9 Temmuz 2017 Pazar

BATUHAN ÇOLAK : ŞEMSİ PAŞA CAMİİ VE 'OSMANLI'YI KATLETME' LİBERALLİĞİ!



BATUHAN ÇOLAK : ŞEMSİ PAŞA CAMİİ VE 'OSMANLI'YI KATLETME' LİBERALLİĞİ!

batuhancolak@yenicaggazetesi.com.tr 09.07.2017.


Dünya tarihine damga vuran mimari akımlar, büyük eserler genellikle coğrafyamız dışında kalmıştır. Özellikle fetih kültürü merkezli bir toplum olmamızdan dolayı kendimize ait mimari anlayışımız tam olarak oluşamadı. Sanki her an gidecekmişiz, her an yerimiz değişecek gibi eserler ürettik, üretmeye de devam ediyoruz.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte mimari yaklaşımlar değişiklik gösterdi. Ancak bu yeni çizgiler ve mimari anlayışta sürdürülebilirlik sağlanamadı, günümüze taşınamadı.

Ankara'da Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Güvenpark, Çankaya Köşkü, Merkez Bankası gibi yapılar neredeyse 1 asırdır dimdik ayakta duruyor.

Sonraki yıllarda mimari anlamda, kendine has bir çizgimiz oluşmadı. Siyasi iktidarların inşaat sektörü ile çok fazla içli dışlı olmaları genel bir kimlik sorununa neden oldu.

Selçuklu mimarisi, Osmanlı mimarisi, Batı mimarisi, Alman mimarisi derken karışık bir durum ortaya çıktı. Köyden şehre göç, bitişik nizam apartmanlar ve çarpık kentleşme sorunu derinleştirdi.

Son yıllarda; TOKİ konutları, birbirini taklit eden camii mimarileri, yeşili katleden beton yığınlar çevremizi esir almış durumda. Özellikle İstanbul Boğazı'nda yükselen birbiriyle uyumsuz rezidanslar çirkin bir görüntü oluşturuyor.

Böyle bir tabloda elde kalan mimari eserlerimize gözümüz gibi bakıp, koruyacağımız yerde, rant peşinde koşanlar yüzünden onları da kaybediyoruz.

Üsküdar'daki Şemsi Paşa Camii de bu özel yapılardan biri. Mimar Sinan tarafından yapılan şirin ve kendine has çizgiler taşıyan bu camii Anadolu yakasının sembollerinden… Geçtiğimiz günlerde sahil şeridini genişletmek için İstanbul Belediyesi 3,5 metrelik bir doldurma çalışması başlattı. Çalışma başlar başlamaz caminin duvarlarında çatlaklar ve yarıklar oluştu. Belediyeden yapılan açıklamada, bu çatlakların daha önceden de olduğu ve tamir edileceği belirtildi. Bir süre sonra da inşaat çalışmasının durdurulduğu açıklandı.

Önceki gün Üsküdar'da tam da tartışmanın olduğu noktada, Şemsi Paşa Camii'ndeydim… Hemen yanı başına denize beton kazıklar dikilmiş. Ayrıca çalışmaların da devam ettiğini öğrendim.

Prof. Dr. Erhan Afyoncu konuyla ilgili "Kazıklar camiiye zarar vermeseydi bile külliyenin tarihi özelliğini yok edecekti. Cami deniz kenarındaki konumuyla tarihi bir eserdir. Vakfın banisi bu eseri bir yalı camisi olarak yaptırmıştır. Caminin yanının doldurulmasıyla bu özelliği kaybolacak, eser sıradanlaşacak, Üsküdar'ın sahilden tarihi silueti değişecektir. Tarihe karşı sorumlu olmamak için Şemsi Paşa Camii'ne dokunmayın, ille bir şey yapacaksanız caminin çevresini tarihi şekline uygun hale getirin" çağrısını ne yazık ki kimse dikkate almamış.

Çünkü gördüğüm manzara gerçekten korkunçtu… O güzelim camiinin etrafı kapatılmış, onlarca asırlık tabanında derin yarıklar oluşmuş…

Prof. Dr. İlber Ortaylı da, "Burayı genişletecekler, sonra oturup çay içecekler herhalde. Buraya kazık çakılacaksa Mimar Sinan'ın zamanında âlâsı çakılırdı. Niye Mimar Sinan denizi doldurmamış da sen dolduruyorsun?" sözleriyle projeye sert bir tepki gösterdi.

Üsküdar Belediyesi'nin resmi sayfasında Şemsi Paşa Camii ile ilgili yapılan resmi yorum ise ilkokuldan hallice…

"Bu Cami'ye ve minareye Kuşkonmaz denir…Hiçbir canlı insan dâhil, rüzgâra karşı kendi isteğiyle uzun zaman durmaz. Hele kuşlar ve diğer hayvanlar rüzgârı sevmezler. Hatta çok kalırsa ölürler. Böyle çok rüzgârlı bir yerdeki camiye de, elbette hiçbir kuş konmaz."

Belediye'nin bu esere verdiği önem aslında, baştan savma yazdıkları tanıtım metninde gizli…

Camiinin içindeki tarihi mezarların hemen yanına asılan çöp poşetleri ve dış cepheye yapılan garip sıvalar ise esere verilen değeri gözler önüne seriyor.

Hal böyle olunca Suud yönetiminin Kabe'nin etrafına diktiği devasa gökdelenler gibi değerden yoksun, betonlaşan bir akla teslim oluyoruz.

Her fırsatta Osmanlı'ya sahip çıktıklarını ifade edenlerin, Osmanlı'nın en güzel emanetlerine bu şekilde davranmalarını akılla izah edebilmek mümkün değil.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/semsi-pasa-camii-ve-osmanliyi-katletme-liberalligi-43455yy.htm

 
a45UyF587661-170709174237 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/07/09  20:26 2  65  alelma@yahoogroups.com


 
--

BOSTUR
. . . . . .
Ey kor bu yer bu gok bu yildizlar bostur bos
Birak onu bunuda gonlunu hos tut hos
Durmadan kurulup dagilan bu evrende
Bir nefestir alacagin oda bostur

OMER HAYYAM

Olum hakikatinin muammasini yalniz Risale-i Nur cozmustur

Said-i Kurdi

Soner Yalcin: Nazim ile Deniz i bulusturan Tanya

6 May, 2015


K66XX9Adi, Zoya Anatolyevna Kosmodemyanskaya....

Zoya, yasam demek...

Rusya nin guneyindeki Gavrilovsky de 13 Eylul 1923 te dogdu.

Ortodoks rahipler cikaran bir aileye mensuptu. Dedesi rahip Pyotr Kosmodemyansky, yaptigi muhalefet nedeniyle Bolsevikler tarafindan 1918 de olduruldu.

Babasi Anatoly de teolojik okudu ama mezun olmadi; cunku aile Sibirya ya tasindi. Babasi kutuphaneci oldu. Annesi Lyubov ogretmendi.

Aile 1930 da Moskova ya dondu.

Zoya, okul caginda kitaplara duskun oldu; edebiyati cok sevdi. Tolstoy, Puskin, Lermontov gibi Rus edebiyatcilar ve Cervantes, Dickens, Goethe, Shakespeare, Moliere okudu. Okuduklari hakkindaki dusunceleri defterine yazdi: Shakespeare in trajedilerinde bir kahramanin olumune her zaman yuksek ahlaki bir zafer eslik ediyor.

Genc yasinda Beethoven ve Caykovski dinledi.

Sovyetler Birligi Komunist Parti genclik orgutu Komsomol a katildi.

Hitler, 22 Haziran 1941 de Barbarossa Harekati emrini verip, Naziler Sovyetler Birligi ni isgale baslayinca, genc Zoya gonullu olarak askere yazildi. Annesi vazgecirmeye calisti, dinlemedi: Dusman bu kadar yakinken baska ne yapabiliriz?

Isgal altindaki bolgelerde olusturulan duzensiz askeri guclere katildi; yani Partizan oldu; Tanya kod adini aldi.

Tarih:27 Kasim1941.

Zoya/ Tanya , bir Alman suvari alayinin konuslu oldugu Petrischevo koyunu yakmak icin emir aldi. At ahirlari ve evleri atese vermeyi basardi. Ancak, bir Rus isbirlikcisinin ihbariyla yakalandi. Gece boyunca yapilan iskence ve tecavuze ragmen konusmadi. Ertesi sabah ilce merkezine goturuldu ve idam edildi. Gulumseyerek ciktigi sehbasinda son sozleri su oldu:

Yoldaslar! Neden bu kadar kasvetlisiniz? Olmek icin korkmuyorum! Halkim adina olecegim icin mutluyum!

Sovyetler Ordusu Ocak 1942 de bu topraklari ele gecirene kadar, Zoya/ Tanya idam sehbasinda asili kaldi...


Yurtseverlik aski


Yil, 1945...

Nazim Hikmet, Bursa Cezaevi nde...

Tolstoy un Savas ve Baris cevirisini yeni tamamlamis; La Fontaine den Masallar cevirisi uzerinde calisiyordu. Elle yazmak cok zamanini aliyordu; cezaevindeki dokumadan kazandigi parayla ikinci el daktilo aldi.

Saglik sorunlari vardi.

Ama... Cok mutluydu; kasvet gunleri bitmisti; Naziler savasi kaybetmisti.

O gunlerde yazdi; Tanya siirini...

Tanya, Bursa Cezaevi nde karsimda resmin,

Bursa Cezaevi nde.

Belki duymamisindir bile Bursa nin adini.

Bursa m yesil ve yumusak bir memlekettir.

Bursa Cezaevi nde karsimda resmin.

Sene 1941 degil artik sene 1945.

Moskova kapilarinda degil artik

Berlin kapilarinda dovusuyor seninkiler,

bizimkiler,

butun namuslu dunyaninkiler.

Tanya,

senin memleketini sevdigin kadar

ben de seviyorum memleketimi,

Seni astilar memleketini sevdigin icin,

ben memleketimi sevdigim icin hapisteyim.

Ama ben yasiyorum,

ama sen oldun.

Sen coktan dunyada yoksun,

zaten ne kadar az kaldin orda:

on sekiz senecik.

Doyamadin gunesin sicakligina bile.

Tanya,

sen asilan partizan,

ben hapiste sair.

Sen kizim, sen yoldasim.

Resminin ustune egiliyor basim:

kaslarin incecik,

gozlerin badem gibi,

ama renklerini fotograftan anlamam mumkun degil.

Fakat yazildigina gore,

koyu kestaneymisler.

Bu renkte gozler cok cikar benim memleketimde de.

Tanya,

saclarin ne kadar kisa kesilmis,

oglum Memet inkilerden farki yok.

Alnin ne kadar genis, ay isigi gibi,

rahatlik, ve ruya veriyor insanin icine.

Yuzun ince uzun, kulaklarin buyucek biraz.

Henuz cocuk boynu boynun:

henuz hicbir erkek kolu sarilmamis anliyor insan...

Nazim in siiri yillar sonra bir devrimcinin agzindan hic dusmeyecekti...


Deniz in sevdigi


Tarih: 9 Ekim 1971.

Deniz Gezmis, Huseyin ve Yusuf Aslan, Ankara $ikiyonetim Komutanligi 1 No lu Mahkemesi tarafindan idama mahkum edildi.

Deniz ve Yusuf 25; Huseyin 23 yasindaydi.

O gunlerde....

Kimi zaman Deniz in sesi duyulurdu; Ankara Mamak Cezaevi nde...

En sevdigi siir Tanya yi soyluyordu.

Bilirdi arkadaslari; Deniz in Tanya yi ezbere bildigini ve her firsatta hadi Deniz, Tanya yi soylesene derlerdi. O da hep soylerdi gur sesiyle...

Idamdan iki gun once...

Deniz, Yusuf ve Huseyin e Mamak Cezaevi ndeki arkadaslariyla helallesme izni cikti.

Koguslari dolastilar; tum devrimcilerle kucaklastilar.

Deniz Gezmis, Tanya yi son kez o gun soyledi:

Sabah oldu Tanya yi giydirdiler...

Gogsune bir de yazi yazdilar:

Partizan.

Koyun alanina kuruldu daragaci.

Atlilar cekmis kilici, halka olmus piyade askeri.

Zorla seyre getirdiler koyluleri.

Iki sandik ust uste, iki makarna sandigi.

Sandiklarin ustune

yagli urgan sallanir,

urganin ucu ilmik.

Partizan kaldirilip cikarildi tahtina.

Partizan,

kollari bagli arkadan

durdu urganin altinda dimdik.

Nazli, uzun boynuna ilmigi gecirdiler...

Tanya seslendi kolhozlulara ilmiginin icinden

- Kardesler, uzulmeyin.

Gun yigitlik gunudur.

Soluk aldirmayin fasistlere,

yakin, yikin, oldurun...

Kolhozlular agliyordu. Cellat cekti ipi.

Boguluyor nazli, boynu kugu kusunun.

Fakat dikildi ayaklarinin ucunda partizan

ve hayata seslendi insan:

- Kardesler

hosca kalin.

Kardesler,

kavga sonuna kadar.

Duyuyorum nal seslerini

geliyor bizimkiler!

Ve... Tarih: 6 Mayis 1972

Tanya siiriyle ozdeslesen Deniz Gezmis, saat 01.25 te idam edildi.

Aradan yillar gecti...

Kimi solcular, yurtseverligin ne oldugu konusunda kafa kari$ikligi yasiyor...

Tanya dan, Nazim dan ve Deniz den utanmiyor...

Yurtseverligin fasistlik oldugunu yaziyorlar.


Sozcu


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder