1 Nisan 2016 Cuma

Yılmaz Özdil : Darbe olur mu?

 


Yılmaz Özdil : Darbe olur mu?

Nisan 1, 2016

"Dünyanın hiçbir ülkesinde demokrasi kurucusu bir siyasi partinin anayasayı ihlal iddiasıyla yargılandığı görülmemiştir.

Çünkü bu, demokrasinin felsefesine aykırıdır.

Ama bugün, bütün hukuk kurallarını hiçe sayan keyfilikle huzurunuzda bulunmaya mecbur kaldık.

Böyle bir istibdat altında ne adalet aranabilir, ne de heyetiniz adil ve vicdani bir karar alabilir.

Huzurunuzda savunma yapmaya zorlanmayı millete karşı işlenmiş haysiyetsiz bir suça iştirak gibi görüyorum.

Bu sebeple, savcıların iddianamesine ve mahkemenizin kararlarına karşı hiçbir itibarım yoktur.

Bu inançla, sizlere karşı savunma yapmayı reddediyor, asıl adaleti millet vicdanından ve ilahi takdirden bekliyorum."

*

Nedir bu?

Üçüncü cumhurbaşkanımız Celal Bayar'ın 27 Mayıs darbesinden sonra Yassıada'daki savunması…

Daha doğrusu savunmaması.

*

Peki şu nedir?

*

"Dünyanın hiçbir ülkesinde hem ülkenin silahlı kuvvetlerinin komutanı, hem de silahlı terör örgütünün yöneticisi olan genelkurmay başkanı görülmemiştir.

Hayatımı terörle mücadeleyle geçirdim.

Bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım.

Hayatımda hukuksuz davranmadım.

Demokrasiye olan bağlılığım da, kamuoyu tarafından çok iyi bilinmektedir.

Bu iddialar ve suçlamalar yersizdir.

Böyle bir iddianameyle bir kişinin suçlanmaya çalışılması, yetersizliğin komedisidir.

Bu sebeple, iddianameye hiçbir itibarım yoktur.

Huzurunuzda savunma yapmaya zorlanmayı, işgal etmiş olduğum makama ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı ağır haksızlık olarak görüyorum.

Bu inançla, bugün burada savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.

Takdir, yüce Türk Milletine aittir."

*

26'ncı genelkurmay başkanımız İlker Başbuğ'un Ergenekon iftirasından sonra Silivri'deki savunması…

Daha doğru savunmaması.

*

İlker Başbuğ'un affına sığınarak, sayın yalaka basınımızın farkında bile olmadığı bu detayı tarihe not düşmek için yazıyorum.

*

Siyah bölümleri tekrar okuyun lütfen…

Darbeyle Yassıada'ya tıkılan cumhurbaşkanıyla, darbeci iftirasıyla Silivri'ye tıkılan genelkurmay başkanının cümleleri birebir aynı.

*

Çünkü, kumpas mahkemesini reddedip takdiri milletin vicdanına bırakan İlker Başbuğ'un özenle seçilmiş sözleri, darbe mahkemesini reddedip takdiri milletin vicdanına bırakan Celal Bayar'dan alıntıydı.

*

Bir çıplak gerçeğin, fotokopi gibi örtüşmesiydi.

*

50 sene önce hükümete…

50 sene sonra silahlı kuvvetlere darbe yapıldı.

*

Amerika Birleşik Devletleri, ikinci dünya savaşında Avrupa'dan Afrika'ya Atlantik'ten Pasifik'e kadar yerkürenin her yerinde savaştı, 45 general ve amiral kaybetti.

Türkiye Cumhuriyeti, mermi sıkmadan, 58 general ve amiral kaybetti.

Kumpas davalarından beri irticaya bulaştığı için bir kişi bile ordudan atılmazken, 122 Atatürkçü albayın, general-amiral olma hakkı ellerinden alındı, 237 Atatürkçü subay, darbeci-casus filan diye tasfiye edildi.

Kumpas davalarına dahil edilmeyen, ancak, malum medya tarafından isim isim hedefe oturtulan, sosyal medyada iftiralarla linç edilen, eşleri ve çocukları internet üzerinden açıkça tehdit edilen 500'den fazla subay, ordudan ayrıldı.

Bir savaş gemisi üç senede inşa ediliyor, buna kumanda edecek subay 15 senede yetişiyor, kurmay albay seviyesindeki fırkateyn komutanlarımızın tamamı, önce hapse atıldı, sonra ordudan atıldı.

Milgem'i Milgem yapan mühendis subaylar, tersane komutanları imha edildi.

Bir pilot anca 11 senede harbi pilot olabiliyor, senede en fazla 25 savaş pilotu yetişebiliyor, son beş senede 300'den fazla pilot, hava kuvvetlerinden istifa etti.

*

Bunlar Tanzanya'da olmadı.

Hepsi gözümüzün önünde, gözümüzün içine baka baka oldu.

*

Yassıada neyse…

Silivri oydu.

*

Ve sayın ahalimiz hâlâ merak ediyor, acaba darbe olur mu?

 
a45UyF587661-160401111203 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/04/01  11:15 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 

KAPALICARSI
. . . . . .
Giyilmemis camasirlar nasil kokar bilirsin,
Sandik odalarinda;
Senin de dukkanin oyle kokar iste.
Ablami tanimazsin,
Hurriyette gelin olacakti, yasasaydi;
Bu teller onun telleri,
Bu duvak onun duvagi iste.
Ya bu camekandaki kadinlar?
Bu mavi mavi,
Bu yesil yesil fistanli...
Geceleri de ayakta mi dururlar boyle?
Ya bu pembezar gomlek?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalicarsi deyip gecme;
Kapalicarsi,
Kapali kutu.

Orhan Veli KANIK

Kisi, hep sihhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helaki icin kafi gelirdi

(I.Asakir)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Turkiye de Bilim Neden Ilerlemiyor

24 Temmuz 2013

Gectigimiz gun otobus beklerken aklima bir soru takildi. Sizce Turkiye de bilim neden ilerlemiyor? diye sordum duraktakilere. Kimseden cit cikmadi. Bir kez daha sordum. Yine cevap gelmedi. Anladim ki insanlarin bu konuda en ufak bir fikri yok. Oturup ulkemizde bilimin onunde ne gibi engeller var, onlari yazdim.

1- Cografi kosullar: Kabul etmeliyiz ki Turkiye engebeli bir cografyaya sahip. Gun icinde habire yokus inip cikiyoruz. Dusunun ki laboratuvar evinizden daha yukarilarda bir yerde. Oraya gitmek icin o bayiri cikmak zorundasin. Pek cogumuz boyle bir durumda Amaan kim cikacak o yokusu, bugun de bilim yapmayivereyim! der. Oysa ki bir Hollandali evinden laboratuvara kosarak gider cunku yol dumduzdur. Duz ulkede herkes bilim yapar.

2- Kiskanc kadinlar: Maalesef Turk kadininin kiskanc yapisi da bilimin onunde engeldir. Gectigimiz gunlerde bilimsel bir arastirma icin laboratuara kapanayim dedim, kiz arkadasim burnumdan getirdi. Ben tam deney tuplerini isitirken habire telefon caliyor, mesajlar geliyor Nerdesin sen?, kim var yaninda diye. En sonunda lanet olsun deyip deney tuplerini kirdim.

Deneyin ortasinda insan rahatsiz edilir mi? Arsimet suyun kaldirma kuvvetini bulurken iceri biri girseydi ne olurdu hic dusundunuz mu? Ben soyleyeyim, rezil olurdu. Cunku banyodaydi. Bugun gemiler suyun ustunde batma korkusu olmadan gonul rahatligiyla yuzuyorsa bunda Arsimet in bizlere asiladigi guven

3- Kilik kiyafetine dikkat etmeyen ogrenciler: Bu ogrenciler akademisyen ve bilim insanlarinin vaktini calmaktadir. Pek cok bilim insani bulus yapmak yerine kampus kapisinda bu ogrencilerin iceri girmesine engel olmak, hatta onlari kameraya cekmekle mesgul. Yazik degil mi o bilim insanlarina? Bilim uretecekleri vakitten caliyorsunuz. Bu ogrenciler derhal kiyafetlerine cekiduzen vermeli.

4- Bati nin acayip ilerlemesi: Bati son 200 yilda cok fazla ilerledi. Oyle boyle degil, asiri ilerledi. Bir yerde durur dedik, hayir, gene ilerledi. Tam bir tur bindirme soz konusu. Insanin ister istemez sevki kiriliyor. Biraz musaade etseler, soyle bir 5-10 yil hicbir sey yapmadan bekleseler olmaz miydi? Maalesef bu vicdan Batililarda yok. Oysa ki biz onlari tam 500 yil bekledik.

Tabii cok ilerleyince anlamsiz mevzulara yuklenmeye basladilar. Batili bilim adamlari simdi de i$ik hizini gecmeye calisiyorlarmis. Sizce de biraz abartmadiniz mi? I$ik hizi neyinize yetmiyor anlamis degilim. Bir yere mi yetiseceksiniz? I$ik hizi bence gayet iyi. Buyuklerimiz bize aza kanaat etmeyi ogretti. Bence siz de yetinmeyi bilmelisiniz.

5- Bilim insanlarinin maaslari cok yuksek: Bugun bir akademisyen maasi bin 500-2 bin liradan basliyor. Siz onlara bu kadar para verirseniz har vurup harman savururlar. Bence hic maas verilmemeli. Bulusu getir parayi gotur , Uc bulus yapana aylik akbil bedava gibi kampanyalar bilim insanlarini gayrete getirecektir. Neymis, kendilerini gelistirmek, Bati daki gelismeleri takip etmeleri icin paraya ihtiyaclari varmis... Ne gerek var ki? Neyini takip edeceksin, adamlar asmis diyorum.

6- Iklim kosullari: Iskandinav ulkelerinin gelismis olmasi soguk iklimle alakali. Onlar su an serin serin otururken burada kavurucu bir sicak var. Bu sicakta insanin bilim yapasi gelmiyor ki... Deney icin tup isitsan Kapat la sunu derler.

Norvecli bilim adami aciyor laboratuvarin pencerelerini, iki taraftan esiyor efil efil. O ortamda herkes bilim yapar. Biz burada pencereyi actigimizda iceri adeta alev giriyor. 10 yillik AKP iktidarinda sicaklarin arttigini da not dusmek lazim. Yoksa unuturuz. Benim boyle bazen aklima bir sey geliyor, bir yere not etmeyince hop aklimdan cikiveriyor.

AKP oncesi yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve yagisli gecen bir ulkeyken artik yazlari ateste kavruluyoruz. Sokakta deve gorsek sasirmayacagiz. Gittikce Ortadogu ulkelerine benzedigimizin farkindayizdir umarim. Buna sessiz kalamayiz, Turkiye Katar olmayacak.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder