Türkiye dev bir ABD üssü oluyor
İnsansız hava araçlarının Türkiye'den ölüm yağdırması gündemde
ABD'nin kuracağı iddia edilen yeni askeri üsle birlikte ABD'nin Türkiye'deki askeri varlığı iyiden iyiye artmış olacak.
Kurulacak üste iddia edildiği gibi insansız hava araçları kullanılırsa Türkiye binlerce insanın katledilmesine ortak hale gelecek.
ABD'nin uygulamaya karar verdiği yeni askeri konsept çerçevesinde Türkiye'de yeni üs kuracağı iddiaları ABD'nin ülkemizde artmakta olan askeri varlığını tekrar gündeme getirdi.
Wall Street Journal gazetesinde yer alan ABD askeri yetkililerine dayanan haberde Türkiye'deki üssün insansız hava araçları ve özel timler için kullanılacağı bildirildi.
Türkiye dev bir ABD üssü haline geliyor
ABD'nin yıllardır kullanmakta olduğu NATO üsleri, Kürecik'te yapılacak olan radar üssü, Marmara Denizi'nden Karadeniz'e kimi zaman Montrö Sözleşmesi'ne aykırı biçimde giriş yapan ABD savaş gemileri, askeri konularda ABD'den alınan istihbaratlar bir arada düşünüldüğünde ABD'nin Türkiye'deki etkinliğinin kaygı verici boyutlara ulaştığı görülüyor.
Yemen ve Somali'deki operasyonlar için kullanılacağı iddia edilen insansız hava aracı üssünün de kurulmasıyla Türkiye'nin tamamen ABD üssü haline geleceği düşünülüyor.
Kürecik'e NATO füze kalkanı
Malatya'nın Kürecik beldesinde kurulacak olan NATO Füze Kalkanı-Radar Üssü'yle, ABD başta olmak üzere emperyalistler İran'ı sıkıştırmak için ciddi bir fırsat elde edecek.
Türkiye ise bu emperyalist projeye topraklarını kullandırarak verdiği destek nedeniyle tehdit altında kalacak ve güvenliği tehlikeye girecek.
Başta Malatya halkından olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından füze kalkanı yapımına gösterilen tepkiler Türkiye halklarının emperyalist çıkarlar için taşeron olmaya karşı çıktığını göstermekte.
AKP İncirlik Üssü'nü Irak'ın işgali için kullandırmıştı
Kullanıma açıldığı 1954 yılından beri Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ev sahipliği yapan İncirlik Hava Üssü, Irak'ın ABD tarafından işgalinde ciddi öneme sahip oldu.
1 Mart 2003'te tezkerenin TBMM'den geçememesine rağmen İncirlik Üssü'nün lojistik amaçla kullanımına izin veren gizli kararnameler çıkartan AKP hükümetleri, her yıl yenilediği bu kararnamelerle Irak'ın işgaline destek olarak tezkere kazasını affettirmeye çalıştı.
Afganistan'daki işgal güçlerine de lojistik destek veren üs Irak'ın işgali sırasında sağladığı lojistik destekle ABD'ye ciddi oranda tasarruf imkanı sağladı.
İzmir NATO komuta merkezi yapıldığını Başbakan Erdoğan gazetecilerden öğreniyor
Türkiye'nin NATO'ya girdiği 1952 yılında kurulmasına karar verilen İzmir Hava Üssü kurulduğundan bu yana ABD askerlerine ev sahipliği yapmakta.
Üssün geçtiğimiz yıl Libya'ya düzenlenen NATO operasyonunda Libya'ya yapılan hava saldırılarının komuta merkezi olması kararlaştırılmıştı.
Üssün komuta merkezi olarak kullanılacağının NATO sözcüsü Lungescu tarafından açıklanmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan konuya ilişkin bilgi almak isteyen basın mensupları, Erdoğan'dan "komuta üssünün İzmir olması konusunda kesinleşen bir şey bana ulaşmadı" cevabını almışlardı.
Başbakan Erdoğan'ın üssün başka bir ülkeye düzenlenen operasyonda kullanılacağını ancak gazetecilerden öğrenebilmesi, askeri üslerin tam anlamıyla yabancı ülke toprağı haline getirildiği gerçeğini gözler önüne sermişti.
Ülkemizde yarım asrı aşkın süredir bulunan ABD askeri varlığı 1960'lı yıllardan bu yana tepki toplamakta.
Özellikle ABD 6.Filosu yurtsever gençliğin hedefi haline gelmiş, pek çok kez protesto edilmişti.
Bundan 41 yıl önce 28 Ocak 1971 tarihinde İzmir'de toplanan gençler ABD 6.
Filo'sunu protesto etmiş, polis 20 öğrenciyi gözaltına almıştı.
Türkiye'nin dört bir yanı NATO üssü
İncirlik ve İzmir'deki üslerin yanı sıra Konya 3.Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir 9.Hava Jet Üssü, Muğla Aksaz Deniz Üssü, Şile Üssü, Afyonkarahisar Askeri Hava Alanı NATO tarafından üs olarak kullanılmaktadır.
Konya'daki üssün de NATO tarafından yoğun olarak kullanıldığı görülmekte.
Irak'in işgalinin öncesinde "saldırı tehdidi" gerekçesiyle 4 AWACS (Hava Uyarı ve Kontrol Sistemleri) Almanya'daki Geiselkirchen Üssü'nden Konya 3.
Ana Jet Üssü'ne taşınmıştı.
Ayrıca Ankara-Ahlatlıbel, Amasya-Merzifon, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır-Pirinçlik, Eskişehir, İzmir-Bornova, İzmit, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas-Şarkışla, İskenderun, Ordu-Perşembe, Rize-Pazar, Erzurum, Van-Pirreşit ve Mardin'de NATO'ya bağlı Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezleri bulunmakta.
ABD savaş gemileri Montrö'yü delmişti
Boğazlar üzerinden Karadeniz'e yapılan geçişler ABD için büyük önem taşımakta.
Son on yılda NATO vasıtasıyla Karadeniz'deki etki alanını genişleten ABD'nin, Karadeniz'de sürekli savaş gemisi bulundurduğu görülüyor.
Karadeniz'e kıyısı olmadığı için Montrö Sözleşmesi gereği gemilerini ancak kısa süreliğine burada bulundurabilen ABD, sürekli gir-çık yaparak Karadeniz'deki varlığını sürdürüyor.
Gürcistan ve Rusya arasında geçen savaş nedeniyle Karadeniz'de gerilimin tırmandığı 2008 yılında ise ABD'nin Montrö'ye aykırı şekilde Karadeniz'e savaş gemilerini sokması ülke kamuoyunda tartışma yaratmıştı.
6.Filoyu protesto eden Fikir Kulüpleri Federasyonu 1967 tarihinde yayınlamış olduğu bildiride şunları diyordu: "Amerika'nın Vietnam'daki vahşetine, Türkiye'deki pervasızlığına dur demenin zamanı gelmiştir.
Türkiye'de girebileceği iğrenç oyunların tasavvuru, insan bilincinin bu dev savaş makinesiyle mutlaka baş edeceği inancımızdan bir şey eksiltmemiştir."
İnsansız hava uçakları ölüm yağdırıyor
Türkiye'de kurulacak üste bulundurulması öngörülen insansız hava uçakları, 2002 yılından bu yana ABD tarafından yaygın olarak kullanılmakta.
ABD'nin önceden alınan bilgi ve koordinatlar doğrultusunda imha gücü yüksek silahlarla hedefi yok etmek üzere tasarlanmış bu hava araçlarıyla Irak, Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali ve Libya gibi çok geniş bir coğrafyada çok sayıda katliam gerçekleştirdiği biliniyor.
ABD geçtiğimiz yıl ekim ayının ilk haftasında Yemen, Somali, Afganistan ve Pakistan'da insansız hava araçları ile düzenlediği saldırılarda 60'a yakın insanı katlederken, yüzlerce insanın da yaralanmasına neden oluştu.
Sadece 2010 yılında Pakistanda insansız hava araçları kullanılarak katledilenlerin sayısı 957.
2011 sonunda 36 kişinin hayatlarını kaybettiği Uludere Katliamı öncesinde de insansız hava araçlarının verdiği istihbarat kullanılmıştı.
(soL - Haber Merkezi)
Türkiye'nin yeni 'uydu' pazarı
Türkiye'nin 2012-2020 arasında 17 yeni uyduyu yörüngeye fırlatacağı, yapılacak sözleşmelerin 2 milyar doları bulacağı iddia ediliyor.
Ulusal Uzay Ajansı'nın savunma sanayinde yeni bir pazar açmak üzere kurulmak istendiği anlaşılıyor.
Hürriyet Daily News'tan Ümit Enginsoy, Türkiye'nin büyük bir uydu planını devreye sokmaya hazırlık yaptığını yazdı.
Habere göre 2012-2020 arasında 17 uydu yörüngeye yerleştirilecek.
Yapılacak sözleşmelerin 2 milyar doları bulacağı iddia ediliyor.
Enginsoy'un görüş aldığı bir uzay teknolojileri uzmanı, "Bu Türkiye'nin uzay teknolojisiyle ilgili kendine özgü hırsları nedeniyle yükselme şansı güçlü bir niş pazar" diyor.
Haberde, hazırlanan yol haritasına göre Türkiye'nin bu yıl elektro optik keşif ve gözlem uydusu Göktürk II'yi fırlatacağı, Göktürk I ve Türksat 4A'nın ise 2013'te fırlatılacağı belirtiliyor.
Tüksat 4 B 2014'te, Türksat 4R ve Göktürk III ise 2015'de fırlatılacak.
2016'da ise haberleşme uydusu Türksat 5A ile birlikte bir kızılötesi erken uyarı uydusunun yörüngeye yerleştirileceği iddia ediliyor.
Göktürk IV ve iki tane daha kızılötesi uydu 2018'de, iki ayrı kızılötesi uydu da 2019'da fırlatılacak.
2020'de ise Göktürk V tamamlanacak deniliyor.
Uydu piyasası kimlerin iştahını kabartıyor?
Enginsoy, bu yol haritasının kasım ayında Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde Uzay Teknolojileri Müdürlüğü'nün kurulmasının ardından belirlendiğini aktarıyor.
Müdürlüğün önümüzdeki dönemde Ulusal Uzay Ajansı'na dönüştürülmesinin tasarlandığı iddia ediliyor.
Seçim döneminde Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarında sık sık "milli uydu" projesinden bahsettiği hatırlanıyor.
Yeni yol haritasıyla büyüklüğü 2 milyar doları bulabilecek büyük bir pazara dönüşecek uydu piyasasında kamu ve yerli sanayi ağırlığı olması bir hayli düşük bir olasılık.
Zira "milli uydu" Göktürk 1 ve Göktürk 2 projelerinde de yerli teknolojiler ve uzmanlığın payının ne kadar olduğu bir tartışma konusu.
Savunma sanayi uzmanı Yakup Evirgen "Kur Kapan(ma)sın A.Ş." adlı kitabında Göktürk 1 projesinin üretiminin Fransız Thales firmasında olduğunu yazmış, TAI'den bir proje ekibinin Thales'in Cannes'daki tesislerinde çalışma yürüttüğünü belirtmişti.
Evirgen, TAI ekibinin yürütülen projelerin pek çok aşamasına dahil edilmediğini ileri sürerek, Türk mühendislerin uydunun üretim tesislerinde değil, tesis dışında kurulan prefabrik binada çalıştırıldığını, teknik bilgi edinmekten çok sistem mühendisliği yaptıklarını savunmuştu.
Evirgen, Göktürk 1 projesinde edinilen teknik uzmanlığın Göktürk 2 projesinde kullanılmasının planlandığını, ama bunun mümkün olmayacağı anlaşıldığında TAI'nin uyduya ait bütün ana sistemleri yurtdışından hazır olarak tedarik etme yoluna gittiğini ileri sürmüştü.
Evirgen'e göre Göktürk 2 projesinin incelendiğinde uydunun en fazla dörtte birinin yurtiçi olanaklarla yapıldığı anlaşılıyor.
Proje maliyetinden personel maaşları ve cari harcamalar düşüldüğünde kalan ekipman ve malzeme maliyetleri çerçevesinde ise bu oran yüzde 10'lar seviyesine düşüyor.
Bunun gibi iddiaların yanıtsız kalması nedeniyle, yeni "yol haritası"nın uydu teknolojileri üreten yabancı tekellerin iştahını bir hayli kabarttığı düşünülebilir.
(soL-Ekonomi)
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . O miseri! Quorum guadia crimen habent. Ah zavallilar, sevinclerini suc sayanlar. (Gallus) Latin Atasozu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder