18 Mart 2016 Cuma

Paskalya Adasına heykel diken adama Forex çalışanı diyoruz!

 


Paskalya Adasına heykel diken adama Forex çalışanı diyoruz!

DİKKAT Aşağıdaki makale kesinlikle bana ait değildir.
Kaynak bağı makale başlığında yer almaktadır.
Şu aralar finans dünyamızda istihdam sağlayan tek sektör forex. Bir yatırım kuruluşu olarak reklam yapan forex şirketlerinin sayısı giderek artıyor. Demo hesabı ile size forex yatırımını öğretip forex işlemleri yapmanızı bekliyorlar. Sektörün büyüme hızı oldukça yüksek. Fakat ortada bir sorun var: Yatırım yapanlar getiri elde edemiyor.

Yatırım kavramı herkesin bildiği bir kavramdır. Temel bileşenleri risk, getiri ve vadedir. Tüm yatırım enstrümanları risk seviyesini belirlemekle işe başlar. Düşük, orta veya yüksek riskli olduğunu söyler. Sonra getiriden bahseder. Geçmiş veriler ile o yatırım enstrümanında ne kadar kazanılıp kaybedildiğini öğrenebilirsiniz. Mesela yüksek riskli bir enstrümanda bir yıl içinde %20 kaybedildiğini görüp tedbirli davranabilirsiniz. Vade farklılığı ile de getirinin boyutunu daha rahat görürsünüz. Kısacası yatırım denilen şey bu üç boyutu kapsar. Şimdi size bir soru: Her gün onlarcasını gördüğünüz forex reklamlarında bu bilgilerden hangisini öğrenebiliyorsunuz?

Forex şirketleri ne tarihi verileri, ne riskin seviyesini, ne vadeye bağlı getiriyi ne de yatırım tanımı içine girebilecek herhangi bir bilgiyi paylaşırlar. Kısacası forex bir yatırım aracı değildir. Ne aracı olduğunu burada açıklamayacağız elbette. Zaten bunu birçok kişi öğrenmiştir. Mücadelemiz öğrenmeyenlerin acı bir tecrübeyle öğrenmemesi için. Eğer forex yatırımı yapmadan forex işlemlerin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız lütfen okumaya deva edin.

Antropoloji (insan bilimi) adlı bilimin birçok bilim insanına göre şüphesiz en önemli hikayesi 18.yüzyılda keşfedildi. Bir grup denizci Şili açıklarında o zamana kadar bilinmeyen bir ada gördüler. Adaya yaklaştıklarında gözlerine inanamadılar. Gökten inmiş gibi duran devasa heykellerle dolu bu ada insanı şaşkına çeviren bir gizem içeriyordu. Adada taş heykeller haricinde ne tek bir ağaç ne de yeşillik ot vardı. Antroploji biliminin en büyük bilmecesi işte o gün doğmuştu. O ada Paskalya Adasıydı.

Antropologlar iki yüzyıl boyunca Paskalya adasının gizemini çözmek için uğraştılar. Ve sonunda çözdüler. Bu heykeller bir ağacın bile olmadığı bu adaya nasıl dikilmişti?

Hikaye MS beşinci yüzyılda başlıyordu. Bolluk içinde yaşayan adada MS birinci yüzyıla doğru nüfus 10.000 kişiye ulaşmıştı. Güzel evler, tarım arazileri, Paskalya Palmiyeleri ve deniz mahsulleri adanın en önemli zenginlikleriydi. Fakat bir süre sonra tuhaf bir inanç ada kabilelerini ataları anısına taş heykeller dikmeye sevketti. Her dikilen heykel bir öncekinden büyük oluyordu. İnşaat için gerekli olan şey kereste ve halattı. Onları sağlamak için adadaki Paskalya Palmiyeleri tek tek kesilmeye başlandı. Kabileler arası dinsel mücadele o kadar güçlüydü ki heykel yapımı sürekli artıyordu. Ağaçlar azaldıkça adadaki refah da azalıyordu ama kabileler daha fazla heykel yapılırsa tanrıların adadaki refahı geri getireceklerinden emindiler. Sonunda bini aşkın heykel dikilmişti. Ada halkı tanrılardan eski günlerin mutluluk ve refahını bekliyordu. Çünkü onlara en güzel heykelleri yapmışlardı. Ama beklenilen mutluluk ve refah adaya hiçbir zaman gelmedi. Adadaki son Paskalya Palmiyesi de kesilerek heykel inşaatında kullanıldı. Beklenen son da işte o zaman geldi. Adada yiyecek tek bir ot, avlanacak tek bir hayvan ve denizden balık avlayacak tek bir kano kalmadı. Önce liderler, sonra din adamları sonraysa tanrılar suçlandı. Ama sonuç değişmedi. Antropologlara göre insanlık tarihinin en görkemli sefaleti işte o gün gerçekleşti.

Fakat antropologların kafasını kurcalayan bir soru bugün hala geçerliliğini koruyor. Paskalya adasında olanlar, çöküşe neyin sebebiyet verdiği ya da çevre felaketine götüren süreç tam olarak çözümlenmiş durumda. Tüm yanıtlar artık biliniyor. Tarihin en önemli antropoloji hikayesinde bugün çözülemeyen tek bir soru kaldı. O da ne mi: Adadaki o son ağacı kesen adam ne düşünüyordu?

İşte forex denilen yatırım aracı ve o sektöre hizmet adan insan tam da bu hikayede anlatılan şeydir. Paskalya adasında ilerlemeden kaynaklanan tuzağın finans dünyasındaki yansımasıdır. Gizemin değil sıradan insanın yarattığı felakettir. İlerlemenin yarattığı ideolojik bir patolojinin finans piyasasında vücut bulmuş halidir. Zorlayıcı bir inançtan zorlayıcı bir inançsızlığa dönüşün resmidir. Belli kalıplar içinde hareket eden rasyonel insanın seri katile nasıl dönüştüğünün evrimidir. Kendi iç mantığı altında ezilen insanın topluma verdiği zarardır.

Giderek büyüyen Forex piyasasında kendisine iş bulan arkadaşım! Ne düşündüğünü bilmem ama kim olduğunu iyi biliyoruz: Sen adadaki o son ağacı kesen adamsın!


a45UyF587661-160318153527 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/03/18  19:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 
--

Savassiz bir dunyanin mimarlari askerlik hizmetini reddeden gencler olacaktir.

A.Einstein

Kim konusuyor?
ZARIYAT 50.o halde Allah a kosun.
Cunku ben, size o nun katindan (gelmis) acik bir uyariciyim.
ZARIYAT 51.Allah ile beraber baska bir tanri edinmeyin.
Zira ben size o nun tarafindan (gelmis) acik bir uyariciyim.
SURA 10.ayriliga dustugunuz herhangi bir seyde hukum vermek, Allah a mahsustur.
Iste, bu Allah, benim rabbimdir.
O na dayandim ve o na yonelirim.
TEVBE 30.yahudiler, uzeyr Allah in ogludur, dediler.
Hiristiyanlar da, mesih (isa) Allah in ogludur dediler.
Bu onlarin agizlariyla geveledikleri sozlerdir.(sozlerini) daha once kafir olmus kimselerin sozlerine benzetiyorlar.
Allah onlari kahretsin!
Nasil da (haktan batila) donduruluyorlar!
EN AM 114.Allah dan baska bir hakem mi arayacagim?
Halbuki size kitab i acik olarak indiren o dur.
Kendilerine kitap verdigimiz kimseler, Kur an in gercekten rabbin tarafindan indirilmis oldugunu bilirler.
Sakin supheye dusenlerden olma!
MERYEM 64.biz ancak rabbinin emri ile ineriz.
Onumuzde, arkamizda ve bunlar arasinda olan her sey o na aittir.
Senin rabbin unutkan degildir.
MUNAFIKUN 4.onlari gordugun zaman kaliplari hosuna gider, konusurlarsa sozlerini dinlersin.
Onlar sanki duvara dayanmis kutukler gibidir.
Her gurultuyu kendi aleyhlerine sanirlar.
Dusman onlardir.
Onlardan sakin.
Allah onlarin canlarini alsin.
Nasil bu hale geliyorlar?
ZUMER 10.(resulum!) Soyle: ey inanan kullarim!
Rabbinize karsi gelmekten sakinin.
Bu dunyada iyilik yapanlara iyilik vardir.
Allah in (yarattigi) yeryuzu genistir.
Yalniz sabredenlere, mukafatlari hesapsiz odenecektir.
HUD 2.baskasina degil, yalniz Allah a kulluk edin.
Kuskusuz, ben size o ndan gelen bir uyarici ve mujdeciyim.

Hakimler Kediler Arasindan Secilmelidir

24 Temmuz 2013

Kamuda basortusune serbestlik konusulmaya devam ediyor. Anlam veremiyorum, boyle bir konunun tartisilmasi dahi abes. Kamu calisanlari basortusu takmamali.

Oncelikle basortusu bize ait bir kiyafet degil. Disaridan geliyor hep bunlar. Oysa ki mini etek olsun, askili bluz olsun, bunlarin mesela binlerce yillik gecmisi var. Gordugun zaman Iste Anadolu bu! diyecegin turden, simsicak, bozkir kokusunu hissettigin kiyafetler... En eski Turk devletlerinde bile mini etege rastlarsiniz. Gizli bir kaynagimdan aldigim bilgiye gore Orhun Anitlari civarinda yapilan kazilarda sekiz bin yillik mini etek ve straplez bulunmus. Ama halka aciklanmiyor. Tarihci Feridun Duzagac in Eski Turk Devletlerinde Etek Boylari kitabinda bahsi gecer. Son derece samimi bir uslupla yazilmis enfes bir kitaptir. Okumadim.

Ayrica etrafimizdaki insanlar basortusu takarsa biz de bundan etkilenmez miyiz? Ben etkilenirim sahsen. Etrafimda uc kisi basortusu taksin, hop bir bakmissin ben de gecirmisim kafama. Yazik degil mi bana?

Ote yandan zaten basortusu Kuran da yok. Benim bir arkadasimin enistesi bakmis. Yokmus. Bulamamis yani. Ilahiyat alimlerinin dediklerine mi inanacagim yoksa arkadasimin enistesine mi? Elbette arkadasim enistesine inanirim, obur turlusu arkadasimi incitir. Bence dostluk dedigin boyle olmali.

BASORTULU ITFAIYECI AYRIMCILIK YAPAR MI

Gelelim kamu calisanlarina basortusu serbestisi getirildiginde ne olacagina... Az once minik bir beyin firtinasi yaptim ve aklima bazi sorular takildi:

Basortulu belediye otobus soforu: Basi acik bir yolcu Kaptan orta kapiyi acar misin dediginde acacak mi? Yoksa sirf basortusu takmadi diye Dugmeye bassaydin kardesim deyip yoluna devam mi edecek? Bunlar onemli, benim bu endiselerimi gidermek zorundasiniz. Sonucta endiseli ve modern bir insanim. Operaya bayilirim.

Basortulu itfaiyeci: Bir evde yangin ciktiginda Iceride namahrem vardir dusuncesiyle yangina mudahale etmezlik yapacak mi? Ya da haremlik-selamlik mantigiyla sadece kadinlarin oturdugu kisimlara mi su $ikacak?

Basortulu santral gorevlisi: Bir kamu kurumunu aradiginizda Kadinsaniz 1 e, bulug cagina gelmemis bir erkekseniz 2 ye, bulug ve uzeri bir erkekseniz No ya basiniz ve derhal o telefonu kapatiniz diyecek mi? Erkeklerle gorusmeyen bir santral gorevlisi nasil olur bana aciklar misiniz?

Basortulu hakim: Hakimler dis gorunuslerinde tarafsizliklarini gosterme adina hicbir isaret tasimamalidir deniyor. Aynen katiliyorum. Bu yuzden basortululer hakim olmamali. Fakat su anki hakimler de tarafsiz degiller, bunu da unutmamak lazim.

HAKIM CINSIYETSIZ OLMALI

Bir hakimin kadin veya erkek olmasi cok seyi degistirebilir. Kocasindan siddet goren bir kadinin $ikayetci oldugu davada kadin hakimin kadina, karisini aldatan bir erkegin davasinda erkek hakimin erkege daha yakin davranabildigi bilinen bir gercektir. Durum boyleyken cinsiyetini gizlemeyen bir hakim de aslinda tarafsiz gorunme ilkesini ihlal etmektedir.

Peki neden hakimler bu konuda en ufak bir adim atmiyorlar. Hakime bakiyorsun, apacik erkek. Ustelik erkek oldugunu gizlemeye de calismiyor. Adeta ben buradayim dercesine bir de biyik birakmis. Boyle coskun, dolu dolu, evet bu bir erkek dedirtecek cinsten biyiklar... Erkek hakim ozunde erkek olabilir, ozel hayatinda tam bir erkek gibi davranabilir ama burasi mahkeme. Burada tarafsizligini gostermek adina biraz efemine hareketler yapmasi, ne bileyim Ayy yaa karar veremiycem sindi ufff s.s. gibi ifadeler kullanmak suretiyle cinsiyetini gizlemesi gerekmez mi? Diger yanda kadin hakime bakiyorsun, o da masallah makyajiyla, saclariyla adeta ben kadinim diye bagiriyor. Tarafsiz gorunme ilkesinden bir gram nasiplenmemis.

Gorunen o ki, sadece basortusu degil hakimin kadin veya erkek, dolayisiyla insan olmasi durumunda tarafsiz gorunme sansi yok. Iste bu yuzden diyorum ki, hakimler kedilerden secilmelidir.

PEKI NEDEN KEDILER

Neden kurbagalar, kutup ayilari veya ahtapotlar degil de kediler? dediginizi duyar gibiyim. Gercekten koseye $ikistiran sorular bunlar. Ahtapotlari kafadan eleyebiliriz, sekiz tane kolu olan bir canlinin el altindan neler yurutebilecegini kestirmek guc. Bir koluyla karari imzalarken kalan 7 koluyla asagida para saymayacagini kimse garanti edemez. Kutup ayilari da birkac Eskimo davasina bakabilirler sadece, cografi sartlar yuzunden. Kurbagalara hic girmiyorum bile, bir kurbaganin hakimlik yapabilecegini dusunuyorsaniz doktora gorunmenizde fayda var.

Oysa kediler hakimlik icin idealdir. Bir kere, rusvet alamayacaklarina eminiz. Cunku kediler nankor hayvanlardir. Be insafsiz, be vicdansizin kizi, be nankor kedi dizeleri kedilerin karakteri konusunda saglam ipuclari vermektedir. Bu onlara herhangi bir iyilik yaptiginizda size en ufak bir geri donus yapmayacaklari manasina gelir. Bir kediye 100.000 lira para dolu bir canta verin, donup tesekkur etmez. Hatta icinde kedi mamasi yoksa cantayi acip bakmaz bile.

Ayni zamanda herhangi bir davada taraf tutmayacagi da kesindir. Insanlarin aralarindaki anlasmazliklar onu zerre kadar ilgilendirmez. Kedilerin tek derdi arada sirada surtunecegi bir bacak, biraz sut ve sobadir. Butun bunlar zaten mahkeme salonunda bulunabilen seyler.

MART AYLARINDA SORUN OLABILIR

Iste bu yuzden durust ve tarafsizligiyla bilinen kediler hakim yapilmalidir. Elbette kedilerin iletisim konusunda bazi $ikintilari var. Hemen her olaya miyav seklinde tepki veren hayvanlardan bahsediyoruz. Acaba sanigi suclu mu buldu, yoksa tahliyesine mi karar verdi anlamak tabi ki zaman alacaktir. Ozellikle mart aylarinda onlari mahkeme salonunda tutabilmek de kolay degil, bunun farkindayim. Ama mahkemelerin tarafsizligi adina bu yumurcaklara guvenmeliyiz, cunku adalet sisteminin guvencesi onlar olacaktir.

Peki kedinin cinsiyeti ne olacak? Erkek bir kedi erkeklerin tarafini tutmaz mi mesela? dediginizi duyar gibiyim. Gercekten de mevzunun suyunu cikarmakta ustunuze yok. Kedinin cinsiyeti onemli degil. Zaten uzaktan bakinca afedersiniz kadin mi erkek mi oldugunu kimse anlamiyor. Kucagina alip yakindan incelemen lazim ki goresin. Kusura bakmayin ama koskoca mahkeme baskanini da kimse kucagina alip disi mi erkek mi diye kontrol edemez. Ayiptir bu, yuce mahkemeye saygisizliktir.

Hakimin tarafsiz karar vermesi vicdani ve hukuk bilgisiyle degil tamamen disaridan nasil gorunduguyle ilgilidir. Bu yuzden basortululerin neden kamuda calismamasi gerektigini en guclu argumanlarla anlattigimi saniyorum. Umarim yetkililer bunlari dikkate alir.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder