Terörist Sakine cansız ile albay Levent Göktaşın telsiz konuşması.. .
Savaşta mertlik hücrede kalleşlik gördük
'Cudi Dağı'na gece yarısı 40 kişiyle 250 PKK'lının içine sızdım. Grubun lideri Sakine Cansız çatışma sonunda telsizime bağlandı. Şehit askerimizin takasını konuştuk'
Ergenekon tertibiyle 4 yıldır tutuklu bulunan TSK'nın üç hizmet madalyalı tek subayı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, Paris'te öldürülen PKK'lı Sakine Cansız ile ilgili olarak hakkında çıkan haberlere Aydınlık'a gönderdiği mektupla yanıt verdi. Cudi'ye düzenledikleri operasyon sırasında PKK'lı grubun başındaki Sakine Cansız'la telsizde konuşan Göktaş, devamını mektubunda anlattı. İşte Göktaş'ın o mektubu:
İşin gerçeği
"Geçen günlerde, Aydınlık gazetesi dahil internette bazı kanallarda "Sakineyi öldürmem için beni görevlendirdiler" gibi akıl almaz bir haber çıktı.
Olayı şöyle arz edeyim; Sanırım 2010 yılı Ocak-Şubat aylarında 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde SAYGI-SEVGİ konulu bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda Paris'te öldürülen Sakine Cansız'ın da ismi geçmişti, ancak olayın Sakine ile hiçbir ilgisi olmamasına karşın; basında, "Beni Sakine'yi öldürmek için gönderdiler" şeklinde yer aldı. Halbuki olayın en güzel anlatımı 6 Haziran 2010 tarihli Aydınlık dergisinde Hikmet Çiçek imzası ile 20-Mayıs-2011'de Aydınlık gazetesinde Sezim Özadalı imzası ile çıkmıştı.
Olay şöyle:
1995 yılında Kuzey Harekatı için Irak'a sızmıştık. Ve PKK'nın Haftanin kampına girdik. Harekatın bitiminde bir mesaj geldi telsizden, Cudi-Ballıkaya bölgesinde Cemil Bayık ve Sakine Cansız komutasında 250 kişilik çok güçlü bir PKK grubu tespit edildi. Mehmetçik girerse çok şehit ve yaralı verilebilir. Senin önden girmeni istiyoruz şeklinde Asayiş Komutanı ve Özel Kuvvetler Komutanı imzalı.
Uzatmayayım Silopi'ye geldim. Ve Cudi dağına sızdım gece yarısı. Ve sabaha karşı Ballıkaya'ya vardım. Kış olduğu için yaklaşık -40 derece soğuk ve etraf kar dolu.
Hedef tespitini yaptıktan sonra 40 kişilik bir grupla 250 kişilik PKK grubu içine girdim. Çok yoğun temas başladı. İnan, 5 metre mesafeden temas devam ediyordu ve girdiğimiz yer PKK açısından çok avantajlı bizim açımızdan aleyhe idi. Giriş anında 10 subay-astsubay yaralandı ve ilerleyen zamanda bir uzman çavuşumuz şehit oldu. Karşı taraf da çok sayıda kayıp verdi. İnanılmaz bir muharebe oldu. Hava kararınca geri çekilip tepelerde mevzilendim. Mevzilendim ancak şehit arkadaşımızın naaşını alamadık. Saaat gece 01-02'ye kadar birkaç deneme yaptık. Ancak havanın çok soğuk, yerlerin kaygan, çok karanlık olması ve PKK'nın sürekli ateşine maruz kalmamız nedeniyle şehidi alamadık. Gece yarısı, Sakine ve yanında bulunan Şimşek kod isimli kişi telsizden beni aradı. Benim telsiz kodum da Ozan idi. Cevap verdim, "Dinliyorum, ben Ozan" dedim. Epey konuştuktan sonra dediler ki "Ozan bak, durmadan girip çıkıyorsun. Bu cenazeyi alamazsın, vermeyiz. Ama anlaşalım, şehidi sana verelim". Ben de "Ne istiyorsunuz" dedim.
'Mert adamsın'
Dediler ki, "Bak, hava çok soğuk burda kalmanız çok zor, 1-2 gün içinde gidersiniz. Bizim de çok şehit ve yaralımız var, sizin de. Buradan ayrılırken, Armut Boğazı denilen yerden geçerken, oradaki ilk ağacın altına çuval içinde; konserve, ekmek, oksijen, tentürdiyot, sargı bezi gibi sağlık malzemesi koyacam diye söz verirsen, ki seni aşağıda savaşırken gördüm, mert bir adamsın. Savaşçısın. Koyacam dersen inanırız. Eğer malzemeyi ağaç altına koyarsan biz de sana şehit cenazesini verelim". "Nasıl vereceksiniz" dedim. "Sabah saat 09.00'da tek başına yanımıza ineceksin, alıp gideceksin" dediler.
'Cenazesi temizlenmiş silahı da yanında'
Herkesin telsize girip beni uyarmasına karşın ben, şehit çocuğun eşini ve çocuklarını düşünerek "olur" dedim. Anlaştık. Sabah olunca aşağıya indim. Baktım, cenazesi tertemiz temizlenmiş, yerde yatıyor. Yanında silahı, parmağında yüzüğü, her şeyi tam. Aldım sırtıma koydum. Etrafıma baktım. Tam yürümeye başladım. Sağ-soldaki PKK'lılar ayağa kalkıp beni selamladılar, saygılarını gösterdiler ve yukarı çıktım. Armut Boğazı'na malzemeyi koydum ve sonra oradan ayrıldım.
Bunu mahkemede niye anlattım; dedim ki "Bir gün ABD'de bir uçak tam havalanacakken birden durmuş. Pilot, yolculara demiş ki "bir Kahramanlık Madalyalı Kore gazimiz gecikti, 5 dakika içinde uçakta olacak, onun için bekliyoruz".
Uzatmayayım; Gazi gelmiş, kapıdan içeri girmiş, uçaktaki herkes ayağa kalkmış ve gaziyi alkışlayıp saygı ve sevgilerini sunmuşlar.
'Hücrede öldürmek için eziyet ediyorlar'
Dedim ki "Ben Türk subayı olarak diğer Türk subayları gibi yüzlerce sıcak temasa girdim. 3 tane Kahramanlık Madalyası aldım; değil saygı/sevgi, bizi hücrede öldürmek için eziyet ediyorlar".
Bize PKK bile savaşçılığımız nedeniyle saygı gösterdi, siz göstermiyorsunuz. Olay böyle ancak bu olay "Beni Sakineyi öldürmeye gönderdiler" şeklinde lanse edildi.
Hikmet Çiçek yazısında çok güzel anlatmıştı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde hiç bir subayı-astsubayı "Sakineyi öldür, vs.yi öldür" diye bir göreve göndermezler... Operasyona gidersiniz. "Teslim ol" dersiniz. Teslim olur, ne âlâ. Olmazsa çatışma çıkar. Sonunda istemediğiniz halde ölümler olur.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde subaylar-astsubaylar, inanın bana Hz. Muhammed (SAV) ve Hz. Ali (KVC) ahlakı ile ahlaklanmış muharebe ederler. Asla aman dileyene elimiz kalkmaz. Ve inanın TSK mensupları sizin de bildiğiniz gibi mum gibidirler, yani kendi diplerine ışık vermezler ama kendi varlıklarını eritip etraflarını aydınlatan fedakarlık ve feragat sembolüdürler.
Girdiğim çatışmalarda 75 subay-astsubay ve birçok Mehmetçik şehit-gazi oldular. Hemen hepsi; ölüm anında bir takım Rahmet meleklerinin yanlarında hazır bulunacaklarını, Cenab-ı Hak'kın manevi huzurunda hazır olarak rızıklandırılacaklarını bilip hissettikleri için şehit olma, şahadet mertebesine ulaşma isteği ile savaştılar. Ama hep ülke savunması için, milletimizin huzuru için. Asil Türk Bayrağı'nın ebeddiyen gönderinde dalgalanması için.
Ve inanın, yanımda yaralanan, Şehit olan Sb-Asb-Uzman-Erbaş-Erlerden bir tanesi dahi "Komutanım beni kurtarın" demedi. Hepsi; "Şehit olacağım" diye Kelime-i Şahadet getirip, Ayetel Kürsi duasını okudular.
'Eli elinizde, size bakıyor'
Düşünün ki yağmurlu bir gecede etrafınız sarılmış ve 200-300 kişilik bir PKK grubu ile Kuzey Irak'ta savaşıyorsunuz.
Astsubayınızı, şans bu ya, yıldırım çarpıyor. Hava yağışlı temas devam ediyor. Görüş sıfır.
Astsubayınız mayına basıyor. Görüş sıfır, temas var.
Subayınız göğsünden vuruluyor. Görüş sıfır, yağış var, temas var.
Subayınız kafasından vuruluyor. Görüş sıfır, yağış var, temas var. Ve helikopter gelip yaralıları alamıyor. Sabaha kadar Subay-Astsubayınız eli elinizde, gözleri ile size bakıyor. Bir elinizle ateş ediyor, diğer elinizle onları tutuyorsunuz. Ve o Subay-Astsubay sizin gözünüzün içine baka baka şehit oluyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz. Size yüzlerce olay anlatabilirim. İşte kahraman ve asil Türk Subayı, Türk Astsubayı, Türk Mehmetçiği dağlarda, şehirlerde, köylerde, ovalarda hep böyle yaşıyor.
Ve inanın bana; Şehit arkadaşlarımı şehitliğe defin ederken; arkalarında kalan eşi ve çocukları bu kadar üzüntüye, eleme, kedere rağmen sadece bir cümle söylüyorlar.
"Vatan sağolsun"
İşte Türk Subay/Astsubay/Mehmetçiği ve aileleri de böyle yaşıyorlar. Saygılar, selamlar."
NOT: O yazının başlığı "Sakineyi öldürmek için gönderildim" değil "biraz saygı biraz sevgi" olmalı diye düşünüyorum.
Başarıları
► Göktaş, yüksek atlama serbest paraşütçü, dağ ve sualtı komandosu olan ilk ve tek subay.
► En çok üstün cesaret ve feragat madalyası ve takdirname sahibi asker.
► Üç tane "Üstün cesaret ve feragat madalyası" olan tek subay.
► Altı adet "Üstün birlik yetiştirme beratı" sahibi.
► 180 adet "Takdirname" sahibi.
► Sayısı bilinmeyen şerit rozeti.
► Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın en seçkin suba birliklerinin kurucusu.
► Kara Harp Okulu İşletme mezunu.
► Gazi Üniversitesi İşletme Ana Bilim Dalı Üretim Yönetimi-Planlama yüksek lisans sahibi.
► Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu.
► Dönemin Makedonya Genelkurmay Başkanı'nın uluslararası bir ortamda, kendisi için, "Benim hocam (Özel Kuvvetler) hayran olduğum ve örnek aldığım subaydır" dediği rivayet edilir.
► İngilizce, Rusça ve Arapça bilir.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ömer Hayyam Bütün Dörtlükler [ 198. - 389 ]
Ehil insana canım feda olsun;
Ayağı öpülse öperim onun.
Bir de git ehil olmayanla konuş:
Cehennem ne imiş görmüş olursun.
- - - - - - - - - - - - - - - -
No permission to cross
in reality it is the glimmer of hope which disappears
days spent in longing have turned to sadness
Don't wait for me
in the other cell of sorrow
No access to love
(Our army is our greates security)
I kept looking at the starts tonight
hoping you are too
Your message for a meeting has reached me
in a different country
in a different time
But I can't wait
the yellow snake called time
keeps crawling inside me
I have falled into unpostponable longings
I must see you today
I will tell everyone you forbidden name
I will then walk through
dressed like a cat
Wait for me
take me in your arms
I will say "miouw" to you in Turkish
Your name
is like a knot inside me
I undo it
The soul pain and love seizures increase
if loving is not joyful
what is the use?…
I must submit a petition
(My request is obvious)
"Permission to cross the border to be granted due to longing"
A lovesick flower
is dying
the guns turn on it
-Love has been detailed in noman's land
it confessed to being a lunatic escape
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bağdat seferinde Padişah Genç Osman, kale kapısını kırarak ilk içeri giren kişi olmuştur.
Tarih dersinde hoca öğrenciye sorar: Bağdad kalesinin kapısını kim kırdı?…
Tenbel öğrenci heyecanlanır ve ben kırmadım efendim der.
Hoca çok kızar bu cevaba ve durumu Okul Müdürüne anlatır.
Ancak,Müdürün cevabı da ilginçtir:Bunlar kırarlar da sonra ben kırmadım derler, der Müdür.
İyice sinirlenen hoca durumu Milli Eğitim Müdürüne iletir.
O da ne yapacağını bilemez ve Bakanlığa başvurur.
Olay sonun da Bakana kadar ulaşır.
Bakan çok pratiktir.
Müsteşarını çağırır ve örtülü ödenekten şu kapıyı yaptırın da olay kapansın der.
~Prof. Dr. Zeki Tüfekçioğlu'nun derlemelerinden…~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Satranç tahtasında, tüm denizlerdekinden daha fazla macera vardır.
~Pierre Mac Orlan ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Age quod agis …
Ne yapiyorsan onu yap…
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Noli turbare circulos meos…
* * *
Cemberlerimi bozmayin.
~Latin Atasozu - (Arsimet)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ilk seferde basaramazsaniz, tekrar tekrar deneyin, sonra vazgecin. Hemen vazgecmek, aklini kullanmamaktan baska bir sey degildir.
~W.C.Fields~
- - - - - - - - - - - - - - - -
YILMAZ ÖZDİL: ABD'YE HAK ETTİĞİ CEVABI KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜ VERECEK?
SÖZCÜ gazetesinin usta yazarı Yılmaz Özdil ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullanmasıyla ilgili olarak "Vatan kavramını arsaya benzettiğimize göre ABD'ye hakettiği cevabı kadastro genel müdürlüğü mü verecek? İşbirlikçi tarikatçılarını cemaatçilerini de götürmeyi unutma yankee go home" ifadelerini kullandı.
24/04/2021
ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullanmasına bir tepki de SÖZCÜ gazetesinin usta yazarı Yılmaz Özdil'den geldi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Özdil "Laf salatasını bırakın… Bu ülkenin eğer biraz haysiyeti varsa biraz onuru varsa biraz milli şuuru kaldıysa derhal verilmesi gereken cevap budur" diyerek Hürriyet Gazetesi'nin 26 Temmuz 1975 yılındaki manşetinde yer alan 'Amerika'lılara imtiyazlar kaldırıldı' haberini paylaştı.
Özdil diğer paylaşımlarında ise "Vatan kavramını arsaya benzettiğimize göre ABD'ye hak ettiği cevabı kadastro genel müdürlüğü mü verecek? İşbirlikçi tarikatçılarını cemaatçilerini de götürmeyi unutma yankee go home" ifadelerini kullandı.
Sosyal medya hesabından paylaşımlarını sürdüren SÖZCÜ gazetesinin usta yazarı Yılmaz Özdil "ABD başkanı sadece 'soykırım' demiyor İstanbul yerine 'Constantinople' diyor… Lozan'ı zedelemeye çalışan Montrö'de gedik açmaya çalışan zırcahil zihniyet Türkiye'yi 100 sene önceki 'hasta adam' konumuna sürükledi" dedi.
https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/yilmaz-ozdil-abdye-hak-ettigi-cevabi-kadastro-genel-mudurlugu-mu-verecek-6394470/
- - - - - - - - - - - - - - - -
Neden her istedigimi anlatamiyorum?…
Neden, ayni yasantinin icinde bulunan insanlarla hicbir iliski kuramaz oldum? Neden, neden, neden? Sorular, cengeller gibi, soru isaretleri gibi kafasina takiliyordu.
Yalniz seninle mi konusabilecegim Olric?…
~Tutunamayanlar | Oguz Atay~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bir cocuk sahibi olmaya karar vermek cok onemlidir, sonsuza dek yureginizin, bedeninizin disinda olmasini kabul etmektir.
~Elizabeth Stone ~
- - - - - - -
- - - - - - -
11_EYLUL_CIHADI_HAKKINDAKI_SUPHELERE_CEVAPLAR.pdf
KAHRAMANIN_SONSUZ_YOLCULUGU-JOSEPH_CAMPBELL.pdf
S._Kierkegaard-Korku_ve_Titreme.epub
Tami_Hoag-Olumden_Daha_Derin.epub
387_Numarali_Muhasebe-i_Vilayet-i_Karaman_ve_Rum_Defteri.pdf
Reginald_Rose-Juri_12_Angry_Men_.pdf
F._M._Dostoyevski-Karamazov_Kardesler.pdf
The_Lost_Symbol-Dan_Brown.epub
Goethe-Genc_Werther_in_Acilari.epub
Samuel_A._Hay-Amerikan_Oyunlari_CS.pdf
Viski-Cetin_Altan.mobi
Pis_Morugun_Notlari-Charles_Bukowski.epub
Sibel_Ozbudun-Kizilderililer_Indianer_Vardik_Variz_Hep_Varolacagiz.epub
Salah_Birsel-Siirin_Ilkeleri.pdf
Genetics_and_Molecular_Biology.pdf
Karacaoglan_in_Efsanevi_Kisiligi.pdf
Deli_Kurt-Nihal_Atsiz.epub
Stage_1-Rowena_Akinyemi-The_Witches_of_Pendle.pdf
Ayetlerde_Esmaul_Husna_Ebu_Abdulmumin_Tekin_Mihci.pdf
Sarah_Kane-BLASTED.DOC
-Turkce_Soz_Dizimi.pdf
Tagore-Chitra.pdf
Erkeklerin_Hikayeleri-Murathan_Mungan.epub
Goethe-Faust.docx
KayhanTuncoz-DikkatYaziliVar.pdf
Stieg_Larsson-Atesle_Oynayan_Kiz_II_.epub
MIKRO_IKTISAT_EHERGEC.pdf
Nazim_Hikmet-Mapusluk_Zor_Zanaat.pdf
Bahattin_Yildiz-Dansoz_Kivirmalari.mobi
Bay_Duduk-Aziz_Nesin.mobi
- - - - - - -
"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
| Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
| Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder