-------- Original Message --------
Subject: Zemzem suyunun ezan okunduğunda sahtekârlığı...
Date: Wed, 17 Jul 2013 01:09:54 +0300
From: Ahmet Dursun <ahmetdursun374@gmail.com>
Zemzem suyunun ezan okunduğunda berraklaştığını ifade eden Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto,…" şeklinde yayılan haberler yalandır, üçkâğıtçılıktır, sahtekârlıktır, din tacirlerinin uydurması, onursuzluktur.
İşte gerçekler...
Zemzem mucizesi, Zemzem suyu zehirli çıktı.
Zemzem Suyunun Sahte 'Mucizesi'
Yalan/Çarpıtılmış Haberler: Bu Haberlere İtibar Etmeyin!
Tüm gerçekler...
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=10490.0
--
Bilginin arşivlendiği adresler.
*********************************
http://ahmetdursun374.blogcu.com/
------------
http://www.toplumsalbilinc.org
|
| Aynı konuda benim eski yorumum.
Sayın ilgililer,
Zemzem suyu hakkında yapılan yayın bilimsel değildir.
Bilimsellik yayının kendi iddiasıdır.
İddia sahibi iddiasını isbatlamakla mükellefdir.
Oysa Zemzem suyu hakkında yapılan yayın hiçbir şeyi isbatlamıyor.
Ayrıca bilimsel metodolojide iddiaları çürütme üzerine hipotez kurulmaz.
Hipotezinizi isbat etmek üzere deney ya da gözlem yapmaya çalışırsınız, aksi olursa hipoteziniz çürütülmüş olur.
Gözleme dayanmayan her türlü iddia kestirmeden tezdir.
Gözlenen olayları izah eden ve genel bir izah oluşturan modele hipotez denir.
Hipotezin en önemli özelliği test edilebilir olmasıdır.
İşte sihir, büyü, cin, ecinni, vesair imani konular üzerine hipotez kurulamamasına en büyük engel budur.
Deney, test yapılamayan işler için hipotez kurulamaz.
Şimdi dönelim zemzem suyuna orada elimizde olan sadece bir iddiadır, .
Bir haberin yayınlandığı gazetede, bilimsel araştırma yapıldığı söylenmektedir.
Ancak bu araştırmanın referansları yoktur.
Ayrıca bilimsel araştırmaların da üç aşağı beş yukarı bütün dünya da geçerli metodları vardır.
Ben kendimi yordum ve bir Google Akademics araştırması yaptım.
Bu şekilde uluslararası tanınmış hakemli dergilerde yayınlanmış makalelerin künyesine ya da kendisine ulaşabilirsiniz.
http://scholar.google.com.tr/scholar?q=zamzam++water&btnG=&hl=tr&as_sdt=0.
Gerçekten de müslüman ülkelerden özellikle de Arap ülkelerinden Zemzem suyuna yoğun bir ilgi var, kendilerince bilimsel yüzlerce de yayın yapılmış.
Toplam 433 yayın hakemli dergilerde indekslenmiş.
Bu rakam çok mudur?
Hayır oldukça azdır.
Bu sayı sıvılardan en pisi, en az kutsal sayılabilecek olan idrar için milyonlar mertebesindedir.
İsrail'de yer alan Ölüdeniz'in suyu hakkında yayınlanmış makale sayısı bile 17000 civarındadır.
Önüme gelen makalelerden hızlıca yirmi kadar yayını okudum.
Yayınlarda Zemzem suyunun kimyasal içeriği, diğer sularla kıyaslamaları yapılmış, elektrokimyasal deneyler yapılmış, yine kıyaslamalar yapılmış, gebelikte servikal yetmezlikte kullanılmış, bazı hücresel aktiviteleri azaltmak ya da artırmak için sınanmış, Zemzem suyunun tozu immünizasyonda test edilmiş.
Yayınların bir bölümü de konuyla ilgisi olmayan Zamzami soyadlı bir başka bilim adamına ait.
Rahatça yetmiş kadarı böyle.
Elde edilen sonuçlara baktığımızda, kalsiyumu, floridi yüksek bulunmuş, başka birşeyleri düşük bulunmuş.
Ya da hücresel bir faaliyeti diğer sulara göre yüz de şu kadar azaltmış ya da artırmış.
Buna benzer sonuçlar var.
Yayınların tartışma bölümlerine baktığımızda;
- Bir bölümü bulduklarının istatistiksel bir anlam taşımadığını tesbit etmiş.
- Bir bölümü bulduklarının hazım, sağlık açısından yararlı olduğu sonucunu söylemiş.
Ne kadar yararlı bulunmuş peki?
Sanmayın ki, kanseri önlüyormuş, veremi tedavi ediyormuş falan, böyle diyen kimse yok.
En iddialı, en zorlamalı çalışmalarda, hazım için, kemik gelişimi için falan yararlı bulunmuş o kadar.
Eeee kalsiyumu yüksek su sert su demektir, aslında içimi de iyi olmayan su demektir, vücudun eğer ihtiyacı varsa kalsiyum eksiğini tamamlar ama tam tersine böbrek taşı oluşturan insanlarda da taş oluşumunu hızlandırır.
Elbette bizim dindar araştırmacılarımız işin sadece olumlu yönlerini görmüşler, olumsuzluklardan asla bahsetmemişler.
Bu türden yayınlarda giriş bölümlerinde müslümanlık methiyesi, islam misyonerliği yapanlar da var.
Ki böyle bir yaklaşım ciddiye alınabilecek hiçbir bilimsel yayında olmaz.
Bilim evrenseldir, dinlerle de ilgisi yoktur. - Bazı yayınlar ise mikrobiyolojik kirlilik tesbit etmişler.
Bu bağlamda oral fekal hastalıklardan özellikle de Hepatit A bulaşı tesbit edilmiş. Bilimsel yayınlarda, Materyal, metodlar, kullanılan deneysel ve istatistiksel yöntemler ayrıntılı olarak belirtilir.
Anlamlı laflar edebilmek için başka örneklerle kıyaslanmalar yapmak gerekir.
Çalışmayı yapanlarca sonuçların etkilenmemesi için körlü, çift körlü çalışmalar yapılmalı.
Elde edilen veriler çizelgeler halinde yayında yer almalı.
Yapılan istatistiksel analizlerin sonuçları da çizelgeler halinde yer almalı.
Genel olarak Zemzem suyu hakkındaki yayınların bilimsel değeri düşüktür, alıntılanma sayıları onlu seviyelerdedir, en çok alıntılanan makale dahi yüz civarında alıntılanmıştır.
Yayınların büyük bölümü zorlamadır. Yani zemzem suyuna bir değer vermek amcacıyla model kurulmuş, düzenek oluşturulmuştur. Büyük bölümü objektif değildir.
Hatta bana göre bazı çalışmalarda insan yaşamını tehlikeye sokabilecek şekilde deneysel modeller de kullanılmıştır.
Bunların medeni bir ülkede etik kurullarda izin alması mümkün olmazdı.
Bunlar arasında zemzem suyunun sanki bir ilaçmış gibi intravajinal, parenteral kullanımı söz konusudur.
Yayınların büyük bölümü, sadece Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelerde değer verilen bilimselliği zorlama olan dergilerden gelmiştir.
En zorlamalı yayınlarda bile mucizeden bahseden yoktur.
En iyi yorumla hazmı kolay, kalsiyum ve florid miktarları yüksek olan bir sudan bahsedilmektedir.
En zorlamalı çalışmalarda bile modern ilaçlardan üstün olduğu bir konudan söz edilmemiştir.
Özetle, okuduğum yirmi kadar makale, ve sadece abstactlarına göz attığım bir kırk kadar makale sonucunda şu kanaate ulaştım.
Zemzem suyu bildiğiniz, çevrenizde de bulunan su kaynaklarından biridir.
Tek üstünlüğü Kabe'den çıkmasıdır.
Başkaca hiçbir üstün özelliği yoktur.
Esasen bundan daha fazlasını atfetmek siz de taktir edersiniz ki, Zemzem suyunu da bir tür put yerine koymak olur.
Bence bunun bir mahsuru yok ama, madem ki müslümansınız o halde buna da dikkat etmelisiniz.
Saygılar.
Oraj POYRAZ.
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/message/36600?l=1
Ve yine bir başka yorumum.
Vallahi ben yorum falan yapmıyorum, hem gülüyorum, hem de üzülüyorum.
Yazıyı bulan mal bulmuş Mağribi gibi bir sürü gruba iletmiş.
Biliyorum, bir sürü insan hala bunlardan medet umuyor, bildiğim için de zaten üzülüyorum.
Ve şimdi neden Suudi Arabistanda en büyük haçlı ordularının konuşlandığını, Neden tek bir islam ülkesinin dahi işgal, vesayet, manda dışında kalmadığını çok daha iyi anlıyorum.
Yoktur, islam ülkeleri adeda beynini aldırmış, öldüğünün farkında olmayan zombiler gibidir.
Haa bu arada bazı uyanıklar eee Türkiye ne olacak, biz bağımsız değil miyiz demeye kalkabilir.
Onunda cevabını vereyim.
Siz taaa 1940'lardan beri ülkenin iç siyasetinde Amerikanı dahli olmayan tek bir iş gördünüz mü?
Ya da 2013 yılı itibariyle ülkede yabancı oligarklar tarafından %60'ın altında satın alınmamış kaç sektör sayabilirsiniz?
Ülkede dolaşan paranın, ve yapılan yatırımların yüzde kaçı ulusaldır bir de onu hesaplayın.
Siz kendi ülkenizde, neye sahipsiniz, hangi karara tesir edebiliyorsunuz, iyi bir bakın.
Ülke çatır çatır bölünüyor, rejimi değiştiriliyor.
Adam eline almış cetveli, pergeli Türkiye'ye yeni sınırlar biçiyor.
Koca bir halk elinden hiçbirşey gelmeden, alık alık(*) seyrediyor.
Derim. Bakın Pakistan hesapta bağımsız ve müstakil bir devlet, şeriatla yönetiliyor, nükleer silah sahibi, çok da büyük bir ordusu var.
Bizi de andıran çok yöneleri var.
Ve geçtiğimiz birkaç sene içinde Amerikan insansız hava araçları tarafından yapılan saldırılar sonucu 3500'den fazla sivil vatandaşı ölmüş. Ve hala daha kendilerini bağımsız, müstakil, şeriatla yönetilen, nükleer silah sahibi muktedir bir ülke sanıyorlar. Tıpkı bizim gibi. Saygılar.Oraj POYRAZ.
*Alık lafından alınanlara da, olup bitenlerden hala daha alınmadıysanız, gücenmediyseniz, bunu da lütfen bir zahmet gözardı ediverin.
Ve de yandaki şiiri okuyuverin bir zahmet. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder