9 Mayıs 2017 Salı

Batı’nın gündeminde ‘Kürt koridoru’ var!


 


Batı'nın gündeminde 'Kürt koridoru' var!

9 May, 2017

İngiliz Observer gazetesi, "Suriyeli Kürtlerin yayılma planları, örgütü, Türkiye'yi öfkelendirecek bir yola sokuyor" yorumunu yaptı.

Salim Yavaşoğlu / İSTANBUL

Suriyeli Kürtlerin "yayılma planları", İngiliz The Guardian'ın pazar gazetesi Observer'da geniş yer aldı. "Suriye'li Kürtler, Rakka ve denize doğru ilerliyor" başlığını kullanan Observer, "Kürt yayılma planları, örgütü, komşu Türkiye ile karşı karşıya bırakacak bir yola sokuyor" yorumunu yaptı. Yeniçağ Gazetesi, uluslararası enerji yatırımlarında savunma danışmanlığı yapan Pakistanlı emekli Binbaşı Agha H. Amin'in bu yöndeki açıklamalarını, 30 Mart 2013'te "NATO'nun stratejik koridoru Kürdistan" başlığı ile manşetine taşımıştı. Agha H. Amin, İran'ın, Türkiye ve Suriye ile bağlantısının koparılmasının amaçlandığını vurgulayarak, bunun başarılması halinde Doğu Akdeniz üstünden Avrupa'ya petrol ve doğal gaz satılmasının önünün kesileceğini kaydetmişti. Pakistanlı uzman, Türkiye'nin parçalanarak küçük eyaletlere bölünmesinin de öngörüldüğünü belirterek, "NATO'nun kurtları Suriye'yi yedikten sonra sıra Türkiye'ye gelecek" demi, bunların başarılması için de Kuzey Irak'tan Akdeniz'e uzanan bir Kürt koridoru hedeflendiğini açıklamıştı.

Observer ise "Suriye'deki Kürtler, komşu Türkiye'yi öfkelendirecek bir adımla, bölgeyi Akdeniz'e bağlayarak ülkenin kuzeyini yeniden çizme planlarını açıkladılar" sözleriyle girdiği haber analizinde şunları kaydetti: "Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin artan özgüveninin yeni bir işareti olarak yetkililer, Rakka'yı ve diğer bazı kentleri İslam Devleti'nden kurtarmadaki rollerinin karşılığında Akdeniz'e kadar giden bir ticaret koridoru tesis etmek için ABD'den siyasi destek istemeyi planladıklarını söylüyorlar." Observer, "diğer şaşırtıcı gelişme" ile bir yetkilinin, YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Rakka'nın 170 kilometre batısında bulunan İdlib kentini kurtarmak için batıya doğru yönelmesi olasılığının bulunduğunu söylediğine dikkat çekti. Gazete Kürtlerin "demokratik federasyon" projesinden sorumlu olduğu belirtilen Hediye Yusuf'un "Akdeniz'e ulaşmak, bizim Kuzey Suriye için projemizdir, Akdeniz'e ulaşmak bizim yasal hakkımızdır" dediğini aktardı.

*Gazete, Türk hava operasyonlarının ardından yüzlerce ABD askerinin, Suriye'nin kuzeyi üzerinden Türk sınırına ulaştığını kaydetti.

"Bu planlar, Kürtlerin topraklarını Türk sınırı boyunca genişletmelerini engellemek için Suriye'ye girmiş olan Türkiye'yi öfkelendirecek" değerlendirmesi yapılan haberde "Ancak Türk hava baskınlarının ardından yüzlerce ABD askeri, Washington ve Ankara arasında gerginlikleri körükleyen Kürtlerle dramatik bir dayanışma gösterisiyle Suriye'nin kuzeyi üzerinden Türk sınırına ulaştı" ifadeleri kullanıldı. Observer, SDG'nin Rakka ve Deyrizor'u kurtarması durumunda bunun Suriye'nin kuzenindeki "özerk federasyona, ülkenin üçte birine yakın olan toprakların kontrolünü sağlayacağını" belirtti. Haberin son bölümünde ise ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsünün, Suriye'nin geleceğinin Suriyelilerce tesis edilmesi gerektiğini belirterek Washington'un "tek taraflı ilan edilen herhangi bir yarım özerk bölgeyi tanımama" pozisyonunu yinelediğine dikkat çekildi.

***

Kurulacak yönetimin güvenliği ABD'ye emanet

Yeniçağ Gazetesi son olarak 16 Nisan 2017'de "ABD, Kürt koridoruna yerleşiyor" manşetiyle bu gelişmeleri okuyucularına aktarmıştı. Haberde şu tespitlere yer verilmişti: "Suriye Kürt koridoruna 5 yeni hava üssü kuran ABD, Irak'ın Suriye ve Ürdün sınırındaki Saad Askeri Hava Üssü'nü de genişletiyor. Irak'ta Amerika'nın kurdurduğu başında peşmerge reisi Mesud Barzani'nin bulunduğu kukla Kürt bölgesi, zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip Kerkük'ü kendi topraklarına katarak, bağımsızlık ilanına hazırlanırken, Suriye'nin kuzeyinde PKK güdümündeki YPG oluşumu da perçinleniyor. Burada kurulacak olan Kürt yönetiminin inşası ve güvenliği ise ABD'ye emanet."

http://www.ilk-kursun.com/haber/318631/batinin-gundeminde-kurt-koridoru-var/

 
a45UyF587661-170509170604 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/05/09  17:27 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Bonitas non est pessimis esse meliorem.
* * *
Iyi olmak en kotuden daha iyi olmak anlamina gelmez.

Sizi sarsmamasi icin yeryuzunde saglam daglar; yolunuzu bulmaniz icin de nehirler, yollar ve nice isaretler meydana getirdi. Insanlar yildizlarla da yollarini bulurlar.

NAHL15-16

Kuran daki Celiskiler ve Nedenler (3)

Bazi Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlamli, Bazilarinin Da Mutesabih (Supheli) Oldugu Ve Celismeli Gorunumun Bundan Dogdugu Iddialarindaki Gecersizlikler

Seriatcilar, Kur an ayetlerinin cesitli anlamlara gelebilecek sekilde indirildigini ve boyle oldugu icindir ki, hem muglak (guc anlasilir) hem de celismeli ymis gibi gorunduklerini ileri surerler:

Kur an in bazi ayetleri herkes tarafindan anlasilabilecek nitelikte seylerdir; bunlara muhkem ayetler adi verilir. Bazi ayetleri ise herkesin anlayamayacagi sekilde gonderilmistir ki, bunlara da mutesabih , yani supheli ayetler deniri Tanri kesin ayetler yaninda suphe uyandiracak nitelikte ayetler yollamistir; cunku, gonderdigi ayetlerin tumunun herkes tarafindan anlasilmasini istememistir. Bazi ayetleri herkesin anlayamayacagi sekilde indirmis olmasinin nedeni, bir yandan fikir ozgurlugunu gelistirmek ve diger yandan cahil Arabin inanc bocalamasina kapilmasini onlemek icindir. Cunku, eger her sey anlasilir sekilde aciklanmis olsaydi, cahil Araplara o anda akillarinin alamayacagi bir sey soylenmis olur, bu da onlari tereddude dusurebilir, urkutebilirdi. (1)

Ve iste guya bundan dolayidir ki, Kur an daki ayetler celiskiliymis gibi gorunmektedir. Dikkat edilecegi gibi, seriatcilarin iddialarina gore Tanri, esas itibariyle fikir ozgurlugunu olusturmak amaciyla ayetleri farkli anlamlarda indirmistir. Guya bazi ayetleri anlasilmaz nitelikte kilmakla, bunlarin yorumlanmasina ve boylece cesitli durumlara ve ihtiyaclara uydurulmasina ve ayni zamanda Arabin inanc bocalamasinda kalmamasina olanak yaratmak istemistir! Bununla da Islamiyette dinin temellerinin guclenmesini saglamistir.(2)

Yukaridaki iddialara sarilanlar, genellikle Kur an in Al-i Imran Su-resi ndeki su ayeti ornek verirler:

...Oyle bir Tanri ki, sana kitap indirdi. Onun bir kismi apacik ayetlerdir ve bunlar kitabin temelidir. Diger kismiysa cesitli anlamlara benzerlik gosterir ayetlerdir. Yureklerinde egrilik olanlar fitne cikarmak ve onlari tevil etmek icin anlamlari acik olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki, onlarin tevilini ancak Allah bilir. Bilgide supheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir . Bunu akli tam olanlardan baskalari dusunemez (Al-i Imran Suresi, ayet 7).

Hemen belirtelim ki, ne bu ayet (ve benzerleri) ne de seriatcinin yukaridaki aciklamasi, Kur an daki celismelerin gercek nedenlerini ortaya cikaracak yeterlilikte degildir. Ayetlerden bazilarinin mutesabih (supheli, kapali) nitelikte olmasi, ne fikir ozgurlugunu saglamak icindir ne de cahil Arabin tereddude dusmesini ya da urkmesini onlemek icindir. Eger Muhammed in Tanrisi fikir ozgurlugunu yaratmak isteseydi, ayetleri anlasilmaz ya da celismeli sekilde gonderecek yerde, anlasilir sekilde kilar ve kisilere, ozgur akil rehberligiyle, bunlari uygulamak ya da degistirme yeterliligini saglardi. Kalkip da, Bazi ayetlerin tevilini ancak Allah bilir deyip, anlamini sadece kendisine sakladigi ayetleri kisilere gozu kapali sekilde kabul ettirmez ve onlardan, anlamini bilmedikleri bir sey icin Biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir demelerini beklemezdi. Cunku, bunu yapmakla, fikir ozgurlugunu temelinden yikmis olacagini bilirdi. Mutesabih (supheli) ve celismeli hukumler yoluyla fikir ozgurlugunu yaratmanin mumkun olamayacagini ELBETTEKI dusunurdu. Zira, fikir ozgurlugu, herhangi bir hukmu, sirf Tanri dan gelmistir diye kabul etmekle ya da yorumlamakla degil, fakat onu akilci yoldan degistirebilmekle, yerine yepyenisini getirebilmekle, cerh edebilmekle olusabilir. Oysa ki, Kur an a gore aklin rehberligi diye bir sey soz konusu degildir; vahiylerin akil suzgecinden gecirilerek yok edilmesi mumkun degildir. Aksine, Kur an da Tanri ve peygamber emirlerinin mutlakligi, degismezligi, ongorulmustur. Kisinin tum yasantilarini en ince noktasina kadar duzenleyen ve insan aklina bunlari ogrenmekten baska bir olanak vermeyen bu emirleri insan iradesiyle degistirmek, ilga etmek mumkun degildir; cunku yasaklanmistir: Bakara Suresi ndeki Ayetlerimi degistirmeyin (Bakara Suresi, ayet 41) seklindeki hukumden tutunuz da, Kitabi batil kilacak hicbir sey olmadigina (Fussilet Suresi, ayet 41-42) ya da kitabi ciddiye almayip reddedenlerin cehennemlik sayilacaklarina (Bakara Suresi, ayet 113-115) varincaya kadar, Kuranda yer alan buyruklar, fikir ozgurlugunu kokunden kurutacak nitelikte seylerdir.

Araplari tereddude dusurmemek ya da urkutmemek icin bazi ayetlerin mutesabih nitelikte gonderildigi iddiasina gelince... Boyle bir iddia, Tanri yi aciz durumdaymis gibi tanimlamaktan baska bir ise yaramaz. Cunku, eger Tanri, kendi yarattigi kullarini tereddude dusurmekten ya da urkutmekten cekiniyor ise, bu takdirde, gucsuzlugunu, aczini itiraf etmis oluyor demektir. Eger onlari urkutebilecek emir vermekten cekiniyor da, bu emri bazilarinin anlayamayacagi bir dilde veriyor ise, bu takdirde kullarindan korkuyor demektir! Ote yandan kullarina diledigi gibi anlayis gucu sagladigini ya da onlari dogru yola sokmak,gonullerini acmak olanagina sahip oldugunu soyleyen bir Tanri nin (ornegin, Enam Suresi, ayet 125), bazi ayetleri mutesabih nitelikte gondermeye neden ihtiyac duymus olabilecegi de ayrica anlasilmasi guc bir sorundur!

Butun bunlar bir yana, Muhammed in ilk anlarda yerlestirdigi ayetlerden anlasilan odur ki, Tanri, kendi emirlerinin herkes tarafindan anlasilmasini istemis bu nedenle de, buyruklarini apacik olmak uzere gonderdigini bildirmistir. Daha once diger ummetlere -sirf anlasinlar diye-, kendi dillerinde kitap gonderdigi gibi, Araplara da Kur an i, apacik bir dille, Arapca olarak, yani Araplarin kendi anlayacaklari dilde hem de yedi farkli okunusta gondermistir.

Yani anlasilmasini istedigi icindir ki, Kur an i apacik olmak uzere, en acik ve en anlasilacak tarzda, hem de cesitli Arap kavimlerinin kullandiklari yedi lehcede olmak uzere indirdigini soylemistir. Kur an in apacik olmak uzere gonderildigine dair Kur an da sayisiz denecek kadar cok ayet vardir. Butun bunlar ortadayken, bazi ayetleri muhkem (kesin, anlasilabilir) ve bazilarini mutesabih (supheli, anlasilamaz) sekilde gondermesinin ELBETTEKI anlami olamaz ve aksini iddia etmek ELBETTEKI yersizdir.

Dipnotlar ;

1)Sahih-i..., c.ll,s.62 vd.

2)Cerrahoglu, age, s. 17 vd
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/24/kurandaki-celiskiler-ve-nedenler-3/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder