6 Nisan 2015 Pazartesi

Re: Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davaların arkasında gerçekte ABD’nin karanlık yüzü vardı. (Türker Ertürk)

Evet, tarihte bazı askerler ihtilaldir deyu darbe yaptı.
Evet, bazıları sadece ülkenin başına geçebilmek için, ülke iç savaşa sürüklensin diye uğraştı, sonra da fırsatı kullandı.
Evet, bu darbeci subayların mal varlıkları milyar doları kaç kez katladı.

Bunların fıtratında darbecilik yok mu?
Var.
Herhangi bir askerin darbeci olmama imkan ve ihtimali var mı?
Yok.
Bunlar nasıl olsa bundan sonra da darbe yapmaz mı?
Yapar bu itler.

O halde bu ülkede asker bırakmamalı.
Hepsinin köküne kibrit suyu.
Orduları lağvetmeli.
Mevcut subayları iköpekler gibi itlaf etmeli.
Bu ülkede birilerinin subay olmayı heves etmesi ihtimalini dahi yok etmeli.

Sonra gelsin Amerikan askeri Jony abi.
Türkün askeri darbeci.
Oysa Jony öyle mi?
O ne insancıl, ne barışçı, ne medeni bir askerdir.
Bu ülkeye fazla bile.

Senin de canına com com.
Nasıl iyi hesap değil mi?


Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    

On 05.04.2015 01:24, Hines Ever wrote:
1. Delilsiz Komodo teorisi
2. Turk demokrasisine en buyuk tehlike hep subaylardan gelmedi mi simfiye Kadam?


Sent from my iPhone

On Apr 4, 2015, at 12:53 PM, Oraj Poyraz <murti@emaildodo.com> wrote:

Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davaların arkasında gerçekte ABD'nin karanlık yüzü vardı. (Türker Ertürk)

Evet, aynen öyledir. Ve Amerika hala daha Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity)in arkasındadır. Hala daha TSK'ya yönelik operasyon sürmektedir. Bir ulusalcılar tarafından, bir de cemaat bağlantılıları tırpanlayarak ordu içi boş bir kabuğa indirgenmiştir.

Alman orduları Polonyayı işgal ettiğinde ilk olarak ele geçirdikleri Polonyalı subayları katletmiştir.

Sovyetlerin katlettiği Polonyalı subayların toplu mezarı ise on yıl kadar önce Katyn ormanında bulunmuştu.

Komünist sistem tarafından Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk'da Slav kökenli ya da bağlantılı olmayanlara geleneksel ordu ve subaylık imkanlarını esirgemiştir. Bu nedenle Sovyet sistemi dağıldığında bütün bu ülkelerde halk yetişmiş subayı, ağır silahları olan geleneksel orduların olanların insafına kalmıştır. Aradan geçen onlarca yıla rağmen, bu halkların bütün gayretlerine rağmen ve bizim de bütün desteğimize rağmen hala daha bu ülkelerde sıfırdan teşkil edilmiş orduların etkinliği şüphelidir.

Osmanlı Balkan Savaşı öncesinde politik sebeplerle ardışık operasyonlar sonucunda subay mevcudunun yarıdan fazlasını emekliye sevk etmişti. Bu durum takip eden dönemde yaşanmış bir sürü savaşta sonuca tesir etmiştir. Yarbayların tümen komuta etmesinin sebepleri vardır. Albayların orduları komuta etmesi boşuna değildir.

Subay çok kıymetlidir. Olmadığında çok aciz kalırsınız.

Paranın kudretiyle gemiler, silahlar, tanklar, uçaklar alabilirsiniz. Resmi geçitlerde görkemli askeri törenler sizi etkilemesin.

Esas olan dağlarda, bitin, pirenin, soğuğun, sıcağın, açlığın, yokluğun, tozun içinde ter atanlardır.

Subayda devlete, millete inanç çok önemlidir.
Askerlik parayla halledilebilecek bir şey değildir.
Balyoz, Ergenekon ve bunun gibi operasyonlar sadece gidenleri mağdur etmemiştir.
Aynı zamanda kalanların da inancı sarsılmıştır.
TSK saflarında yaşanmakta olan inanç bunalımı daha onlarca yıl sürecektir.
Devletin ve milletin kaderine ilişkin dehşetengiz gelişmeler kapımıza dayanmıştır.
Devlet ve millet ordularına, subaylarına gerçekten ihtiyaç duyduğunda farkı fark edeceksiniz.
Otuz yıl sonra bu günleri, yaşananları konuşacak, gelişen büyük olaylarda subayların tepkisizliklerini, etkisizliklerini konuşacaksınız.

Adam sendecilik, al paranı salla başını mentalitesi, sana mı kalmış, sana ne düşüncesi bitirir.
Devlet sahip çıkılması gereken bir değerdir.
Devlete, millete, vatan sadakat parayla ölçülebilecek bir kaynak değildir.
İnanç bozulduğunda bunun bedelini kan ve gözyaşıyla ödersiniz.
Osmanlı çok ağır bedel ödedi.
Türkiye ödemesin.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    
.


Türker Ertürk: EVET, AMA YETMEZ!

Geçtiğimiz salı Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali"kararının ardından yeniden görülen Balyoz davası karara bağlandı. İstanbul Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5'inci duruşmasında yargılanan 236 kişinin beratına karar verildi.

Öncelikle beraat edenlere, ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve bu işin başından beri farkındalığı olanlara ve sahip çıkanlara geçmiş olsun diliyoruz. Geciken adaletin en büyük adaletsizlik olduğu bilinciyle bu karara buruk olarak seviniyoruz, evet ama yetmez diyoruz.Çekilen bu acıların, kaybedilen yılların, yitirilen mesleklerin ve yok olan yaşamların hesabını kim verecek?

Yetmez diyoruz çünkü esas kumpas bu yurtseverler üzerinden ülkemize ve geleceğimize karşı kurulmuştur. Gerçek mağdur Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ama ne yazık ki, bu mağduriyetin bugün durumsal farkındalığı olan güçlü sahip çıkanı yok.Bu kumpas çözülmeden ve bu kumpasın savcısından hakimine, polisinden askerine ve medya mensubundan siyasetçisine kadar sorumluları yargılanmadan ve hesap vermeden bu defter kapanmaz ve kapanmamalı!

Hizaya gelindi

Balyoz davasının ilk başladığı günden beri bu davayı izleyen, yazan, yorumlayan ve konferanslarında anlatan birisiydik. Davanın devam ettiği o günlerde silah arkadaşlarımız olan sanıkların ailelerinin "Bu duruşmada beraat veya tutuksuz yargılama çıkar mı? Ne diyorsun?" sorularına hep aynı şeyi söyledik; "Hukuken verilebilecek mücadele yok, mücadeleyi siyasi alana kaydırmak lazım, lehte sunduğunuz delillerin santim önemi yok, bu dava ve mahkeme operasyoneldir"

Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davaların arkasında gerçekte ABD'nin karanlık yüzü vardı. Çünkü ABD'nin Türkiye'ye biçtiği elbiseyi ülkemiz giymek istemiyordu. En kuvvetli direnç askerden geliyordu. Amerikalıların deyimiyle; "generaller hizadan çıkmıştı." Askerlerin hizaya getirilmelerine, derdest edilmelerine, hadlerinin bildirilmesine ve artık ülke siyaseti üzerindeki etkinliklerinin bitirilmesine ihtiyaç vardı. Düğmeye basıldı ve operasyonlar yapıldı. Bakın bugün asker hizaya şimdilik geldiyse, Amerika'ya gidilip selam çakıldıysa ve madalya taktırıldıysa bunu operasyonlara borçluyuz.

Bugün bölünmenin ve iç savaşın eşiğine gelmişsek, terör örgütü PKK ile pazarlık masasına oturmuşsak, adım adım rejim değişikliği rotasında seyrediyorsak, kırmızıçizgilerimizi yok sayarak komşularımızın merkezi hükümetlerine düşmanlık yapıyorsak bunları da hukuki operasyonlara borçluyuz. Bu operasyonlar Erdoğan liderliğindeki AKP'nin önünü açmak için yapıldı.

Eşik geçildi

Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davalar Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun anayasal koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı yapılan dört dörtlük darbenin hukuki enstrümanlarıydı. Darbe ile hukuk içinde kalarak mücadele edemezsiniz. Hukuk size karşı yapılan saldırının enstrümanı ise yapmanız gereken onu yok saymaktır. En başından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesiyle bunu yok sayacaktı ve evlatlarını teslim etmeyecekti. Bunu yapmadı ve yapamadı. Ve emperyalizme karşı bu savaşı kaybettiler. Şimdi bu savaşı kaybeden komutanların bazıları etrafta utanmadan konuşuyorlar. Diğer yapılması gereken ise yargılama yapan mahkemeyi tanımamak ve savunma yapmamaktı!

O gün yazdıklarımıza ve söylediklerimize internet aracılığı ile bugün de ulaşabilmek ve kontrol edebilmek mümkün. O gün "Balyoz'dan tutuklananlar ne zaman çıkar?" sorusuna "Karşı darbe sürecinde geriye dönülemez eşik geçildiğinde, serbest bırakırlar, beraat ettirirler hatta tazminat bile öderler" demişiz. Çünkü suçsuz insanları uzun süre içeride tutmanın ağırlığını hiçbir yönetim kaldıramaz. Zaten esas hedef bu insanlar değildi. Bunların üstünden ülkemizdi!

Şimdi hiçbir şey olmamış gibi ABD ile ilişkilere devam eder ve sorgulamazsan, bölgede kendi çıkarına olmayan işlerde hala taşeronluk yaparsan size her şey müstahaktır.

 



a45UyF587661-150404122129 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/04/04  22:49 5  4  1 undefined bagimsizcumhuriyetciler@googlegroups.com

 

BEN BIR YILDIZIM
. . . . . .
Ben bir yildizim yildizlar ortasinda,
Saga bakarim, sola bakarim, eyvah,
Yapayalnizim yildizlar ortasinda.
Bir bitmez duzelikte aksamla sabah.
. . . . . .
Alabildigine bana vermisler, ?al! ?
Dayanilmaz bosluguyla bu evreni
?Bu gercek, bunu al! Bu dus, bunu da al! ?
Ne ki varsa, bana yazilmis nedeni.
. . . . . .
Mutluyum, bu guzel, bu tek yildizlikta;
Milyonlarca sunu, adak sana, tanrim!
Ama kalbim catlayacak yalnizlikta,
Hic olmazsa bir ayna ver bana, tanrim!

Ahmet Muhip DRANAS

Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamis ve taslama cezasini uyguluyorlardi.
Onlari bu hakli iste desteklemek icin ben de tas atarak yardim ettim.

Buhari 63/27

Koklesen Yanilmalar

Bir kisinin yanilmasi butun halkin yanilmasina yol acar, butun halkin yanilmasi da sonradan teklerin yanilmasina. Boylece yanlislik elden ele gelistikce gelisir, bicimden bicime girer; o kadar ki isin en uzagindaki tanik, en yakinindakinden daha cok seyler bilir; olayi son ogrenen ilk ogrenenden daha inancli olur. Bunda da sasilacak bir sey yok; cunku insan bir seye inandi mi ona baskasini da inandirmayi bir borc sayar, kolay inandirmak icin de anlattigina diledigi gibi ceki duzen vermekten, bir seyler katmaktan cekinmez: Karsisindakinin karsi koyma gucunu kirmak, onun kafasinin alabilecegini sandigi gibi konusmak ister.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







This eMail was sent by Oraj Poyraz at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com

--

Gurur oyle bir tepedir ki; ona tirmananlari alcaltir.

Hayrettin Saglam


*Seytan ayetleri - Vikipedi, ozgur an$iklopedi*

Salman Rusdi nin kitabi icin Seytan Ayetleri (roman) (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-Ayetleri-%28roman%29) maddesine bakiniz.

Islam peygamberi Muhammed tarafindan once vahiy olarak aciklanip, sonradan Seytan tarafindan soyletildigi gerekcesiyle geri cekildigi (Kuran dan cikarildigi) iddia edilen birkac Kur an ayeti.
Bu ayetlerle ilgili rivayetler El-Waqidi, Ibn Sa d, Ebu Cafer Taberi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Ebu-Cafer-Taberi) ve Ibni Ishak in eserlerinde yer almistir.
Seytan ayetleri ilk kez Iskoc tarihci William Muir (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=William-Muir&action=edit&redlink=1) tarafindan 1858 yilinda kullanilmis bir kavramdir.[1] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-1)

*Rivayetler:*

Olayi nakleden pek cok farkli kaynak vardir.
Bu kaynaklar olayi bazi detay farkliliklari ile naklederler.[2] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-2)
Butun bu farkli rivayetler en sonda tek bir ortak ravi olan Muhammad ibn Ka b a dayanir.
Ozetle Muhammed in Mekke de akraba ve komsularini Musluman yapmak icin caba harcadigini ve onlara Necm Suresinden (http://tr.wikipedia.org/wiki/Necm-Suresi) ayetler okurken seytanin araya girip 19 ve 20.ayetlerden sonra kendisine sunlari soylettigi rivayet edilir:
19 Lat ve Uzza ya20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir.

Lat, Uzza ve Menat Mekkelilerin taptiklari putlar idi.

Seytan tarafindan eklendigi soylenen bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir ayetinde gecen turna kelimesi Arapca gharaniq diye gecer ve bu put, varlik seklinde de tercume edilir.
Bu olay Muhammed in sozu edilen pagan tanrilarinin gercekten var oldugunu kabul ettigi seklinde algilandi.
Muhammed in tanrilarini ovdugunu duyan Mekkeliler bunu sevincle karsiladi ve sureyi sonuna kadar Muhammed le birlikte okudu.

Bu olay uzerine Mekkelilerin Musluman oldugu haberlerinin yayildigi ve o zamana kadar Habesistan a goc etmis olan Muslumanlarin Mekkeye geri dondukleri ifade edilir.[3] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-3)
Islam gelenegine gore bu olaydan sonra Cebrail, Muhammed i konu hakkinda bilgilendirmek icin Hacc Suresi 52.ayeti indirir:

Senden once hicbir resul ve nebi gondermedik ki, bir sey temenni ettigi zaman, seytan onun bu temennisine dair vesvese vermis olmasin.
Ama Allah seytanin vesvesesini giderir.
Sonra Allah ayetlerini saglamlastirir.
Allah hakkiyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir

Muhammed fitneyi onlemek icin sozlerini geri alir ve ayetler su sekilde duzeltilir:

19 Lat ve Uzza ya
20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 erkek size de, disi O na mi?
22 oyle ise bu cok insafsizca bir paylastirmadir.
23 onlar ancak sizin ve atalarinizin (ilah edindiginiz seylere) taktiginiz isimlerdir.
Allah, onlar hakkinda hicbir delil indirmemistir.
Onlar (putperestler)yalniz zanna ve nefislerin arzusuna tabi oluyorlar.
Andolsun ki, kendilerine, Rableri katindan yol gosterici gelmistir.

*Rivayetlerin tarihsel degeri:*

Garanik olayi bazi Musluman muelliflerce tamamen ve siddetle reddedilir ve Islam dusmanlarinca uydurulmus rivayetler olarak degerlendirilirken, bazilari tarafindan kismen kabul edilirler.[4]
Prof Dr. Ismail Cerrahoglu, Islam dusmanlarinin[sic] bu rivayetleri yasanmis bir olay olarak degerlendirme egiliminde oldugunu iddia eder.[5]

*Kaynakca :*

(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-1) John L.Esposito (2003).The Oxford dictionary of Islam.Oxford University Press.s.563.
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-2) http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372
(http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-3)
https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw (https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-4)
http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi
(http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-5)
Garanik Meselesinin Istismarcilari
(https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw) Prof. Dr. Ismail Cerrahoglu

*Ayrica bakiniz*

El-Lat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Lat)
El-Uzza (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Uzza)
El-Manat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Manat)

Tabiatin herseyden buyuk ve hersey oldugu anlasildikca tabiatin cocugu olan insan kendinin de buyuklugunu ve haysiyetini anlamaya basladi

ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Medeni Bilgiler kitabi


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder