4 Nisan 2016 Pazartesi

Bülent ESİNOĞLU : Düşmanı doğru tanımlamak!

 


Bülent ESİNOĞLU : Düşmanı doğru tanımlamak!



Düşmanı doğru tanımlamak, yığınağı doğru yerde yapmak demektir. Soyut bir emperyalizm karşıtlığı, emperyalizm ile mücadeleye katkı vermez.

İslamcı yayın organları şu sıralar gene önemli bir stratejik yanlışın içinden dünyaya bakıyorlar.

Propagandalarını öyle bir zemine oturtuyorlar ki, sanki emperyalizm ulus devletler ile savaşmıyor da, İslam ile savaşıyor.

Propagandayı bunun üzerine inşa ediyorlar. Hatta bunu zaman zanan daha da daraltıyorlar ve mezhep temeline kadar indirgiyorlar.

Elbette bu tespit yapılınca, İslam'ın etrafında birleşelim ve emperyalizme karşı İslam'ı savunalım anlamı çıkıyor. Zaten mücadeleyi de böyle ifade ediyorlar.

Bu yanlış tespit, emperyalizmin ekonomik saldırıdan ziyade, sanki Hıristiyanlık dışındaki dinlere saldıran bir savaş makinası algısı veriyor.

Bu düşmanı doğru tanımlamamak ve emperyalizmi sadece din karşıtı bir organizasyon olarak görmek demektir ki, bizi doğru bir yere götürmez.

IŞİD'ın emperyalizm tanımı da bu şekilde olduğu için, Batı bu anlayışı terörle özdeşleştirmekte gecikmedi.

Emperyalizmin küresel saldırısı, tüm dünyayı din ve kültür farkı gözetmeksizin hedef alır. Kontrol altına almak ve kendi düzenini kurmak, sömürüyü bu denetim üzerinden gerçekleştirmek, emperyalizmin asıl uygulamasıdır.

Çokuluslu şirketlerin ulus devlet ile olan savaşına emperyalizmin ulus devletler ile savaşı denir. Yoksa ortada soyut bir emperyalizm yoktur. Emperyalizm, çokuluslu şirketlerin varlığı ile varlık kazanır.

Amerika'nın Almanya'da 80 bir askeri var. Ruslar Hristiyan. Çok uluslu şirketlerin Rusya ile savaşı din savaşımıdır?

Amerika'nın Güney Kore'de, Japonya'da Körfez Ülkelerinde, Bulgaristan ve Polonya'da askerleri var. Dünya genelinde, 700 askeri üssü var.

ABD ve AB emperyalizminin birincil hedefi; Çin ve Rusya'dır. Diğer hedefmiş gibi görünenler yan unsurlardır.

Amerika veya çokuluslu şirketler, Çin ve Rusya ulus devletini yıkmadan dünya hegemonyasını elde edemez.

Çok uluslu şirketlerin İslam ile bir savaşı olmaz. Onlar İslam'ın elindeki kaynakları alma savaşını yaparlar.

Emperyalizm çokuluslu şirketlerin kendisidir. Çokuluslu şirketlerin çatı örgütü Amerika'dır.

Çokuluslu şirketlerin dini yoktur. Onların çıkarları vardır. Çokuluslu şirketlerin gerçek yapılarını bilmeden, soyut emperyalizm düşmanlığı bizi yanlış yollara sev eder.

Emperyalizme karşı savaşı, İslam'ın savaşı gibi tespit etmek, bizim diğer ulus devletler ile ittifakımızı engeller.

Kurtuluş Savaşından bir örnek verirsek; Mustafa Kemal "ben emperyalizme karşı İslam'ın savaşını yapıyorum" deseydi, Rusya ile ittifak yapabilir miydi?

Çokuluslu şirketlerin, kendi aralarındaki rekabeti bir kenara bırakarak, ulus devletlere saldırması, bir Haçlı saldırısı gibi görünse de, çokuluslu şirketlerin din savaşından bir çıkarı olmaz.

Emperyalizm, din savaşı veya Haçlı Savaşı yapmaz. Dinleri ve etnik ayırımcılığı kullanır.

Tüm İslam ülkelerinin başındaki diktatörlerle işbirliği yaparak, kendi finans sistemini uygulamayı sürdürür.

Emperyalizme karşı direnme, çağımızda, millet ve milletin organize gücü ulus-devlet ile olur. Çağımız din savaşları çağı değil, ulus-devletlerin emperyalizm ile çatışma çağıdır.

Savunma stratejisi din üzerinden değil, millet üzerinden yapılır.

4.4.2016, bulentesinoglu@gmail.com


a45UyF587661-160404130547 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/04/04  15:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 

Usagim bile olsa, hatalarimi duzelten efendim olur.

Goethe

Said-i Nursi:
Ben Risale-i Nur u, ovmekle, ondan overek soz etmekle aslinda Kuran i ovmus oluyorum.
Cunku Risale-i Nur, Kuran in en guclu bir tefsiridir.
Hatta ondaki olanlar, Kuran daki olanlardan sizmis, suzulmus seylerdir.
Onun icin Risale-i Nur u hakli olarak ovuyorum
Iste Said-i Nursi ye gore, Said-i Nursi budur.
Boyle bir ulu kisi (!) dir.
Kendisini boyle tanitiyor Said-i Nursi.
Bir insanin, kendisinden boyle soz etmesi, kendisini boyle tanitmasi icin akil ve ruh hastasi veya maksatli olmasi gerekir.
Acaba bu ihtimallerden hangisi dogrudur?
Yoksa ikisi de dogru mudur?

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

EINSTEIN ve TANRI
Bir kisisel Tanri anlayisi bana oldukca yabancidir ve hatta safca gorunuyor.
Ama kelimenin bildik anlami icinde bir Freethinker da degilim cunku goruyorum ki, bu, esas olarak salt saflik iceren batil inanca karsit olmaktan beslenmiyor.
Hissiyatim, doga yasalari olarak formule etmeye calistigimiz Evrenin derin uyumunu anlamak icin insan zinhinin yetersizliginin bilincine sahip oldugum olcude dinseldir.
The idea of a personal God is quite alien to me and seems even naive.
However, I am also not a Freethinker in the usual sense of the word because I find that this is in the main an attitude nourished exclusively by an opposition against naive superstition.
My feeling is insofar religious as I am imbued with the consciousness of the insuffiency of the human mind to understand deeply the harmony of the Universe which we try to formulate as laws of nature
Kaynak: Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.217.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder