TSK Sorusturmasi ve Iddianamenin Analizi Bu davalara at gozlugu ile bakan ve uc maymunu oynayan hukukcu ve gazetecilerde bir dalgalanma ve kirilma yasanmistir. Bu arada Balyoz davasinda ve Odatv davasinda ODTU, Bogazici, Yildiz Teknik ve yabanci bilisim uzmanlarindan alinan uzman bilirkisi raporlari ile bu iddianameler tamamen cokmustur. Kamuoyunda Izmir Askeri Casusluk ve Fuhus Davasi olarak bilinen sorusturmaya iliskin; Izmir (TMK 10.Maddesi ile Gorevli) Cumhuriyet Bassavciligi nin 1927 sayfadan olusan iddianamesi ile buyuk cogunlugu TSK mensubu 357 kisi hakkinda acilan davada, iddianame Izmir 12.Agir Ceza Mahkemesi tarafindan kabul edilmistir. Saniklar, TCK nin 220, 327, 334, 135.maddeleri uyarinca suc islemek amaciyla kurulan orgute uye olma, devletin guvenligine iliskin gizli ve yasak belgeleri temin etme, kisisel verileri kaydetme iddialari ile yargilanmaktadir. Mahkemenin 29.01.2013 gunlu tensip karari uyarinca; birinci ve ikinci tutukluluk inceleme durusmalari 27/02/2013 ve 27/03/2013 gunlerinde ve yargilama durusmasi ise 16/04/2013 gununde yapilacaktir. Su anda tutuklu bulunan 85 kisiden 55 i askerdir. Iddianamede ayrica 196 musteki ve 831 magdur yer almaktadir. Izmir Emniyet Mudurlugu ihbar hattina 10.08.2010 tarihinde ABD den gonderilen bir email ihbari uzerine, CMK 250.madde (sonradan TMK 10.madde) ile gorevli Cumhuriyet Bassavci Vekilligi tarafindan sorusturma baslatilmistir. 3.12.2010 tarihinden itibaren de Izmir Emniyet Mudurlugu KOM un basvurusu uzerine, mahkemesinden iletisimin dinlenmesi karari alinarak projeli calisma yurutulmustur. YaklasIk 310 suphelinin isyeri ve evi aranmistir. Iddianamenin temel dayanagini ise bir sanigin bilgisayarinda bulundugu iddia edilen PANDORA isimli veri tabani ile baska birkac imzasiz dijital belge teskil etmektedir. Ozel yetkili medya mahkemeleri 2007 yilinda baslayan Ergenekon 12 , Poyrazkoy, CYDD, Erzincan (Ilhan Cihaner), Futbolda Sike, KCK, Istanbul Askeri Casusluk, Odatv, Ilker Basbug, Izmir Buyuksehir Belediyesi, Redhack, Tip Ogrencileri vd.sorusturma ve iddianamelerinde benzeri evrensel hukuk ve CMK ihlallerini, ozel yetkili gazete/tv propagandasini hep birlikte izledik, izlemeye devam ediyoruz. Odatv operasyonu ve iddianamesi bu davalarda donum noktasi olmustur. Bu davalara at gozlugu ile bakan ve uc maymunu oynayan hukukcu ve gazetecilerde bir dalgalanma ve kirilma yasanmistir. Bu arada Balyoz davasinda ve Odatv davasinda ODTU, Bogazici, Yildiz Teknik ve yabanci bilisim uzmanlarindan alinan uzman bilirkisi raporlari ile bu iddianameler tamamen cokmustur. Ulkemizde ceza adalet sistemini kanserli bir hucre gibi yiyip bitiren ve cokme noktasina getiren bir dijital sahtekarlik cetesinin ve ozel yetkili medya mahkemelerinin varligi artik gun gibi asIkardir. Siyasallastirilmis iddianameler Kamuoyunu ilgilendiren ve yukarida anilan siyasallastirilmis iddianamelerle benzeri ozelliklere sahip olan ve basina Izmir TSK Casusluk ve Fuhus Operasyonu adiyla servis edilen sorusturma sonucunda duzenlenen iddianame, ozellikle arastirmaci gazeteci ve hukukcular ile akademisyenler tarafindan dikkatle incelenmelidir. Iddianame hakkindaon tespitlerimiz sunlardir: - Iddia gizli bilgi belge temini ve bundan cikar ve nufuz saglamak uzerine kurulmasina karsin, sorusturma sirasinda basina yapilan servisle kamuoyunda casusluk ve fuhus algisini ve kanaatini uyandiran bir psIkolojik propaganda yapilmistir.
Sorusturma sirasinda bu tip ihlallerden elbette Izmir Cumhuriyet Bassavciligi ve de sorusturma dosyasini yuruten bassavci vekili ile savcilari sorumludur. CMK nin sorusturmanin gizliligini duzenleyen 157.maddesi ve ayrica BM Savcilarin Rolu Konusunda Havana Beyannamesi nin 12, 13 ve 23.maddeleri ihlal edilmistir. Beyannamenin 13.maddesine gore; Savcilar gorevlerini yaparken kamu yararini korurlar, objektif bicimde hareket ederler, zanlinin ve magdurun durumunu geregi gibi dikkate alirlar. Iddianame aciklandiginda tek bir sanik hakkinda bile casusluk ve fuhus maddelerinin isnat edilmedigi anlasilmistir. Ancak kamuoyuna servis yapilan yaniltici ve kasitli kirli bilgi bombardimani ile saniklar onceden lekelenmis ve yargisiz infaza ugramislardir. -
Iddianame makami, CMK 160/2.madde ile duzenlenen;maddi gercegin arastirilmasi ve adil bir yargilamanin yapilabilmesi icin, emrindeki adli kolluk gorevlileri marifetiyle, suphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altina almakla ve suphelinin haklarini korumakla yukumludur temel ilkesini ihlal etmistir. Iddianamede toplam 357 saniktan sadece 1 kisinin savunmasina (Bkz.Sh.421., S.E.) yer verilmis ve genel olarak supheli savunmasinda atili suclamayi kabul etmemistir gibi basma kalip bir ibare kullanilmistir. Hak arama ozgurlugu ve savunma hakki ile ilgili tum evrensel ve ulusal sozlesme ve beyannameler ihlal edilmistir. Dolayisiyla bu iddianameyi, saniklarin savunmasini okumadan tek tarafli olarak yorumlamak zorunda kaliyoruz. Iddialarin temel dayanagini teskil eden PANDORA veri tabanindaki subay/astsubay/sivil memur listelerini iceren tum klasor ve belgeler imzasiz ve dijitaldir. Suphelilerin bilgisayarlarindan cikmamistir. Orgut yoneticisi ve koordinatorlukle suclananlar ile suphelilerin buyuk cogunlugu arasinda bilgi/belge temini, santaj ve menfaat temini hakkinda hicbir irtibat ve delil yoktur. -
Yeri, yurdu ve meslegi belli olan yaklasIk 90 suphelinin tutuklanmasi CMK ve evrensel ceza ilkelerinde belirtilen, tutuksuz yargilama vemasumiyet ilkelerine aykiridir. Ozellikle alt klasorlerde kimin tarafindan ne amacla duzenlendigi belirsiz olan imzasiz dijital belgelerde yalnizca ismi yer alan TSK personelinin aylarca tutuklu olarak magdur edilmesi haksiz ve yanlis bir uygulamadir. -
Iddialarin temel dayanagini teskil eden PANDORA veritabanindaki subay/astsubay/sivil memur listelerini iceren tum klasor ve belgeler imzasiz ve dijitaldir. Suphelilerin bilgisayarlarindan cikmamistir. Orgut yoneticisi ve koordinatorlukle suclananlar ile suphelilerin buyuk cogunlugu arasinda bilgi/belge temini, santaj ve menfaat temini hakkinda hicbir irtibat ve delil yoktur. -
Iddianamede kisilerin ozel yasami ile ilgili erotik telefon konusmalarina ve listelerde yer alan TSK mensuplari (supheli veya magdur) hakkinda mezhep, karakter ve mahremleriyle ilgili bilgilere ve cok cirkin ve kucuk dusurucu ibarelere yer verilmesi ile bu sorusturma ve dava asamasinda ilgili ve ilgisiz bircok insana zarar verecek ve hatta maddi/manevi tazminat davalarinin acilmasina yol acacaktir. Cunku iddianame metni yazili ve gorsel basin ve internet siteleri yoluyla kamuoyu ile paylasilmaktadir. Iddianamede bu degerlendirmelerin hicbir suzgecten gecirilmeksizin kamuoyuna sunulmasi nazari dikkate degerdir. -
PANDORA v.12 isimli klasor acildiginda icerisinde Pandora.accdb veri tabani (Access) program dosyasinin bulundugu, ayrica yine ayni klasor icerisinde Koordinator_Ek, Veri1_Ek, Veri2_Ek ve Veri3_Ek isimleri verilmis klasorlerin bulundugu, bu klasorlerin icerisindebelgelerin temin edildigi degerlendirilen kisilerin isimlerinin verildigi alt klasorlerin yer aldigi, bu alt klasorlerde de temin edilen bilgi, belge, video, fotograf vb.verilerin yer aldigi, iddia edilmektedir. Iste bu klasorlerin icerisindeki alt klasorlerde olusturulan listelerin duzmece olarak hazirlanmasi ve TSK nin itibarsizlastirilmasi amaciyla sahte dijital belge olarak uretilmesi ve iddianameye girmesi ciddi bir olasiliktir. Ozellikle basina yansidigi kadariyla, orgut yoneticileri ile onlara bagli olan suphelilerin buyuk bir cogunlugunun birbirini tanimamasi ve irtibatinin olmamasi hususu,ek klasor listelerinin duzmece oldugu suphesini artirmaktadir. -
Genelkurmay Baskanligi nin ve kuvvet komutanliklarinin iddianamede belirtilen TSK icindeki yasadisi yapilanma hakkinda simdiye kadar bilgi sahibi olmalari ve askeri mevzuat uyarinca gerekli disiplin vecezai sorusturmalari acmalari ve yaklasIk 350 subay/astsubay/sivil memur hakkinda yapilan islem hakkinda kamuoyuna bilgi vermeleri gerekirdi. Ozellikle PKK/KCK baglantisi sanki sonradan yapistirilmis gibidir. Zorlamaya dayali ve kanitsiz bir iddiadir. Ustelik, iddianame duzenlenmeden once basina yapilan yasadisi servis ile TSK mensuplari hakkinda binlerce haber yapilmis ve itibarsizlastirma kampanyasi yurutulmustur. Birkac sanik orgut yoneticiligi, az sayida sanik da munferit suclar islemis ve etik disi islemler yapmis olabilir. Yargilamada, savunmalari alindiginda daha ciddi bir degerlendirme yapmamiz mumkundur. Ancak yuzlerce TSK mensubunu, alt klasorlerde olusturulmus imzasiz dijital belgelere dayali polis fezlekeleri ile belgelerin temin edildigi degerlendirilen kisiler olarak suc orgutunun uyesi yapmanin inandiriciligini ve gercekligini hukuksal ve siyasal alanda tartismaya acmakta yarar vardir. Son soz Emile Zola dan: Gercek yuruyor, onu hicbir sey durduramaz. (Dreyfus davasi surecinde, 25 Kasim 1897 gunlu Le Figaro gazetesinde yayimlanmistir.) Av. Noyan OZKAN Eski Izmir Barosu Baskani |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder