28 Mart 2013 Perşembe

15-Müyesser Yıldız - Çılgın Türkiyeliler...

 

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Açıklama: http://www.ataturkungencligehitabesi.com/ata_imza.gif

 

Kimdir bence bir bakın = > http://kimdir.muhalifgazete.com/Muyesser-Yildiz/146.
http://www.turkiyeinternette.com/haber/16678-kara-tahta-muyesser-yildiz-hatirlanmali-mi.html.

Hala içeride ve hala gazeteci...
Ben bu fenalıkları yapanlara fasık diyorum.
Bile bile günah işliyorlar.
Kitapta böyle diyor.
Müslüman terminolojisiyle profesyonel ikiyüzlü, sahtekarlar demek.

Oraj POYRAZ

Müyesser Yıldız - Çılgın Türkiyeliler...

Emperyalistler Türkiye-Suriye sınırında bir tampon bölge kurulmasını istedi.
TSK'nın karşı çıktığı söylendi.

İlk kez Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Kuzey Suriye" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan çok bozuldu,
"PKK-PYD dayanışması ve yanlarına farklı oluşumları da almak suretiyle bir adım atmaya kalksalar dahi, bu konuda bizim bu işe müsamahayla bakmamız, bunu seyretmemiz mümkün değil.
Konuyla ilgili bütün tedbirler alınmaktadır.
Gerek şu anda silahlı kuvvetlerimiz gerek diğer bu konudaki ilgili birimlerimiz çalışmalarını sürdürüyor"
dedi.

Bu arada Öcalan'ın PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'ye, "Suriye'de üçüncü güç olun.
Kürt bölgelerini koruyacak 15 bin asker hazırlayın"
talimatı gönderdiği, Barzani'nin de buradaki Kürt grupları örgütlediği ve silahlandırdığı ortaya çıktı.

Başbakan Erdoğan Şubat sonunda gittiği Birleşik Arap Emirlikleri'nden dönerken, Suriye'nin bölünmesi konusunda şu "kırmızı çizgiyi" ilân etti:

"Böyle bir şeye inşallah fırsat vermeyiz.
Suriye'nin bütünlüğü bizim için çok çok önemli.
Irak'ta yaşanan sıkıntının da biz yaşanmasını istemiyoruz.
Biz, Kuzey Suriye gibi bir oluşuma Türkiye olarak müsaade edemeyiz.
O bize farklı yetkiler, farklı haklar verir.
Kimsenin de böyle bir şeye müsaade etmemesi lazım.
Ne otonom, ne legal, ne illegal… Bütünlüğü bu bozar, biz bütünlüğü bozan herhangi bir oluşuma müsaade edemeyiz, o olduğu zaman farklı bir sıkıntı meydana gelir.
Bizim, Kuzey Irak'taki sınırımızla burayı birbirine karıştırdığımız zaman burası 1′e 3.
Tamamı PYD'nin sınırı değil…"

Mart başında İmralı tutanakları patladı.
Süreyya Sırrı Önder'in,
"Rojava (Suriye'nin Kürt bölgesi) için bir aktarımınız olacak mı?"
diye sorduğunu, teröristbaşının da şu karşılığı verdiğini öğrendik:

"Suriye'de Kürtler iki tarafla da görüşsünler, kim haklarını verirse onunla çalışsınlar.
Suriye Demokratik Kurtuluş Cephesi olsun.
Kürt, Arap, Türk, Türkmen hepsi.
Suudi Selefiler çok tehlikeli, Esad ise küçük burjuva diktatörlüğüdür.
Kürtler (Suriye'deki Kürtleri kastederek) Barzani'nin emrine giremez.
Onun çizgisi farklı.
Kürtler mutlaka bir öz savunma gücü oluşturmalı."

Geldik bugüne.
Sözde PKK Türkiye'den çıkarılacak ya, lütfen istihbarat birimlerinin verdiği şu raporu okuyun:

"İstihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere göre, silahlı PKK'lıların ilk çekileceği alanların İran topraklarındaki Şehidan kampı ile Suriye'nin Kobani, Kamışlo ve Afrin bölgeleri olacağı öğrenildi.
Türkiye'den Kandil'e çekilmenin ise 'yoğunluk' nedeniyle olmayacağı belirtildi.
Türkiye toprakları içerisinde bulunan örgüt elemanlarının günler öncesinden çekilmeye başladığı öğrenildi.
İran'ın PKK'sı olarak bilinen PJAK kontrolündeki Şehidan kampına ise ağırlıklı olarak üst düzey yöneticiler yerleşti."


Anladınız değil mi;
PKK Türkiye'den ve Kandil'den çıkartılıp, Suriye ve İran'a yerleştiriliyor.
Yani
"Büyük Kürdistan" haritasının Türkiye eliyle ve PKK maşasıyla tamamlanması planı gözümüze sokuluyor.

Hayır...
PKK terör örgütünü ihraç edecek kadar da çıldırmış olamayız...

-Hele Bir Sorun F-16'lar Niye Uçtu-

Bir haber daha.
5 F-16 savaş uçağımız Irak'ın kuzeyine geçip, PKK kampları üzerinde uçuş yapmış.
Medyamıza göre,
"Çözüm sürecinin etkisiyle" jetlerimiz herhangi bir bölgeye bombardımanda bulunmamış, sadece keşif amaçlı uçmuş.

Bir yandan teröristlerin çekilme sürecine ilişkin olarak TSK'nın hükümetin tutumuna uyumlu hazırladığı"eylem planları" yazılıyor… İstihbarat birimleri PKK'lıların Suriye ve İran'a yerleştiği bilgisini veriyor.

Öte yandan savaş uçaklarımız Irak'ın kuzeyinde keşif uçuşları yapıyor.

Hayırdır;
Teröristlerin geçiş güzergâhlarında herhangi bir tehlike olup olmadığını tespit ve dahi İran, Esad ya da Maliki'nin herhangi bir
"provokasyonuna" maruz kalmadan "güvenlik" içinde "ihracı" için mi o keşifler yaptırılıyor?

Çılgın Türkler, Türkiye'yi yedi düvelin elinden kurtardı.

Çılgın Türkiyeliler veya çılgın Osmanlılar, Türkiye'yi yedi düvele, kurda-kuşa yem ediyor...

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer'e kucak dolusu sevgiler

a45UyF587661-201303271531-15
^^^^^ - vvvvv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder