Açıklamanın sahibi Prof.İlber Ortaylı...
Ortaylı, İstanbul'a göçün fazla olduğunu belirtti ve vatandaşa eğitimsizlikten dolayı hakaret etti
19 Eylül 2011 Pazartesi 10:45
"İstanbul'un her yerini hödükler doldurdu..."
Bu sözler Türkiye'nin en ünlü tarihçilerinden Prof.İlber Ortaylı'ya ait...
Peki kim bu İstanbul'u kuşatan 'hödükler'...
İlber Ortaylı'ya göre, 'eğitim seviyesi' düşük, İstanbul'a göçle gelen insanlar...
ELİT DEĞERLER YOK OLMUŞ!
Topkapı Sarayı Müdürlüğü görevini de yürüten Ortaylı, bu çirkin benzetmeyle aslında İstanbul'un göç sorununu eleştirmek istedi.
Ancak çizmeyi aşan ünlü tarihçi, İstanbul'daki sorunlarla ilgili yetkili mercileri eleştirmek yerine, işsizlik, sağlık hatta eğitim gibi elzem ihtiyaçlarını karşılamak için ülkenin bir ucundan İstanbul'a göç eden insanları hedef aldı.
Üstelik hakaretlerle...
İstanbul'daki eğitimsizleri 'hödük' ilan eden Ortaylı, Türkiye'deki elit değerlerin yok olduğunundan yakınmaktan da geri durmadı.
PAÇOZLAŞMA ELEŞTİRİSİNE DE KATILDI
Peki Hocam bu olay ne? |
İstanbul'da yaşam mücadalesi veren insanlara hakaret yağdıran Ortaylı, burnunun dibinde yaşanan skandalı acaba nasıl tanımlayacak? |
Akşam gazetesinden Şenay Yıldız'ın sorularını yanıtlayan İlber Ortaylı, Alev Alatlı'nın "Türkiye'de paçozlaşma süreci yaşandığı" yorumlarına da destek çıktı.
Ancak Ortaylı, 'Paçoz çok sokak dili.
Ben bu kavramı kullanmazdım.
Niteliksizleştirme denilebilir' görüşünde...
İşte Ortaylı'nın açıklamalarından ilgili bölümler;
İSTANBUL AYVAYI YEMİŞ!
İstanbul, estetik olarak ayvayı yemiş, bitmiştir.
Çok güzel yerleri var ama inşaatlardan dolayı bitecek.
Maalesef İstanbul'la alakası olmayan hödükler doldurdu bu şehrin her tarafını.
'Hödükler İstanbul'a geliyor' diye şikayet edenlerden değilim.
Öyle bir şey olmaz.
Burası bir metropol.
Elbette ki ekmeğini arayan insanlar gelirler ve sen onları almak zorundasın.
Fakat biz onları eğitemiyoruz.
Çünkü İstanbullu diye bir zümre yok artık.
Ve o gelenlerin hiçbir eğitim görme endişeleri yok!
Büyük bir arogans içinde bir yarım yamalak rejisörle, bir yarım yamalak müteahhit istediği yere istediği binayı dikiyor, istediği filmi çekiyor, program yapıyor.
Ne yapayım yani?
Bu çok namüsait bir durum, sıkıntı yaratıyor.
Elbette ki insanları iş-aş, eğitim, sağlık hakkından alıkoyamazsınız.
Ama hiçbir yerde de böyle bir elit olmadan birtakım insanlar gidip başköşeye oturup pisleyemez!
Bu evde de olmaz, bir ülkede de olmaz.
Ama, maalesef Türkiye böyle.
ELİT DEĞERLER YOK OLUYOR
Elit değerler tamamen siliniyor, yok oluyor.
Yerine onun kalitesinde olmayan başka bir şey geliyor.
Paçoz, çok sokak kelimesi.
'Sasıma' veya 'niteliksizleştirme' gibi başka bir ad bulursun.
Niteliksiz insan niteliksiz olduğu için her yere sızabilir, bulaşabilir; her türlü kalitesizliğe, kötülüğe karışabilir.
Beyaz Türk dediğin de bundan bozulup gidiyor.
Ama Beyaz'ın ne kadar beyaz olduğu tartışmalı olduğu için işler düzelmiyor.
İşte Alev Alatlı onu diyor.
Bugün toplumun Tanzimat tipi bir münevveri, oturması yazması olan bir yüksek sosyetesi yok.
BAHAR GERÇEKTEN GELİR Mİ?
Bir tarihçi olarak Arap Baharının geldiği noktaya da değinen İlber Ortaylı, "Bahar gelir mi gerçekten" sorusunu şöyle yanıtladı;
"Arap toplumlarında seni beni cebinden çıkaracak kadar çok entelektüel insan vardır.
Bizim Türkçe bilmediğimiz yerde Arap toplumlarında nefis Arapça konuşan insan vardır.
Ama, Arap toplumu üretmez.
Üretemeyen toplumlar örgütlenemezler.
Böyle toplumlar 50 tane bahar yaşasalar, arkasından kızgın yaz sıcağı ve soğuk gelir.
Evvela, toplumun üretmesi lazım.
Bu olmadıkça, buralara bahar kolay gelmez"
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Zekâ bilgi ve balık yemekle değil, rütbeyle artar. Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder