UYACAKSINIZ / DUYACAKSINIZ! Rifat Serdaroglu
Şşşşşşt! Lütfen sakin olun!
Karşınızda Bakanınız mı var ki, bağırıp azarlıyorsunuz?
Ne siz Padişahsınız, ne de biz tebaayız!
Siz Türk Milletinin verdiği oylarla emaneten ve belli bir süre için göreve getirdiği bir fanisiniz!
Bizler ise, Türkiye Cumhuriyetinin özgür, onurlu, demokrat bireyleriyiz!
Görev süreniz bittiğinde siz tıpış, tıpış gideceksiniz ama bizler burada olacağız.
Kimse kalıcı değildir. Siz 12. Cumhurbaşkanısınız. Sizden evvel göreve gelip de süresi biten 11 Sayın Cumhurbaşkanı gibi gideceksiniz.
Sonra sıra hesap vermeye gelecek ve o zaman yargı kararlarına hem uyacaksınız, hem de saygı duyacaksınız. Siz istediğiniz kadar uymayacağım/duymayacağım deyin, yasalar kendilerini size hem uydururlar, hem de duyurturlar…
Hatırlar mısınız?
Siz görevli İlçe Seçim Kurulu Yargıcına ağır hakarette bulunup, "sizin vereceğiniz kararı tanımıyorum" diye bağırdıktan sonra, görevli mahkeme sizin tutuklanmanıza karar vermişti. Yıl 1989 idi!
31 Mart 1989 da polis zoruyla getirildiğiniz Beyoğlu Adliyesinde, tutuklanacağınızı anlayınca, "Delikanlılığı" adliye koridorunda bıraktınız ve "Delikanlılığın onda dokuzu kaçmaktır" sözüne uyup kaçmıştınız!
Polis sizi yakalayıp getirinceye kadar 27 gün saklanmıştınız. Yargı sizi 27 Nisan 1989 tarihinde Bayrampaşa Cezaevine göndermişti. Hani karara uymayacaktınız? Yargı sizi, kararına ne güzel uydurttu değil mi?
Şimdi de uyacaksınız! Hem de seve, seve uyacaksınız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir çadır devleti değilse hem uyacaksınız, hem de saygı duyacaksınız.
Anayasa yürürlükte ise, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyacak ve saygı duyacaksınız.
Türk Milleti ve Türk Tarihi önünde bu Anayasa üzerine yemin etti iseniz, uyacaksınız.
Devlet Adamlığı kabadayılık, efelik, bitirimlik, dayılık kaldırmaz.
Devlet Adamı dediğiniz ağır olmalı. Dokuz defa düşünüp, bir defa konuşmalı!
Devlet Adamı topluma örnek olmalı. Hukuk Devletini savunmalı, yasalara ve teamüllere uygun davranmalı.
Devlet Adamının eşi ve çocukları da topluma saygılı olmalı. Devlet işlerine karışmamalı ve bozuk zurna gibi zırt-pırt üzerlerine vazife olmayan konularda konuşmamalılar.
Devlet Adamları servetlerinin hesabını verebilmelidirler. Toplumun huzuruna açık alın ve dimdik bir başla çıkabilmelidir.
Devlet Adamları, halkın arasına girip, onlarla konuşabilmeli dertleşebilmelidirler.
Siz "Devlet Adamı" gibi davranın dürüst şeffaf olun, toplumun tamamı size saygı duysun.
Size çok önemli bir nasihatim var;
Siz siz olun, Türk milleti ile ve onun kurumlarıyla kavga etmeyin!
Çünkü;
Simit Dünyası-Kahve Dünyası-Kebap Dünyası var ama, bir de Etme-Bulma Dünyası var!
Çünkü;
Biz Türk Milleti olarak çığ gibiyiz, düştükçe büyürüz ve ezer geçeriz. Siz avuçtaki kartopu gibisiniz. Durdukça erirsiniz.
Çünkü;
Siz gemileri yakarsınız, bizler ise gerekirse limanları bile yakarız…
Bu yüzden hem uyacaksın, hem de duyacaksın! Başka yolu yok…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Mart 2016
Rifat Serdaroğlu
a45UyF587661-160302105719 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/03/02 11:00 1 39 undefined undefined Milli_Haber@googlegroups.com
Moderatör arkadaşlara seslenmek istiyorum.
İlettiğim epostaların grup konseptine ve ilkelerine aykırı olduğunu düşünen var ise beni ikaz etsin.
Kullanmakta olduğum eposta listesini henüz güncelledim.
Olabildiğince dikkat etmeye çalıştım.
Ancak, hatalar olabilir, epostalarım rahatsızlık sebebi olabilir.
Bunun için şimdiden özür diler, sıkıntı var ise geri dönüşler beklerim.
Selamlar.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
Her zaman yaptigin seyleri yapmaya devam ettigin surece her zaman elde ettigin seyleri elde edeceksin.
H.JACKSON BROWN
Size gelen musibet, islediginiz (gunahlar) yuzundendir..
(Sura, 42/30)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
EINSTEIN IN KOZMIK DINSEL DUYGUSU
Tum bu dinsel- tiplerde ortak olan Tanri kavrami insanmerkezci karakteridir.
(...) Ama tum bunlarda bulunan dinsel deneyime dair bir ucuncu asama vardir, saf haliyle cok seyrek olmakla birlikte: ona kozmik dinsel duygu adini verecegim.
Bu duyguyu, hic yasamamis birine, ozellikle buna karsilik gelecek Tanri ya iliskin hic insanmerkezci olmayan bir kavrama sahip olmayan birine izah etmek cok zordur.
Kozmik dinsel duyguyu insanlar birbirlerine nasil iletebilirler, hele ki Tanri ya iliskin bir tanim vermiyorsa, bir teoloji ogretisi vermiyorsa?
Bence, sanat ve bilimin en onemli islevi, onu almaya acik olanlar icin, bu duyguyu diriltmek ve canli tutmaktir.
Bu sekilde din ile bilimin iliskisine dair, bilindik olandan cok farkli bir kavrama ulasiyoruz.
Bir kisi konuyu tarihsel olarak ele alsa, bilim ve dinin uzlasmas karsitliklar olarak gormeye baslar.
(...) Ben iddia ediyorum ki kozmik dinsel duygu bilimsel arastirma icin en guclu ve muhtesem gududur.
(...) Bir insana boyle bir gucu kozmik dinsel duygu verebilir.
Bir cagdasim soylemisti, haksiz olmayarak, bizim materyalistik cagimizda ciddi bilimsel arastirmacilar tek en derin dinsel insanlardir.
How can cosmic religious feeling be communicated from one person to another, if it can give rise to no definite notion of a God and no theology?
In my view, it is the most important function of art and science to awaken this feeling and keep it alive in those who are receptive to it.
We thus arrive at a conception of the relation of science to religion very different from the usual one.
When one views the matter historically, one is inclined to look upon science and religion as irreconcilable antagonists.
(...)I maintain that the cosmic religious feeling is the strongest and noblest motive for scientific research.
(...)It is cosmic religious feeling that gives a man such strength.
A contemporary has said, not unjustly, that in this materialistic age of ours the serious scientific workers are the only profoundly religious people.
New York Times Magazine on November 9, 1930 pp 1-4.It has been reprinted in Ideas and Opinions, Crown Publishers, Inc.1954, pp 36 - 40.It also appears in Einstein s book The World as I See It, Philosophical Library, New York, 1949, pp.24 - 28.)
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder