Evet, haklı olabilirler.
Ben de aynı kanaatteyim.
Bu konuda benim tek sıkıntım, bu Galaktik Hergelenin hesap vermeden ölme ihtimali.
Bu olsa bile geride bıraktığı zenginlerinden, zimmetine ortak olan ailesinden hesap sorma imkanı her zaman var.
Bu dönemin sonunda mutlaka ama mutlaka YÜCE DİVANLAR kurulacaktır.
Bu kaçınılmaz bir hesaplaşmadır.
L2fSIJNoA0xfSNxA
FOREİGN POLİCY, "ERDOĞAN HASTA" DEDİ VE YERİNE GEÇECEK İSMİ AÇIKLADI
02 Ekim 2021
Foreign Policy'de Steven A. Cook ve Eni Enrico Mattei imzasıyla çıkan analizde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkeye liderlik edemeyecek kadar hasta olduğu öne sürülerek yerine geçebilecek en kuvvetli adayın ismi verildi.
Analizde, "Erdoğan 2023 öncesi gerçekten de savunmasız olabilir, ancak durum çoğu insanın düşündüğü gibi değil. Yeniden seçilmek için aday olamayacak kadar hasta olabileceğine dair işaretler var" ifadeleri yer aldı.
Foreign Policy'e göre, "Son aylarda Türk liderin pek de iyi görünmediği bir dizi video ortaya çıktı. Bazıları diğerleri kadar net değil, ancak birlikte ele alındığında Erdoğan'ın sağlığı hakkında bazı bariz soruları gündeme getiriyor. Örneğin bir klipte, cumhurbaşkanı merdivenleri çıkarken karısının yardımına ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor. Bir diğerinde ise Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozalesine ev sahipliği yapan Anıtkabir'de ayaklarını sürüyerek yürümekte güçlük çekiyor. Geçtiğimiz Temmuz'da büyük ilgi gören bir başka videoda da Erdoğan, bir televizyon yayınında AKP üyelerine bayram selamı verirken konuşmakta güçlük çekiyor."
ERDOĞAN'IN OLASI RAKİPLERİ
Analizde Erdoğan sonrası döneme ilişkin öngörüler de büyük yer tutuyor. Buna göre, AKP'nin adayını iki kez mağlup ederek İstanbul belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu, 'zorlu bir politikacı' olarak tarif edilen Ankara'daki mevkidaşı Mansur Yavaş ya da İyi Parti lideri Meral Akşener, AKP adayının olası rakipleri arasında.
Foreign Policy'e göre, "İmamoğlu, Yavaş veya Akşener'in Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanı olacağına dair makul senaryolar var. Erdoğan'dan sonra sözde normal siyasete dönüş mümkün, ancak bundan şüphe duymak için de çok sayıda neden var."
"AKP ÇEVRESİ KAZANCINI RİSKE ATMAK İSTEMEZ"
Analize göre bu nedenlerden ilki, "Erdoğan'ın AKP aracılığıyla Türkiye'nin siyasi kurumlarını ya oyduğu ya da kendi iradesine göre şekillendirdiği gerçeği. Bu bağlamda, yapılacak seçimlerin özgür ve adil olacağını hayal etmek zor. İkincisi ve daha önemlisi ise Erdoğan'ın yirmi yıllık görev süresi boyunca AKP çevresinden insanların çoğu zaman şüpheli araçlar ve uygulamalar yoluyla zengin ve güçlü hale gelmiş olması."
Foreign Policy'e göre bürokrasi, medya ve iş dünyasında önemli yer tutan bu çevrenin, "Kendilerini daha demokratik bir siyasetin belirsizliğine teslim ederek kazançlarını bu kadar kolay riske atmaları pek olası görünmüyor."
OLASI ADAYLAR: AKAR, FİDAN, SOYLU
Analizde, ülkeyi yönetemeyecek kadar hasta olduğu iddia edilen Erdoğan'ın yerine geçebilecek muhtemel isimler ve aday olma potansiyelleri şu şekilde tarif ediliyor:
"Erdoğan sonrası Türkiye'yi bu koşullarda, 'belki de olağanüstü hal altında', başka bir güçlü adamın yönetebileceği ihtimali dikkate almaya değer. Erdoğan'ın yakınındaki güçlü isimler arasında istihbarat şefi Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bulunuyor. Üçü arasında Akar, liderliği üstlenmek için en uygun konumda görünüyor. Fidan, Türkler tarafından iyi tanınıyor, ancak daha çok Milli İstihbarat Teşkilatı'nın kapalı kapıları ardında faaliyet gösteriyor. Soylu ise son aylarda hakkında bir dizi YouTube videosu yayınlayan ve kendisini yolsuzluk ve organize suçla ilişkilendiren Sedat Peker adlı Türk mafya liderinin söylemlerinin ardından epey zarar gördü."
EN GÜÇLÜ ADAY: AKAR
Analize göre en güçlü aday olarak gösterilen Hulusi Akar'ın Soylu ve Fidan karşısındaki en büyük avantajı 2003 ve 2004 yıllarındaki reformların ardından savunma bakanı olarak silahlı kuvvetlerin başına gelmiş olması.
Analizde bu durum şu sözlerle ifade ediliyor:
"Darbe girişimi sırasında genelkurmay başkanı ve daha sonra milli savunma bakanı olan Akar, Temmuz 2016'dan sonra silahlı kuvvetlerin yeniden şekillendirilmesinde merkezi bir rol oynadı ve bu durum da orduyu yeniden siyasi bir rol oynayacak konuma getirebilir."
WASHINGTON: "AKAR, O KADAR DA KÖTÜ GÖRÜNMÜYOR"
Analizde yer alan Hulusi Akar ile ilgili değerlendirmeler ise şu şekilde:
"Washington'dakiler, Milli Savunma Bakanı Akar'a bakıp 'Tamam, o kadar da kötü görünmüyor. Bize pragmatik geliyor. Onunla iş yapabiliriz' diyor. Bu mantıksız bir tutum değil, ancak kimse Akar'ın ABD'ye dost olmasını beklememeli. İdeolojik olarak Erdoğan ile benzer bir çizgiden geliyor, ayrıca aşırı milliyetçi; Batı karşıtı bir grup subayla da ortak bir davada bulundu. [Bu subaylarla], NATO komutanlıklarında faaliyet yürüten, Avrupa ve ABD'de önemli bir zaman geçirmiş olan bir grup subayı (tartışmalı din adamı Fethullah Gülen'le bağlantılı oldukları iddiasıyla) hapse atmak için gizlice işbirliği yaptı. Akar ayrıca, 2020 yazında Ankara'yı NATO'daki müttefikleri Yunanistan ve Fransa ile karşı karşıya getiren, Akdeniz'deki saldırgan duruşundan doğrudan sorumluydu."
"BÜYÜK HATA OLUR"
Analize göre, dış politika camiası yıllarca, Mısır da iktidarın, dönemin lideri Hüsnü Mübarek'ten oğlu Cemal Mübarek'e ya da istihbarat şefi Ömer Süleyman'a geçeceğini hayal etmişti. Ancak bu gerçekleşmedi. "Cumhurbaşkanı Erdoğan için işlerin kötüye gittiğine dair işaretleri görmezden gelmek ve işlerin yoluna gireceğini umut etmek büyük bir hata olur..."
===========================
ERDOĞAN TÜRKİYE'YE LİDERLİK EDEMEYECEK KADAR HASTA OLABİLİR
Türkiye cumhurbaşkanının hasta olduğuna dair kanıtlar artıyor ve bu da ülke siyaseti için kötü bir haber olabilir.
Steven A. Cook, Foreign Policy'de köşe yazarı ve Eni Enrico Mattei Dış İlişkiler Konseyi'nde Orta Doğu ve Afrika çalışmalarından sorumlu kıdemli üyesi.
1 EKIM 2021, 04:25
2019'dan bu yana Türkiye uzmanları, gazeteciler ve anketörler 2023'te yapılması planlanan Türkiye genel seçimlerine göz dikiyor. Bunun nedeni muhtemelen iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2019 yerel seçimlerinde İstanbul da dahil olmak üzere Türkiye'nin önemli nüfus merkezlerinde belediye başkan adaylarını küçük düşürücü yenilgiler yaşamasıdır. Bu seçimlerden bu yana yapılan düzenli anketler, AKP'nin popülaritesinin Türkiye'deki siyasi kurumlar ve medya üzerinde hakimiyetini korusa bile yumuşak olduğunu ortaya koyuyor. Anekdotsal olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özellikle gençler arasında karşılamasını yıprattık gibi görünüyor.
Erdoğan gerçekten de 2023 öncesinde savunmasız olabilir - sadece çoğu insanın düşündüğü şekilde olmak zorunda değil. Yeniden seçilmek için aday olamayacak kadar hasta olabileceğine dair işaretler var.
Son aylarda, Türk liderin iyi görünmediği bir dizi video ortaya çıktı. Bazıları diğerleri kadar net olmamakla birlikte, birlikte ele alındığında, Erdoğan'ın sağlığı hakkında bariz sorular ortaya atıyorlar. Bir klipte, örneğin, başkan bir dizi merdiven için pazarlık ederken karısının yardımına ve bir yardıma ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor. Bir diğerindeise Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesi Anıtkabir'de karışıyor ve yürümekte biraz zorlanıyor gibi görünüyor. Ve geçtiğimiz Temmuz ayında oldukça ilgi gören bir videoda, Erdoğan'ın AKP'lilere televizyondan yapılan bayram tebriği sırasında solup sözlerine çamur atmış gibi görünüyor.
Bazen oldukça zayıf görünüyordu. Bu görüntülerle birlikte, başkanın sağlığıyla ilgili söylentiler var - artan unutkanlık, nefes alma sorunları, karışıklık, kusma ve dahili bir defibrilatör implantasyonu ile uğraştığını iddia eden hikayeler de dahil olmak üzere. Aynı hesaplara göre, başkan etrafındaki doktor sayısını artırdı, basınla karşılaşmaları azalttı ve halka açık etkinliklerden önce ağrı kesicilerle pompalanıyor.
Tabii ki, bu söylentiler en çok Türkiye dışındaki insanlar tarafından ya da Cumhurbaşkanı'nın yakın çevresinden birkaç adımdan fazla bir süre sonra tekrarlanıyor, bu yüzden Erdoğan'ın azil iddiaları boş laflar ediyor olabilir. Sonuçta, diğer videolarda, o mükemmelgörünüyordu . 26 Eylül'de Face the Nation'a çıktığında, belki bir zamanlar olduğu kadar dinç görünmüyordu, ancak 67 yaşında - yaşlı değil, ama genç değil - ve 18 yıldan fazla bir süredir iktidarda, bu da bir bedel almak zorunda.
Özellikle hekim değilse, uzaktan tıbbi kararlar vermek asla iyi bir fikir değildir. Ama yargıyı bir anlığına askıya alalım ve bir düşünce deneyi yapalım: Ya Erdoğan oldukça hastaysa? 2023'te yeniden seçilmeye dayanamazsa ne olur?
Türkiye Anayasası'nın106. maddesine göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, seçim yapılıp (45 gün içinde) yeni bir cumhurbaşkanı yemin edene kadar Erdoğan'ın şu anda sahip olduğu sorumluluk ve yetkileri üstlenecekti. Bu oldukça basit ve standart. Türkiyeli analistler uzun zamandır Erdoğan sonrası Türkiye'de AKP'nin, Türkiye'nin önde gelen muhalif siyasilerinden herhangi birinin kazanabileceği rekabetçi bir seçime giden yolu açacak şekilde ayrılacağını varsayıyorlardı. Belki de eski bir AKP başbakanını (iki kez) yenerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu olabilir. Ankara'daki mevkidaşı Mansur Yavas zorlu bir siyasetçi. Bir de çivi gibi sert olmasıyla nam salarak İyi Parti genel başkanı Meral Aksener var.
İmamoğlu, Yavas ya da Aksener'in Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanı olması gibi makul senaryolar var ama zaferlerinden herhangi birinin altında erdoğan'dan sonra sözde normal siyasete dönüş var. Bu mümkün, ama şüphecilik için gerekçeler var. Birincisi, Erdoğan'ın AKP üzerinden Türkiye'nin siyasi kurumlarını ya içi boşalttığı ya da kendi iradesine boyun eğdirdiği şimdiye kadar açıkça ortaya çıkmış olmalıdır. Bu bağlamda 45 günde düzenlenen bir seçimin özgür ve adil olabileceğini düşünmek zor. İkincisi ve daha da önemlisi, Erdoğan'ın 20 yıllık görev süresi boyunca, AKP'nin yakın çevresi içindeki insanların genellikle şüpheli araç ve uygulamalarla zengin ve güçlü bir şekilde büyümüş olmalarıdır. Yetkililerin, işadamlarının, medya kişiliklerinin ve diğerlerinin kendilerini daha demokratik siyasetin belirsizliğine teslim ederek kazanımlarını bu kadar kolayca riske atmaları pek mümkün görünmüyor.
Bu şartlar altında, başka bir güçlünün Erdoğan sonrası bir Türkiye'yi, belki de olağanüstü hal altında yönetebileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekir. Erdoğan dışında Türkiye'nin en güçlü isimleri arasında istihbarat şefi Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bulunuyor. Bu üçünden Akar, liderliği üstlenmek için en iyi konumda görünüyor. Fidan Türkler tarafından iyi bilinse de daha çok Milli İstihbarat Teşkilatı'nın kapalı kapılar ardında faaliyet göstermektedir. Soylu, Sedat Peker isimli bir Türk mafya donunun geçtiğimiz aylarda yayınladığı bir dizi YouTube videosunda içişleri bakanının yolsuzluk yaptığını ve organize suçlarla yatağa yattığını öne sürdükten sonra mallara zarar verdi.
Akar'ın Fidan ya da Soylu'ya karşı ikisinin de eşleşemeyeceği bir avantajı da var: Silahlı kuvvetler. Analistler, 2003 ve 2004'teki reformların silahlı kuvvetleri sivil kontrol altına almalarından bu yana ordunun Türk siyasetindeki rolünü küçümseme eğilimindeler. 2016'daki başarısız darbe - siyasetleri ne olursa olsun, çok sayıda Türk'ün askeri vesayete geri dönüşü reddettiği, subay kolordusunun daha sonraki tasfiyeleriyle birlikte - komutanların siyasette rol oynama iradesi kırılmış gibi görünüyordu. Oysa putsch girişimi sırasında genelkurmay başkanı ve daha sonra milli savunma bakanı olan Akar, Temmuz 2016'dan sonra silahlı kuvvetlerin yeniden şekillenerek orduyu yeniden siyasi rol oynayacak konuma getirebilecek merkezi rolü oynadı... 'ye destek için akar'ı destekledi.
O zamandan bu yana geçen beş yıl içinde bakan, yüzlerce general ve daha da yüksek oranda görevden alınmamış subaylar da dahil olmak üzere subay kolordusunun yüzde 65'inin bulunduğu mahallede bir yere atamadan sorumlu oldu. Türk ordusunun kendisini siyasetin üstünde tuttuğu ama yine de Kemalist sistemi korumak için müdahale etme görevini koruduğu günlerde, bunun pek bir önemi olmayabilirdi. Akp iktidarının başlarında yapmaya başladığı gibi ordu kurallar, yönetmelikler ve kararnamelerle sivillere bağlı olsaydı, Akar'ın saflardaki nüfuzu söz konusu olmayabilirdi. Yine de, subaylar sivillere bağımlı olsalar da, bunun siyasi kurumlarla değil, sadakatle olduğu anlaşılıyor. Rütbelerini ve nüfuzlarını akar ve Erdoğan olmak üzere iki sivile borçlular. Eğer başkan aciz kalırsa ya da ölürse, bu Akar'ı çok güçlü bir konumda bırakır.
Washington'daki bazıları ulusal savunma bakanına bakıp şöyle diyebilir: "Tamam, o kadar da kötü görünmüyor. Bize pragmatik gibi gelmedi. Onunla iş yapabiliriz." Bu mantıksız bir tutum değil ama kimse Akar'ın ABD'ye dost olmasını beklememeli. İdeolojik olarak Erdoğan gibi benzer bir yerden geliyor. Bakan, son derece milliyetçi, Batı karşıtı bir subay grubuyla da ortak bir neden ortaya attı. Diğer şeylerin yanı sıra, NATO komutanlıklarında dişlerini kesen ve Avrupa ve/veya ABD'de önemli zaman geçiren subayları ya hapse atarak (tartışmalı din adamı Fethullah Gülen'in bağlantıları olduğu iddiasıyla) ya da onları sorumluluk pozisyonlarından uzak tutarak cezalandırmak için işbirliği yaptılar. Akar, 2020 yazında Türkiye'nin Akdeniz'de Ankara'yı kendi NATO müttefikleri Yunanistan ve Fransa ile karşı karşıya getiren saldırgan duruşundan da doğrudan sorumlu olan yetkiliydi. Savunma bakanının Erdoğan'ın siyasi becerisini ve karizmasını yaklaşık olarak belirlemesi zor olurdu, ancak subay kolordusunun büyük kısmının sadakatiyle, en azından başlangıçta buna ihtiyacı olmayacaktı.
Elbette, Erdoğan'ın sağlığının gerçek durumunu veya onun yerine kimin geçebileceğini bilmenin bir yolu yok, ancak analistler ve hükümet yetkilileri, Erdoğan'ın 2023 seçimlerine kadar varacağını varsayarak kendilerine hiçbir hizmette bulunmuyorlar. Bunu yapmazsa, Türk siyaseti statüko ante'ye benzeyen bir şeye geri dönebilir veya AKP'deki çatlaklar muhalefet için fırsatlar sunabilir veya ülke daha istikrarsız hale gelebilir veya başka bir şey olabilir. Dış politika camiası yıllarca Mısır'ın Hüsnü Mübarek'ten ya oğlu Gamal Mübarek'e ya da istihbarat başkanı Ömer Süleyman'a geçeceğini hayal etti. İkisi de değilmiş. Türk cumhurbaşkanının kötüye gittiğine dair işaretleri görmezden gelmek ve işlerin yoluna gireceği umuduna karşı umut etmek daha da büyük bir hata olur.
Steven A. Cook, Foreign Policy'de köşe yazarı ve Dış İlişkiler Konseyi'nde Orta Doğu ve Afrika çalışmalarından sorumlu Eni Enrico Mattei kıdemli üyesidir. Son kitabı False Dawn: Protest, Democracy ve Violence in the New Middle East'tir. Twitter: @stevenacook
https://foreignpolicy.com/2021/10/01/erdogan-sick-lead-turkey/
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gomlegin ilk dugmesi yanlis iliklenince digerleri de yanlis gider.
~C.BRUNO~
- - - - - - - - - - - - - - - -
En akilli insan, mesverete en cok saygili ve baskalarinin fikirlerinden en cok istifade eden insandir.
~Anonim Nasihat~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Mustafa Kemal ve arkadaşları, Yunanlılara karşı büyük bir saldırıya hazırlanıyorlar.
Bu çılgınca teşebbüsün amacı, yine izmihlâl, izmihlâl, izmihlâl...
Çünkü Yunanistanın orduları var, teçhizatı var.."
~(ALi KEMAL, Peyami Sabah, 7.8.1920)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Soylu Düşünceleri Olan Kişiler Yalnız Değildirler.
~SİR PHİLİP SİDNEY~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Kusurunu kendine soylemeyen adam, ayibini huner sanir.
~Sadi~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Hayat, yasanti aramak degil, kendimizi aramaktir.
~C.PAVESE~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Aranizdaki butun perdeleri tek tek kaldir ki, Tanriya saf bir askla baglanabilesin.
Kurallarin olsun ama kurallarini baskalarini dislamak yahut yargilamak icin kullanma.
Bilhassa putlardan uzak dur dost.
Ve sakin kendi dogrularini putlastirma
~TEBRIZ LI SEMS~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Vox populi, vox dei
(Halkın sesi, Hakkın sesi)
~Latin Özdeyişi~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
 Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder