Türker Ertürk: KİM KİME VERGİ VERMELİ?
Hammadde Kaynağı ve Pazarİngiltere Birinci, Fransa İkinci
Bengal
Mavi Gözlü Sarışın Galyalı
Geçenlerde dünya basınında, sonra da bizimkinde; "Fransa; eski sömürgeleri olan Afrika ülkelerinden, 60 yılı aşkın süredir her yıl, 'koloni vergisi' adı altında vergi almış" şeklinde bir haber çıktı.
Haberin bize sunduğu yalın gerçeğin korkunçluğunu düşünebiliyor musunuz? Fransa; 1958'e kadar her alanda sömürdüğü, oluk oluk kan akıttığı Afrika ülkelerini, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra da bir şekilde sömürmeye ve kanlarını emmeye devam etmiş. Bu kapsamda; 14 Afrika ülkesinden, her yıl 500 milyar dolar almış.
Fransa bu parayı, sömürge döneminde işgal altında tuttuğu ülkelerde; inşa ettiği binalar, alt yapı tesisleri ve diğer masraflar için alıyormuş. Aklınızda hemen; "Böyle saçma sapan ve ahlaksızca bir gerekçe olabilir mi? İsyan etsinler ve bu paraları ödemesinler!" düşüncesi oluşabilir.
Evet. Bunu düşünen ve uygulamak isteyen Afrikalı liderler olmuş. Ama başlarına felaketler gelmiş. Suikastler ve darbeler gibi! Afrika'da bugüne kadar yapılan askeri darbelerin yüzde 61'inin Fransız sömürgelerinde olduğunu biliyor musunuz?
Hammadde Kaynağı ve Pazar
Afrika'nın sömürgeleştirilmesi; 15.yüzyılda köle ticareti ile başlamış. 'Avrupalı beyaz adam', Afrika'yı köle kaynağı olarak görmüş. Bugün de, hammadde kaynağı ve pazar olarak görmektedir.
Afrika'nın sömürgeleştirilmesi; önce kıtanın kıyılarında ve batısında başlamış. İklim ve tabiat şartlarının güçlüğü nedeniyle, sömürgeleştirme kıtanın içine doğru daha sonra gelişmiş. 1800'lerin ikinci yarısında Afrika'nın onda biri sömürge iken; 1900'lerin hemen başında kıtanın neredeyse tamamı sömürge olmuş.
İngiltere Birinci, Fransa İkinci
Fransa'nın sömürgeciliği, 17.yüzyılda başlamış ve 1960'a kadar sürmüş. Tabii ki sonrasında bitmemiş; sadece şekil değiştirmiş. 19.yüzyıla geldiğimizde; Fransa, İngiltere'nin (Büyük Britanya) arkasından dünyanın en büyük ikinci sömürge gücü olmuş.
Fransızlar; bir taraftan sömürürken, diğer taraftan da Afrikalıların genetik yapılarıyla oynamışlar ve halkları "böl ve yönet" prensibine uygun olarak birbirine düşürmüşler. Afrikalıların dillerini, dinlerini ve kültürlerini değiştirme işlemi; sömürüye uygun genetik yapı değişiklikleri kapsamında yapılmış.
Bugün Afrika'da, 31 ülkede 130 milyon insanın birinci veya ikinci dili Fransızca'dır. Günümüzde Afrika geri kalmışsa, yoksulsa, açlık kıtanın birçok yerinde kol geziyorsa, bunun esas sorumlusu; 'Avrupalı beyaz adamdır'. Fransa ise, bu sorumlulukta başrole sahiptir.
Sömürgecilikle bir bölgenin geri kalmışlığı ve fakirliği arasındaki ilintiyi; Hindistan'ın bağımsızlık hareketi sırasındaki önemli liderlerinden ve aynı zamanda ilk başbakanı olan Cevahirlal Nehru (1889-1964), 1944'de yazdığı "Discovery of India (Hindistan'ın Keşfi)" kitabında; "İngiliz nüfusu ve hakimiyetinin izi sürüldüğünde ve başka bölgelerdeki yoksulluklarla karşılaştırıldığında, bir bağlantı olduğu dikkati çekiyor. İngilizler bölgede ne kadar uzun süre bulunmuşlarsa, bölge o kadar fakirleşmiş oluyor" diye anlatıyor.
Bengal
Nehru'nun yaptığı analiz ve tespit gerçekten çok doğru. Amerikalı dil bilimci, filozof ve siyasi eleştirmen Noam Chomsky,"Dünyayı Kim Yönetiyor?" başlıklı kitabında; "İngilizler Bengal'e ilk geldiğinde; Bengal dünyanın en zengin yerlerinden biriydi, şimdi ise en fakir ve yoksulu" diyor.
O gün Hindistan'ın bir parçası olan Bengal'e, İngilizler 1757'de girdi; sömürdü, yok etti, yoksullaştırdı ve 1905'te de çıktı. Bugün o bölgede Bangladeş diye bir ülke var. Ve çok fakir!
Arkasında Cemaatin ve AKP'nin bulunduğu Balyoz operasyonu ile içeri atılan ve şehit edilen Dz. Kur. Albay Murat Özenalp; Bangladeş'te Askeri Ataşe idi. Aramızda yakın bir bağ vardı! O yüzbaşı rütbesinde harekat subayıydı; bense yarbay rütbesinde, gemi komutanıydım ve beraber çalışmıştık. Bangladeş'ten izinli olarak İstanbul'a geldiğinde bizi ziyaret etti. Muhabbet ederken sordum: "Murat, Bangladeş nasıl bir ülke, anlatsana!" Yanıt olarak "Komutanım, siz Pakistan'a gittiniz ve gördünüz. Bangladeş; Pakistan'ın on kat daha kötüsü, artık gerisini siz gözünüzde canlandırın" dedi.
Mavi Gözlü Sarışın Galyalı
Bu perişanlık, sömürgeciliğin normal bir sonucu! Bugün İngiltere'de çok sayıda Hindistan, Pakistan ve Bangladeş kökenli insan yaşıyorsa; bu İngiltere'nin sömürgecilik geçmişinin sonucudur. Bu insanları yük olarak görmeye hakları yoktur. Aynı şekilde; Fransa'da çok sayıda Müslüman ve Afrikalı varsa, bu sömürgeci politikalarının sonucudur.
Şimdi Fransa, vatandaşı olan Müslümanları ülkesinde istemiyor. Müslümanların potansiyel olarak köktendinci olduğunu ve terör eylemlerine katılmaya meyilli olduğunu iddia ediyor. Fransa, Suriyeli mültecilerin Avrupa kapılarına yığılmasından da şikayetçi. Bu insanlar durup dururken mi Fransa'ya geldiler? Müslümanları radikalleştiren kim? Libya'da ve Suriye'de çıkarları için istikrarı bozan kim?
Fransa'da, kara derili Afrikalıya eğitim ve öğretim sitemi içinde; "Sizin atalarınız mavi gözlü, sarışın, Galyalıdır" diye bilgi veriyorlar. Kalemini, kendini ve ruhunu para ve çıkar için satmış aydınımızın buna söyleyecek sözü yok ama Atatürk tarafından yapılmış; dünyanın en çağdaş, en medeni, en kucaklayıcı "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" tanımına itirazları var.
Saygılar sunarım.
İLK KURŞUN
a45UyF587661-151215133525 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/15 14:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Siyasetlerin (yonetimlerin) en zoru aliskanliklari degistirmektir.
Hz.Ali
Resulullah sav in yaninda bebeklerle oynardim.
Arkadaslarim da oynamak icin yanima gelirlerdi.
Resulullah aleyhissalatu vesselam eve gelince, utanarak saklanirlardi.
Ama Aleyhissalatu vesselam onlari tekrar bana gonderirdi.
Beraber oynamaya devam ederdik.
Kutubu Sitte 5339
Soyleyen Aise dir.
Levent ERTURK : BIR AFRIKA YARATILIS OYKUSU - TANRI BUMBA
levbaba@yahoo.com
Bir Orta Afrika halki olan Boshongo kabilesinin yaratilis miti. Boshongolar, Tanri ya Bumba derler.
***
Baslangicta, karanliklar icinde, sudan baska hicbir sey yoktu. Ve Bumba yalnizdi.
Bir gun Bumba, karninda cok siddetli bir aci hissetti. Ogurdu, zorlandi, kasildi ve sonra Gunes i kustu. Boylece her yeri i$ik kapladi. Gunes in isinlari suyu kurutmaya basladi, ta ki Dunya nin kara uclari gorunene kadar. Siyah kumsallar ve kayaliklar gorulebiliyordu. Fakat yasayan hicbir sey yoktu.
Bumba, Ay i ve yildizlari kustu, simdi gecenin de kendi isigi vardi.
Fakat Bumba nin hala karni agriyordu. Bir kere daha ogurdu ve ortaya dokuz tane canli cikti: Koy Bumba isimli bir leopar, sorguclu kartal Pongo Bumba, timsah Ganda Bumba, ve Yo isimli kucuk bir balik, sonra, yasli kaplumbaga Kono Bumba; ve leopar kadar hizli hareket eden, olumcul, guzel Simsek Tsetse; sonra beyaz balikcil Nyanyi Bumba, ayrica bir bocek, ve Budi isminde bir keci.
Bunlarin hepsinden sonra insanlar geldi. Bir suru insan vardi, fakat sadece bir tanesi Bumba gibi beyazdi. Onun adi Yoko Lima idi.
Ortaya cikan yaratiklar diger yaratiklari dogurmaya basladi. Balikcil butun kuslari yaratti, caylak haric. Timsah ise yilan ve iguanayi yaratti. Keci, butun boynuzlu yaratiklari olusturdu. Kucuk balik Yo, tum denizler ve sulardaki baliklari yaratti. Bocekten diger bocekler cikti. Yilanlar kivrilarak cekirgeleri ortaya cikardilar ve iguana boynuzu olmayan tum hayvanlari cikardi.
Sonra, Bumba nin uc oglu dunyanin geri kalanini bitireceklerini soylediler. Ilk oglu Nyonye Ngana beyaz karincalari yaratti fakat gorevini bitirebilecek kadar guclu degildi, bu yuzden oldu. Yine de karincalar hayattan ve varolmaktan mutlu olarak topragin derinliklerine indiler, corak topraklari kapladilar ve yaraticilarini onurlandirdilar.
Ikinci ogul, Chonganda, muhtesem agaclarin, otlarin, ciceklerin, bitkilerin fiskirdigi yesil bir alan yaratti. Ucuncu ogul, Chedi Bumba, farkli bir seyler yapmak istedi, fakat tum cabalarina ragmen Kite isimli bir kustan baska sey yaratamadi.
Butun bu yaratiklar icinde sadece Simsek Tsetse sorun cikariyordu. Basa o kadar cok bela olmaya basladi ki sonunda Bumba onu gokyuzune kovaladi. Insanlar atesi bilmiyorlardi, Bumba onlara agaclardan nasil ates cikarilacagini ogretti. Onlara, her agacin icinde ates bulunur dedi ve sonra agaci delip atesi nasil ozgurluge kavusturacaklarini anlatti. Bugun bile, bazen Simsek Tsetse yeryuzune sicrar ve etrafa zarar verir.
Sonunda, butun yaratma isleri bittiginde, Bumba baris icindeki koylere yurudu ve insanlara dedi ki: Bu mucizelere sahip cikin. Onlar size aittir.
Boylece Bumba, yaraticimiz ve ilk atamiz, her gun gorup kullandigimiz tum mucizeleri yaratti ve insanlarla diger yaratiklar arasindaki barisi sagladi.
***
Kaynak:
Maria Leach, Baslangic, dunyanin her yerinden yaratilis mitleri, Boshongo kabilesi bolumu (The Beginning, New York, 1956, pp.145-6; translated and adapted from E. Torday and J. A Joyce, Les Boshongo, pp.2)
Tercume: Levent Erturk
https://leventerturk1961.wordpress.com/2015/08/26/bir-afrika-yaratilis-oykusu-tanri-bumba/
- - - - - -
Saygi deger insanlar;
Afrika halklarindan Boshongo kabilesinin yaratilis inancini anlattigim yazima dileyenler blogumdan ulasabilirler.
Not:Bu tur mitlerdeki tanrilara tapmiyorum.
Sadece okumayi ve farkli seyler ogrenmeyi seven bir insanim.
Lutfen kimse,sen bunlara mi tapiyorsun seklinde sorular sormasin.
Aslinda bunubelirtmem gereksiz, fakat ne yazik ki bazi gruplarda okuduklarini anlamaktan aciz insanlar bulunuyor.
Boyle bir hatirlatmada bulundugum icin hepinizden ozur dilerim.
Levent Erturk.
- - - - - -
Ayni uyariyi ben de tekrar edeyim.
Idrak yollari tikanmis cok insan var maalesef
Oraj POYRAZ
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder