2 Aralık 2010 Perşembe

Sağlık Bakanının nasıl profesör oldugunu gösteren yayın....

Gılbıyık,  şimdilerde aynı bilimsel çalışmayı doktorlar üzerinde gerçekleştirmekte:)))

Sağlık Bakanının nasıl profesör oldugunu gösteren yayın....   ( Daha altta Türkçesi de var )

Termometre rektuma kaç santimetre sokulmalı ve orada ne kadar 
tutulmalı?

How many centimeters and how much time do we need for inserting and holding  the rectal thermometer?

Recep Akdağ1, MD, Fatma Güdücü1, RN, MS, Cahit Karakelleoğlu1, MD, Naci 
Ceviz1, MD

We are not aware of any standardization on thermometer insertion depth 
and  holding time for rectal temperature measurements. Our study is aimed 
to document the differences of maximal temperature readings at different 
depths  in rectum and the mean time of thermometer placement necessary
to reach  maximal temperature at each depth. We performed three sequential
rectal  readings at 2-, 3- and 4- cm depths on each of 30 infants. 
Temperatures were  recorded every 30 seconds until the reading remained
constant for 90 seconds  (stabilization). We found that all infants,
except one, reached a stable  rectal temperature within a 2- minute
period. There was no statistical  significance between the temperature
stabilization times at 2-, 3- and 4- cm  depths. Mean difference 
between 2nd and 3rd cm readings was - 0.161; between  3rd and 4th cm was - 
0.139. Differences were statistically significant  (p<0.05 and p<0.001,
respectively). In conclusion, we propose to standardize  the rectal
temperature measu rement as placing the thermometer at 3 cm depth  in 
rectum and holding it there for 2- minute period. It may enable us to 
interpret the rectal temperature measurements more precisely. This
proposal  needs further studies based on larger-size sample groups.
[Journal of Turgut  Özal Medical Center 1(4):260-262,1994] 

Key Words : Rectal temperature, children

Termometre rektuma kaç santimetre sokulmalı ve orada ne kadar 
tutulmalı?


Biz rektal ısı ölçümleri sırasında, derecenin rektuma sokulma mesafesi 
ve orada tutulma zamanı ile ilgili herhangi bir standarttan haberdar 
değiliz.  Çalışmamız rektumda farklı derinliklerde elde edilen maksimal ısı 
ölçümlerinin farklarını ve herbir derinlikte maksimal ısıya ulaşmak 
için gerekli olan termometrenin kalış zamanını tesbite yönelik olarak
düzenlendi.  Çalışmaya yaşları 1-24 ay arasında değişen 30 bebek 
alındı. Her bir bebek  için 2, 3 ve 4 santimetrede ardarda üç ölçüm yapıldı. 
Isı 90 saniye boyunca  sabit kalıncaya kadar her 30 saniyede bir kaydedildi
(stabilizasyon). Bir  bebek hariç bütün bebeklerde 2 dakikalık bir 
periyot içerisinde maksimal  rektal ısıya ulaşıldı. İki, 3 ve 4 santimetrelik 
mesafelerdeki ısı  stabilizasyon zamanları arasında önemli 
istatistiksel fark yoktu (p>0.05).  İki ve 3 santimetredeki ölçümler arasındaki
ortalama fark - 0.161, 3 ve 4  santimetredeki ölçümler arasındaki fark 
ise - 0.139 oC idi. Farklar  istatistiksel olarak önemliydi (sırasıyla,
p<0.05 ve p<0.001). Sonuç olarak  biz termometreyi rektumda 3
santimetre derinliğe yerleştirerek ve orada 2  dakika boyunca tutarak
rektal ısı ölçümünü standardize etmeyi öneriyoruz.  Böyle bir
standardizasyon rektal ısı referanslarını ve ölçümlerini daha  
güvenilir bir şekilde yorumlamamızı mümkün kılabilir. Bu düşüncenin  doğrulanması
daha büyük örnekli gruplara dayalı ileri çalışmaları  gerektirmektedir. 
[Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1(4):260-262,1994]

Anahtar Kelimeler : Rektal ısı, çocuklar

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ DARAĞACI  Ve günlerden bir gün, bir sabah erken Kuşluk vaktinde, bülbüller öterken Kentin meydanında bir darağacı. Sallanıyor boşlukta bir yabancı. Geçiyor sabahın yolu alnından Ve yalın ayakları bir gecede... (Yeni yollarını mı düşünmede Bu ayaklar? .. son durağına kadar Ne uysal yürümüştür bu ayaklar!)  Esintili alanda üç beş adam; Uykusuz yüzleri donuk birer cam, Bakadurmuşlar öyle... ve garibi, Hepsi ayrı ayrı asılmış gibi. Ben de aralarında üç beş adam; Uzatsam elimi, alnını tutsam, ?Uyan, kardeşim! Desem, bu uykudan?, Yüzünü kapardı hemen, korkudan.  Çekilirken gece batıya doğru, Konmuş da bir çatıya karga ruhu Söylenip duruyordu: ?Gün doğmada Ben miyim bu? ben mi, bu baş bu eller, Bu ayaklar? .. ya hani nerde yollar? ? (Anlamamış ne olup bittiğini Zavallı karga; atın yittiğini. Sadece bir göğe, bir yere bakıp Ölüyü ölüye çekiştirir hep.) ?Niye geldin bu çıkmaza, be ayak? Var mı beni boşlayıp, burda barınmak? Ben insanoğlunun aynası mıyım? Şu garip yolcunun aynısı mıyım? Benzeten kim bana bu dağarcığı* Orda sadece bir darağacı Ve onda rüzgarla sallanan bir dal! .. Yalnız, beni düşünür gibi bir hal! ?  Bir yağmur gölcüğü yerde akşamdan, İçinde titrek bir yansı idamdan...  Bu biçim üzre bitecekken gece, Dağılacakken artık seyirci de, Birden, kargalarla doldu gök yüzü. Tüm asılmışların ruhlar sürüsü Tamusal bir koroyla, dişi erkek, Alçalarak, yükselerek, dönerek, İlenirlerdi bağrışa çağrışa Hem asılana, hem asan nebbaşa:  ?İşte Ölen, ama işte Öldüren, İşte Bulan, ama işte Bulduran, Filozof ve kurtarıcı, hem yalvaç, Hem doğrucu bir ruh ve de yalancı Ve siyasacı ve hakcı ve hırsız Ve can çalan ve övüngen ve arsız...?  Gün doğmak üzre, eşya kabarıyor, Yeryüzünün çatısı ağarıyor; Acı bir gün! Karga ağlanır durur, Adam darağacında sallanır durur..   Ahmet Muhip DRANAS  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder