7 Eylül 2017 Perşembe

SELCAN TAŞÇI HAMŞİOĞLU: "MİLLET" YETİM-ÖKSÜZ DE OLUR; YETER Kİ "ÜMMET"E ZEVAL GELMESİN!

Selcan Abla haklı, önce kendi yasını tutacaksın, sonra başkalarının.
Ölmüş anneanem böylesine el iyisi ev ayısı derdi.
Bize ev ayısı değil ev iyisi lazım.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA        


SELCAN TAŞÇI HAMŞİOĞLU: "MİLLET" YETİM-ÖKSÜZ DE OLUR; YETER Kİ "ÜMMET"E ZEVAL GELMESİN!

Acıları yarıştırmak değil maksadım. "Benim acım seninkini döver" diyecek halim de yok. Yaratılan bilgi kirliliği sonrasında, tam olarak ne olduğunu bilmemiz mümkün olmamakla birlikte, Bangladeş sınırından yansıyan görüntüler "insan" olduğu iddiasındaki herkes için yürek yakıcı. Hıçkıra hıçkıra ağlayan çocuklar, sersefil kadınlar, bebekler, hayatları sırtlayabildikleri bohçalara sığdırabildikleri kadarcık kalan yığınla insan; yaşamak için kaçarken ölüyorlar. Dayanılması zor manzaralar.

Ama hiç değilse umutları var.

Çok uzaklarda, belki adını bile duymadıkları ülkelerde, belki adını bile duymadıkları "liderler" onları kurtarmak için seferberlik başlattılar. Misal Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Myanmar yönetimi ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nden başlayarak birçok dünya liderini ayaklandırmak, yaşandığı aktarılan katliama müdahalelerini sağlamak için adeta canını dişine katmış halde...

Hangi gazeteyi açsak Arakan manşetlerde, TV kanallarında duygu dolu anonslar geçilmekte, keza sosyal medya tam bir infial halinde...

Ya bu umudu hiç yakalayamayanlar?

*

En başta dediğim gibi acıları yarıştırmak istemem lakin "ümmet" için teyakkuz haline geçen ülkemin "millet" için kılını kıpırdatmadığı zamanlar geliyor ister istemez aklıma;

Yanıyorum Türk olan mazlumun, Türk olan mağdurun bahtına!

Öyle derenin altından çoook suların aktığı zamanlardan bahsetmiyorum, birkaç ay öncesinden, birkaç yıl öncesinden; misal Telafer'den...

Manşete çıkarılmadıkları, televizyon kanalları ölümüne sürgünlerini yayımlamadığı için bilmiyor olabilirsiniz ama "vatan"ları işgal edilen Telaferli Türkmenler de, yaşamak için ölümüne/ölüme kaçmak durumunda kalmıştı!

Telafer'den Suriye yahut Türkiye sınırına uzanan yolculuklarda kaç aile dağıldı; kimi yaşlı babasını, kimi yeni doğmuş bebeğini kaybetti kelle koltukta çıktıkları yollarda. Hangi şehre yakındı, hangi kilometredeydi; canlarından kopan canların mezarlarını bile bilmiyorlar.

İçlerinde 7-8 yaşındaki kızını tecavüzden kurtarmak için kaçan da var, evi-işyeri yağmalandığı, ailesi katledildiği, kendisi işkenceye uğradığı ve artık öz yurdunda tutunacak dalı kalmadığı için kaçan da...

Toplu olarak idam edildiler...

Kurşuna dizildiler...

Git birkaç yıl daha geriye; kimyasal silahlarla diri diri yakıldılar, eritildiler Irak işgalinde!

Onlar için uluslararası kamuoyunu alarma geçiren bir "lideriniz" oldu mu hiç;

Tek tek bütün devlet başkanlarını arayan...

Teröre, işgale, insanlık suçlarına karşı ittifak öneren...

Hepsini geçtim, Türkiye'ye ulaşmayı, yaşamayı başaranlara "burası da vatanınız" sıcaklığını yaşatan...

Adana'dayken Büyükşehir Belediyesi'nin çırpınışına şahit olmuştum başka da kimse görmedim "milletine" sahip çıkabilmek için o düzeyde seferberlik başlatan;

Kimi evlerde bir döşek, bir battaniye bile yoktu çocuklar mukavvalar üzerinde yatıyordu; çoğu hasta... Gönüllü doktorlar olmasa, bakacak hastane bile yoktu onlara...

*

Demem o ki;

Milletin yetim-öksüzken, ümmete ana-baba olmaya çalışınca bir ukde oturuyor insanın yüreğine...

 
a45UyF587661-170907225554 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/09/08  04:17 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Yasayan bir amerikan ayyasi olu bir yunan tanrisindan daha cok ilgilendirir beni.

Charles Bukowski Sozleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sozleri

ISLAM SERIATINDA KADIN ERKEK ESITLIGI(!?)

Islam Seriati, kadina ustun yeri verdigi nden, kadin haklari ndan soz edemez. Edemez cunku: Kur an indaki kadin la ilgili ayetler, hep kadinin zararina, kadini kucultucu dogrultudadir. Ornek:

- Bakara Suresinin 228. ayetinde: Erkeklerin, kadinlarin zararina, onlardan ustunlugu (derece) vardir. deniyor.

- Kur an in Tanri si, hep eril sozcuklerle ( huvellahu... gibi) anlatilir. Sozcukler, bu Tanri nin erkekligi ni anlatir niteliktedir. Onun icin de erkek lerin ustun ve kadin larin asagi (dahasi asagilik) gorulmesi dogaldir.

- Erkek lerin derece lerinin, kadinlarin zararina olacak bicimde ustun oldugunu anlatan ayet le ne demek istendigine iliskin tefsir lerin, fikih larin yazdiklari, gercegi carpici bicimde sergiler:

Ornegin Fahruddin Razi soyle der: Erkeklerin derece ustunlukleri. Erkeklerin kadinlara karsi bircok ustunlukleri vardir:

Birincisi: Erkek, akil yonunden ustundur.

Ikincisi: Diyette (oldurme olayindaki kurtulmalikta) erkegin ustunlugu vardir (Kadin icin odenecek diyet, erkek icin odenecek diyetin yarisi kadardir.).

Ucuncusu: Miras konularinda erkegin ustunlugu vardir.

Dorduncusu: Devlet baskani ve kadi (yargic) olmaya elverislilikte ve taniklikta erkegin ustunlugu vardir.

Besincisi: Erkek, kadinin (karisinin) ustune evlenebilir, cariye alabilirken, kadinin boyle bir hakki yoktur. Kocasinin ustune evlenemez, kocanin cariye alip kullanmasi turunden kole alip kullanamaz.

Altincisi: Kocanin mirastaki payi, kadinin mirastaki payindan coktur.

Yedincisi: Koca, karisini bosayabilir, bosadiktan sonra da donus yapabilir. Kocasinin bu eylemi, kadin istemese de gerceklesir. Kadinsa, kocasini bosayamaz. Bosandiktan sonra da, donus yapamaz...

Sekizincisi: Ganimette, erkegin payi, kadinin payindan coktur. Erkegin kadina karsi ustunlugu boylece ortaya cikinca, kadin, erkegin elinde gucsuz bir tutsak gibidir... (Bkz. F. Razi, e t, Tefsiru l-Kebir, 6195.)

Oteki tefsirlerde de benzer aciklamalar yer alir ve kiminde, kadina karsi erkegin daha baska ayricaliklari siralanir. (Bkz. Taberi, Camiu l-Beyan, 2/275-276; Ibn Kesir, 1/271; Sevkani, Fethu l-Kadir, II 237; Kasimi, Mehasinu t-te vi l, 3/585; Tefsiru l-Meragi, 2/167. Ayrica bkz. Dr. Kamil Musa, Kamusu l-Mer e Derece, Beyrut, 1987, s. 15-26.)

- Hicbir hukuk sisteminde, ilkel hukuklarda bile olmayan bir sey var: Nisa Suresinin 34. ayetinde, karilarinin kendilerine baskaldiracaklarina iliskin kuskuya, kaygiya dusen kocalara su yol gosterilmekte: O kadinlari dovun! Ortada suc olmadan ceza verilmesi, hangi hukuk sisteminde bulunabilir? Onlari dovun! ifadesindeki ilkellik de ayri...

Kur an daki kadin larin zararina olan hukum leri siralamaya buradaki yerimiz el vermez. Mirasta oglana 2, kiza 1 pay verilmesi elestirilirken, Islamcilar, Islam oncesi donemde, kadin a bu kadar da pay verilmedigini, kadinin, mirasta hemen hicbir hakki olmadigini ileri surerler. Bunun, gercek le hicbir ilgisi yoktur. Kur an da, hadisler de, kadin a yeni hak lar vermek soyle dursun, Islam oncesi haklarinin bircogunu da elinden almistir kadinin. Bu, ayri bir yazi konusu olabilir.

Hadis lerde, kadin son derece asagilanir. Hor gorulen seylerle bir tutulur, ugursuz gorulur. Bu konudaki hadisleri genisce gormek icin, her bir kitabiyla karanligin belini kiran ve aydinlara, bilim adamlarina ornek olan Prof. Dr. Ilhan Arsel in Kadin ve Seriat adli kitabi mutlaka okunmalidir. Bu kitapta, kaynaklar da acik secik gosterilmistir. Kitabin sonunda bir de indeks vardir ve konular, kitapta kolaylikla bulunabilir.

Bozcaada Yolunda Volvo V40 Testi

24 Temmuz 2013

Gectigimiz hafta Volvo nun yeni uretimi V40 serisi icin #osensin kampanyasi dahilinde arabayi test etmek icin Bozcaada ya gidecektik. Arabayi henuz gormeden begenmistim. Sonucta bu bir arabaydi ve her halukarda belediye otobuslerinden iyiydi.

Yola cikis Hollywood filmlerini aratmayacak bir tempodaydi. Alti ustu Bozcaada ya gidecektik ama hazirliklar bir rehine kurtarma operasyonunu aratmiyordu. Yol haritalari, kameralarin kurulmasi, takip araci, kahve termosu, yol gozlugu, arac kiti... Kampanyayi yuruten Havas Engage Istanbul hicbir ayrintiyi atlamamisti. Takip araciyla her daim irtibat halinde olmamizi saglayan bir telsiz bile verdiler. Iste o an kuskulanip Yasa disi bir seyin icinde degiliz, oyle degil mi? diye sordum gozlerimi kisarak.

V40 i ilk gordugumde tepkim Belediye otobusune gore oldukca kucuk oldu. Yillardir belediye otobusunde seyahat edince insan butun kiyaslamalari ona gore yapiyor. Sofor mahalline oturdugumda aliskanliktan olsa gerek yasli bir teyzenin gelip yer isteyecegi tedirginligini yasadigimi itiraf etmeliyim. Cok sukur boyle bir sey yasanmadi.

Dolmabahce den Bozcaada ya dogru hareket ettik. Ilk olarak hiz kadranini fotografladim. Bunu 127 km hizla giderken yapmak cok kolay degil. Kimseye tavsiye etmiyorum. Yanimdan belediye otobusleri geciyordu. Orada tikis tikis seyahat edenleri gorunce agladim. Ama onlar guluyordu. Iki gun sonra tekrardan aramiza doneceksin bakislariyla beni suzduler. Yaptiklari hos degildi.

Yolda V40 in Adaptive Cruise Control sistemini test ettim. Ondeki araca gore hizi ayarlayan bir sistem bu. Yokus yukari ya da asagi fark etmiyor, ondeki aracla aranizda sizin belirlediginiz mesafeyi koruyacak sekilde ilerliyor araba. Gaza ya da frene kendi basiyor. Buyuk kolaylik seklinde degerlendirilebilir ama sofor karizmasi dedigimiz olgu yara aliyor. Yaa cruise control olduktan sonra ben de surerim seklinde insani yaralayan ifadelere maruz kaliyorsunuz.

Bir de dalginlikla seridinizi asarsaniz direksiyon titriyor ve sizi gerisin geri seridinize donduruyor. Bunu da 2013 yilina geldigimiz bugunlerde bir insan haklari ihlali ve kisi iradesine saygisizlik olarak degerlendirdim. Trafigin emniyeti acisindan dogru olabilir fakat ozgur irade yerlerde. 1789 Fransiz Ihtilalinin kazanimlarini birer birer kaybettigimiz hissine kapildigimi soylemeliyim. Elbette bu ozelligi kapatabildiginizi veya sinyal verdiginiz zaman devre disi kaldigini belirtmek lazim.

Sorunsuz bir sekilde yola devam ediyorduk. Canakkele ye dogru cesitli ilcelerin ve kasabalarin icinden gectik. Burada etraftaki tabelalara bakinca bir gercegi fark ettim. Istanbul dan uzaklastikca dukkan isimlerinde bir ozensizlik, bir vurdumduymazlik goze carpiyor. Mistik Bufe, Ejder Pansiyon, Cogumlu Solaryum bunlardan sadece birkaci. Ozellikle Ejder Pansiyon da durup hangi kafayla boyle bir ismi sectiklerini ve neden hala batmadiklarini sorasim geldi. Fakat yolumuz uzundu.

Gelibolu da arabali vapura binip karsiya gectik. Oradan Bozcaada ya bizi goturecek vapura binmek uzere Geyikli ye dogru yola ciktik. Yol uzerinde mola yerimiz Manzara Restaurant ti. Adindan da anlasilacagi gibi muhtesem bir manzarasi vardi. Ama inanir misiniz bir kere bile donup bakmadim, cunku yemek daha onemliydi. Manzara her yerde vardi.

Yolda, kirmizi i$iklarda, benzincilerde, vapurda hep ilgi odagiydik. Unlu biri oldugum icin ilgiden $ikilmamayi ogrenmeliydim. Fakat sorular genelde kac beygir, fiyati ne kadar minvalinde olunca hayal kirikligina ugradim. Daha yeni piyasaya cikmis bir arabanin benden cok ilgi gormesi uzucuydu. Arabayi suren ben oldugum icin bana da hayranlikla bakiyorlardi. Ayagimizi yerden kesiyo iste turunde cevaplarla tevazumu ve efendiligimi gosterince bana bir kez daha hayran kaldilar.

BOZCAADA

Bozcaada ya vardigimizda aksam olmustu. Hemen otele yerlesip bizi bekleyen yemek masasina kavusmak icin Cabali Balikcisina gittik. Harika bir ortamda, adaya ozgu yemeklerle birlikte leziz bir balik ziyafeti cektik. Yemek yerken baliklarin nasil olup da bin yillardir ayni ucuz numarayi yiyip oltaya geldiklerini sorguladim. Bu konuda kendilerini birazcik olsun gelistirseler su an masada kizarmis halde olmazlardi.

Ertesi gun guzel bir kahvaltinin ardindan kisa bir Bozcaada turuyla adadaki uzum baglarini, plajlari ve yel degirmenlerini gorme sansimiz oldu. Uzum baglari neyse de o yel degirmenleri bana cok ise yariyormus gibi gelmedi. Sanki Biz de ulke ekonomisine katkida bulunuyoruz, bos durmuyoruz dercesine yapilmislardi. Cok uzerlerine gitmedim.

Sonunda kisa sure kaldigimiz ve bir daha gelme istegi uyandiran bu adadan gitme vaktimiz geldi. Esyalarimi toplarken otelin duvarlarina son kez baktim. Zorla duygusallasmaya calistim ama beceremedim.

Donus yolu gidise nazaran biraz daha agir tempoda gecti. Saatlerce araba kullanmis olmaktan mutevellit kendimi tir soforlerinde gorulen birtakim tuhaf hareketleri yaparken buldum. Arabadan inip bacaklari ayirarak hafif kambur yurumek, ileride cevirme var selektorleri yapmak, arabesk dinlemek bunlardan birkaciydi.

Takip aracinda bize eslik eden Volvo yetkilisi Serdar dan telsiz vasitasiyla V40 in bir ozelligini daha ogrendim. Dunyada ilk defa kaputta hava yastigi teknolojisi de V40 ta kullanilmis. Allah gostermesin bir yayaya carpma durumunda kaputtaki hava yastigi devreye girip yayanin kazayi en az zararla atlatmasini sagliyormus. Serdar a Iste simdi gonul rahatligiyla birkac yayaya carpabilirim, tamam dedim. Bunu yapmamak daha uygun olur, tamam dedi. Bu bir test surusu ve bunu denemek icin can atiyorum, tamam diye usteledim. Ic cekti ve Lutfen saga ceker misin, tamam dedi. Saga cektim, bana kendince hakli sebeplerle bunu test etmememizin herkesin hayrina olacagi konusunda kafa sisiren bir nutuk atti. Gonulsuzce kabul ettim.

Gerek kaputta hava yastigi teknolojisi gerekse aractaki sensorlerin iki kollu ve iki bacakli bir siluet algiladiginda devreye giren alarm ve otomatik fren sistemi yillar boyu severek yaptigimiz bir gelenegin tarihe karismasi anlamina geliyordu: Arkadasin uzerine araba surmek. Bir gelenegin daha yok olusunu gozyaslari icinde fark ettim.

Sonuc olarak:

Rampayi 6. Viteste 165 km hizla cikma keyfini yasadim.

Havas Engage Istanbul en ufak ayrintiya kadar bizimle ilgilendi. Son baktigimda takip aracinda Yusuf bana corap oruyordu.

Belediye otobuslerine bir daha binmek istemiyorum.

V40 in iki gunde test edilemeyegini ogrendim. En az 5 yil kullanmak gerekiyor.

Istanbul a yaklastigimizda arabayi biraz daha kullanmak icin Nisantasi ndaki partiye Kars uzerinden gitmeyi teklif ettim. Bunun biraz zaman alacagi ve daha kestirmeden gidersek vaktinde yetisecegimiz soylendi.

V40 tan ayrilirken son kez donup baktim. Bir daha benim gibi sofor bulamayacaksin, biliyorsun degil mi? dedim. Sarildik.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder