22 Mayıs 2015 Cuma

BÜLENT ESİNOĞLU : Fuat Avni hep geleceği bilecek ?

BÜLENT ESİNOĞLU : Fuat Avni hep geleceği bilecek ?

Aklınıza damlayan soru; gelecek nasıl bilinir sorusudur.

Evet, geleceği planlamışsanız, geleceğin çok önemli bir kısmını önceden bilirsiniz.

İyi bir eğitim yapmışsanız, iyi bir iş bulacağınız şimdiden çok büyük bir yüzde ile bellidir.

Geleceği bilmek, bir planlama işidir.

Eğer düzen ve sistem planlandığı gibi akıyorsa, üç adım sonsa, ne olacağı üç aşağı beş yukarı bellidir.

1950 yılından buyana, hatta Mustafa Kemal'in vefatından buyana, nasıl yaşayacağımız, hangi ülke ile dost olacağımız, hangisi ile düşman olacağımız, kimlerin ve hangi nitelikteki kişilerin bizi yöneteceği, askerlerle mi yoksa mollalarla mı yönetileceğimize, hep Batı ve Amerika karar vermiştir.

Üst paragrafta yazdıklarımı belgeleyelim,

Amerika ve Batının ülkemiz içindeki kurumlarını sayalım, NATO, OECD, Dünya Bankası, Gümrük Birliği, Özel Yabancı Bankalar, Amerika ile ikili anlaşmalar, ABD ile Gizli Anlaşmalar.

Bu saydıklarım Amerika'nın Türkiye içindeki resmi kurumsallaşmış düzenidir.

Amerika'dan gelir temin eden sivil toplum örgütlerini ilave edelim;

NED, NDI, IRI, Açık Toplum Kuruluşu…

Almanya'dan para alan Konrad Adenauer Vakfı, Friderich Nauman Vakfı, Friderik Elbert Vakfı, Heinrich Böll Vakfı.

Bunlara Uçan Süpürge, Mor Çatı gibi, adı Türk kendisi yabancı olan, STK'ları da ilave etmemiz gerekir.

Bu sivil toplum örgütleri, AB yasalarının Türkiye'ye uyarlanması(dayatılması) işlerinde görev aldılar.

Yavaş yavaş anlıyorsunuz değil mi?

Bu kadar Batı örgütü içimizde varsa, bu örgütlerin, Türkiye için çalıştığını varsayamayız.

Bir hatırlatma;

Putin yabancı ülkelerden para alan STK'ları ajan ilan edince, Batı nasılda Putin düşmanı oldu?

Küresel mali sistemin ülkemiz içindeki hareket kabiliyetini hesaba katarsanız, siz isteseniz de bir kozmik odanız olamaz.

Çünkü her taraf işgal altındadır.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Batının ajanları çoğunlukla ticaret erbabından seçilirdi.

Bu gün de, aynı işi finans kuruluşlarının doğrudan veya dolaylı olarak yaptığı kesindir.

Sözgelimi, ABD Açılımı destekliyor.

TÜSİAD da destekliyor.

ABD Kobani'ye (Ayn el Arap) silah yardımı veriyor.

Silahlar Türkiye üzerinden gidiyor.

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları hep bir ağızdan Kobani'ye özgürlük diye bağırıyorlar.

Ermeni meselesi gündem yapıyor, "Hepimiz Ermeniyiz" diye bağırttırılıyoruz.

Batının tüm şirketleri sütre gerisinden misyonerlik hizmetlerine devam ediyor.

Fuat Avni, yukarıda anlatmaya çalıştığım, emperyalist kuruluşların, tek merkezde örgütlü halidir.

Fuat Avni'nin varlığı Türkiye raydan çıkarsa, tekrar raya oturmak ve "Biz buradayız" uyarısını yapmak içindir.

Düzenin planlayıcısı, akışını denetleyicisi Amerika ise, gelişen bir bir olayın bir adım sonrasını da bilebilenidir.

Bakanlardan birisine sordular.

Fuat Avni'yi niye yakalamıyorsunuz diye…

Fuat Avni yakalanmaz.

Fuat Avni Amerikadır.

Bülent Esinoğlu



a45UyF587661-150522132528 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/05/22  19:54 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Sevgiyi sevip dusmanliga dusman olmak, inancla cosan bir kalbin en onemli vasfidir. Herkesten nefret ise, ya gonlu seytana kaptirmislik veya bir cinnet eseridir. Sen insani sev; insanliga hayran ol!

Anonim Nasihat

Suleyman in hizmetine de guclu esen ruzgari verdik.
Ruzgar, onun emriyle icinde bereketler yarattigimiz yere eser giderdi.
Biz, her seyi hakkiyla bileniz.
Bir de seytanlardan, Suleyman icin dalgiclik eden ve daha bundan baska isler yapanlari da onun emrine verdik.
Hep onlari zapteden bizdik.

ENBIYA /81- 82

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Yanlis Neden Safsatasi (Fallacy of False Cause Non Causa Pro Causa) :
Iki olayda, yeterli delil olmaksizin birinin digerinin meydana gelisine neden oldugu seklindeki akil yurutme.
Ornek 1:
Televizyon seyretmek siddete neden olmaktadir.
Cunku televizyonun evlere girmesinden sonra toplumdaki siddet orani artmistir.
Ornek 2:
Torun sahibi olmak kalp krizi olasiligini arttirir.
Cunku torun sahibi kisilerde kalp krizi gecirme orani yuksektir.
Ornek 3:
Nine:
Evlenmek insanin boyunu uzatiyor.
Cunku ben evlendikten sonra boyum cok uzadi.
Torun:
Kac yasinda evlendin?
Nine:
13 yasinda.
Ornek 4:
5 Mayis ta gezegenler ayni hizaya geleceginden deprem olacakmis.
Guncel Ornek 1:
Ama biz isin ozunu bir yana biraktik, sorunu Sezer Ecevit i aramali,hayir Ecevit Sezer i aramali inatlasmasina indirgedik.
Bunu bir onur meselesi haline getirdik.
Sanirim genlerimizdeki Sarklilik kompleksinden bir turlu kurtulamamizdan kaynaklaniyor bu komik durum.
(Tufan Turenc, 14.8.2000, Hurriyet)
Yazar Ecevit le Sezer arasindaki olayin bir onur meselesi haline gelmesinin nedenini ortaya delil koymadan sarklilik kompleksinden kurtulamamiza bagliyor.
Guncel Ornek 2:
Sahanin profesyonellerine bakiyorsunuz, rol degistikce kari veya koca degistiriyorlar.
Nikah ve talakin dince sakasi olamayacagi icin, gercek hayatlari da ekseriya kimin elinin kimin cebinde olup olmadigi mechul bir sekle burunuyor.
Irzlari yol gecen hanina donmus san at yildizlari (!) kimsenin malumu degil mi yoksa?
Kah Musluman kah gavur rollerine burunenlerin, sahsiyetleri de cogu zaman corbaya benzemiyor mu?
(Mustafa Kaplan, 24.8.2000, Akit)
Yazar sanat yildizlarinin, kah Musluman kah gavur rollerine burunmeleriyle ahlaksizlastiklarini iddia ediyor.
Guncel Ornek 3:
Bu dedigimiz turden olanlar dostluk, mostluk grubu degil sadece birtakim uyanik milletvekillerinin bedavadan yurtdisi gezisi yapmalari icin uydurulmus formullerdir.
Nitekim Amerikalilar kimseye bedava gazoz bile ikram etmedikleri icin olsa gerek milletvekillerimiz ABD icin dostluk grubu kurmamislar.
(Oktay Eksi, 18.8.2000, Hurriyet)
Yazar millet vekillerimizin ABD icin dostluk grubu kurmamalarina neden olarak Amerikalilarin kimseye bedava gazoz bile ikram etmediklerini gosteriyor
Guncel Ornek 4:
Deve surusu kadar Arap ulkesi, aralarinda kalmis bir avuc Israilliyle bas edemiyor.
Cunku; bu cagda artik ilkellik sayilan savaslari kazanmak icin bile cagdas ve uygar olmak gerek.
Uretime katilmayan, kara ortulere hapsedilmis kadinlarla...
Hurafe-yalan ezberletilerek buyutulen cocuklarla...
Bin yil onceden kalma bir hukukla...
Yasaga ve korkuya dayali bir ilkel sosyal yapiyla, ne cagdas olunur, ne de guclu...
Savas da kazanilmaz...
Baris da..
(Bekir Coskun, 14.10.2000, Hurriyet)
Yazar, Araplarin Israil le bas edememesini kara ortulu kadinlara, hurafeyle buyutulmus cocuklara ve bin yil onceden kalma hukuka bagliyor.
Halbuki, Israil de teokratik bir ulke oldugundan, Bin yil onceden kalma bir hukukla yonetilir
Guncel Ornek 5:
Siz hic olimpiyat sampiyonu oldunuz mu?
Ben olmadim.
Olmayi cok isterdim ama olamadim.
Cogunuz da olmamissinizdir.
O yuzden de Naim i elestirmeyelim.
(Fatih Altayli, 18.9.2000, Hurriyet)
Yazar, Naim i elestirmememiz gerektigi sonucuna, cogumuzun olimpiyat sampiyonu olamamamiz onculunden yola cikarak variyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder