1 Kasım 2012 Perşembe

İngilizler, Deniz Kuvvetleri’nin Bulunduğu Uzunada’daki Taleplerinden Vazgeçmiyor


Mustafa Vehbi Koç, born 1960 in İstanbul, is the eldest son of Rahmi Koç. He was educated in the Lyceum Alpinum Zuoz in Switzerland, and graduated in 1984 from George Washington University, USA. After serving at various posts, the third generation member of the family was appointed president of Koç Holding in 2003. He is married to Caroline Giraud, the daughter of a renowned Levantine family from İzmir.[1] They have two daughters, Esra and Aylin.
Bu konuyla ilgili iki konu dikkatimi çekti.
  • İlk olarak Mustafa Koç'un eşi Karolin'in ailesi Giraud'lar sanırım talep sahibi İngiliz asıllı Levanten aile.
  • Ve bütün bu sıkıntıların sebebiyse, Osmanlı döneminde yabancılara toprak satışı.
    Ve şimdi biz aynı herzeyi(!) yemekteyiz.
Sanırım önümüzde II. Düyun-u Umumiye, tütün rejisi, azınlık talepleri dönemi var.
Sıralama böyle gidiyor, malum tarih ders almayanlar için hep tekerrür eder.
Hayırlısı olsun, inşallah, hamdolsun.

Oraj POYRAZ

İngilizler, Deniz Kuvvetleri'nin Bulunduğu Uzunada'daki Taleplerinden Vazgeçmiyor

İzmir'deki İngiltere Konsolosluğu'nun 30 Temmuz 2002 tarihli belgesine göre; İngiliz tebaasından Anthony Edvards oğlu Edvard'ın mirasçısı Bayan Gwynneth Antoniette Giraud (İzmir çevresinde Jirolar olarak bilinen levanten aile), içinde Deniz Kuvvetleri'nin üssü bulunan Uzunada ile birlikte 6.983 dekarlık 1896 tarihli İzmir Urla ilçesine ait tapu kaydını, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yazılarıyla işleme koydurmuştur.

İngiltere Elçiliği ve Konsolosluk devrede

Dilekçe İngiltere'nin Ankara Büyük Elçiliği ve İzmir Konsolosluğu tarafından 30.07. 2002 tarihli yazı da; kayıt malikinden bir tanesinin, Anthony Edvards oğlu Edvard 'ın mirasçılarından ve 12 Haziran 1922 tarihinde İzmir'de doğan, Gwynneth  Antoniette Giraud (İzmir'de Jirolar olarak tanınan Levanten aile)  olduğu iddia edilmiştir. Adı geçen bu kişinin tüm araştırmalara karşın Emniyet, Defter darlık ve Nüfus bilgilerine göre mütegayyip eşhastan olup olmadığı tespit edilememiştir.

Davanın Lahey'e taşınması gündemde

AB sürecinde, son yıllarda ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan bütün bu iddialar, "Kurtuluş Savaşı"yla çözülmüştür. Tarihte," Düyun-u Umumiye" nedeniyle 1867 yılında çıkartılmış olan "Yabancıların Mülk Edinmesi" ne dair Kanun, sadece Ege Bölgesi'nde İngilizlerin 1 milyon dekar arazi almalarına olanak sağlamıştır. Yunanlılar ve diğer yabancılar hariç. Onlarla birlikte bu rakam tüm Anadolu toprak larında 6-7 bin km2'yi bulmaktadır. Tüm bu emperyalist talanı "Kurtuluş Savaşı"yla yırtıp attık. Yeniden, bunların pilot uygulama amacıyla gündeme getirilmesi ve açılan davanın, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kaybedilmesiyle birlikte Lahey Adalet Divanına taşınması gündeme gelebilir. Böyle ce, ilerde yeni Loizidou davalarının doğma sına zemin hazırlanmış olur.

Görülmekte olan dava, sürekli ertelenmekte ve İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bununla ilgili açılmış olan "veraset" davasının sonucu alınmış ve davaya Olivia Jonce mirasçı olarak girmiştir. Artık dava esastan görülmeye başlanmış, hâkim değişikliği ile duruşmalar sürmektedir. Yani davanın miras çıları da kabul görerek, esasa girilmesinin yolunu açmıştır.

Dava Bilirkişilerce rapora bağlandı

Dava dosyası Ankara Üniversitesi bilirkişi heyetine gönderilmiş ve bilirkişi heyeti ikiye bir Türki ye'nin aleyhine karar vermiştir. Bilirkişilerden Prof.Dr. Tevfik İşgüzar, Davanın Lozan'da çözüldü ğünü ve konunun dava konusu olamayacağını, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın ilgili hükümlerine göre zaman aşımı (Müruru zaman) süresinin aşıldığı ve kadastronun kesinleştiğini belirterek dava konusu olamayacağını belirtmektedir. Diğer iki bilirkişi ise, Lozan'ı yok farz etmekte ve kazanılmış hakkın ortadan kalkmayacağını, bunu geriye işletilemeyeceğini belirterek, davanın haklı olduğunu 14 sayfalık klasik anlayışlarla, küreselci bakış açısıyla ülke aleyhine olan bir raporla açıklamışlardır.

Davacılar, davayı her an Lahey'e götürebilirler. Mahkemenin kararı olumlu ya da olumsuz da olsa bu süreci işletebilirler. Kara aşaması yaklaşmış bulunuyor. Türk Donanmasının tabutu Uzunada'da hazırlanmaktadır. İşin Tazminat kısmı ayrı bir durumdur. Tazminat ödeyerek kurtulmak bile stratejik kayıp olacaktır.

Önümüzdeki günlerde, Uzunada'da fitili yavaş yavaş yanmaya devam eden bir bombanın patlaması kaçınılmaz görünmektedir.

Orhan Özkaya/AYDINLIK


--
Biliriz ki, Allah dunya uzerinde yarattigi bu kadar nimetleri, bu kadar guzellikleri insanlar istifade etsin, varlik icinde yasasinlar diye yaratmistir.
Ve azami derecede faydalanabilmek icin de, bugun kainattan esirgedigi zekayi, akli insanlara vermistir.

K.Ataturk

Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
Ben,Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk

- - - - - - - - - - - - - -
1920 - Islam yuceltme derneginin bildirisi :
Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara'dadir.

ISKILIPLI ATIF 
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

- - - - - - - - - - - - - -
Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder