5 Kasım 2012 Pazartesi

DARBE BAHANE, İHANET ŞAHANE!...

Yok, yok, işkembeden atmıyoruz, laf olsun diye konuşmuyoruz.
İhanet, hain, işbirlikçi bu lafları laf olsun diye söylemiyoruz.
Bunlar gerçek, bütün dünyada, her memlekette, her zaman bunların yaptıkları işbirlikçilik, ihanet olarak değerlendirilir.
Bunlar her yerde, her zaman, hem millette ağır şekilde suçlu bulunur, yargılanır, ceza alır.
Bunları olağan mahkemeler yargılamaz, ancak olağanüstü mahkemelerde yargılanır, İstiklal Mahkemeleri, Nürnberg Mahkemeleri gibi, büyük savaşlar, yenilgiler, zaferlerden sonra yapılan mahkemelerde biter bunların işleri.
İşlenen suçlar adi suçlar değildir, öyle siyaseten sandıkta hesabı verilecek türden değildir.
Korkuyorlar, o yüzden binbeşyüz korumayla geziyorlar, o yüzden kendilerine özel koruma ordusu kurmaya bunları ağır silahlarla donatmaya çalışıyorlar.
Bunlara destek veren cemaatçi kadrolar da korkuyor, o yüzden kendilerince düşman gördüklerinin üstüne hışımla gidiyorlar.
Yasal, idari himaye, güvenlik takviyesi istiyorlar, ellerindeki yetmiyor, hep daha çok güvenlik istiyorlar.
Ama yetmek, kurtarmaz, sadece vakit dolduruyorlar.

Saygılar.
Oraj POYRAZ

Müyesser Yıldız: O Yunanlı Kim? O ABD Aracı Ne Yapıyordu?

Yandaş mutfakta birşeyler pişiyor. Önce Sabah ve Zaman gazetelerinde Yargıtay'ın bir DHKP-C'linin davasında "dijital verileri delil" kabul ettiği yönünde haber çıktı.

Zaman, "Bu durum Balyoz sanıklarının dijital verilerin delil olamayacağına ilişkin itirazını da çökertmiş oldu. Karar, benzer durumdaki davalar için emsal olacak" sonucuna vardı.

Balyoz davasında karar aşamasına gelindiği sırada da Yargıtay bir başka davayla ilgili olarak, "avukatsız karar verilebilir" demişti Sonuçta Balyoz'da avukatlar duruşmalara girmediği halde ağır mahkumiyetler çıktı.

İkinci haberi Yeni Akit Gazetesi yayınladı. "3 Dava Daha ETÖ" yolunda başlıklı haberde, "13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin OYAK, Odatv ve Zirve yayınevi cinayetini Ergenekon davasıyla birleştirebileceği" duyuruluyordu.

Evet görünen tamamen sahte, üretilmiş veya Odatv davasında TÜBİTAK'ın da belirlediği gibi bilgisayarlarımıza bir "sosyal mühendislik" çalışmasıyla yüklenmiş dijital, imzasız belgeler üzerinden yürütülen bu davaların tümü Ergenekon çuvalında toplanacak. Yıllardır devam eden davalar aynen Balyoz'daki gibi birden hızlanacak ve tez zamanda sonuçlandırılıp, toptan mahkumiyetler verilecek gibi.

Şu anda dışarıda tek dava kaldı. Poyrazköy… Hani "Ergenekon terör örgütüne" ait olduğu öne sürülen silahların bulunduğu yer!.. Bir örgüte "terör örgütü" demek için mutlaka silah ve şiddet olması gerekiyor ya, Danıştay cinayeti yetmedi ki, Malatya Zirve Yayınevi cinayetinin, ama mutlaka ve mutlaka Poyrazköy davasının da "Ergenekon Çuvalına" konması gerekiyor.

Poyrazköy davası sadece kamuoyunun değil, bizlerin de en az bildiği, en az takip edilen dava. Oysa işin içinde "silah" olduğu için tüm davaların "can damarı" niteliğinde.

18 Ekim'de Çağlayan Adliyesi'nde bu davanın 24. celsesini izledim. Yargılananların çoğu SAT komandoları, denizciler.

Sanıklar "masumiyetlerini" çoktan ispat etmiş, "delilleri" çürütmüş, bahse konu toplantılara hiç katılmadıklarını, yurt dışında veya başka yerlerde görevde olduklarını ispatlamış. Ama ne fayda!.. Son duruşmada Poyrazköy kazısına tanıklık edenler dinlendi.

Tanıkların anlattıklarına geçmeden önce, davanın gidişatına dair bir not aktarayım. Balyoz davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Tuğamiral Fatih Ilgar, 18 Haziran 2010 tarihindeki duruşmada tutanaklara geçirilmemiş bir ifadeyi hatırlattı. O duruşmada, kazılara tanıklık eden Tanju Veli Aydın isimli bir işçi, "Savcının kendisinden gizli tanık olmasını istediğini, buna ilişkin bir belge verdiğini, ama kabul etmediğini, bunun üzerine Savcı tarafından zorlandığını" anlatmış. İşte bu bölüm tutanaklara geçirilmemiş, Ilgar geçirilmesini istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı aynen şunu söyledi:

"Başka bir talep olmadığı için yapmadık. Eksiklikler varsa, her zaman giderilir…"

İşte davalar böyle yürüyor!..

Son duruşmada tanıkların tamamı, Poyrazköy'deki aramaların nasıl yapıldığını aşama aşama ve tekrar tekrar anlattı. Dedektörlerin sinyal verdiği yerlerin değil, iki polisin "tesadüfen" işaret ettiği yerin kazılmasıyla ve iki kazma darbesiyle "mühimmatların" bulunduğunu, söyledi. Herkeste şu kanaat oluştu; "Polisler bunları eliyle koymuş gibi bulmuş"… Nitekim, Mahkeme Başkanı bile "Yani çok uğraşılmadı mı demek istiyorsunuz" yorumunu yaptı.

Tabii sonuç yine değişmedi, tüm sanıklar için "tutukluluğun devamına" denildi!..

Bu davayla ilgili aktarmak istediğim asıl husus şu;

Duruşmada sanık ve tanıklardan bazıları, o kazılardan 8 ay kadar önce, sözkonusu "mühimmatların" bulunduğu yere 700-800 metre mesafede yakaladıkları Rus asıllı bir Yunanlıdan söz ettiler. Askerlerin sorularına, "gezinti yapıyorum" cevabını vermiş. Bunun üzerine bölgeye polis çağırılmış ve Yunanlı onlara teslim edilmiş.

"Kimdi bu Yunanlı, ne oldu?" diye sordular. Çünkü buna ilişkin araştırma, soruşturma taleplerine hiçbir cevap verilmemiş.

Poyrazköy kazısıyla ilgili bir başka "tesadüf"ten de "İstanbul Emniyetinde CIA ajanlarını gördüğünü" söyleyen,

Ergenekon davasında tutuklanan arkadaşı emekli Albay Avukat Levent Göktaş'ı savunurken, kendisini Silivri'de bulan, sadece Ergenekon değil, Poyrazköy davasından da yargılanan Avukat-Gazi Serdar Öztürk'ün Ankara'daki bir duruşmasını izlerken haberdar oldum.

Öztürk ve Avukatı Demet Reçber'in, Poyrazköy kazıları sırasında bölgede bir ABD aracının bulunduğu iddiası var. Beykoz Savcılığına müracaat edip, o tarihte bölgede sinyal veren araçlara dair tespit istemişler. Beykoz Savcılığı da TİB'e yazmış. Gelen cevaba göre, "Evet, o tarihte, o bölgede bir ABD aracı sinyal vermiş".

Peki bu cevap ne olmuş? Avukat Demet Reçber'in söylediğine göre, İstanbul Özel Yetkili Savcıları, Beykoz Savcılığındaki bu cevabı istememekte ısrar ettiği için, orada bekliyormuş. Öztürk ve Reçber çareyi, Ankara'da "hakaret davasına" bakan mahkemede aradı, mahkemenin bu yazıyı getirtmesini istedi.

BALYOZ KARDAK'TA DEĞİL, SİLİVRİ'DE İNDİ!

Balyoz davasında ağırlıklı olarak Denizciler, Poyrazköy'de de SAT komandoları yer alıyor.

Bilindiği gibi, 2011'de Yunanistan'da da "'Balyoz" benzeri bir darbe planından söz edildi. İşte o planın lideri olduğu iddiasıyla emekliye sevkedilen Kara Kuvvetleri Komutanı Frangos Frangulis tam da bu günlerde ilginç açıklamalar yaptı. 1996'da Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine getiren Kardak krizini anlatan Frangulis, kelimesi kelimesine şunları söyledi:

"Yetkim olsaydı, Kardak'a atacağımız sis bombalarıyla yangın çıktı süsü verip, sonra yangın söndürme uçağı ile kayalığa çıkan Türk komandoları bombalamayı tercih ederdim. Bu olsaydı, Türk komandolar Kardak'a çıkamazlardı."

İşte 1996'da Kardak'ta Yunanlı generalin bombalama planlarından kurtulan o komandolar bugün cezaevinde… Bir Yunanlının dolaştığı, ABD araçlarının gezdiği Poyrazköy'de, polislerin kendi elleriyle koymuş gibi bulduğu "mühimmatlar" sayesinde.

Bu olaylar arasında bir bağlantı var mıdır? Kimdir o Yunanlı, o ABD aracı ne yapıyordu? Bunlar araştırılmaya değmeyecek konular mıdır?

"Adalet", hakikatlerden kaçarak veya korkarak tecelli ettirilebilir mi?

Yargıtay'ın tüm cezaları onaması için adeta seferberlik ilân edilmiş halde. Beri yanda ise insanların mahkemelerde anlatamadıkları masumiyetlerini kamuoyuna anlatma, mahkemelerde bulamadıkları adaleti kamuoyu vicdanında bulma çabası "adil yargılamayı etkileme" diye boğulmak isteniyor.

Ört ki, ölem!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe'ye kucak dolusu sevgiler

http://dunya48.com/muyesser-yildiz/12506-muyesser-yildiz-o-yunanli-kim-o-abd-araci-ne-yapiyordu.html.


1 Müyesser YILDIZ - O Yunanlı Kim? O ABD Aracı Ne Yapıyordu? Pazar, 04 Kasım 2012
2 Müyesser YILDIZ - 'Kürdistan' Çukurunda Debelenmek! Cumartesi, 03 Kasım 2012
3 Müyesser YILDIZ - İngilize Verilen Cumhuriyet Nişanı Geri Alınsın! Cuma, 02 Kasım 2012
4 Müyesser YILDIZ - "Sen de mi İdris?" Çarşamba, 31 Ekim 2012
5 Müyesser YILDIZ - İkinci "Devlet İçinde Devlet" Vakası! Salı, 30 Ekim 2012
6 Müyesser YILDIZ - Atatürk'ten "Tahrik" Olanlar!.. Salı, 30 Ekim 2012
7 Müyesser YILDIZ - Ulus Gaz Odası'ndan Çıktık!.. Pazartesi, 29 Ekim 2012
8 Müyesser YILDIZ - Cumhuriyet İçin Parmağı Kangren Olan Ninenin Torunu! Pazartesi, 29 Ekim 2012
9 Müyesser YILDIZ - ABD Ordusunun "Balyoz"u! Cumartesi, 27 Ekim 2012
10 Müyesser YILDIZ - Biz 'Yabancı' Mıyız? Cumartesi, 27 Ekim 2012
11 Müyesser YILDIZ - Ölüme Yatanlar, Ölüme Yatırılanlar! Perşembe, 25 Ekim 2012
12 Müyesser YILDIZ - "Peygamber"le Görüşme ya da Çelik Çomak! Çarşamba, 24 Ekim 2012
13 Müyesser YILDIZ - Korku Dağları Bekliyor! Salı, 23 Ekim 2012
14 Müyesser YILDIZ - 29 Ekim'de Konuşacaklar! Pazartesi, 22 Ekim 2012
15 Müyesser YILDIZ - Teröristbaşının Vebali ve "Değeri"! Pazartesi, 22 Ekim 2012
16 Müyesser YILDIZ - General Boykotu! Pazar, 21 Ekim 2012
17 Müyesser YILDIZ - "Komutanlarımız Ne Yaptığını Biliyor Mu?" Perşembe, 18 Ekim 2012
18 Müyesser YILDIZ - 6 Öğretmeni Kurtaran Köyde 20 Yıl Önce Bakın Ne Olmuş? Perşembe, 18 Ekim 2012
19 Müyesser YILDIZ - Silivri'nin Arapçası! Perşembe, 18 Ekim 2012
20 Müyesser YILDIZ - 'Yerim Dar'la ABD'yi Temize Çıkarma! Çarşamba, 17 Ekim 2012
21 Müyesser YILDIZ - Çocuğumun Canı Acımasın!.. Salı, 16 Ekim 2012
22 Müyesser YILDIZ - Ege ve Akdeniz'i Gasp Ettiler! Pazartesi, 15 Ekim 2012
23 Müyesser YILDIZ - Cumhuriyetin Derisini Yüzdüğü İçin Mi? Pazar, 14 Ekim 2012
24 Müyesser YILDIZ - Polis Devleti Olduk, Çünkü... Cumartesi, 13 Ekim 2012
25 Müyesser YILDIZ - "Millet Hastadır... Muhtaç Olduğu İlaç Zorla İçirilecektir..." Cuma, 12 Ekim 2012
26 Müyesser YILDIZ - 2. Oslo Masası Ankara'da Kuruldu! Çarşamba, 10 Ekim 2012
27 Müyesser YILDIZ - Bu Şamar Kime? Salı, 09 Ekim 2012
28 Müyesser YILDIZ - TSK'ya Son Darbe! Pazartesi, 08 Ekim 2012
29 Müyesser YILDIZ - Silivri'yi Sevenlere!.. Pazar, 07 Ekim 2012
30 Müyesser YILDIZ - Oslo'nun Ortakları! Cumartesi, 06 Ekim 2012
31 Müyesser YILDIZ - Öcalan'ı Da Bırakır, İran'a Da Girer! Cuma, 05 Ekim 2012
32 Müyesser YILDIZ - "Mark"la Olmadı, Sıra "Top"ta!.. Perşembe, 04 Ekim 2012
33 Müyesser YILDIZ - Savaş Oyunu!.. Çarşamba, 03 Ekim 2012
34 Müyesser YILDIZ - AKP'liler Sevr'le "Gurur"landı!.. Salı, 02 Ekim 2012
35 Müyesser YILDIZ - Azeri Askerden Bayrak Dersi! Pazartesi, 01 Ekim 2012
36 Müyesser YILDIZ - Ve Anayasa Halledildi!.. Pazar, 30 Eylül 2012
37 Müyesser YILDIZ - Silivri-İmralı Zamanlaması! Cumartesi, 29 Eylül 2012
38 Müyesser YILDIZ - Leyla Zana AKP'nin "Jan Dark"ı Olur Mu? Cuma, 28 Eylül 2012
39 Müyesser YILDIZ - "Felaketlerin Sebebi Baştakidir" Diyen Kim? Perşembe, 27 Eylül 2012
40 Müyesser YILDIZ - CHP ve MHP'nin Halleri! Perşembe, 27 Eylül 2012
41 Müyesser YILDIZ - Ankara'da Bir Gazi Duruşması! Perşembe, 27 Eylül 2012
42 Müyesser YILDIZ - "Hesabımız Atatürk'le" Deyiverin Artık!.. Çarşamba, 26 Eylül 2012
43 Müyesser YILDIZ - Barbaros'un Torunlarını Kim Boğdurtuyor? Çarşamba, 26 Eylül 2012
44 Müyesser YILDIZ - "Teslim Ol!" Çağrısı Milletedir... Pazar, 23 Eylül 2012
45 Müyesser YILDIZ - Sevil Başbuğ da Oradaydı! Cumartesi, 22 Eylül 2012
46 Müyesser YILDIZ - Balyoz Neden 21 Eylül'de İndi? Cumartesi, 22 Eylül 2012
47 Müyesser YILDIZ - Bir savaş olsa bu kadar asker teslim alınamazdı... Cuma, 21 Eylül 2012
48 Müyesser YILDIZ - (Ömer Faruk YARMAN İle Söyleşi) Ülkesini "İhanetle" Satanlar! Cuma, 21 Eylül 2012
49 Müyesser YILDIZ - Balyoz'da Arjantin Modeli Mi? Perşembe, 20 Eylül 2012
50 Müyesser YILDIZ - ABD Komutanı Ne İstemiş?!.. Çarşamba, 19 Eylül 2012



--
Calis guclenirsin; bos otur kokusursun.

Fas Atasozu

Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
Ben,Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk

- - - - - - - - - - - - - -
1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :
Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara'dadir.

ISKILIPLI ATIF 
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

- - - - - - - - - - - - - -
Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder