24 Mart 2018 Cumartesi

"FAŞİZM" KAVRAMI BOL GELİR PAÇALARINDAN SARKAR

Ben de sık sık Erdoğan'ı Hitler ile kıyaslarım.
Benzerlikler çoktur çünkü.
Ancak, bu makalede bir adım daha ileri gidilmiş, ve Erdoğan Türkiye'sine Hitler Almanyasından daha aşağıda bir yer verilmiş.
O derece gayri ciddi, o derece ideolojik temellerden yoksun.

Aslında doğru demiş, dinci/mürteci desen bunlar en başta İslamın şablonlarına uymuyorlar, liberal desen değiller, demokrat desen değiller, aslına bakarsanız içinde fikir olan  hiçbir sistemle de tam olarak uyumlu değiller.
Bunlar tek kelimeyle Pragmatik, Makyavelist, Aferist, Lümpen tipler.

Tercümesi topaç gibi, yanar döner,  menfaatçi bir adi hırsızlar çetesi.
Adi hırsızın ideolojisinden ne olacak?

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      

"FAŞİZM" KAVRAMI BOL GELİR PAÇALARINDAN SARKAR

Yavuz Alogan bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

24.03.2018

Aydınlık gazetesi yazarı Yavuz Alogan bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. "AKP dönemini Nazi Almanyası'yla kıyaslamaktan nefret ediyorum" diyen Yavuz Alogan Hitler Almanyası için şöyle devam etti; "Bir kere Hitler ciddî bir adamdı; Versailles Antlaşması'nın yarattığı yıkıntının içinden bir askerî/endüstriyel yapı çıkarabilmiş bütün Avrupa'yı kapsayacak emperyal bir devlet sistemi tasarlayabilmişti. Ayrıca etrafında Martin Heidegger gibi filozoflar Albert Speer gibi entelektüeller Carl Schmitt gibi hukukçular Hjalmar Schacht gibi 'sihirbaz' maliyeciler Erwin Rommel ve Heinz Guderian gibi askerî dehalar vardı. "

Alogan yazısının devamında Hitler ile AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı karşılaştırarak şöyle devam etti; "Yani Alman faşizmi o kadar hafife alınacak bir şey değil. 'Faşizm' kavramı bütün stratejik kurumlarını ve iktisadi değerlerini yabancıların denetimine bırakıp zar zor kazanabileceği bir seçim öncesinde 'Kızıl Elma' fethine çıkan ümmetçi bir siyasî iradeye çok bol gelir paçalarından sarkar. Başka deyişle faşizmin karikatürü bile olamayacak kadar gayri ciddî bir durumla karşı karşıyayız. Belki sadece mitolojideki hubris/nemesis ardıllığı; yani 'aşırı kibirlenen kişiden hayat mutlaka intikam alır' özdeyişi mevcut duruma uygun düşebilir. "

Yavuz Alogan'ın yazısı şöyle:

"Avukatlık yapan hukuk doçenti arkadaşım kulağıma şu sözleri fısıldadı: "Devlete karşı suçlar diye bir şey ortadan kalktı. Davalarda gözlemim şu: Suç eğer Parti'ye karşı ise cezalandırılıyor. " Korkmuş gibiydi.

Böyle durumlarda hiç bozuntuya vermem. İçimde kımıldanan korkuyu derinlere itip yok etmeyi öğreneli yıllar oldu. Gençliğimde Çernişevskiy'nin Nasıl Yapmalı? romanındaki devrimci Rahmetov karakterinden etkilenmiştim. İnatçı kararlı kusursuz (mükemmeliyetçi) biraz çileci (asketik) kendine karşı acımasız bir tiptir. İhtiyaç nedeniyle romanı şu sıralarda yeniden okumak lazım.

Şaka bir yana Saray'da yapılan atama töreniyle ilgili haberleri okuyup resimleri görünce içimdeki Rahmetov'a rağmen biraz bozuldum. Ataması yapılan 1236 hâkim ve savcının arasında AKP teşkilatlarında yöneticilik yapmış çok sayıda avukat varmış.

Farz edelim bir siyasî davada yargılanıyorsunuz bir de bakıyorsunuz hâkim AKP'nin eski Çorum İl Başkanı ya da Nevşehir milletvekili adayı. Bu durumda "Efendiler!" diye başlayıp Mustafa Kemal'in Bursa Nutku'nu okumak dışında bir savunma yapabilir misiniz?

Daha önce de yazdım AKP dönemini Nazi Almanyası'yla kıyaslamaktan nefret ediyorum. Bir kere Hitler ciddî bir adamdı; Versailles Antlaşması'nın yarattığı yıkıntının içinden bir askerî/endüstriyel yapı çıkarabilmiş bütün Avrupa'yı kapsayacak emperyal bir devlet sistemi tasarlayabilmişti. Ayrıca etrafında Martin Heidegger gibi filozoflar Albert Speer gibi entelektüeller Carl Schmitt gibi hukukçular Hjalmar Schacht gibi "sihirbaz" maliyeciler Erwin Rommel ve Heinz Guderian gibi askerî dehalar vardı.

Yani Alman faşizmi o kadar hafife alınacak bir şey değil. "Faşizm" kavramı bütün stratejik kurumlarını ve iktisadi değerlerini yabancıların denetimine bırakıp zar zor kazanabileceği bir seçim öncesinde "Kızıl Elma" fethine çıkan ümmetçi bir siyasî iradeye çok bol gelir paçalarından sarkar. Başka deyişle faşizmin karikatürü bile olamayacak kadar gayri ciddî bir durumla karşı karşıyayız. Belki sadece mitolojideki hubris/nemesis ardıllığı; yani "aşırı kibirlenen kişiden hayat mutlaka intikam alır" özdeyişi mevcut duruma uygun düşebilir.

Buna rağmen Saray'ın tören salonunda Sayın Cumhurbaşkanı'nı ayakta alkışlayan hâkim ve savcıların fotoğrafını görünce her ne hikmetse gözümün önüne 1 Ekim 1936 günü Hitler'e biat töreninde topluca Nazi selamı veren Berlin Ceza Mahkemesi üyelerinin fotoğrafı geldi. Nazilerin Hukuk Şefi Dr. Hans Frank törende yaptığı konuşmada şöyle demişti: "Nasyonal sosyalizm karşısında hukukun bağımsızlığı yoktur. Vereceğiniz her kararda önce kendinize şunu sorunuz: 'Benim yerimde Führer olsaydı nasıl karar verirdi?'" (W. Shirer 1970 s. 426). Hans Frank sonunda Nürnberg Mahkemesi'nde idama mahkûm edildi; asıldı cesedi yakıldı ve külleri Isar Nehri'ne serpildi.

Naziler görüşlerini saklamamışlardır. Benzetmek gibi olmasın; bizde henüz bu kadar müstehcen bir durum yok. Gene de Adalet Bakanı'nın atama töreni "Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılıyor" sözleri derin anlamlarla yüklü. Zira Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP'nin genel başkanı.

"Reis" dediğimiz kişinin kendi çapında Führer gibi bir şey olmaya çalıştığı çıplak gözle görülebiliyor. Bir seçim sonra Fransa Kralı XIV. Louis gibi "L'État c'est mois" (devlet benim) diyebilir ya da suretini değiştirerek Allah'ın yeryüzündeki gölgesi "halife-i ruy-i zemin hazretleri" gibi bir şey olabilir.

Özetlemek gerekirse bir parti devleti denemesi (parti devleti denemesi!!!) yapılıyor. Almancası: Parteistaat. İngilizcesi: Party state. Türkçesi: Parti devleti yani partileşmiş devlet. Yurttaşların bu parti devleti denemesine onayları kayıtsızlıkları ya da itiraz ve tepkileri denemenin her aşamasında siyasî iktidar tarafından dikkatle ölçülüp biçiliyor. Keyfiniz yerinde moraliniz iyi kafanız güzelse mücadeleye gerek yok. Parti devletine de razı olursunuz.

Önümüzdeki seçimler aslında bir referandum olacak. Yurttaşlar parti devletini kabul edip etmediklerini seçimlerde oylarıyla belli edecekler. Acaba edebilecekler mi? Yoksa AKP tek başına çıkardığı yasalarla ve OHAL kanunlarıyla kendi uygulamalarına meşruiyet kazandırmayı siyasî partileri ve toplumsal muhalefeti bizzat yarattığı "meşruiyet"in sınırlarına hapsetmeyi sürdürecek mi? Atı alan kaç kere Üsküdar'a geçecek?"

Odatv.com

https://odatv.com/fasizm-kavrami-bol-gelir-pacalarindan-sarkar-24031847.html


a45UyF587661-180324161408 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/03/24  17:47 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


--

Biliriz ki, Allah dunya uzerinde yarattigi bu kadar nimetleri, bu kadar guzellikleri insanlar istifade etsin, varlik icinde yasasinlar diye yaratmistir.
Ve azami derecede faydalanabilmek icin de, bugun kainattan esirgedigi zekayi, akli insanlara vermistir.

K.Ataturk

Bu turediler, bu serseriler yuzunden Anadolu bastan basa iktisaden harap ve tursap oldu.
Anadolu yarin yine istilalara maruz kalir.
Butun bu sureti haktan gorunen nasihatlar, bu halki esarette yasatmak icin bir nevi afyondur, esrardir

(ALi KEMAL, Peyami Sabah, 12.2.1921)

Dusman komutanlarinin, baslarini cesitli dertlerle surekli mesgul et; cazip yemlerin pesine bosuna dusurterek zorla sayilarini azalt.

Sun Tzu dan Savas Sanati

Matematikcinin desenleri ressam veya sairlerinki gibi guzel olmali, fikirleri renkler veya kelimeler gibi birbirlerine ahenkle uymalidir. ... Dunyada cirkin matematik icin asla daimi bir yer yoktur.

G. H. Hardy


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder