ahirete gidip, Rabbinin cemaili ile mukafatlandirilmak ister..
ahirete nispet dunya muminin zindandir..
Yoksa mumin bu dunyada zahiren zindanda gorunse de ruhen cennetde gibi yasar..
Rabbinin ruhuna yasattigi guzellikler, kelimelerle tarif dahi edemez..
Inanmayanlar, yarin hesap verecegi bilincinde olmayanlar ise, ahiret gercegini bilmediklerinden..
gecici dunyayi kendilerine cennet yapmislardir..
Icimde kalmasin su ilaveyi de yapmak isterim :)
Acaba bugun samimi dindarlari ayiplayanlar, acaba yarin ahiretde onlarla birlikte olmaya olan ALLAH izin verir mi?
diye ben dusunmeden edemiyorum..

Gulumce Yildiz..
19-09-2014
***
Eee kardesim cok kolay o zaman.
Intihar edeceksin.
Izdirabini dindireceksin.
Bu da Mart kedisi gibi, hem bagiriyor, hem de ediyor(O.P.)

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Oncesinde Safsatasi (Fallacy of Previous This Post Hoc Ergo Propter Hoc) :
Bir olayin olmasinin, belli bir zaman sonra baska bir olaya neden oldugu sonucuna baglamaktan dogan hatali cikarim.
Yanlis neden safsatasinin ozel bir seklidir.
Batil itikatlarin temelinde bu safsata yatar.
Ornek 1:
Butun araba kazalarinin oncesinde kavsakta siyah bir kedi gorulmustu.
Yani, kavsakta bir daha siyah bir kedi gordugumuzde kesinlikle bir kaza olacak.
Ornek 2:
O, milletvekili secildikten sonra, enflasyon azaldi.
Demek ki O nun secilmesi enflasyonun dusmesine neden oldu.
Guncel Ornek 1:
Diyecegim su ki, adina rol denen sey, hakikat noktasinda hic saka kaldirmiyor.
Eninde sonunda insan o role uygun bir sahsiyetle noktalaniyor.
Ehl-i hakikat bir buyugumuz, Ebu Cehil rolune cikarilan bir gencin, sonradan tam bir inancsiz olup ciktigini ibretle aktarmisti Oyle ise, evlatlarimizi o tehlikeden mumkun oldugu kadar uzak tutmakta fayda var.
Oyundur canim, bunda ne var? gevsekligine dusmeye gelmez.
(Mustafa Kaplan, 24.8.2000, Akit)
Yazar Ebu Cehil rolunu oynayan gencin, sonradan inancsiz birisi olmasinin nedeni olarak oynadigi rolu gostererek, insanin rol yapmasiyla kisiliginin degistigi cikarimini yapiyor.
Guncel Ornek 2:
Sahsen ben, demokrasiyi bir turlu sevemiyordum.
Inancimin demokrasiye ihtiyac duyacagina inanmiyordum.
Demokrasi yokken, biz, uc kit aya 7 denize hakimdik.
Simdi emperyalistlerin kolesi durumuna dusmustuk.
(Huseyin Uzmez, 9.10.2000, Akit)
Yazar, Demokrasi yokken 7, denize hakim oldugumuzu , demokrasi geldigi icin artik emperyalistlerin kolesi durumuna dustugumuz cikarimini yapiyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder