18 Temmuz 2013 Perşembe

15-Fitnebat Hoca protestocuları hakkında..

Birkaç gündür bazı mürteciler Fitnebaz Hoca protestolarını önemsizleştirmek, küçümsemek gayreti içindeler.
ABD polisi çok kuralcıymış, protestocular da nedense çok nazikmiş, kimse kimseye saldırmıyormuş.
Yeterince kalabalık yokmuş.
Polis göstericilere durmak, arabalarını koymak için dahi yer bırakmamış, fırsat tanımamış.
Doğrusu da buymuş.

İlk olarak orada bulunan kişiler tıpkı ülkemizde Gezi Parkı protestocuları gibi barışçıl insanlardır.
Eğer, polis onlara ülkemizde olduğu gibi gereksiz yere hücum ederse, elbette itiş, kakış, darp, yaralanma olayları yaşacaktır.
Misal, Amerikan polisi hedef gözetmeksizin gaz bombası atarsa, bir bölüm insanın gözü çıkacaktır.
Yine, misal Amerikan polisi sivil polisler ve parti militanlarından çetelerle sokağa çıkarsa ve namertçe pusuya düşürdükleri insanları linç ederse, elbette orada da can kayıpları yaşanacaktır.
Bu namertlikler Türkiye'de aynen olmuştur.
Ve emin olun Amerikan emniyet güçleri de geçmişte tarihe geçen namertlikler yapmıştır.

İkinci olarak aleyhinde gösteri yapılan kişi doğrudan ABD hükümetinin himayesinde olan, özel olarak kayrılmış bir kişidir.
Elbette ABD hükümeti bunca istifade ettiği ve özellikle bu günler için yetiştirdiği bir işbirlikçi imana toz bile kondurmak istemeyecektir.
Göstericiler deplasmanda olduklarını bilirler ve onun bilinci içinde davranırlar.
Bu onların zekasını bir gereğidir.

Elbette göstericiler sayıca azdır.
Bunda Amerikada yaşayan Türklerin dağınıklığı, sayıca az olmaları, Cemaat konusundaki yanlış bilgileri, hatta bilgisizlikleri bir etkendir.
Ancak, eğer Türkler Amerika'da yüzbinleri harekete geçirebilecek kadar güçlü olsalardı, emin olun gösteri yapmaya dahi gerek kalmazdı.
Amerikan hükumeti gösterilere dahi gerek kalmadan, Fitnebaz Efendiye valizini verirdi.

Üçüncü olarak, Amerika'da ya da başka batılı ülkelerde zaman zaman sivil kalkışmalar yaşanmaktadır.
Geçmişte ve yakın zamanda çok yaşanmıştır.

Bize iki lafın başında Amerika'dan, eyaletlerden, diğer batılı ülkelerden örnek verenler için belirtiyorum.
Türkçe konuşabilen(!), aslen Amerikalı olmayan, Amerikalılardan bahsediyorum.
Bize mükemmelden, emsal olacak ülkelerden bahsetmiyorsunuz.
Bahsettiğiniz ülke, tarihte iki kez sivil halkın üzerine kitle imha silahı atmış bir ülkedir.
Yine aynı ülke, tarihte ilk kez sivil halk üzerine halı bombardman yapmış bir ülkedir.
Yine aynı ülke, yakın tarihinde onlarca ülkede darbe, iç karışıklık, savaş, işgal, suikastlerle geçmişi zift gibi kirli bir ülkedir.
O nedenle, lütfen, istirhame ediyorum, kimse bana bizim Pensilvanya'da, bizim Los Angles'de, bizim New York'da diye başlayan cümleler kurmasın.

Batıda da tıpkı bizde olduğu gibi,  her zaman işler yolunda gitmez.
Yüzbinler, milyonlar harekete geçtiğinde başkanlar, senatörler araya girer, toplumu yatıştırmaya çalışır.
Ben doğrusu hiçbir batılı, sivil toplum önderinin, politikacının %50'yi zor tutuyorum, şiddetin karşılığı şiddetir dediğini duymadım.
Kimse bu dangalakça lafları savunamaz, savunmasın.
Batıda, bizde olduğu gibi karşıt görüşlüleri sokaklara indirmeye, diğerlerinin üzerine sürmeye çalışmaz, tahrik ederek bir iç savaş çağrısı yapmazlar.
En büyük fark da buradadır.

Saygılar.

Oraj POYRAZ

Londra'da Zenciler Ayaklandı: 2 Polis Aracı ve Otobüs Ateşe Verildi

İngiltere'nin başkenti Londra'da arkadaşlarının polis tarafından öldürülmesini protesto eden zenci bir grup, ayaklanarak 2 polis aracını ve iki katlı bir otobüsü ateşe verdi.

http://www.haberler.com/londra-da-zenciler-ayaklandi-2-polis-araci-ve-2915353-haberi/


ABD'de siyahlar ayaklandı

16.07.2013 10:31

ABD'de çeşitli kentlerde binlerce kişi silahsız bir siyah genci öldüren gönüllü mahalle güvenlik görevlisinin beraat etmesini protesto etti.

"Amerika'nın Sesi" sitesinin (VOA) verdiği habere göre, New York, San Fransisco, Boston, Detroit ve Chicago'da düzenlenen gösterilerde jüri kararının ırkçı olduğu öne sürülerek adaletin yerine getirilmesi istendi.

Los Angeles'te CNN televizyonu binası önünde izinsiz gösteri yapan grubu dağıtan polis altı kişiyi tutukladı.

Siyah gencin ölümünü "trajedi" olarak tanımlayan Başkan Barack Obama, Amerikan halkına sükûnet çağrısında bulunarak "Hukuk düzenine bağlı bir ülkeyiz ve bu bir jüri kararıdır" dedi.

Florida eyaletinde görülen mahkeme Amerika'da aylardan beri büyük ilgiyle izleniyordu.
Dava başta CNN olmak üzere birçok ulusal televizyon kanalı tarafından neredeyse tüm gün kesintisiz yayınlanmıştı.

Altı kadından oluşan jüri heyeti 29 yaşındaki Latin Amerika asıllı George Zimmerman'ı tüm suçlamalardan akladı.
Olayda ölen 17 yaşındaki Trayvon Martin'in ailesi ve destekçileri Zimmerman'ın kendisini siyah olduğu için hedef aldığını öne sürüyordu.

Olayın geçtiği 26 Şubat 2012 akşamı Zimmerman kendi mahallesinde gönüllü gece devriyesi görevi yapıyordu.
Zimmerman, Martin'i görünce şüphelenerek polisi aradı, daha sonra aracından inerek Martin'i izlemeye başladı.
İkisi arasında çıkan kavgada Zimmerman kendisini savunmak amacıyla silahını çekerek Martin'i öldürdüğünü öne sürdü.

Mahkemenin kararı Amerika'da silahlanma karşıtları ve medeni haklar savunucuları arasında büyük tepki yarattı.

Odatv.com.


2005 Fransa azınlık başkaldırısı

Olayların yoğunlaştığı bölgeler

Paris'de 27 Ekim 2005 akşamı, kimlik kontrolü yapan polis tarafından kovalanırken yüksek gerilim trafosuna sığınıp elektrik çarpması sonucu Kuzey Afrika'lı Zyed Benna (17) ile Traore Bauna'nın (15) ölümü ve 17 yaşındaki Muhittin Altun'un ağır yaralanmasının ardından başlayan azınlık ayaklanması. Olayların başlamasından sonra bir camiye gaz bombası atılması ve Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'in olaylara karışanlara "ayaktakımı" olarak nitelemesi gerilimi tırmandırmıştır. Terör dalgası, Paris'in Kuzey Afrikalı göçmen azınlığın yoğun olarak yaşadığı semtlerine sıçramıştır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/2005_Fransa_az%C4%B1nl%C4%B1k_ba%C5%9Fkald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1


Subject:[OzgurGundem] PENSILLVANIA'DA POLIS CIZGIYI CEKTI! CEKTI VE GITTI!

From:
zeki kentel <zkentel2001@yahoo.com>
Date:
14.07.2013 15:13

 
 
POLISLE  BIR KARSILASMALARI OLMADI!
 
DEGIL POLISLE KARSILASMAK, CIZGIYLE BILE KARSILASMADILAR!
 
KORKAKLAR CIZGIYI GECMEDILER ! GECEMEDILER! NEDEN GECEMEDILER?




 
TAKSIM'DE CIZGIYI DEGIL  POLISI BILE GECTILER
 
BUTUN CEVRENIN USTUNDEN GECTILER  YAGMALADILAR  TALAN ETTILER
 
ATM KASALARINDAN PARA CALMAK ICIN HIRSIZLIGIN  TUM ILMINI KULLANDILAR
 
POLIS ORANTISIZ GUC KULLANMISMIS!
 
TAKSIM VE CEVRESI YAKILMIS  YIKILMIS  YUZLERCE ADAM TUM SERVETINI KAYBETTI!
 
DEMEK POLIS GUCU BU VANDALLIGA ENGEL OLAMAMIS
 
NEREDE  KALDI KI?  ORANTISIZ OLACAK?
 
ABD DE NEDEN POLISIN UZERINE BIR ADIM BILE YAKLASAMADILAR?
 
BILIYORLARDI  BASLARINA NEYIN GELECEGINI?
 
TAKSIM'DEKILER GECIYOR   CUNKU ONLAR CESARETLI  POLISTEN KORKAN KIM?
 
ICLERINDEN CIZGIYI GECECEK BIR KISI BILE CIKMADI
 
CIKSAYDI DA GORSEYDI  ANYAYI, KONYAYI
 
KORKAKLAR   CIZGIYI  GECMEDILER !  GECEMEDILER!  NEDEN GECMEDILER?
 
GORSEYDI ORANTISIZ GUCU!
 
SELAM SEVGI



Subject:
[SiyasetMeydani] Pensilvanya protestosundan görüntüler.
From:
Kenan Kilimci <kenankilimci77@yahoo.com>
Date:
13.07.2013 23:43



Pensilvanya Saylorsburg'da Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ikametgahı önünde bir avuç insan (50-70 kişi) ile yapılan protesto gösterisinden iki enstantane.


Zemindeki sarı çizgiye dikkat edin lütfen. Polis o sarı çizgiyi yol ayrımına, protestodan hemen önce çizdi. Ve göstericilere; "bu sarı çizgiyi geçtiğiniz anda tutuklanırsınız" diye ihtarda bulundu. Protestocular, o sarı çizgiyi geçmeyi bırakın, 20 cm'den daha fazla yaklaşamadılar.
Protesto hakkı ve kanunun çizdiği sınır işte budur.
Nerede peki o, arabaları yakan, dükkanları yakıp yıkıp yağma eden, polise taşlarla molotoflarla saldıran kahraman tosuncuklar?
Demek ki neymiş..
Türk polisi gereğinden çok daha fazla sabırlı ve müsamahakarmış.
Türkiye'de yaptıklarını neden Saylorsburg'da yapamadılar bu kartondan kahramanlar?










__,_._,___
Subject:
Chp Amerikan polisine ne kadar naziksiniz hanımlar beyler...
From:
Kenan Kilimci <kenankilimci77@yahoo.com>
Date:
16.07.2013 15:42



Amerikan polisine karşı ne kadar da naziksiniz hanımlar beyler...

Nuh GÖNÜLTAŞ
Bugün Gazetesi - 16.07.2013

Daha Gezi Parkı olayları başlamadan çok çok önce internette Twitter ve Facebook üzerinden örgütlenmeye başladılar.
Videolar çekip dağıttılar.
Aylarca çalıştılar ama sonuç tam bir fiyasko oldu.
Binlerce kişi toplayacaklarını umuyorlardı.
Yüzlerce bile olamadılar.
Hatta onlarca bile olamadılar diyeceğim.
Çünkü gösteri partisine katılanların hemen hemen hepsi zaten gösteriyi organize etmeye çalışanlardı.
Koskoca kıtada topu topu 50-60 kişi.

Orası Amerika tabii!
Öyle Türkiye'deki gibi milleti topla...
İstediğin yerde istediğin yolu kapat...
İstediğin mekanı işgal et...
Gösteri yap, bağır çağır slogan at...
Çevreyi rahatsız et...
Vur, kır, dök, parçala...
Tabii ki bunlar orada mümkün değil.

Arabalarını bile park edecek yer bulamadılar.
Önceden park için konuştukları yakınlardaki bir kilisenin bahçesi bile göstericilerin araçlarını park etmelerine müsaade etmedi.

Çevredeki komşular çok geniş bahçeleri, otomobil park edecek büyük alanları olduğu halde hiçbirisi ama hiçbirisi hiçbir göstericinin aracını park etmesine müsaade etmedi.
Evden beş mil uzakta toplandıkları yerde başladılar bağırıp slogan atmaya...

Hazırladıkları pankartlar hakaret ve küfür içerikliydi.
Birisi yine kendilerinin uzattığı bir mikrofona Türkiye'de polisin kendisine işkence yaptığını, cinsel organına elektrik verdiğini anlattı.

Türk polisi hakkında ne kadar kötü sıfat varsa hepsini kullandı.
Bu arada polisle görüşmeler sürüyordu.
Amerikan polisine karşı son derece nazik davranıyorlardı.

Bunların Türkiye'deki arkadaşları polise demir bilye fırlatıyor, kaldırım taşları ile saldırıyordu.
Öyle çok sayıda polis falan da yoktu.

Birkaç polis sadece karayolunun tıkanmasını önlemek için oradaydı.
Polis evin önünde gösteriye izin vermeyince onlar da arabalarıyla evin önünden geçit yaparak gösterilerini yapabilmeyi düşündüler.

10-15 otomobil, bir de büyük otobüs evin önünde birkaç tur attı.
Birkaç militan araçlarından inip evin önünde slogan atma eylemi icra eyledi.
Bir iki cılız sesli kadın "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağırdı.

Polis evin önünde gösteriye izin vermedi çünkü evin önünde gösteri yapacak bir alan yok.
Evin bahçe kapısının hemen birkaç metre ötesinden karayolu geçiyor.

Karayolunu işgal etmek, trafiği kapatmak ABD'de hiçbir göstericinin aklının köşesinden bile geçmez.
Evin beş mil gerisinde bir boşlukta toplaşan göstericilerden birisi burada yaptığı konuşmada "Türkiye'nin faşizme direndiğini" anlattı. Toplanmalarının nedeni ABD'de demokratik haklarını kullanmak istemeleriymiş fakat "Gülen'in adamları tarafından engelleniyorlarmış."

Bazı göstericiler evin önünden geçerken araçların camlarından sarkıp "Badem bıyıklar" diye bağırıyordu. Bazıları da "Maklube var mı maklube" diyordu. "Hani çay ikram edecektiniz, onun için oruç tutmadık" diye bağıranlar oldu.

Amerikan medyası bu gösteri partisine ilgi göstermedi.
Türkiye'den sadece Ulusal Kanal o da internet üzerinden göstericilerin kendi yaptıkları live stream yayınını ekranına yansıttı.

Ulusal Kanal'ın yayına geçtiğini duyan birkaç gösterici "İzmir Karşıyaka'ya selam" diye bağırıyordu.
Yani...

Gösteri değil, tam bir curcunaydı. Umduklarını bulamadılar yani...
Bence göstericiler Hocaefendi'nin çay teklifini kabul etmiş olsalardı daha büyük bir işe imza atmış olurlardı. Diyalog başlar, belki maklube de yerlerdi.

Amerikan polisi ile Türk polisi arasındaki 6 fark...

1-Amerikan polisine yaklaşamazsın, Türk polisine ise koluna girerek ikna etmeye çalışabilirsin.

2-Amerikan polisine dokunamazsın, Türk polisi ile çay bile içersin.

3-Amerikan polisi hiç acımaz, hemen silahını çeker, Türk polisi ise "Dur bakalım ne olacak" havasındadır.

4-Amerikan polisi suçluya dokunmadan silahını çeker, ellerini başının üzerine koydurur ya da yere yatırır ve ellerini kelepçeler. Türk polisi ise araca sokmak için ikna etmeye çalışır.

5-Amerikan polisi bir kere ihtar eder, uymayanı indirir. Türk polisi ise kendine ateş açanı vurunca suçlu duruma düşer.

6-Türk polisi işçiyi öğrenciyi döver, Amerikan polisi herkesi döver.

Ramazan bitmeden yapılması gereken 10 şey...

1-Anne ve baba ile iftar.

2-Huzurevlerindeki yaşlılarla iftar.

3-İftar çadırlarından birine gitmek.

4-Çimenlere yayılarak piknik tadında iftar.

5-Eyüp'te ya da Taksim'de veya bulunduğunuz şehirdeki büyük camilerin bahçelerinde yerlere serilen sofralardan birine katılmak.

6-Küs olunan, gönlünü kırdığınız birini evinize iftara çağırmak.

7-Akrabalarla birlikte ya akrabaların birinin evinde, değilse ve müsaitse dışarıda uygun bir restoranda iftar etmek ve hesabı ödemek.

8-Ramazan ayı içinde bir defa bile olsa komşularla iftar etmek.

9-Yaşadığınız apartmanda ya da çevrede bulunan öğrenci evlerinde oruç tutan öğrencileri iftara davet etmek.

10-Oruç tutmayanlar hakkında hüsnüzan beslemek.

Günün sözü:

"Ben eyleme eylem demem, eylemci polisle çatışmayınca..."


Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe


a45UyF587661-201307180939-15
^^^^^ - vvvvv


--

zaryop:jaro

Inatcilik, savas ve dusmanliga yol acar.

Hz.Ali
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder