12 Ekim 2015 Pazartesi

Selcan Taşçı(İlk Kurşun Gazetesi): Havada kötü bir koku var!

Cemaatçiler hala daha birilerinin darbeye teşebbüs ettiğini söylüyor.
Ve taraftar memurların da bu konuda hükumete yardımcı olduğunu, görev yaptıklarını söylüyorlar.
Nedamet getirseler, açık yürekle Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) bizi alet etti, kandırıldık deseler ve özür dileseler kabul edeceğim.
Cemaat yazarı Başri ŞENKAL yüreklilik göstermiş ve bunu yapmıştır.
"Sizlerden samimi dindar ve muhafazakar insanlarımız adına özür diliyorum!" demiştir.
Bakın bu uzlaşmak için uygun bir noktadır.

Şimdi beraatlerle kendini gösteren komplo davalarında mahkumiyetlere sebep olan suç DARBEYE EKSİK TEŞEBBÜSTÜR.
Suyunun suyu cinsinden bir suçtur.
Darbeye eksik teşebbüs olmaz, zorlama bir laftır bu.
Bazı generallerin hoşunuza gitmeyen lafları olabilir. Onları emekliye sevk edersiniz. Amerikan başkanı, İngiliz hükumeti böyle yapıyor.
Darbeye teşebbüs o kadar kolay isnat edilecek, boyacı küpü bir suç değil.

Dolayısıyla şimdi siyasi davalarda yaşaları paramparça olma sırası Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity)'larına gelince yüreğimde zerre kadar merhamet hissi uyanmıyor.
Çünkü, onlar hala daha yaptıkları işlerin hükumeti darbeden korumak olduğunu iddia ediyorlar.
Unutulmasın DARBEYE EKSİK TEŞEBBÜS diye yargılananların tamamı da yargılandığında emekli generaldi.
Nedamet getirmeyen, özür dilemeyenin affedilmeyi, merhameti hak ettiğini kimse söyleyemez.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


Selcan Taşçı(İlk Kurşun Gazetesi): Havada kötü bir koku var!

İç sesime kulak verecek olsam;

Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının evlerine düzenlenen baskınlarda ele geçirilen(!) Kırmızı Başlıklı Kız, Temel Reis, Garfield CD'lerine tank, top, tüfek muamelesi yapan… İddianamesindeki darbe planlarından biri Ayşe Tüter'in yemek tarifleri olan davayı, asrın demokrasi mücadelesi diye cansiparane destekleyen kanalların, şimdi kendilerini "Caillou(Kayyu)'yu kelepçelediler", "Uzun Kuyruklu Marsupilami terör örgütü lideri", "Arthur, Oscar ve Oliver, Ella Bella'yı da yanlarına alıp organize çete kurmuşlar" diye absürd komediyle savunmak durumunda kalmalarına karşılık, "alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" demek var da…

Demeyeceğim.

Çünkü her "taraf" kendi içini soğutan ama başkalarınınkini yakan hadiselere "oh" dedi diye geliyor zaten hep bunlar başımıza.

Asıl olan hukuk. Ve sırf cemaat bağlantılılar diye 7 TV kanalının Digitürk'ten çıkarılması da hukuka aykırı. Themis gibi gözümüzü kapatıp "mağdur"un adına bakmaksızın işlenen bu "suç"a tamam hep beraber karşı çıkalım. Tamam, buraya kadar sorun yok. Ama bu "itiraz" faslındaki orantısız sahiplenme hayli sorunlu bana göre; Hem Digitürk'ten atıldıkları için bir destek seferberliği bekleyen kurumlar aynı haksızlık-hukuksuzluk geçmişte başka yayın kuruluşlarının başına geldiğinde o kuruluşlarla dayanışma içine girmek gereği duymadığı için…

Hem de şimdi Yumurcak TV için yeri göğü inleten MHP'li, CHP'li siyasileri; mesela BengüTürk TV keyfi şekilde Digütürk'e alınmazken, mesela Ulusal Kanal keyfi şekilde Digitürk'e alınmazken, mesela Yeniçağ, Ortadoğu, Sözcü, Yurt, Aydınlık gibi gazeteler TRT ve THY başta olmak üzere birçok kurumun ambargosuna uğrarken, "saray"dan "köşk"e birçok makamca "akreditasyon" çifte standardına maruz kalırken "adalet ve demokrasi" sahnesinde başrollerde göremediğimiz için…

***

Bu bağlamda; Eyyyy üstünü varlığını cemaat kanallarının varlığına armağan eden MHP'li kardeşim, eyyy cemaat medyasında kamp kuran CHP'li kardeşim;

Herhangi bir yayın platformu için bir kerecik olsun "BengüTürk'ü almadıkları" için abonelik iptali çağrısında bulundun mu eşine dostuna?

Niye Bugün TV, Yumurcak TV, STV vs.ye yapılan haksızlığa karşı çıkıyorsunuz demiyorum; diğerlerine yapılana niye karşı çıkmadınız diyorum!

Bu neyin kompleksi?

Kıymete binmek için ille de kumpas kurmak mı gerekli? Kuyunuzu kazmak mı? İtibarsızlaştırmak mı? Mahreminizi röntgenleyip kamuya açmak mı? Ve bütün bunlardan zerre pişmanlık duymayan kibire boğulmuş olmak mı!

NOT:

Ve booooooom! Ankara'nın göbeğinde, başkentin insan sirkülasyonu en yoğun noktalarından birinde, yeri zamanı haftalar önceden belli bir mitingin toplanma alanında bombalar patlar…

Geride onlarca ölü, yüzlerce yaralı, binlerce komplo teorisi var…

Yazdıklarımız dahil birçok şeyin anlamını yitirdiği bir günün sonunda tek soru var kafamda:

Bu kadar 1977'ler, 1978'ler, 1979'lar kokan günlerin ardında yeni bir 1980 hazırlığı mı var acaba? Yine "şartları olgunlaştırmak" için bunca insanın katline göz yumuyor "bizim çocuklar"? Darbelerle hesaplaşacağız kılıfıyla milliyetperverlerin elini kolunu bağlayanlar bilerek/bilmeyerek pusuda bekleyen gerçek darbeciler için alan mı açmış oldular?

yeniçağ



a45UyF587661-151012164345 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/12  21:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Dum spiro spero.
* * *
Nefes aldigim surece umuyorum.

Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
Sizden birinin icine onu bozacak irin dolmasi, siir dolmasindan hayirlidir.
Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor:

Hadis No: 2305

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Adam Karalama Safsatasi (Argument Against the Man) :
Bir kisinin onerileri yerine, onerinin reddedilmesini saglamak icin, kisiye sovgu mahiyetinde yapilan saldiri.
Ornek 1:
Tanrinin olmadigini mi tartisiyorsun?
Sen bir delisin.
Ornek 2:
Baris: Hukumetin enflasyonu dusurmede basarili oldugunu dusunuyorum.
Taner: Ne o, hukumetten kemik mi bekliyorsun?
Ornek 3:
Senin mudur hakkinda soylediklerini duydum.
Nankor adam, sen mudurun o kadar ekmegini yedin!
Guncel Ornek 1:
Koksal Toptan, Mehmet Niyazoglu ndan 10 milyar dolari alirken bu paranin kaynaginin ne oldugunu hic merak etmez mi?
Bu paranin vergisi odenerek kazanilmis bir gelir olup olmadigini hic aklina getirmez mi?
Etmez.
Ve getirmez...
Cunku hortlak...
Hortlaklar hortlarlar...
Asla merak etmezler..
10 milyari ceplerine koyarlar.
(Necati Dogru, 15.8.2000, Sabah)
Yazar, Koksal Toptan a, Mehmet Niyazoglu dan aldigi paranin kaynagini merak etmeden kullanmasi iddiasini hakaretle percinlemeye calisiyor..
Guncel Ornek 2:
Mrs.Merwe o gun Genel Kurul salonuna Nazli ablasinin kolunda, refakatte giriyor.
O ablasi ki, gecmis yasamini herkes cok iyi biliyor.
Yalisinda duzenlenen partiler, verilen ickili davetler, sarap ve rakinin su gibi aktigi gorkemli sofralar, sauna partileri..
Ve kocasini mektupla Demirel e $ikáyet etmekten utanmamis, en sonunda kapagi Fazilet Partisi ne atip milletvekili olmayi basarmis bir vatandasimiz!
(Emin Colasan, 30.8.2000, Hurriyet)
Yazar, Fazilet Partisi milletvekili olan Nazli Ilicak in gecmisiyle, su anda bu partide olmasini bagdastiramiyor.
Bunun gerekcelerini de muhatabini asagilayarak anlatiyor.
Guncel Ornek 3:
Biz;yerine gore efendi de oluruz, nazik de!..
Hak edene kabalik yapmaktan da cekinmeyiz.
Ama; Luup-men lerin cirit attigi, gariban halkin kanini emdigi, iliklerini somurdugu ve yetim hakki yiyip domuzlar gibi semirdigi bir ulkede, gerekirse kabadayi da oluruz!
Soyguncu larin, vurguncu larin, dinsiz ve donsuz larin, lezbiyen ve homo larin egemen olmaya calistigi ve de kendilerinden olmayan lari ayak takimi gibi goren asagilik soysuz larin borusunun ottugu bir ulkede, gerekirse ayak takimi olur, bozariz hepsinin fiyaka larini!
Uymayiz onlarin toplu seks partilerine!..
Bu yuzden uyumsuz gorunmekten de asla rahatsizlik duymayiz!
(Hasan Karakaya, 2.9.2000, Akit)
Yazar, adaletsizligin olmadigi yerde kibarligin geregi yoktur cikarimini guclendirmek amaciyla, adaletsizlik yaptigini dusundugu kisilere hakaret ediyor...
Guncel Ornek 4:
Fakat anlama ozurlu bir ogretmen, adi hic onemli degil, kendisinin ne kadar fasist ve merhametten uzak bir zihniyete sahip oldugunun farkinda bile olmadan, savundugum teze degil de sahsima yuklenen bir e-mail gondermis.
(Ilker Sarier, 20.9.2000, Sabah)
Yazar, kendisini elestiren kisinin fikrine degil, kendisine saldirdigini soyledigi sahsin fikirlerine degil kendisine saldirarak ayni safsataya dusuyor...
Guncel Ornek 5:
Evet!
Limited akillarinca pek ince hesaplarla dokuduklari yazilar, gonul ve mide bagiyla bagli olduklari hazretlere alenen hizmet etmektedir.
Ama bunlarin asil islevi, yillardir enseye tokat olduklari Cok Muhim Zevat a bir telefonla is hallettirebilmeleri.
Iste milyon dolari, savcilara dosyalarin varligini unutturabildikleri icin, polislere kostebeklik vs. hizmetleri verdirebildikleri icin, icabinda pek gerekli bir KHK yi cirpistirtirabildikleri icin boyle ciddi bir anahtar gorevini gordukleri icin hak ediyorlar.
Bir de bunlar her bes on yilda bir, bir muhim gazeteden digerine transfer olurlar.
O zaman ortalik yikilir.
Sanki bir halt oldu!
Bu transferlerin de guc simsarligi liginde muhim karsiliklari var tabii.
Yoksa cidden, bunlar gazete degistirse ne yazar; o can $ikici formullerle isleyen koselerini yazsa ne yazar, yazmasa ne
Yazar.(Perihan Magden, 14.10.2000, Radikal)
Yazar burada, bazi gazetelere transfer edilen kose
Yazarlarini tavirlarini hakaret ederek elestiriyor.
Guncel Ornek 6:
Sahsen ben, demokrasiyi bir turlu sevemiyordum.
Inancimin demokrasiye ihtiyac duyacagina inanmiyordum.
Demokrasi yokken, biz, uc kit aya 7 denize hakimdik.
Simdi emperyalistlerin kolesi durumuna dusmustuk.
Hindistan a gitsem, inegin onunde onumu dugmelerdim.
Gerci bu bana zor da gelmezdi.
Zira nice okuzlerin karsisinda onumuzu iliklemeye zaten alismistik.
(Huseyin Uzmez, 9.10.2000, Akit)
Yazar, birilerinin karsisinda saygi gostermek zorunda kalisini mecburen saygi gosterdiklerini asagilayarak anlatiyor.
Guncel Ornek 7:
Dolayisiyla, bizim serserilerin Katmandu ozlemi bile, cok gereksiz bir Amerikan ozentisi olabilmisti ancak...
Ulan, elin Amerikalisi nin sorunu o, bizi baglamaz, biz istedigimiz zaman gider herhangi bir torbacidan aliveririz plakayi da diyemiyorlardi salaklar...
Sonra ne mi oldu?
Kimi genc yasinda sebil oldu, ziyan oldu gitti, kimi topluma donup coluk cocuga karisti...
Burada da, Amerika da da...
Simdi cikip da Katmandu edebiyati yapmalarina biz agzimizla gulmeyiz.
Hele gunumuzde buna hic gerek yok, cunku genclik artik bol ve kolay uyusturucu da bulabiliyor, sehirli ve parali kesimi tavsanlar gibi hababam da ciftlesebiliyor...
Yani bir nevi kucuk Amerika olduk bile...
Haa, sanayi toplumunun getirdigi ozel sorunlardan bunalmak istiyorsaniz, once o sanayiyi kurun da $ikintisini ondan sonra yasarsiniz!
Katmandu ha? ..
Hadi yuruyun be emekliligi gelmis kart zibidiler.
(Engin Ardic 11-10-2000 Star )
Yazar, muhataplarini elestirirken, elestirilerini hakaretleriyle destekleme gayreti gosteriyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder