Aslında on yıllardır kesintisiz devam eden bir araştırma ve geliştirme programının sonucu bunlar.
Kesinlikle Hamdolsun, İnşAllah, MaşAllah, Hikmet-i Hüda sözleri sarf etmeden, duymadan ulaşılmış başarılar.
Kesinlikle Allah, Elohim, Yehova ya da başka bir ilahın katkısı, yardımı yok.
Bildiğiniz insan, normal insanın kararlılığı, çalışkanlığı, çabaları.
Ve insan gerçekten ürküyor.
Bizim milli tüfek, milli bot, milli uçak, milli gemi maceramızla kıyaslıyor ve korkuyorum.
Bir düşünün hala daha yalnızca bir milli helikopteri, senede yirmi kadar üretim sayılarıyla, motor dahil büyük bölümü gayri milli olduğu halde, ve İtalyan patenti altında yapıyor ve bundan büyük gurur duyuyoruz.
Motorunu temin edemediğimiz, namlusunu imal edemediğimiz milli tankımızı yapmış olmaktan değil ileride yapacak olmaktan dolayı yaşadığımız organzm hissi insanı paniğe sokuyor.
Yalnızca çelik yapısını, bazı elektronik sistemlerini yapabiliyor olmakla milli firkateyn imal edibiliyor olmak bize nasıl da heyecan veriyor.
Oysa bizim kendimize rakip saydığımız diğer bütün milletler.
Ruslar, Almanlar, Japonlar, Fransız, İngiliz hatta İtalyan, İspanyollar.
Daha sayamayacağım kadar çok millet.
Çinliler, Hintliler..
Hiç kesintisiz tarihin bütün zamanlarında kendi ordularını, kendi yerli ve milli tasarımlarıyla donatmıştır.
Hem de nasıl donatma.
Bütün yürüyen, yüzen, uçan, patlaya, fırlayan, zıplayan bütün silahlar, mermi ve mühimmatı bütün çeşitleriyle birlikte.
Öyle bir helikopter değil, onlarca çeşit helikopter.
Bir uçak değil, onlarca çeşit uçak.
Bir tank değil, onlarca model tank.
Öyle yılda on yirmi değil, binlerce adetlik üretim sayıları.
O halde ne yapmak lazım.
Hayallerimizle mastürbasyon yapmayı bırakmamız lazım.
Gerçekleşen, bitirilen, teslim edilen projeler görene kadar havalara girmemek, ele güne karşı kendimizi rezil etmemek lazım.
L2fSIJNoA0xfSNxA
a45UyF587661-180223144007 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/02/23 20:32 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Asksiz gecen bir omur beyhude yasanmistir.
TEBRIZ LI SEMS
Anadolu yu bosaltmalari karsiliginda, Trakya Yunanlilara birakilabilir.
19.09.1921, Bakanlar Kurulu
Yol degil, yolculuktur onemli olan.
Nasil yolculuk ettigindir, nerede durdugun, nerede mola verdigin, ne zaman yoluna devam ettigin, hangi sapaklari kullandigin, hangi donemecleri aldigin, ne zaman yavaslayip ne zaman hizlandigindir.
Kiminle yolculuk ettigin de onemlidir elbet, yoluna cikanlara ne yaptigindir, kimleri yoldan cikardigindir, yolunu kesenlere bictigin kaderdir.
Murathan Mungan - Uc Aynali Kirk Oda
GIDIYORUM
. . . . . .
Colde bir yolcu gibi yalnizligim icinde
Kavrulup gidiyorum.
Serseri bir ruzgar gibi hep ganimet pesinde
Savrulup gidiyorum
Serce kadar pervasiz, bir gunden otekine
Atlayip gidiyorum.
Butun kumaslarini actigim gibi yine
Katlayip gidiyorum.
Bir kis gunesi gibi ben keyfimin esiri
Gorunup gidiyorum.
Ne belli yerim var, ne de sevdigim biri
Surunup gidiyorum.
Cahit Sitki TARANCI
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder