15 Mayıs 2015 Cuma

Fwd: Tarihi seçimin 65. yıl dönümünde manzara-i umumiye

-------- Forwarded Message --------
Date: Thu, 14 May 2015 13:35:07 +0300
From: D.Ali Ercan <daliercan@gmail.com>

TARİHİ SEÇİM

Değerli arkadaşlar, 1950 Mayısının 14 ü...1923 te Laik Cumhuriyeti kurmuş olan Türkiye'nin çizgisinin değiştiği gündür.. Osmanlı dönemindeki İttihad ve Terakki Fırkasının ideolojik ardılları (Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü, Refik Koraltan) tarafından 1946 da kurulmuş olan Demokrat Parti (DP) "yeter söz milletindir" sloganıyla İktidarı CHP den devralıyor.

Görüntüde özgürlüklerden, halktan yana, gerçekte Laikliğe ve Ulus Devlet anlayışına uzak Gerici-Muhafazakâr kesimi (şeriat yanlılarını, toprak ağalarını, mütegallibe takımını) temsil eden bir Parti işbaşına geliyordu. O gün bu gündür, CHP bir daha iktidar olamadı.

Adnan Menderes Seçim meydanlarında...

1950 seçiminde liste çoğunluk usulü uygulandı. Bu nedenle 22 yaş üzeri 7,9 milyon seçmenin %40' ının oyunu alan CHP Meclisteki sandalyelerin ancak %14 ünü alabildi. Oyların %56' sını alan DP Mecliste %85 lik bir çoğunluk sağlamıştı. Yeni kurulmuş olan Millet Partisi ise 486 sandalyeden 1 sandalye alabilmişti. O zamanlar CHP kaleleri olarak görülen Sinop-Hatay-Kars üçgeni içerisindeki 10 ilde, yani doğu illerinde kendini koruyabilen CHP'nin şimdilerde adı bile okunmuyor.

DP'nin iktidarda ilk icraatı ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlamak oldu. Menderes "Cumhuriyet inkılâplarından sadece Millete mal olmuş olanları muhafaza edeceğiz" şeklindeki söylemleriyle Devrimlere karşı üstü örtük mücadeleyi başlattı... Ardından, Köy enstitülerinin kapatılışı, Din dersleri, imam-hatip okulları, Kuran kursları, mantar gibi inşa edilen camiler, tarikatlar... derken bu günlere gelindi.

Mücadele sürüyor ve DP' nin ardılları büyük bir başarıyla(!) Türkiye'yi bir Şeriat ülkesi haline getirmek yolundalar. Menderes, Evren, Özal, Demirel, Erbakan, Erdoğan altılısı Ülkenin bu hale gelişinin ana mimarlarıdır.

1950 de 21 milyon olan nüfus bugün 78 milyona ulaştı. Ortalama ömür 45 yıldan 61,5 yıla yükseldi. Öte yandan, Kendini yeterli besleyen bir Ülke iken kendi kendimize yetemez bir Ülke haline geldik. Kağıt üzerinde Milli gelirimiz 5 milyar dolardan 750 milyar dolara, 150 katına fırlamış görünüyor ama bu yanıltıcı. Gerçek şu ki, 1950 de ~5 trilyon dolar olan Dünya toplam gelirinin 1 kadarıydı Milli Gelirimiz; şimdi 10 kadar oldu... Nüfus artışını da hesaba katarsak o günden bu güne, 65 yılda reel 2,7 katı veya ortalama %1,5/yıl büyümüş görünüyor ekonomimiz; ancak O zaman da 3. sınıf bir Ülkeydik gelişmişlik sıralamasında, şimdi de.

Rakamlara oransal baktığımızda pek büyük bir değişiklik yok; sadece nüfus artışından dolayı daha sıkışık yaşıyoruz, Çevremiz daha kirli oldu, yaşam kaynaklarımız, enerji, su ve tarım ürünlerimiz yetersiz hale geldi. Açıkçası, 65 yılda 2,7 katı büyümek aslında çok pahalıya mal oldu; 40 yıl süren bir iç savaş ve enflasyon, toplumda güzel geleneklerin, ahlaki değerlerin çöküşü, ulusal değerlerin yıpranışı, insanların ruh sağlığının bozulması, sosyal gerginlikler, Ülkenin birikimlerinin elden çıkışı...

İşte bu nedenle, değerli arkadaşlar, her seçim gibi, 7 Haziran'da yapılacak Milletvekili seçimi de Ülkenin Orta çağ karanlığına sürüklenmesine karşı direnenler için, Birlik bütünlük içerisinde halkçı(demokratik) bir Devletten, insanca yaşanabilir bir Ülkeden yana olanlar için büyük önem taşıyor. Gelecek için Umutlarımızı yeşertecek sonuç alınması dileklerimle ve Sevgilerimle. æ



--

Soz bir kantardir,insani tartar
Dogru konusursan serefin artar
Sukut eder isen vakarin artar
Yalan soyler isen ocagin batar

Anonim Nasihat

Peygamber oldugunde, zirhi birkac kilo arpa karsiliginda bir Yahudi nin yaninda rehin duruyordu.

Buhari 34/14, 33, 88; Hanbel 1/300; 6/42, 160, 230

Elbette benim dinsel inanclarim konusunda okuduklariniz yalandi, oyle bir yalan ki, sistematik olarak tekrarlaniyor.
Ben kisisel bir Tanri ya inanmiyorum ve bunu hicbir zaman inkar etmedim ve acik bir sekilde ifade ettim.
Eger bende dinsel olarak adlandirilabilecek bir sey varsa, o sadece, bilimsel cabamizin ortaya cikarabildigi kadariyla dunyanin yapisina duydugum sinirsiz hayranliktir.

It was, off course, a lie what you read about my religious convictions, a lie which is being systematically repeated.
I do not believe in a personal God and I have never denied this but have expressed it clearly.

in a letter March 24, 1954; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p.43.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder