FIGEN ATALAY : FUHUŞA ITILEN ÇOCUKLAR
İstanbul'da seks işçisi olarak çalıştırılan çocuklar 14- 18 yaş arasında değişiyor ama aralarında 11 yaşında çocuklar da bulunuyor. Fuhuşa itilen çocukların normal yaşama dönmelerini sağlamak için İstanbul'da 7 merkez var. Çocukların en çok fuhuşa zorlandığı iller İstanbul ve Diyarbakır.
07 Kasım 2017 Salı, 18:15
Çocuklara en ağır hasarı cinsel ve fiziksel istismar veriyor. "Bizim evde", "bizim şehirde", "bizim ülkede olmaz" anlayışı, ihmal ve istismarın önlenmesine, işlevsel müdahale edilmesine engel oluyor. Zaman zaman anlamsız, çocuk gelişimine ve haklarına aykırı şekilde ortaya çıkan "şu yaşta çocukla evlenilebilir" türü haberler, bilimsel ve insani hiçbir yanı olmayan beyanlar da çocuk ihmal ve istismarını pekiştirebiliyor.
ÇOCUK HAKLARI
Klinik Psikolog Serkan Kahyaoğlu, çocuğun başta anne babalar olmak üzere yetişkinlerin çoğu tarafından hakları ve sorumlulukları olan bir birey olarak değil "kendilerine benzetilmesi gereken, sürekli yönetilmesi gereken, bazı ailelerde sürekli ona bir şeyler sunulması gereken/yaşamlarının merkezine konulan bir varlık" olarak algılandığına dikkat çekti. Kahyaoğlu, "Bu algının ve tutumun sonucu olarak çocuklar en hafifinden kendilerini ifade etmeyi, yaşam becerileri edinip sorumluluk almayı öğrenemiyor. Ama bu edilgenliğin diğer ucunda hayır diyemeyen, kendisine zarar verildiğinde (ihmal-istismar edildiğinde) bunu fark edip karşı çıkamayan bireyler olabiliyorlar'' dedi.
BİRER BİREYLER
Birinci adımın, çocuğu hakları, sorumlulukları, düşünceleri, duyguları olan bir birey olarak kabul edilmesi gereği olduğunu vurgulayan Kahyaoğlu şöyle devam etti:
"Çocuğun gelişimi için aile, yakın çevre, okul, tüm yetişkinler ve devlet, çocuğu koruyan, gelişimini en uygun şekilde sağlayan bir ortam sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi, öncelikle 18 yaşına kadar her bireyi çocuk olarak kabul etmiş ve çocuklara özel olarak geliştirilmiştir. Bu haklar çocukların yaşama, gelişme, eğitim alma, sağlık ve katılım başlıkları altında toplanmış ve vazgeçilemez, devredilemez haklar olarak tanımlamıştır. Bu hakların sağlanmaması çocuğun ihmal ya da istismar edilmesi anlamına gelir."
ÇOCUĞA EN AĞIR HASAR
Klinik psikolog Serkan Kahyaoğlu: "En ağır hasar yaratan fiziksel ve cinsel istismardır. Her ihmal ve istismar ama özellikle cinsel istismar çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel bütünlüğünün ihlal edilmesi anlamına gelir. Yani çocuğun düşünmesi, bedenini koruması, duygularını, ilişkilerini düzenlemesine engel olunmasıdır. Kısaca en temel hakkı olan yaşama ve güvende olma hakkına müdahaledir. Bunun sonucunda çocukların depresyon, kaygı, kendisine ve çevresine güvensizlik, ileride ilişki ve cinsel ilişki sorunları yaşama, okul başarısızlığı, bulunduğu yaşın gerektirdiği becerileri kullanamama gibi bir dolu ruhsal sıkıntıyı yaşama ihtimalleri artmaktadır."
ATAERKIL DEĞERLER DEĞIŞMELI
Okullarda çocuklara mutlaka yaşa uygun cinsel eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Esin Küntay'ın diğer önerileri de şöyle:
"Anne babalara da eğitim verilmesi lazım. Hayatın hiçbir alanında cinsiyet ayrımı yapmamak lazım.
Kadını ikincil konumda görmemek lazım. Çocuğa karşı şiddet uygulanması çok yanlış. Yanlış davrandığı zaman 2 tokat atılıyor, çocuk iyice bileniyor.
Ensest nedeniyle evden kaçan çocuk çok. Amerika'da da burada da, anneler çocukları ensestten korumuyor. Ataerkil yapıda 'çocuk benim malım' bakış açısı var.
Ataerkil kültür değerlerinin değişmesi lazım. Çözmek için ilk adım 'böyle bir sorun var' diyeceksin. İkinci adım, sosyal projelere para ayıracaksın."
SESINI YÜKSELT BAĞIR, HAYIR DE
KISA VADEDE: Aileler ve öğretmenler çocuklara kendilerini korumayı öğretebilirler. Örneğin anne babalar çocuklara "Bu beden senin ve sen istemediğin halde ve ne olursa olsun sağlık muayenesi dışında kimsenin senin özel bölgelerine bakma, dokunma, kendi özel bölgelerine dokunmaya, izletmeye hakkı yok. Böyle bir şey olduğunda oradan uzaklaş, güvenebileceğin bir yetişkinin yanına git, sesini yükselterek bağır, hayır de ve en kısa zamanda bana anlat" diyebilir. Çocukların kendilerini korumaları için fiziksel ve sözel becerileri kazandırabilirler.
ORTA VADEDE: Ailede her şeyin anne-babalarla konuşulabiliyor olması son derece önemli. Aileler sıklıkla cinsel gelişim, cinsellik gibi konuları çocuklarıyla konuşmaktan çekinebiliyor, bu durum da çocukların bu bilgileri güvenilmez, tehlikeli kaynaklardan öğrenmelerine neden olabiliyor. Okullarda bilimsel bir cinsel eğitim, çocuk hakları dersleri verilmeli, çocukların soruları açık şekilde yanıtlanmalı.
Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora düzeyinde, çocuk ihmal ve istismarı hakkında çok daha fazla araştırma, yayın yapılması teşvik edilmeli. Türkiye'de ne yazık ki bu konuda yapılan araştırma sayısı çok az hatta bazı araştırmaların yayımlanması geciktiriliyor, engellenebiliyor.
UZUN VADEDE: Toplumun bu konuda bilinçlenmesi için sorumluluk almak, kampanyalara, bu konuda çalışan kurumlara destek olmak gerekir. Ama hemen başlamakla birlikte her zaman gelişmelere göre yenilenecek devletin bir "çocuk koruma hatta çocuk politikası" geliştirmesi çok önemli. Bu politikanın sadece ihmal ve istismarı önlemeye yönelik değil çocuğun üstün yararını sağlayacak gelişim fırsatlarını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekli. Bu konuda İngiltere ve Almanya'nın başarılı çocuk koruma politikaları örnek alınabilir.
BABAM BENI SEVIYOR AMA ANNENE ANLATMA DIYOR
Sokaklarda seks işçisi olarak çalışan çocukların normal yaşama dönmelerini sağlamak için İstanbul'un farklı ilçelerinde 7 merkez bulunuyor.
Çocukların fuhuşa zorlandığı iller sıralamasında İstanbul ve Diyarbakır başta geliyor. İstanbul'da seks işçisi olarak çalıştırılan çocukların yaş ortalaması 14-18 arasında değişiyor ama aralarında 11 yaşında çocuklar da bulunuyor. Bu çocuklar, yaz aylarında turizmin yoğun olduğu illere gönderiliyor.
Sokaklarda ikna edilerek, cinsel sömürü mağduru kız çocukları için kurulan merkezlere getirilen, eğitime devam etmeleri sağlanan çocuklar arasında ileride üniversiteyi bitirenler de var.
Bu konuda araştırmalar yapan sosyolog, hukukçu, Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Küntay, "Çözüm için önce böyle bir sorunun varlığının kabul edilmesi lazım ve dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de kesinlikle var. Sadece İstanbul'da, cinsel sömürü mağduru çocuklar için değişik ilçelerde 6-7 merkez var. Demek ki bu kadar merkeze ihtiyaç var. Daha iyiye doğru yönlendirme var buralarda. Liseyi, üniversiteyi bitirenler, bir işte çalışanlar var" dedi.
Kız ve erkek çocukların sokakta 1-2 gün kalmalarının bile cinsel yönden büyük risk olduğuna dikkat çeken Prof. Küntay, şöyle devam etti:
"Sokaktaki çocuklar, başlarına gelenin ne olduğunu ancak başlarına geldikten sonra anlıyor. Baskı gören, istismar edilen çocuk evden kaçıyor. Evde istismar edilen çocuk o istismarı da anlamıyor. 'Babam beni çok seviyor ama bunları annene anlatmayacaksın diyor' diyen çocuklar var. Cinsel sömürüye uğramanın yeme bozukluğundan kendi kendine şiddet uygulamaya kadar giden çok kötü sonuçları oluyor. Bu çocukları sokaktan alıp bir yere toplamak da olmuyor. Uzmanların çocukları ikna etmesi lazım."
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/861613/Fuhusa_itilen_cocuklar.html#
a45UyF587661-171108153944 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/11/08 16:04 1 39 3-ekim-dernegi@googlegroups.com
BEN BIR YILDIZIM
. . . . . .
Ben bir yildizim yildizlar ortasinda,
Saga bakarim, sola bakarim, eyvah,
Yapayalnizim yildizlar ortasinda.
Bir bitmez duzelikte aksamla sabah.
. . . . . .
Alabildigine bana vermisler, ?al! ?
Dayanilmaz bosluguyla bu evreni
?Bu gercek, bunu al! Bu dus, bunu da al! ?
Ne ki varsa, bana yazilmis nedeni.
. . . . . .
Mutluyum, bu guzel, bu tek yildizlikta;
Milyonlarca sunu, adak sana, tanrim!
Ama kalbim catlayacak yalnizlikta,
Hic olmazsa bir ayna ver bana, tanrim!
Ahmet Muhip DRANAS
Hz.Aise radiyallahu anha ya bir zat misafir oldu.
Adam sabahleyin, elbisesini yikamaya basladi.
Hz.Aise ona:
Sana, (meni) bulasan yeri (gorduysen) orasini yikaman kafi idi, goremedigin takdirde etrafini yikardin.
Ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam in elbisesinden (meni bulasigini) ovalamak suretiyle cikardigimi biliyorum.
O, (bir de yikamaksizin) onun icinde namaz kilardi.
Bir diger rivayette soyle gelmistir:
Iyi biliyorum kurumus meni bulasigini Resulullah aleyhissalatu vesselam in camasirindan tirnagimla kaziyarak cikariyordum.
Muslim, Taharet 105, 109, (288, 290).
Hadis No: 3490
Cocuklar Bayrami Hak Edecek Ne Yapti?
24 Temmuz 2013
23 Nisan ulkemizde Cocuk Bayrami olarak kutlaniyor. Peki cocuklar boyle bir bayrami hak edecek ne yapti? Bir basarilari vardi da biz mi gormedik? En buyuk basarilari yemegini bitirmek olan bir gruptan bahsediyoruz.
Cocuklara boyle bir bayram vermek gereksiz. Cocuklara her gun bayram zaten. Her gun parkta, bahcedeler. Ekstradan bir bayram vermenin manasi ne? Sanirsin ki yil boyunca santiyede calisiyorlar, sanirsin ki siva yapiyor, cimento tasiyorlar... Butun yaptiklari cikolata yiyip cam cerceve indirmek.
O SIIR DINLENECEK
Cocuklar gulsun diye... Bak sen! Cocuklar zaten guluyor. Neye gulduklerini bilmiyorum ama guluyorlar. Hatta en berbat esprilere bile guluyorlar. Gecen gun yegenime Sana Japon taklidi yapayim mi deyip gozlerimi cekik hale getirdim, gulme krizine girdi. Bu mudur yani? Sen buna gulersen ben neden iyi espri yapmak icin kendimi kasayim ki? Kalite yerlerde ama kahkahayi basiveriyor. Dolayisiyla cocuklar gulsun diye bayram vermenin manasi yok.
En uzuldugum de Meclis in acildigi bu ozel gunun cocuk bayrami yapilmasi. Meclis in acilmasinda cocuklarin ne gibi bir katkisi var acaba? Demokrasi isteriz deyip yuruyus mu yaptilar, miting mi duzenlediler? Onu birak, Meclis in acildigi gun neredeydiler? Dur yerleri de biz silelim, su sandalyeleri de biz tasiyalim deyip bir isin ucundan tuttular mi? Hayir. Tam tersine ayakbagi olmuslardir. Pek cok milletvekilinin uykusuz gecelerinin sebebi bu keratalardir.
Ote yandan bayram veriyorsun vermesine ama keratalar eglenmiyor ki? Neymis, sira sira dizilip saatlerce kotu siirler dinlemek cok $ikiciymis. Bak, bak!
Ben sana bu bayrami veriyorsam sen de o siraya girip o siirleri pasa pasa dinleyeceksin arkadasim! Begenmiyorsan geri ver bayrami. O istiyor ki cebine bir 10 lira koyalim, istiyor ki cikolata verelim, seker verelim.
Istiyor ki bir degil iki degil tam 5 kavanoz bal verelim, ustelik polen de hediyesi olsun. Yok oyle yagma!
GOZUN DOYSUN GOZUN
Peki kendilerine bir bayram verilen cocuklari gercekten taniyor muyuz? Cocuk dedigimiz insanlar kavgaci, gecimsiz, bencil tipler. Bir oyuncak alinmadi diye ortaligi birbirine katabilecek canlilardan soz ediyoruz burada. Tatmin olsalar neyse... Bir kilo cikolata versen ellerine, oburunun elindekine goz dikecek kadar da acgozluler. Ben Ayse nin cukulatasini da istiyommmm! Gozun doysun, gozun! Ayrica Istiyom ne? Cukulata ne? Guzel Turkcemizi mahveden de maalesef bunlardir.
Cocuklar bu 23 Nisan da eglenmek yerine oturup bir dusunsunler. Yedigi onunde yemedigi arkasinda olup da bu kadar sorun cikaran baska bir canli var mi? Ote yandan biz yetiskinlere bakiyorum, gercekten de cok olgun insanlariz. Onlar gibi degiliz. Burada cocuklarin Caillou sapkalarini onlerine koyup bir ic muhasebesi yapmalari gerekiyor. Nerede yanlis yaptiklarini ve hayatin cikolatadan ibaret olmadigini anlamalari lazim. Ama maalesef bundan cok da umitli degilim.
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder