UTANARAK OKUYACAKSINIZ……….!!!!!
İŞTE NECİP HABLEMİTOĞLU'NUN TAA 2002 YILINDA YAZDIĞI "KÖSTEBEK KİTABINDAN BİZLERE UYARI NİTELİĞİNDE KÜÇÜK BİR ALINTI …
VE HABLEMİTOĞLU BU KİTABININ ARDINDAN KATLEDİLDİ..!
KİMLERİN KATLETTİĞİNİ KİTABI OKUDUĞUNUZDA DAHA İYİ GÖRECEKSİNİZ.
ARADAN TAM 9 YIL GEÇTİ
PEKİ ŞİMDİ HANGİ NOKTADAYIZ….?
DEĞERLENDİRMESİ SİZLERİN.
Fethullahçı yapılanmaya karşı ancak devlet erkiyle yürütülebilecek mücadele yapılmayıp, bu görev sadece bir avuç Cumhuriyet aydınına, gönüllüsüne bırakılacak olursa, ödenecek kişisel bedeller de giderek ağırlaşacaktır. Bu takdir de, kişisel olarak ödemekte olduğum bedeller geometrik düzeyde artacaktır. Örneğin;
Yine, aleyhime açılmış yüz milyarlarca liralık tazminat davalarına yenileri eklenecek;
Yine, işyerimde düzmece soruşturmalar açılacak ve yargı kararlarına rağmen üniversitedeki görevime son verilecek;
Yine, Fethullahçı yayın organlarında kişilik haklarıma saldırıda bulunulacak;
Yine, sırf taciz ve "göz korkutma" amaçlı olarak polis ekibi bir ihbar(?) değerlendirerek evime operasyon düzenleyerek gözaltına alma işlemi yapacak ve sonra özür dileyecek…
Yine, Fethullahçı istihbaratçılar tarafından ilgili tüm istihbarat birimlerinde, "ileride kullanılmak üzere" şahsımı karalayan, zan altında bırakan raporlar kaleme alınacak ve saklanacak…
Yine, aynı ekip tarafından sahte belgeler tanzim edilmeye ve kamuoyuna mal edilmeye devam edecek…
Yine, otomobilim kimliği meçhul kişiler tarafından saldırıya uğrayacak, içindeki her türlü matbu evrak gasp edilirken, ekonomik değer ifade eden eşyalara hiç dokunulmayacak…
Yine, tehdit ve hakaret içeren telefonların, mektupların, faksların, posta kutusuna bırakılmış imzasız notların ve elektronik postların ardı arkası kesilmeyecek…
Yine, başta TSK olmak üzere, belirli kurum ve kişilerle ilgili sorular sorarak, sahte itiraflarda bulunarak, amiyan deyimle "zarf atarak", "gizli çekim" yapmaya çalışanlar, dolaylı rüşvet önerenler eksik olmayacak…
Yine, telefonlarım dinlenmeye devam edecek…
Yine, İçişleri Bakanlığı ya da benzeri bir kurumu tahkir ve tezyiften Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılacak…
Yine, yine, yine….
Üniversitem, bunca yıldır şahsıma-zorunlu olmasına rağmen- bırakın bir odayı ya da masayı, sandalye bile vermemeye devam edecek.
Belki de bir yenilik teşkil etmek üzere, Çağdaş Eğitim Vakfi örneğinde olduğu gibi, evimde yasal arama yapılacak ve suç(!) delilleri(!) bulunacak…
Sonuç olarak geldiğimiz nokta şu ki, devleti yıkmaya, devleti ülkesi ve ulusuyla parçalamaya, Cumhuriyet'e kastetmeye, Atatürk İlke ve devrimlerini, laik hukuk sistemini yok etmeye çalışanlar ve tüm bu ihanetleri dış ülkeler adına gerçekleştirenler, devlet gücünü, devleti savunanlara karşı kullanma aşamasındalar…
Bunlara karşı olmak, onaylamamak artık yetmiyor…Her gerçek kamu görevlisinin mağdur olma pahasına, elini taşın altına koyması; devletimizin, tam bağımsızlığımızın geleceği açısından inisiyatif kullanırken canının yanmasını, bedel ödemesini göze alması gerekiyor. Çoğunluk seyrettikçe, mücadele etmek yerine mücadele eder gibi yaptıkça, faraza Fethullah Gülen'den, Müslüm Gündüz'den, Metin Kaplan'dan daha çok cesur ve namuslu olmadıkça, bilelim daha çok Asteğmen Kubilaylar, Uğur Mumcular, Ahmet Taner Kışlalılar, Bahriye Üçoklar, Muammer Aksoylar, aramızdan yitip gidecekler. Cumhuriyet'e bağlı olduğunu söyleyen bizlerde, utanmadan ve sıkılmadan "devrim şehitlerimiz" i sadece ölüm yıldönümlerinde hatırlamaya devam edeceğiz;neye can verdiklerinin nedenini sorgulamadan, hesabını sormadan…
Necip HABLEMİTOĞLU
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Bilgiyi elde ettikten sonra halka söylemeyen, belletmeyen kişi,zengin olup da yoksul doyurmayan kimseye benzer. Hz.muhammet (s.a.v.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder