1 Kasım 2021 Pazartesi

“FUAT KEYMAN : ATATÜRK NİYE BUGÜN HALA KÜRESEL-VİZYONER LİDER OLARAK KABUL EDİLİYOR?”


"FUAT KEYMAN : ATATÜRK NİYE BUGÜN HALA KÜRESEL-VİZYONER LİDER OLARAK KABUL EDİLİYOR?"

Prof. Dr. Fuat Keyman, Lisans ve yüksek lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde, doktorasını Kanada'da Carleton University'de yapmıştır. Doktora sonrası çalışmalarını Harvard Üniversitesi ve Wellsley College´da sürdürmüştür. Bilkent ve Koç üniversitelerinde çalışmış olan Keyman halen Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. Bilim Akademisi üyesi de olan Keyman'ın yurtdışında ve yurtiçinde yayımlanmış çok sayıda yayını bulunmaktadır.

Ekim 31, 2021

"Amerikalı felsefeci Dewey, Türkiye'ye davet edilir. Eğitim Reformu Raporu'nu sunar. Atatürk'le uzun sohbetler yaparlar. Köy Enstitüleri önerilerinden biridir. 1945'te tekrar geldiğinde "Benim Amerika'da yapmak istediğimi Atatürk başardı" diyecektir."

Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yıllarını kutlamaya başladık.

Her ne kadar yıkıcı kutuplaşma sorunu ve hükümetin 1920-23 döneminden ve Atatürk'ten uzak durma girişimleri içinde yıldönümü kutlamaları devlet-siyaset düzeyinde sönük geçse de bu dönemin önemi ve vizyoner yapısı muhalefet, sivil toplum ve vatandaşlar tarafından kutlanıyor ve vurgulanıyor.

"2020"de, "1920 Meclisi"nin, ki o Meclis, Ulusal Kurtuluş Savaşını yönetmiş ve başarmıştı, yüzüncü yıl dönümüydü.

"2021" , Anayasa hukuku alanının duayenleri "Bülent Tanör" ve "Ergun Özbudun" ve bugünün güçlü ve parlak isimleri "Bertil Emrah Öder" , "Kemal Gözler" , "Vahap Çoşkun" ve "Murat Sevinç" hocaların nitelemeleriyle Türkiye anayasa tarihinin bugüne kadar "en vizyoner, demokratik, ve uzlaşıyla kabul edilmiş" "1921 Anayasası"nın yüzüncü yıl dönümüydü.

"2023" , 29 Ekim 1923'te kurulan "Türkiye Cumhuriyeti"nin yüzüncü yıldönümünü kutlayacağız.

Bu şekilde, bir yüzyılı bitirmiş, yeni bir yüzyıla, "İkinci Yüzyıl"a girmiş olacağız.

İki gün önce cumhuriyetin 98. yılıydı.

98 yıl sonra, bugün hala sadece ülkemizde değil, küresel ölçekte "vizyoner küresel lider" lerin başında düşünülen "Atatürk"ü minnetle anmamız gereken cumhuriyeti kutladık.

Peki neydi cumhuriyetin ve Atatürk'ün önemi?

"EĞİTİM REFORMU, ULUSAL KALKINMA, KÜRESEL İŞBİRLİĞİ/İTİBAR"

1923'e dönelim.

Cumhuriyet çok zor şartlarda kurulmuş. Savaş-sonrası travma içinde bir toplum. Ekonomiden eğitime, ülke yönetiminden toplum yaşamına uzanan geniş bir yelpazede, "Feroz Ahmed"in nitelemesiyle "imparatorluğun küllerinden yeni olanı inşa etme" çabası.

(Bu çabanın kapsamlı bir analizi için "Zafer Toprak"ın müthiş kitabı, "Türkiye'de Yeni Hayat: İnkilap ve Travma 1908-1928"i tavsiye ederim.)

Amerikan pragmatik felsefesinin kurucularından "John Dewey" (1859-1952), 1924 yılında, Atatürk'ün özel davetiyle Türkiye'ye davet edilir. Dewey, eğitim reformu yapacak yeni ülkeye katkı vermek için davet edilmektedir.

Dewey, savaş döneminde bile, 1921'de, geleceğe bakarak "Maarif (Eğitim) Kongresi"ni yapmış Türkiye'ye gelme davetini kabul eder. Türkiye'ye gelir; İstanbul, Ankara, Bursa'da çalışmalarını yapar. Geçerliliği hala bugün de devam eden Eğitim Reformu Raporu" nu Atatürk'e sunar.

Atatürk'le başta eğitim ve felsefe olmak üzere uzun saatler süren sohbetler yaparlar.

Kamu ya da devlet okulları, o zamanki tanımıyla "Köy Enstitüleri" kurmak; öğretmenlere değer veremek ve onların eğitimine önem vererek iyi öğretmen yetiştirmek, yapılan önerilerden bazılarıdır.

Dewey, Türkiye'den ayrılır ama yapılan çalışmaları takip eder. Çünkü kendisinin ilgi ve çalışma alanlarından biri de Amerika'da hala çok sıkıntılı olan parasız kamu okullarının (public schools) kurulmasına ve gelişmesine katkı vermektir.

Dewey, 1945'te Türkiye'ye tekrar gelir ve incelemelerde bulunur. Atatürk dönemi eğitim alanınında yapılanları çok başarılı bulan Dewey, gezisi sonrası yaptığı konuşmada, "Benim Amerika'da yapmak istediğimi Atatürk liderliğinde Türkiye başardı" diyecektir.

"98 yıl sonra bugün, eğitim, ekonomi, demokrasi, dış politika alanlarında ciddi sorunlar yaşayan; küresel ve bölgesel itibarı sarsılmış; içe kapanmış; güvenlikçi bir söylem ve eylemle yönetilen bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız."

"1923'ÜN "YENİ TÜRKİYE" Sİ"

1923 Türkiyesi'nin eğitim reformu girişimleri, "İzmir İktisat Kongresi" ile ulusal kalkınmacılıkla birleşir. Modern ulus devlet inşası temelindeki yapılan "kurumsal ve hukuki reformlar" bunlara eklenecektir.

Tüm sorunlara ve demokrasiden haklara önemli alanlardaki eksikliklere rağmen, savaş sonrası travma içinde inşa edilmekte "Yeni Türkiye" de önemli reformlara imza atılmaktadır.

"Güvenlik-ekonomi-eğitim-kurumsal reform-dış politika" alanları birlikte düşünülmektedir.

Siyasi alanda "kadın-erkek eşitliğine" önem verilmekte, "vatandaşlık" anlayışı ön plana çıkartılmaktadır.

Dış politika alanında uygulanan "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" mottosuyla Türkiye, küresel ve bölgesel ölçekte "itibar" kazanmaktadır.

Atatürk'ün vizyon temelli küresel liderliğinin bugün de geçerli olması ve küresel ölçekte tanınmasının arkasında böyle bir "Cumhuriyet Hikayesi" vardır.

98 yıl sonra bugün, eğitim, ekonomi, demokrasi, denge ve denetleme, dış politika alanlarında ciddi sorunlar yaşayan; küresel ve bölgesel itibarı sarsılmış; içe kapanmış; bölgesel-küresel işbirliklerini ve birlikte çalışma olanaklarını kullanmayan; güvenlikçi bir söylem ve eylemle yönetilen bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.

Bu tablo, aynı zamanda, elçiler krizinden dış politika alanına, tezkere oylamalarından savunma sanayine, Türkiye-Amerika-AB ilişkilerinden farklı ülkelerle ikili ilişkilere uzanan bir alanda; sert gücü ve savaş söylemini dillendiren, çatışmayı itibara, kutuplaşmayı partiler üstü diyaloğa tercih eden bir yönetim anlayışını da içeriyor.

Böyle bir Türkiye tablosu içinde, eğitimde Köy Enstitülerini ve yönetimin her alanında kurumsal reform ve demokrasi anlayışını mumla aradığımız bir ortamda 29 Ekim 1923'ün 98.yılını kutluyoruz.

İçten mi?

Şüpheliyim.

29 Ekim'den ders almak, belki de Atatürk-Dewey ilişkisini ciddiye almaktan geçiyor.

Bu, sadece hükümet için değil, muhalefet için de yapılması gereken bir şey…

https://www.politikyol.com/ataturk-niye-bugun-hala-kuresel-vizyoner-lider-olarak-kabul-ediliyor/


--

- - - - - - - - - - - - - - - -

KOPUK
. . . . . .
Oyun bitti ve her sey yerini buldu.
Aksamla ebedi kizlar anne oldu.
Aynalara bakma, aynalar fenalik;
Denizi, sonsuz olani dusun artik.
Bir gun beni hatirlayabilirsin ancak,
Guzelsem soyabilirsin cirilciplak;
Oradayim hep ben, orada, derinde,
Gemilerin ihtiyar kopuklerinde.

~Ahmet Muhip DRANAS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"İçinde, konuşan hayvanların, büyücülerin, cadıların, yılanlara dönüşen sopaların, gökten düşen yiyeceklerin, suyun üstünde yürüyen insanların ve her türlü sihirli, tuhaf ve ilkel öykülerin yer aldığı bir kitaba inanıyorsunuz, sonra da bana, akıl sağlığın bozuk mu diyorsunuz?"

~DAN BARKER~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Yüzünü güneşe karşı dön, gölgeler arkana düşecektir."

~Maori Atasözü~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Gerçek denilen, çoğu durumda güçlü bir acıyı da beraberinde getirir.
Çoğu insanın acıyı beraberinde getiren gerçeği falan aramaz.
İnsanların gereksinim duyduğu, kendi varlıklarının biraz daha derin bir anlamı olduğunu hissettirebilecek hoş, rahatlatıcı öykülerdir.
İşte o yüzden din dediğin şey var olabiliyor.

~George Orwell-1984~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ömer Hayyam Bütün Dörtlükler [ 69. - 389 ]

Bahar geldi; başka şey istemem kafamda;
Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;
Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:
Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Risale-i Nur kitapları bir çeşit tanrı(ilah) gibidir: Onların insanları ve canlıları koruduğuna, gerekirse zarar verdiğine inanır ve bu konuda yüzlerce örnek verir.

~(Barla Lâhikası 166) (Emirdağ Lâhikası-1 162)~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Dünya Geniş İdi Şimdi Daraldı

Dünya geniş idi şimdi daraldı
Çıkıp gideceğin yer belli değil
Yetmiş altı yıldır alır satarım
Bakmadım deftere kar belli değil

Seyrettim alemi dünya dar dedim
Ay dünya, arası sanki bir adım
Denizi karayı ölçtüm aradım
Adalar içinde var belli değil

Avrupa Asya ayrı bir kıta
Bir yıllık yol idi deveye ata
Uçaklar sığdırdı beş on saata
Daha neler çıkar dur belli değil

Hırsızlar çalardı at ile para
Şimdi çalıyorlar uçak-tayyare
Bekar kalsam dünür olsam dullara
İstenecek başlık ver belli değil

Evlattan uşaktan fayda bekleme
Binde bir bulunur o da tekleme
Cahil insan gül ise de koklama
Ayvası turuncu nar belli değil

Ne oğluna güven ne de kızına
Doğru söylen kulak vermez sözüne
Yalvar yakar getiremen izine
İçimde bir ateş kor belli değil

Bu kahpe dünyanın sonu vefasız
Beş günlük ömrünü geçir kavgasız
Diyorlar Veysel'e sersem kafasız
Başımda duman var kar belli değil

~Aşık Veysel~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yoksullara Pek Cömert Davranan Zenginlere Güvenme.

~PLAUTUS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Artik ayri enstrumanlara akort olmayi birakip birlikte bir senfoni yaratmamizin zamani geldi.

~Anonim Nasihat~
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder