Bir Rezalet Kaç Gün Sürer?
Bülent ESİNOĞLU
Osmanlı'da "en büyük rezalet üç gün sürer" diye bir deyiş var.
RTE, "Bize PKK ile görüşüyor diyenler şerefsizdir, alçaktır" demişti.
Gene RTE, BOP'un Eş Başkanı olduğunu 34 kez söyledi.
"Biz Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanlarından birisiyiz, bize bu görev verildi.
Biz bu görevi yapıyoruz" demişti.
PKK ile AKP'nin görüşme kasetleri ortaya çıktı.
Görüşmeler belgelenmiş oldu.
Irak, Libya, Suriye ve Mısır'da Eş Başkanlık yaptığı da olgular ile ortada.
Peki, biz bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanının söylediklerine nasıl inanacağız?
Bir güven sorunu oluşmayacak mı?
Yoksa en büyük rezalet üç gün sürer deyip devam mı edeceğiz?
Hükümet kanadından Beşir Atalay'ın ve MİT kanadından gelen açıklamalara bakarsak, devam edeceğiz.
Çekilmeyi düşünen kimse yok gibi.
Aksine, Amerika'nın taşeronluğunu yapmaya Mısır'da devam ediyoruz.
Fakat ortada da çok önemli bir olgu duruyor.
Bunlar Kürt Açılımı dedikleri günden beri, hem Kandil hem de İmralı ile Amerika'nın denetiminde görüşüyorlar.
APO'nun görüşleri ile %95 uyuşmuşlar.
(Kasetlerden)
PKK ile uzlaştıklarına göre, kime karşıdırlar.
Uzlaşmaya karşı olan, terörle mücadele edelim diyenlere, yani orduya karşıdırlar.
Hadi diyelim ki, terör sorununu görüşmeler yolu ile çözmeye karar verdiniz.
PKK ile yaptığınız görüşmelerde, İngilizce (Amerikan'ca) konuşan kişi kim?
Neden çözümünüze yabancıları ortak yapıyorsunuz?
İçinde Amerika'nın veya İngiltere'nin olduğu bir anlaşmada Türkiye lehine bir karar çıkabilir mi?
Görüşmelerde, MI5 veya CIA görevlisinin işi ne?
Türk halkına, diyelim ki, yoğun propaganda yolu ile görüşmelerin haklılığını anlattınız.
Yabancıların denetimini nasıl anlatacaksınız?
Bize zaten anlatamazsınız da, kendi tabanınıza bu rezaleti nasıl anlatacaksınız?
Büyük Ortadoğu Projesinin sahibi size bir görev veriyor.
Verdiği görevin yapılıp yapılmadığını da ajanı ile denetliyor.
Rezalet burada katmerleşiyor.
Rezaletten çıkıyor.
İhanete giriyor.
Hani biz bölgenin en büyük devletiydik?
Tepemizde bizi tokmak gibi denetleyen tokmakçıyı ne yapacağız?
Amerika'nın bölgedeki çıkarları için çalışmak ve bu çalışmaları Türk Halkının çıkarları gibi propagandasını yapmak, artık zorlaşmaktadır.
PKK terör örgütü ile görüşme de, ülkemizin ne çıkarı var?
Televizyonlar ve Amerikan işbirlikçisi köşe yazarlarınız vasıtası ile bu rezaleti de atlatacağınızı sanabilirsiniz.
Muhalefet yapmayan muhalefet sayesinde rezaleti atlattığınızı da sanabilirsiniz.
Bu rezaleti aşmak için %50 çoğunluğun sizin bu rezaletinizi görmezden geleceğini düşünebilirsiniz.
Ama geri kalan %50, sizden bu ülkenin "bölüşülme görüşmelerini" yaptığınızı unutmayacaktır.
14.9.2011, bulentesinoglu@gmail.com
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Herkeste şef olmak arzusu vardır. Bu hâl yalnız yüzü ahirete dönük olanlarda olmaz. Ehl-i hikmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder