9 Eylül 2015 Çarşamba

Soner Yalçın : Kim bu Boynukalın

Soner Yalçın : Kim bu Boynukalın

Hürriyet gazetesini "2'nci Madımak" yapmak için yola çıkanların başında bulunan AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın kimdir?

İlişki ağları beni artık hiç şaşırtmıyor.

Kuşkusuz çoğunuz Abdulfettâh Ebû Gudde adını duymadınız.

Kısaca, "Ebû Gudde" deniyordu! 1917'de Suriye/Halep'te doğdu.

Suriye'deki çeşitli medreselerde okuduktan sonra 1944 yılında Mısır el-Ezher'e gitti.

Kahire'de; Kemalist Cumhuriyet'ten kaçan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun baba dostları çevresine girdi. Türk düşmanı eski Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi ve Düzceli Zâhid el-Kevserî'den özel dersler aldı.

1951'de Halep'e döndü. Şa'baniyye ve Hüsreviyye medreselerinde 11 yıl süren müderrisliğin ardından, 1962 yılında Şam'daki Dımaşk Üniversitesi İslâm Hukuku Fakültesi'ne atandı.

Politikti ve Baas Hareketi'nden nefret ediyordu. Baas'a karşı ortak mücadele grubu oluşturmak istese de başarılı olamadı. Suudi Arabistan'a kaçtı.

İmam Muhammed İslâm Üniversitesi ve Kral Suûd Üniversitesi'nde çalıştı.

Bu arada; Sudan, Yemen, Katar, Hindistan ve Pakistan'da "misafir ilim adamı" olarak bulundu.

"Misafir ilim adamı"nı tırnak içinde yazdım; çünkü politik faaliyetlerini hep sürdürdü. Örneğin, Afganistan'da Sovyetler Birliği'ne karşı savaşan gruplar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için çaba harcadı!

Uzatmayayım… Ebu Gudde'nin öğrencilerinden biri kimdi dersiniz; Abdurrahim Boynukalın'ın babası Ömer Boynukalın!

Hiç şaşırmıyorum….

Evet…

1970'lerde İran Devrimi'ne sempati duyan Akıncıları öldürüp- sindirerek Recep Tayyip Erdoğanlara kapıları açan Selefi Suudi lobisinin, yıllar sonra Abdurrahim Boynukalın'ı AKP Gençlik Kolları Başkanı yapmasını ve hemen ardından milletvekili seçtirerek meclise taşımasına hiç şaşırmıyorum…

Boynukalın ailesinin Suud ilişkisi derin…

Dedesi Rıfat Boynukalın

Rıfat Boynukalın'ı tanır mısınız?

AKP'li Abdurrahim'in dedesi!

Mühendisti ve eşi Türkiye'nin başörtülü ilk eczacısı idi.

Rıfat Boynukalın Nakşibendi Gümüşhanevi Tekkesi'nin kurduğu Gümüş Motor'da Erbakan'la birlikte çalıştı.

Sonra… Milli Nizam Partisi kurucusu oldu.

Sonra… Türkiye'den gitti. Nereye mi?..

Tarih: 21 Temmuz 1982.

Milli Gazete'den Selami Çalışkan 11 yaşındaki Muhammed Boynukalın ile röportaj yaptı:

- Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

- Müslümanlara hizmet eden İslâm âlimi…

- Güzel, ancak İslâmi ilimler hadis, tefsir, fıkıh, kelam, tasavvuf ve ahlâk gibi çeşitli şubelere ayrılmış, sen bunlardan hangisinde ihtisas yapacaksın?

- Şayet Allah nasip ederse, fıkıh sahasında ihtisas yapmak istiyorum.

Milli Gazete muhabiri röportajını Muhammed'in babası Rıfat Boynukalın ile sürdürdü:

- Efendim, sizleri tebrik ediyoruz. Muhammed'den başka kaç çocuğunuz var, onları da Muhammed gibi mi yetiştiriyorsunuz?

- Muhammed'den büyük iki abisiyle, iki tane de küçük kız kardeşi var. Arabistan'a gitmeme yegâne sebep, çocuklarımı İslâmi ilimler sahasında yetiştirmektir. Onlar da beni utandırmıyorlar…

Röportaj bu…

Sonra…

Muhammed Boynukalın büyüdü; Riyad'ta okudu; arkasından el-Ezher'e gitti. Ve – (nedense artık "Mehmet" adını kullanıyor) doçent olarak İstanbul Şehir Üniversitesi'nde görev yapmaya başladı. Tıpkı…

Ağabeyi Erdoğan Boynukalın gibi…

O, el-Ezher'e gitmedi; Riyad İslâmî İlimler Lisesi'nden sonra İmam Muhammed b. Suud İslâm Üniversitesi'nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi.

Boynukalın ailesi, sadece akademi dünyasıyla ilgili değil; 1994'te kurdukları Anı Bisküvi A.Ş Suudi Arabistan'a yaptığı ihracat ile kısa zamanda hayli büyüdü!

Tüm bunların anlamı ne?..

Küçük Suudi Arabistan!

25 yaşındaki Abdurrahim Boynukalın; 25 Eylül 2014'te AKP Gençlik Kolları Genel Başkanı oldu. 9 ay sonra 7 Haziran genel seçiminde milletvekili seçildi!

Siyasette bu derece hızlı yükselmesi şaşırtıcı mı?

Çocuk olmayınız.

Erdoğan ne dedi:

'İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir."

Peki…

AKP'li Abdurrahim Boynukalın Hürriyet gazetesi önünde ne dedi:

"1 Kasım'daki seçimden sonra ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız."

Her ikisinin de ne dediği açıktır; "bunu kabul edin" diyorlar.

Kabule zorladıkları rejim değişikliğidir.

Ya etmezsek?

Sonumuzun ne olacağını Hürriyet baskınından önce twitter'da yazdıklarından belli:

"Madımak gibi cayır cayır yakacağız Doğan Medya'yı, yoldayız. Müslüman Gençlik şeriatın gereğini yapacak."

Hiç şaşırtıcı değil…

Tarih: 24 Temmuz 2015.

Abdurrahim Boynukalın twitter'da şunu yazdı:

"Kriz anında politik doğruculuk yapılmaz. Ya bizdensin ya onlardan. Bu kadar basit."

Görünen o ki…

İstedikleri rejim bellidir; Türkiye'yi "küçük Suudi Arabistan" yapmak istiyorlar!

Yıllardır…

Bu bilinçle büyütüldüler…

Kemalist Cumhuriyet'ten nefret ediyolar!

Baksanıza…

Suud Kralı ölünce ulusal yas ilan edip Türk bayrağını yarıya indirirler.

Baksanıza…

Abdurrahim Boynukalın'ın 16 Ağustos'daki retweeti sanki "Ebû Gudde"nin intikamını almak istercesine idi:

"Mücahitlerimizin mesajı net; Ya Suriye'yi cennete çeviririz ya da cennete gideriz."

Tehlikenin farkında mısınız?..

Büyük bir birleşik cephe oluşturamazsak, yeni Madımak'ları seyretmeye devam ederiz.

Mesele sadece Doğan Medyası değildir…

Mesele derin'dir; rejim değişikliği saldırısıdır.


a45UyF587661-150909223147 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/09/10  00:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Tam bagimsizlik denildigi zaman, dogal, siyasal, mali, adli, askeri, kulturel ve her alanda tam bagimsizlik anlasilir.

K.Ataturk

Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.

(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Karma$ik Nedenler Safsatasi (Fallacy of Complex Cause) :
Sonuca pek cok olay etki etmesine ragmen, sonucun tek bir etkiye baglanmasi hatasi.
Pek cok nedenden birisinin etkisini abartmak hatasi ile karistirilmamalidir.
Ornek 1:
Reklam tabelasinin yanlis yere konulmasi kazaya neden oldu.
(Dogru, fakat surucunun alkol almasi ve/veya uykusuz olmasi, bir yayanin yola firlamasi, vs.dikkate alinmamaktadir.)
Ornek 2:
Orman yanginlarina sicak havalar neden oldu.
(Sabotaj, dikkatsiz ates yakilmasi vs dikkate alinmalidir.)
Ornek 3:
Suc oranlarindaki artis, sitelerde yasamak isteyenlerin sayisini arttiriyor.
(Statu, gelir, sitelerin sosyal tesisleri vb.etkiler dikkate alinmamistir)
Guncel Ornek :
En carpici orneklerden biri ise, mesleki egitim adi altinda heba edilen trilyonlar.
Cagdas meslek alanlari yerine modasi gecmis meslekleri ogretme konusunda israr eden ve bu yuzden yuzde 30, 40 kapasite ile calisan meslek okullari, en buyuk israf kapilarimizdan biri...
(Abbas Guclu, 10.10.2000, Milliyet)
Yazar mesleki egitim kurumlarinin % Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
30-40 kapasite ile calismasinin bircok nedeni olabilecegi halde sadece modasi gecmis meslekleri ogretmek konusundaki israr oldugunu soyluyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder