Ne de güzel bir örnek olmuş.
Camiler siyasi faaliyetler için karargah olacak.
Kendini camilere konuşlandırmamış diğer politik hareketler ise bu imkandan yoksun kalacak.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte.
Politika yapacaksan, camiyi terk edeceksin, çıkacaksın mertçe parti merkezine geleceksin.
İbadet ediyorduk, Allahı hoşnut ediyorduk, masum masum dua ediyorduk falan.
İnsanları çocuk kandırır gibi kandırmaya çalışmayacaksın.
İnsanların zekasıyla alay etmeyeceksin.
Elli yıldır biz sizin camide nasıl ibadet ettiğinizi biliyoruz.
Evet, camiler siyasi partilerin temsil edildiği parti bürolarıdır.
Türkiye'de uzun zamandır bu böyledir.
İmamlar partiler lehine ya da aleyhine vaazlar verirler.
İmamlar rejime karşıt vaazlar verirler.
Bütün bu saçmalıklar cami içinden birilerinin itiraz etmesi meczuplar tarafından önlenir.
Siz hiç vaizle tartışan hatta kavga etmeye yeltenen müminler görmediniz mi?
Ben gördüm, hem de çok fazla gördüm.
ve mürtecilerin sonsuz sayıdaki meczupları vardır.
Bunlar çıkıntılık yapanları caydırmakla görevlidir.
Yapılacak olan şey bellidir.
Ya İslam politik arenadan elini çekecek. Din kendini ilahla kişi arasında özel bir alanda yeniden konuşlandıracak.
Ya İslamın politik taleplerinden rahatsızlık duyanlar bunu engellemenin bir yolunu bulacaklar.
Ya da tıpkı Pakistan, Afganistan gibi politikanın, paranın orta yerinde duran camiler, imamlar ve ilahiyatçıların tahrikleriyle kesimler birbirini kesecek.
İsyan ediyorum, şurada burada, her gün birilerinin kendisini diğerlerinin camisi içinde patlatması neden Türk halkını uyandırmaz.
Neden kimse İslam ülkelerinin için düştüğü acizlikleri görmez ve bunun sebeplerini sorgulamaz.
Hep kafirler mi suçlu.
Batı ilahiyatçılar döve döve kiliselerine geri tıktı.
Rönesans budur. Antikiteyle yeniden bağ kurulması değil, safsataların çıktığı yere hapsedilmesidir.
Türkiye ve İslam aleminin de yapması gereken budur.
Sorun çift taraflıdır.
- İlahiyatçılara asla bilemeyeceği, bilmediği konuları soran halk vardır.
- Ve gerçekte elinde hiçbir gerçek bilgi olmadığı halde haddini aşan, sorulan her soruya cevap vermeye cüret eden cahillerden oluşan bir ilahiyatçılar kuşağı vardır.
Ama konu din olduğunda, her şeyi ilahiyatçılara sormak ve ilahiyatçıların da her soruya cevap vermesi çok doğal karşılanır.
Saçmalıktır bu.
Yahu dişimi kıracağım artık, bir imam sorulan bir soruya cevap vermesin.
Ben bunu bilmiyorum desin.
Bu benim alanım değil desin.
Bu soruyu gidin uzmanına sorun desin.
Yoktur bu.
Tek bir örneği dahi yoktur.
- İmamlar her şeyi bilir.
- Bilmiyorlarsa da bilirler.
Halk artık jinekolojik sorunlarını ilahiyatçılara sormak alışkanlığını bırakacak.
Karını nasıl ve ne şekilde etmek istiyorsan onu ikna et, rızasını al ve et kardeşim, ona buna sorup durma.
Kıçını nasıl sileceksin, bunu da saksıyı çalıştır kendin bul.
Hukukla, tıpla, sosyal yaşamla ilgili olarak yanlışlıkla sorulmuş sorulara haddini aşarak cevap veren ilahiyatçılar ise anında ikaz edilmeli, utanması sağlanmalı.
Bütün bunları yapacak olan yine halktır.
Ve evet, bin kere vurgulamak lazım, ilahiyatçılar bazı şeyleri biliyor ya da az çok bir şeyleri bilmiyor değiller.
Onlar gerçekte hiç bir şey bilmiyorlar.
Onların biliyoruz dedikleri şeyler gerçek bilgi değildir.
Hikayedir, mitolojidir, masadır, hayaldir, hülyadır, sanrıdır.
Ama asla gerçek bilgi değildir.
Gerçek bilgi deneme, sınama imkanı olan bilgidir.
Haydi bakalım Halep ordaysa, arşın burada.
Ruh, cinler, melekler, şeytan, cennete, cehenneme, şuna buna ilişkin bir sürü laflardan birisini kanıtlasınlar.
Bir yöntem kursunlar.
Bir gözlem, bir deney, bir sınama imkanı sunsunlar.
Aynı deneyi ya da gözlemi tekrar tekrar yapalım.
Aynı deneyi herkes yapsın, her yerde yapsın.
Bilim budur.
Gerisine biz film diyoruz.
İsterse milyar dolarlık olsun.
Suudi sermayesi buna gani gani yeter.
Bir ruhla, bir cini çarpıştırın, saçılma ürünlerini belirleyin.
Bir melek belirleme sensörü yapın.
Bir gerçek üstü varlığın kütlesini değilse de bir şeylerini ölçün kardeşim.
Ama uydurmayın.
Yeter artık.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Turkiye'de en gerici zihniyeti universitelerde bulabilirsiniz.
Bildim bileli kampuslar Maocular-Stalinciler-Enver Hocacilar-Kemalistler'le doldu tasti.
Bu ideolojilerin hepsinin ozunde din-dusmanligi yatar.
Ama demokrasi isteyenler olmadi.
Oralarda simdiye kadar kimsenin ellerinde pankartlar insan haklarina saygi isteriz diye dolastigini duymadim.
Inanc-dusunce ozgurlugu isteriz diyenleri de pek olmadi. Olduysa da, sesleri kisik kaldi
Veya demokratiklesmeyi savunanlara az rastlarsiniz.
Ve hatta, polise saldiriyi demokrasi sananlara daha cok rastlarsiniz.
Varsa yoksa din dusmanligi ve irkcilik.
Ilk 12 sene kendilerine ogretilen Kemalist dusuncenin ana temalaridir bunlar.
Profesorlerin aktif siyasi konusma yapanlarinin cogu oyle: G E R I.
Cagdas dusunenleri cok az; cunku, Kemalizm'i cagdas zannediyorlar.
Eger genclerimiz din dusmani, irkci, demokrasi dusmani yetisiyorsa;
kavga ve siddeti demokrasinin kendilerine verdigi bir hak saniyorlarsa,
cagdas sekuler devlet nasil olur bilmiyorlarsa, ki bence oyle, ogretmenleri bundan sorumludur.
Turkiye'de hic bir yazarin veya profesorun, sekuler devletin vatandaslarin inanc ozgurlugunu garanti etmesi gerektigini anlattigini gormedim.
Universiteleri geri kafali olan ulke kolay kolay iflah olmaz beyler.
Birilerinin okullarda demokrasi-insan haklari-hukuk devleti kavramlarini ders olarak mecbur kilmalari lazim.
Insan haklari, demokrasi arzusu yerine Turkiye'de irkcilik hakim.
Bu Turkiye'nin parcalanmasinin formuludur, bilesiniz.
Gunes
-----Original Message-----
From: Zeki Kentel <zkentel@gmail.com>
To: zkentel2001 <zkentel2001@yahoo.com>
Sent: Thu, Mar 26, 2015 1:19 am
Subject: ODTU"DE MILLETIN INANCINA DUSMAN OLANLAR......PKK'LILARLA İŞBİRLİĞİ
ODTÜ'de Cahiliye Devri!
Universite yerleşkesindeki camide gizlice sohbet programı düzenleyen muhafazakar öğrencilere yönelik saldırı, cahiliye devrinde Müslümanlara yapılan zulümleri hatırlattı.Mescidde sohbet programı düzenleyen muhafazakar öğrencilere yönelik bıçaklı sopalı saldırı,ODTÜ'nün adeta terör yuvasına dönüştürüldüğünü birkez daha gözler önüne serdi.ODTÜ'deki Mescidde Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili sohbet düzenleyen ODTÜ'lü öğrenciler, programı engellemek isteyen sol grupları kastederek,"Keşke onlar da gelip dinleselerdi. Sözden korkanlar şiddetle tepki verdiler" dedi. ODTÜ Mescid Topluluğu üyeleri ise provokasyonun başını çeken ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu ve diğer sol grupların, PKK yandaşlarına gidip, "Bunlar IŞİD'ci"diyerek kendilerini hedef gösterdiklerini anlattılar.ODTÜ yerleşkesindeki camide sohbet programı düzenleyen muhafazakar öğrencilere yönelik saldırının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Öğrencilerin camide yaptıkları etkinliği engellemek isteyen marjinal sol gruplara mensup kişiler, muhafazakar öğrencileri darp etmişti.KEŞKE ONLAR DA DİNLESELERDİVahdet'e konuşan gençler, "Sohbetimizde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed dönemini anlatacaktık. Keşke onlar da gelselerdi de dinleselerdi. Ondan sonra ne yapacaklarsa yapsalardı"dedi.KERMESE SALDIRDILARProgramın akşam saatlerinde olduğunu ancak provokasyonun gündüzden başladığını anlatan öğrenciler, "Düzenlenen bir kermes standına saldırarak, programı düzenleyen ve katılacak öğrenciler üzerinde baskı kurmaya çalıştılar" diye konuştu.IŞİD YAFTASIYLA LİNÇProgram sırasında ise caminin etrafının çevrildiğini ve kışkırtma girişimlerinin olduğunu anlatan gençler, "Dersimizi ve sohbetimizi yaptık. Kalabalık birikmişti ve arabalara saldıracaklardı. Ellerinde sopalar vardı. Okulun güvenliği bizi farklı bir yerden çıkardı. Biz ayrıldıktan sonra olaylar artmış. Öğrenciler dağılırken Filistinli bir kaç öğrenciye saldırılmış. Sözden korkanlar şiddetle tepki verdiler. Kendi gösterdikleri şiddete kılıf olması için de IŞİD damgası vurmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandılar.CAMİDEKİLERİ TAHRİK ETTİLERÖğrenciler, ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu adlı grubun programı engellemek için her türlü gayrimeşru yola başvurduğunu anlattılar. Bazı arkadaşlarının feci şekilde darp edildiğini, bıçakla kovalandığını dile getirdiler.ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu öğrencilerinin 'camiyi basma izlenimi vermemek için' kendilerini tahrik ederek dışarıya çekmeye çalıştıklarını söyleyen muhafazakar öğrenciler, oyuna gelmediklerini kaydettiler. Ardından cami kapısına gelen görevlilerin, güvenlik gerekçesiyle programı iptal edip cami kapısını kilitlemeye çalıştıklarını aktaran topluluk üyeleri, buna yanaşmadıklarını bildirdiler.PKK'LILARLA İŞBİRLİĞİProgram bitiminde öğrenciler dağıldıktan sonra ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu ve diğer sol grupların, PKK yandaşlarına gidip, "Bunlar IŞİD'ci" diyerek kendilerini hedef gösterdiklerini belirten muhafazakar öğrenciler, zaten pek çok noktada ortak hareket ediyorlar. Bunlar hep birlikte yurtlarda kalan arkadaşlarımızı karşılayıp olay çıkarmak için toplanmışlar. Özellikle ODTÜ'nün A4 diye tabir edilen Yüzüncü Yıl Kapısı'nda biriken solcu ve PKK yandaşları, ellerinde sopalarla yüzleri kapalı şekilde arkadaşlarımıza saldırdılar. Arkadaşlarımızın bazıları binalara sığındı, canlarını zor kurtardılar. Ancak bir iki arkadaşımızı yakalayıp darp ettiler. Ardından çevik kuvvet geldi" bilgisini verdiler.ODTÜ ESİR KAMPI GİBİODTÜ'lü muhafazakar öğrenciler, marjinal sol grupların üniversitede herhangi bir program yapmalarına izin vermediklerini kaydederek, "Biz de kendi mescidimizde bu tür etkinliklerin duyurusunu gizlice yapıyoruz. Okulda bile ilan etmiyoruz. Sorun çıkmasın diye mescidimiz dışında bir program da yapmıyoruz. Ancak solcu öğrenciler mescidlerimizi de zaman zaman kontrol ettiklerinden muhtemelen bu programı da öğrenmişler" şeklinde konuştular.DEVLET YETKİLİSİ OLSA DAHİSOL grupların, devlet yetkilisi olsa dahi onay vermedikleri kişilerin ODTÜ'ye gelmesini asla istemediklerini belirten muhafazakar öğrenciler, şunları söylediler: "ODTÜ'yü kendi hakimiyetlerinde görüyorlar ve kaybetmek istemiyorlar. Polisin giremediği, istediklerini yaptıkları bir yer ODTÜ. O yüzden burada kendilerine uymayan hiç kimseye ve düşünceye tahammülleri yok. Öyle ki 5-6 kişilik bir Müslüman grubun kafeteryada bir araya gelmesine, bir arkadaşımızın bir ayetten bahsetmesine, kitap okumasına bile tahammülleri yok. O zaman bile tehdit ediliyoruz. En doğal hakkımıza bile izin vermiyorlar."ODTU"DE MILLETIN INANCINA DUSMAN OLANLAR......PKK'LILARLA İŞBİRLİĞİ
Zulum kapidan girerse, adalet bacadan cikar.
Kasgarli Mahmut
Omer, peygamberden, halkin dogru yoldan sapmamalari icin kendisine birseyler soyleyip yazmasini istediginde; Peygamber: Allah in Kitabi bize yeter dedi.
Buhari Itisam 26, Ilim39, Cenaiz 32, Merza 17; Muslim Cenaiz 23, Vasaya 22)
13 Mart tarihli Temsp gazetesinde Lord Curzon Avam Kamarasinda irad ettigi nutukta Ermenilere dair demistir ki: Bana oyle geliyor ki siz Ermenileri sekiz yasinda pek temiz ve masum bir kiz gibi zannediyorsunuz.
Bunda pek yaniliyorsunuz.
Zira Ermeniler bilhassa son harekati vahsiyaneleri ile ne derecelere kadar hunhar bir millet olduklarini bizzat kendileri ispat eylemislerdir.
(27 Mart 1920)
K.ATATURK
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder