29 Mart 2015 Pazar

Arda gibi ekonomi açıklaması yapmak için ihtiyacınız olan 6 sendrom!

Arda gibi ekonomi açıklaması yapmak için ihtiyacınız olan 6 sendrom!

Futbolcu Arda Turan'ın faizler düşmeli şeklindeki açıklaması son günlerin popüler konusu. Genelde herkesin her konuda görüş bildirdiği bir ülke olduğumuzdan bu tür açıklamalar pek yadırganmaz ama ekonomi gibi karmaşık bir konuda lise tahsilli bir futbolcunun Merkez Bankasına tavsiye kararı gibi açıklama yapması herkesi şaşırttı. Futbolcunun açıklamaları şakaysa da komik, gerçekse de komik.

"Bilmiyorum" sözcüğü sözlüklerden kalkmadı henüz ama uygulamadan kalkalı çok oldu buralarda. Artık herkes ekonomist, herkes tarihçi, herkes nükleer fizikçi. "Sahibinin sesi" radyosu en çok dinlenen kanal. Bu tür sahtelikler futbolda hakemi aldatmaya yönelik hareket olarak değerlendirilip sarı kartla cezalandırılırken ekonomi için pek geçerli değil. Yani faizlerin düşmesi gerekiyor da enflasyonun, işsizliğin düşmesi gerekmiyor mu; ya da asgari ücretin artması. Muhtemelen futbolcunun bu açıklamasında aldatmaya yönelik bir durum var ama konumuz bu değil. Konumuz Arda Turan gibi ekonomi açıklaması yapmak için neyin gerekli olduğu. Yani daha açık söylersek hangi özelliklere sahipseniz Arda Turan gibi ekonomi açıklaması yapabilirsiniz?

Arda Turan gibi ekonomi açıklaması yapmak için ihtiyacınız olan 6 sendrom:

1- Peter Prensibi

Laurence J.Peter'ın 1968'te yayınlanan "Peter Prensibi" adlı kitabında açıkladığı ilke basitçe şunu söyler: Her çalışan kendi yeteneksizlik seviyesine ulaşmak için çabalar ve o seviyeye ulaşınca da başarısız olur. Bu ilke iş hayatının her düzeyi için geçerlidir. Arda Turan'ın da yaptığı budur aslında. Popülarite onu öyle bir seviyeye getirmiştir ki artık başarısızlık kaçınılmazdır. Eğer siz de Arda Turan gibi açıklama yapmak istiyorsanız öncelikle kendi başarısızlık seviyenize yükselmeniz gerekir. Bu başarısızlık seviyesi kaba tabirle "paraya para dememeniz" gereken seviyedir; üstelik bunu hiçbir yüksek okul tahsili almadan yapmanız gerekir. Ve elbette ki 410 gram ağırlığında meşinden bir yuvarlağı sürekli kafanıza vurarak.

2- Dunning-Kruger Sendromu

Bu iki bilim adamının inanılmaz keşfi bir o kadar da paradoksaldır; acaba insanlık tarihi binlerce yıldır bunu neden anlamamıştır. Dunning ve Kruger basitçe şunu der: Aptallar ne kadar aptal olduklarına dair hiçbir fikre sahip değildirler. Bunu öğrenmek için 2000 yılına kadar beklemiş olmamız da insanlık adına şaşırtıcı durumdur ya neyse. Daha az bilgili insanlar, daha çok bilgili insanlardan daha çok şey bildiklerini sanırlar. Aptallar eminken akıllıların şüphe edip sürekli düşünüp durmaları da bu yüzdendir. Eğer siz de bu tür açıklamalar yapmak istiyorsanız sahip olmanız gereken ikinci sendrom Dunning-Kruger'dir. Cehaletinizin, kendinize olan güveninizi arttırması gerekir.

3- Yanıltıcı Üstünlük Sendromu

Yanıltıcı üstünlük (illusory superiority) sendromuna sahip insanlar kendilerini diğer insanlardan üstün görürler. Hani herkesin kendini ortalamadan daha iyi şoför görmesi durumu gibi. Mesela eğer bir futbolcuysanız ve ekonomi konusunda açıklama yapıyorsanız, sahip olmanız gereken en önemli sendrom kendinizi ortalamadan daha iyi ekonomist olarak görmeniz gerekliliğidir. Böylece rahat, içten, bilgili ve samimi görünürsünüz. Öyleyse sahip olmanız gereken üçüncü sendrom yanıltıcı üstünlük.

4- Aşırı Kendine Güven Sendromu

Aşırı kendine güven (over confidence effect), bazı açıksözlü psikologlara göre kişinin kendi kiralık katili olması durumudur. Bir sınavda verdiği cevabın %99 oranında doğru olduğunu sananlardan sadece %40'ının cevabının doğru olması konunun matematiksel izahıdır. Hayat çoğu zaman bu netlikte izahatlar vermese de aşırı kendine güven sonu genellikle hüsranla biten bir hatadır. Bu tür insanlara göre her şey aslında çok basittir. Mesela ekonomi konusunda fikir beyan etmek için ekonomi teorisi bilmeniz ya da ekonomi tahsili yapmanız gerekmez. Atletico Madrid'e kadar kendi çabanızla geldiyseniz, bir ekonomi açıklamasını da rahatça yapmanız gerekir. Demek ki dördüncü sendromumuz kendine aşırı güven.

5- Occam'ın Usturası

Eski bir filozof olan Occam, bir sorunun iki çözümü varsa kolay olanı seçin der. Yani işe basit bir açıklama ile başlayın. Mesela deyin ki faizler düşmeli. Eğer ahaliye bu yetmezse, ki bizim örneğimizde yetmiş görünüyor, daha karmaşık çözüm olan Fisher'in faiz denklemine girersiniz. Occam'ın usturasından daha keskin olan Hanlon'un usturası bunu nasıl yapacağınızı size açıkça anlatıyor: Aptallıkla açıklanabilecek bir şey üzerine çok fazla kafa yormayın. Yani diyor ki, bilgi sahibi olmadan ve düşünmeden konuşun.

6- Yanlış Bile Değil İlkesi

Yanlış bile değil ilkesi (not even wrong), terbiye sınırları içerisinde en "nefis" hakaret olarak tanımlanır. Kişinin ileri sürdüğü fikir yanlışlanabilir olmadığından, yanlıştan daha yanlıştır. Ya da kaşifinin tabiriyle söylersek, doğru olmadığı gibi yanlış bile değildir. Bu seviyede açıklama yapmak gerçekten her babayiğidin harcı değildir. Bu seviyeye gelmek için çok fazla paranız ve hiç kimseye karşı ciddi bir sorumluluğunuzun olmaması gerekir. Hatta öne sürdüğünüz fikir kendinizden en az üç bin mil uzaktaki bir insanlar topluluğu ile ilgili olmalı ve sizi bağlamamalı. Mesela Arda Turan ne diyor: "Ekonomimiz iyi ama faizler düşmeli." İyi de canım kardeşim, ekonomimiz madem iyi, faizler neden düşmeli öyleyse? Anlamışsınızdır herhalde, yanlıştan daha yanlış olması için böyle bir cümle kurmanız gerekiyor.

Kısaca yeniden özetlersek; Arda Turan gibi ekonomi açıklaması yapmak istiyorsanız, yeteneksizlik seviyenize yükselmeniz, bilgisizliğinizin farkında olmayacak bir "bilinç" halinde olmanız, kendinizi herkesten üstün görmeniz, kendinize aşırı derecede güvenmeniz, konuşacağınız konuya fazla kafa yormamanız ve yanlıştan daha yanlış bir yorum yapmanız. İşte, hepsi bu!

Herhalde formülü açıkça anlatabilmişizdir. Arda Turan gibi ekonomi açıklaması yapmanız için bu altı sendroma sahip olmanız yeterli. Gerisi doğaçlama gelir zaten. Eğer bu sendromların altısına da sahipsiniz açıklamanızı yapmak için fazla beklemeyin, herkes sizi bekliyor.


a45UyF587661-150329142312 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/03/29  15:52 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Kotuluklerinden endise ettigin kimseyi, bir de iyiliklerinle yumusatmayi dene! Cezalandirmaya muktedir oldugun zaman affet ki, affin bir degeri olsun.

Anonim Nasihat

Resulullah sav buyurdular ki:
Eti bicakla kesmeyin.
Cunku bu, yabancilarin isidir.
Siz dislerinizle kemirerek yiyin.
Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir.

Ebu Davud, Et ime 21, 3778
Rivayet eden: Aise

Kuzey Afrika daki zenci bir kadinin resmiydi.
Korkunc bir kuraklik yasiyorlardi.
Ve olu bebegini kucaginda tutup olabilecek en uzgun ifadeyle gokyuzune bakiyordu.
Resme baktim ve dusundum:
Bu kadinin tek ihtiyaci olan sey yagmurken merhametli ya da sevgi dolu bir tanriya inanabilmek mumkun mu?

Charles Templeton


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder