1 Haziran 2011 Çarşamba

POLITIK - Devrim virüsü neden yayılıyor?

Devrim virüsü neden yayılıyor?

İspanya devrime gebe. Dünyamız da... Yunanistan, Portekiz, İtalya, İzlanda ve İrlanda gibi sırada, hiç şüpheniz olmasın, başka ülkeler de var.

Daha fazla eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen yığınlar egemenlere karşı ayaklanıyor.
Madrid'de Puerta Del Sol (Güneşin kapısı) gibi çok görüp geçirmiş onlarca meydan neo liberalizmin geleceğini çaldığı öfkeli ama umutlu genç isyancılara ev sahipliği yapıyor.
İrlanda, İzlanda, Portekiz, Yunanistan, İtalya ve İspanya'da bildik bir soygun vardı. Küresel kapitalizm bu ülkeleri düpedüz soydu.
İspanya'da işsizlik %21'lerde dolaşıyor. Genç kuşaklarda ise bu oran % 42!
Küresel vaziyete baktığımda beni asıl korkutan ise bir başka veri:
Küresel gıdada arz ve talep dengesi. Gıda fiyatları hızla yükseliyor.
Erinç Yeldan bu meseleye dikkat çeken çok önemli bir makale yazdı.
Dünya Bankası, gıda fiyatlarındaki yükselme sonucunda dünyada (günde 1.25$ altında gelir ile) 'mutlak' yoksulluk yaşayan insan sayısında haziran ayından bu yana 44 milyonluk bir artış olduğunu belgelemiş.
FAO'ya göre de gıda krizinin derinleşmesi sonucunda 'yetersiz beslenme ve açlık yoksulluğu' yaşayanların sayısı sadece 2008'de 75 milyon artarak 925 milyon kişi oldu.  FAO tahminlerine göre, verili eğilimler sürdüğü takdirde bu rakam 2017 yılında 1.2 milyar kişiye ulaşacak.
Yeldan, 'Küresel kapitalizm 20. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak uzun dönemli ve yapısal nitelikli, devrevi krizlerinden bir yenisine sürüklenmiş durumdadır' diyor.
Yeldan'ın şu hüküm cümlesine kim nasıl itiraz edebilir?
'Küresel sermaye bu krizi önceleri üçüncü dünyanın azgelişmiş ülkelerini borç tuzağı içine çekerek başlattığı ve neoliberal modelin saldırılarıyla güçlendirdiği özelleştirme politikalarıyla, bu ülkelerin kamusal varlıklarını yağmalamayla aşmaya çalışmış; daha sonra dotcom diye anılan internet köpüğü ve nihayet gayri menkul piyasalarındaki spekülatif köpükler aracılığıyla ertelemeye çalışmıştır.  Gezegenimizin kaynaklarını birer ticari meta ve spekülasyon aracı olarak değerlendirme çabası mevcut gıda krizinin de ana nedenidir. Derinleşen gıda krizinin, tüm boyutlarıyla ele alındığında, aslında küresel kapitalizmin büyük durgunluğunun bir parçası olduğu anlaşılmaktadır.  Gıda fiyatlarındaki ivmelenme dalgasını salt arz ve talep dalgalanmalarıyla ve 18. yüzyıl liberal öğretisinin tam rekabet varsayımlarıyla açıklayacak kadar saf olmamalıyız.'
Kaç yıl oldu sahi?
Üç yılı geçti... Mortgage krizi önce ABD'yi sonra Avrupa'yı vurdu.
Sadece İspanya'nın 3.9 trilyon Euro borcu var... Bu Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) üç katı... İrlanda'nın borcu 2,13 trilyon dolar, Yunanistan'ın 532 milyar ve Portekiz'in borcu ise 497 milyar dolar seviyesinde seyrediyor. Elbette esas olan bu borçların yapısı ve GSMH olan oranları ve işsizlik oranlarıdır.
Türkiye bu anlamda 'vitrinde' son derece rahat bir imaj veriyor.
İlhan Kesici'ye bu tablonun Türkiye açısından ne anlama geldiğini sorduğumda bakın nasıl bir tespitte bulundu:
Türkiye mevcut borçlanma tablosunun GSMH oranında bahse konu ülkelere göre avantajlı pozisyonda görünmektedir...
Ancak kimse bu borçlanmanın kalitesini sorgulamıyor. Bahse konu 'sıkıntılı' ülkelerin borçlanma vadeleri 10 yıl civarındadır. Türkiye muazzam bir borç yükü altındadır. GSMH oranıyla bunu ödeyebilir görülmekle birlikte borcunun vadesi (bu ülkelerden farklı olarak) bir yılın altındadır. Daha da önemli ve dikkat çekici olan şey bu borcun faiz oranıdır. Türkiye çok yüksek bir faizle borçlanmaktadır. Bu tehlike içeren bir kırılganlıktır. Yani herhangi bir meselede borçlu olduğu sisteme karşı bir sıkıntı yaratması durumunda (İster Kürt meselesi, ister şu ister bu...) Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok kısa vadede bu ülkelerle kıyaslanamayacak bir tabloyla karşı karşıya kalabilir. Bu tablodaki veriler bana valizle gelmiyor... Analizi de siparişle değil vicdanımla yapıyorum. Elbette anlayacak vizyonda ve hassasiyette olana... 


Akşam
--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır...   RALPH WALDO EMERSON

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder