ABD ile Gülen krizi asıl şimdi başlıyor.
'EROĞAN ALMANYA'YA SIĞINACAK' YALANIABD'NİN TEPKİSİ YAVAŞTI
İŞİN İKİ FARKLI BOYUTU OLACAK
ERDOĞAN'IN ATACAĞI ADIMLARA BAĞLI
ANA MEVZU GÜLEN OLACAK
ASIL KRİZ ŞİMDİ BAŞLIYOR
17 Temmuz 2016, Pazar
Hürriyet Gazetesi yazarı Tolga Tanış, bugünkü köşe yazısında darbe teşebbüsünün ABD-Türkiye ilişkilerine yansımasının nasıl olacağını yazdı.Tanış, darbe teşebbüsü sonrası iki ülke arasındaki en önemli gündem konusunun Fethullah Gülen olcağını belirterek "Şimdi bütün öykü baştan yazılacak.Türk-Amerikan ilişkileri Suriye'deki gelişmelerle farklılıkları aşma yoluna girmişken, bütün dengeler yeniden şekillenecek.Ve Washington, Gülen için "LPR" demeye devam ederse, asıl kriz şimdi başlayacak." diye yazdı.
İşte Tanış'ın "Washington'la Gülen krizi şimdi başlıyor" başlıklı yazısı
Mesela 30 Mayıs'ta Foreign Policy Dergisi'nde çıkan "Türkiye'nin bir sonraki askeri darbesi" başlıklı yazıyı yazanlar, mutlaka "Biz söylemiştik" demişlerdir.
Ya da Washington'da en az iki yıldır, "Türk askeri gücüne yeniden kavuştu, politikaya döndü" analizleri yapanlar, kesin şimdi haklı çıkmanın gururunu yaşıyorlardır.
Hatta daha ötesi... Yine eminim cuma akşamı sağcı Fox News televizyonuna çıkıp işin başarılı olmasını beklediğini söyleyen Ralph Peters gibi bir sürüsü de olmuştur. Amerikan Ordusu'nun eski istihbaratçılarından emekli Yarbay. "Durum çok net. Bu darbe, Türkiye'nin İslami bir diktatörlük olmaktan kurtulması için son şansıdır. Sakın hata yapmalım. Bu darbede rol alanlar iyi adamlar" diyordu Peters.
'EROĞAN ALMANYA'YA SIĞINACAK' YALANI
Öyle ki, işin başında, Pentagon'daki bazı muvazzaflardan bile Amerikan medyasına işin başarılı olduğu izlenimi yayan temelsiz açıklamalar yapıldı. İlk saatlerde biri konuştu MSNBC'ye. Ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Almanya'dan sığınma talep ettiğini iddia etti.
ŞİMDİ "Yok" diyorlar. Cuma akşamı olayın bir darbe teşebbüsü olduğunun anlaşılmasının hemen ardından gittiğim Dışişleri Bakanlığı binasında akşam bir Amerikalı diplomatla konuşuyoruz. "Kim söylemiş bu sığınma meselesini" diye sordum. Israrla kimsenin böyle bir şey demeyeceğini savundu. Ama ben de MSNBC'den kimsenin böyle bir şeyi uyduramayacağını anlattım.
ABD'NİN TEPKİSİ YAVAŞTI
Kaldı ki, Amerikan Yönetimi'nin olaya tepkisi de yavaştı. Hikâye anlaşılınca cuma akşamı saat TSİ 23.22'de attım ilk mesajı. "Darbe teşebbüsü" konu başlığıyla. Ve hem Beyaz Saray'a hem de Dışişleri'ne bir açıklamaları olup olmadığını sordum. "İzliyoruz" dediler sadece. Neyi beklediler bilmiyorum ama hemen kınamadılar. O sırada Moskova'da bulunan Dışişleri Bakanı John Kerry'nin açıklaması da bu açıdan yetersizdi. O da "barış, istikrar ve devamlılık" deyip orada bıraktı.
İşte neden sonra beklenen açıklama ta TSİ 02.02'de geldi Yönetim'den. Ve ilk duyuruyu da Beyaz Saray yayınladı. Obama'nın "Türkiye'deki herkesin demokratik yollarla seçilen Türkiye Hükümeti'ne destek vermesi gerektiğine" inandığını söyledi.
İŞİN İKİ FARKLI BOYUTU OLACAK
BU arada etrafa yayılan yanlış bilgileri hiç saymıyorum tabii. Amerikan televizyonlarında sanki darbe teşebbüsü başarıya ulaşıyormuş gibi öyle yanlış bilgiler verildi ki...
Sokaklarda darbe karşıtı göstericileri darbeyi destekleyen halk kitleleri zanneden CNN... Erdoğan'ın ülke dışına kaçmaya çalıştığını haber verenler...
Peki ne sonuç doğuracak bu olay? İşin Türk-Amerikan ilişkilerine yansıması nasıl olacak?
İşin iki farklı boyutu olacak.
ERDOĞAN'IN ATACAĞI ADIMLARA BAĞLI
Birincisi, bu sorunun cevabı, Erdoğan'ın şimdi içeride atacağı adımlara bağlı. Ne kadar sertleşeceğine... Bastırılan bu darbe teşebbüsünden sonra meşru siyasetin bundan nasıl etkileneceğine.
Ancak ikincisi, Fethullah Gülen bundan sonra Türk-Amerikan ilişkilerinin tartışmasız en önemli gündem maddesi olacak.
HEPSİNİ artık bir kenara bırakın. Washington ve Ankara arasındaki YPG çatlağını... IŞİD'le mücadelede Türkiye'nin atacağı adımları. Askerden askere ilişkilerdeki farklılıkları...
ANA MEVZU GÜLEN OLACAK
Bundan sonra iki ülkenin temsilcileri bir masanın etrafına oturduğunda ilk açılacak konu her zaman Gülen meselesi olacak.
O akşam Dışişleri yetkilisiyle konuşurken, "Bizim için değişen bir şey yok, Fethullah Gülen bir LPR" diyordu. Yani hakkı olduğu halde Gülen'in halen ABD vatandaşı olmadığını, yasal kalıcı ikâmet eden (Lawful Permanent Resident) biri olduğunu söylüyordu.
Ancak hükümetin olayı Gülencilerin bir kalkışması olarak yorumlamasına bakınca şimdi Amerikalıların bu açıklamadan daha fazlasını yapması gerekecek.
Washington'da Türk vergi mükelleflerinin paralarıyla elinde puro, sırtında kürk, lüks otel bahçelerinde gazetecilerle buluşup Gülencilerin Amerika'daki faaliyetlerini anlatan avukatların üstünde bir seviyede artık bu iş. Kan döküldü.
O yüzden Amerikan Yönetimi, en azından 2011'den beri sürdüğü bilinen Gülen okulları hakkındaki FBI soruşturmasının neden halen bir davaya dönüşmediği konusunda müttefik ülkeye artık doyurucu bir yanıt vermek durumunda kalacak.
ASIL KRİZ ŞİMDİ BAŞLIYOR
Gülen'in Türkiye'ye iadesi meselesinde siyasi iradenin nasıl bir tavır takınacağını açıklamak zorunda kalacak.
Şimdi bütün öykü baştan yazılacak.
Türk-Amerikan ilişkileri Suriye'deki gelişmelerle farklılıkları aşma yoluna girmişken, bütün dengeler yeniden şekillenecek.
Ve Washington, Gülen için "LPR" demeye devam ederse, asıl kriz şimdi başlayacak.
a45UyF587661-160717145655 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/17 21:20 2 65 adaletvekalkinma@yahoogroups.com
Sizinle alay eden, cok kez sizi alkislamaktan da geri kalmaz. Sizi ovenlerden cok, ogut verenlere baglanin.
Boileau
Cinlerden, insanlardan ve kuslardan ordulari, Suleyman in huzurunda bir araya getirildi. Onlar, duzenli bir bicimde sevk ediliyorlardi.
Nihayet karinca vadisine geldikleri vakit bir karinca, Ey karincalar! Yuvalariniza girin, Suleyman ve ordusu farkina varmadan sizi ezmesinler dedi.
Suleyman, onun bu sozune tebessum ile gulerek dedi ki:
Ey Rabbim!
Beni; bana ve ana babama verdigin nimetlere sukretmeye ve razi olacagin salih ameller islemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarinin arasina kat!
NEML /17-19)
Turan Dursun : Kible nin Iki Kez Degistirilmesi
Yakla$ik on yillik 1. Mekke doneminde basarisiz olup, canini kurtarmak icin Medine ye kacan Muhammed, bu sehirde basarili olmak icin Yahudileri kendi safina cekmeye calisir. Kuran a Musa ile ilgili ayetler koyar, onu da peygamber olarak kabul eder. En onemlisi ise kible Kudus yapilir, namazlarda Kudus e donulur. Bilindigi gibi Yahudilerin kutsal kenti Kudus tur. Ancak Yahudiler Islama ilgi gostermez. Gostermek soyle dursun Muhammed ile dalga gecmeye baslarlar. Bunun uzerine Muhammed Yahudileri kendisine inandirtamayacagini anlayinca sinirlenir ve kibleyi Kudus den tekrar Kabe ye cevirir. Bu konuda Bakara Suresi nin 145. ayetinde bazi ipuclari bulmaktayiz :
Yemin olsun ki resulum! Sen kendilerine kitap verilenlere (Ehli kitap-Yahudiler) her turlu ayeti getirsen yine onlar sana uyup kiblene donmezler; sen de onlarin kiblesine donecek degilsin. Onlar da biribirlerinin kiblesine donmezler. Sana gelen ilimden sonra eger sen onlarin arzularina uyacak olursan, iste o zaman sen hakki cigneyenlerden olursun.
Bakara 145. ayet goruldugu gibi kiblenin Kabeye cevrilmesi olayi ile ilgilidir. Ayetin basindaki Allahin yemin etmesinin mantiksizligini pas gecelim. Yukaridaki ayette Kuran in tanrisi diyor ki: ..onlar senin kiblene donmezler, sen de onlarinkine donme ! Yani yahudiler Muhammed e uymadilar diye onlara kizarak kibleyi degistiriyor! Su soru akla geliyor: Eger uysalardi kibleyi degistirmeyecek mi idi? Peki 17 ay boyunca kible neden Kudus idi? Yahudilerin Muhammede uymayacagini allah onceden bilmiyor muydu? En basindan beri kible Mekke (Kabe) olamaz mi idi? Ayette tam bir kizginlik ve kulis havasi hakim:
...kiblene donmezler, sen de onlarin kiblesine donecek degilsin.
Ayetin son kisiminda da Muhammed sozum ona allah tarafindan uyariliyor:
...eger onlarin arzularina uyacak olursan hakki cigneyenlerden olursun .
Muhammedin bu kismi koymasindaki amac kendisini cevresindeki muslumanlardan gelen kible neden degisti? sorgusundan kurtarmaktir. Bu kararin kesinligi konusunda allah beni boylesine uyardi diyebilmek icin eklemistir son kismi belliki. Bu kisim da gercekten ilginctir soyle ki, allah , elcisinden suphe mi duyuyor ki onu uyariyor. Ustelik bu siralarda Muhammed en azindan oniki yillik tecrubeli bir peygamber ! Acikca anlasiliyor ki allah da Muhammede supheyle bakiyor ve onlarin arzularina uyacak olursan (onlarin kiblesine), hakki cigneyenlerden olursun diyor. Eger Muhammed in allahin emrini cigneme ihtimali olmasaydi herhalde allah (!) bu uyariyi yapmazdi.
Bakara 142. ayet ise:
Insanlardan bir takim beyinsizler, Onceki kiblelerinden onlari ceviren nedir? diyecekler... diye basliyor.
Muslumanlarin rahman ve rahim gibi sifatlar atfettigi tanrisi nedense bu ayete kufrederek basliyor!! Kiblenin degismesiyle ilgili gayet hakli supheleri ve sorulari olan muslumanlara beyinsizler diyerek kufrediyor Kuranin tanrisi!
Suphesiz ki aslinda kizan, kufreden Muhammed dir. Yahudileri Musluman yapamayisinin hayal kirikligini Kuran a aksettirmistir. Kendi taraftarlarindan gelen soru ve elestirilere bile tahammul edememistir.
Muhammed in 17 ay Mescid-i Aksa yi (Kudus) kible olarak kullandigina, daha sonra bir gun ikindi namazini kildirirken tam namazin ortasina geldigi bir sirada, Yuzunu cevirmek suretiyle kibleyi degistirdigine dair birkac kaynak;
Tecrid-i Sarih, Diyanet terc., No: 38 ve 256; Buhari, iman, 30; Namaz, 31, Sa/cara tefviri 12-18; Muslim, Mesacid, No: 525; Buhari ve Muslim Hadisleri, el-Lu luu ve 1 Mercan, No: 302-303; Tirmizi, Salat, No: 138/340 ve Bakara tefsiri, No: 2962; Nesai, Salat, 22 No: 486; Vahidi, age, Bakara Suresi, 144. ayet; Diyarbekiri, Tarihi Hamis, 1/367.
http://www.turandursun.com/bilgi-arsivi/biliyormuydunuz/672-kiblenin-iki-kez-degistirilmesi
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder