Farkında olan var mı?
Kim ne istiyorsa anında veriyoruz.
En ufak bir diriş yok.
Gevşetmişiz.
Sanki bütün dünya bizim kocamız.
Biz de mutlu etmeye çalışıyoruz.
Bence bu vakitten sonra biz Türküz , Müslümanız, şuyuz, buyuz, insanız demeyi bırakalım.
Çünkü biz şunlardanız dediğimiz her kesim için bir hakaret anlamı çıkıyor ortaya.
Bu kadar şerefsizlik, onursuzluk kabul edilecek şey değil.
Garantörlükten vazgeçecekmişiz.
Peki karşılığında ne alacağız?
Hiç, HİÇ, H-İ-Ç......
Bizi rahat bırakacaklar.
Uğraşmayacaklar.
Bu kadar.
Sonra biz adamız diye gezeceğiz.
Yine de şahlanıyor kol başının kır atı amman diye babalanacağız.
Direkt dötoğlanı olduk.
Huuu, haberiniz olsun.
Haaa, bu arada, ben dostlarımıza, kendimize değil, er çok düşmanlarımıza güveniyorum demiştim ya.
İşte bu olgu da beni kanıtlıyor.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
Garantörlükten vazgeçme sinyali
Bakan Volkan Bozkır'ın 'Kıbrıs müzakereleri çözüm açısından ümit verici' açıklaması, 'Türkiye, garantörlük hakkından vazgeçti' şeklinde yorumlandı. Kıbrıs'a müdahale hakkının ortadan kalkması tehlikesiyle karşı karşıyayız
21 Aralık 2015 Pazartesi 14:45
Aydınlık / Ankara
Kıbrıs diplomasisinin giderek hızlanması ve gelecek yıl mayıs ayına kadar çıkacak bir anlaşma metni ile referanduma gidilmesine ilişkin Ankara'da en yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar, "AKP garantörlükten vazgeçti mi?" sorusunu da beraberinde getirdi.
Kıbrıs diplomasisinde son derece katı bir basın karartması uygulansa da özellikle Ankara'dan AB konusunda yapılan açıklamalar, müzakerelere ilişkin kritik ipuçları veriyor. Son olarak AB Bakanı Volkan Bozkır'ın yaptığı "Kıbrıs müzakereleri çözüm açısından ümit verici noktada. Eğer görüşmeler planlandığı gibi devam ederse, mart ayı sonlarında bir referandum yapılması ihtimali çok güçlü. Ben, gerçekten bu sefer Kıbrıs sorununun çözülebileceğine inanıyorum" açıklaması soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Çünkü, bu açıklama, Kıbrıs müzakerelerinin en kritik konu başlığı olan garantörlük konusunda bir uzlaşmaya varılmış olduğunu ya da en azından tarafların uzlaşıya yakın olduğunu gösteriyor.
Böyle bir durumda Türkiye AB'nin tam üyesi olmadığı için sözde çözüm sonrası kurulacak devlet üzerindeki koruma hakkını tamamen yitirecek. Kıbrıs, AB'nin "koruma şemsiyesi" altına girecek. İngiltere, Yunanistan ve Türkiye'nin garantörlüğü rafa kalkacak. Ancak,Yunanistan ile İngiltere AB üyesi oldukları için garantörlük kalksa da gerektiğinde AB'nin mevzuatına dayanarak müdahalede bulunma imkânları olacak. AB üyesi olmayan Türkiye için ise aynı durum söz konusu değil.
Kısa bir süre öncesine kadar, Türk tarafının bunu kabul etmesi mümkün görünmüyordu. Ancak son dönemde AKP Hükümeti bu konuda daha ılımlı mesajlar vermeye başlayınca, başkent kulislerinde "İktidar garantörlükten vazgeçeriz taahhüdünde mi bulundu?" sorusu gündeme geldi.
TÜRKİYE NASIL GARANTÖR OLDU?
Türkiye'nin Kıbrıs çıkarmasının ardından Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında imzalanan Garanti Antlaşması'nın 3. Maddesi, üç garantör ülkeye, birlikte ya da tek başına, anlaşmaya uygun düşmeyen durumların ortaya çıkması durumunda müdahale etme hakkı tanıdı. Bu antlaşmaya göre aslında Güney Kıbrıs'ın tek başına başka bir devlet ile birleşme ya da ekonomik entegrasyon sayılabilecek bir antlaşma yapması mümkün olmadığı gibi adanın bölünmesine yol açacak bir girişimde bulunulması da mümkün değildi. Ancak Rumların, bütün Kıbrıs'ı temsil edecek şekilde AB'ye alınmalarından sonra bütün dengeler de değişti.
a45UyF587661-151222154249 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/22 19:20 2 65 undefined undefined egemen-turkiye@googlegroups.com
Kaganlig budun ertim, kaganim kani?
Ne kaganka isig kucug birur men?
Kadin evden cikmamali perde arkasindan konusmali
AHZAB 33.evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde oldugu gibi acilip sacilmayin.
Namazi kilin, zekati verin, Allah a ve resulune itaat edin.
Ey ehl-i beyt!
Allah sizden, sadece gunahi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
AHZAB 53.ey iman edenler!
Siz zamanini gozetlemeksizin, bir yemege davet edilmedikce, peygamber in evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiginiz vakit girin.
Yemegi yediginizde hemen dagilin, sohbete dalmayin.
Cunku bu hareketiniz peygamber i uzmekte, fakat o (size bunu soylemekten) utanmaktadir.
Ama Allah, hakki soylemekten cekinmez.
Peygamber in hanimlarindan bir sey istediginiz zaman perde arkasindan isteyin.
Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarin kalpleri icin daha temiz bir davranistir.
Sizin Allah in resulunu uzmeniz ve kendisinden sonra onun hanimlarini nikahlamaniz asla caiz olamaz.
Cunku bu, Allah katinda buyuk (bir gunah) tir.
Arabistan in muhtelif yerlerinde insan heykellerinden ve nebat resim ve suretlerinden ibaret agactan ve tastan putlarin muhafazasina mahsup yerler vardi.
Muhammed in nes et etmis oldugu Mekke de ki Kabe denilen mabet bu yerlerin en buyuklerinden idi.
Ibrahim oglu Ismail ile birlikte Kabe yi bina etmislerdi.
Cebrail kendilerine o zaman beyaz ve mucella olan Haceriesvedi getirmisti, bu tas sonradan gunahkarlarin ellerini surmelerinden dolayi kararmisti.
Bunlarin hepsi, bittabi sonradan uydurulmus masallardir
ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Tarih kitabi
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder