ALİ NEJAT ÖLÇEN :MUSTAFA KEMAL'E HINÇ
Bay Zubeyr, Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın 17 Nisan 2017 günlü İnsan Azıcık Utanır başlıklı yazısını kimi eklemelerle İnternette dolaşıma sunmuş.
Engin Ardıç 17 Nisan günlü yazısında Anayasa 1876'da ilan edilmişti, diyor ve ekliyor 1908'de yeniden yürürlüğe konduğunda bir çok parti vardı. Bay Zubeyr'de bunu e-mail iletisinde 105 kişiye aktarıyor. Engin Ardıç ve Bay Zubeyr ikisi de yanılıyorlar ve azıcık utanmaları gerekecek. Engin Ardıç o yazısında : Anayasa 1876' da ilan edilmişti Beş sene yaşadı. 1908'de yeniden yürürlüğe konulduğunda birçok parti vardı, diyor. Aslında tarihsel gerçeği unutmuş görünüyor ya da anımsamak istemiyor. Anayasa 1876 Anayasasının devamıymış gibi 1908'de yeniden yürürlüğe konmuş değil. 1908 Anayasası 1876'dakinden çok farklıydı ve de 1908'de çok siyasal de parti yoktu. Çünkü:
1907 ve öncesinde Osmanlı Devletinde hiçbir siyasal parti mevcut değildi. Meşrutiyet ilan edildiğinde yani 1908 yılında sadece Ahali Fırkası vardı.O da zaten yeni kurulmuştu. Ahrar Fırkası 1910, Hürriyet ve İtilaf Fırkası 1911'de , Millî Meşrutiyet Fırkası da 1912'de kuruldu. Çok Partili siyasal yaşam Meşrutiyet ile başlamıştır daha önce değil. Örneğin Radikal Avam Fırkası 1918, ve Ahali İktisat Fırkası da 1918'de kuruldu. Islahat- Esasiye-i Osmaniye Fırkası 1909'da Paris'te kuruldu. Engin Ardıç ve Zubeyr'in öteki yanlışlarına bakalım:
1-İlk Kanun-i Esasi,aslında Mithat Paşa, Namık Kemal'in oluşturdukları Genç Osmanlılar hareketinin ürünüdür ve 10 Eylül 1876 günü II.Sultan Abdulhamid'in tahta çıkışının ardından Mithat Paşa'nın başkanlığında Cemiyet-i Mahsusa kurularak Anayasa çalışmaları başlar. Mithat Paşa'nın özel sekreteri Krikor Odyan adındaki hukukçu Fransa ve Belçika anayasalarından da kimi maddeleri Osmanlıca'ya çevirerek çağdaş bir Anayasa hazırlanır. Örneğin 119 maddeden oluşan bu Anayasa'nın 26.maddesi çok önemliydi: Yargıçların Padişah tarafından görevden alınmasını önlüyordu. AKP'nin bugünkü hukukundan daha çağdaş düzeydeydi.
24 Nisan 1877'de Osmanlı-Rus savaşı başlamasaydı, II.Abdulhamit Meclis-i Mebusan'ı acaba kapatır mıydı? Kimse bilmiyor bunu.
2-Ve acaba Mithat Paşayı, Mahmut Celalettin Paşayı Taif adasına sürdürüp orada kemikleri kırılarak niçin öldürüldüler. Damat Nuri Efendi, Mahmut Celalettin Paşa, "Ey ehli müslümin,burada cinayet işleniyor,beni öldürüyorlar, diye haykırıyordu. Paşa'nın haykırışlarını işitenler kapılara koştular. Ses kesilmiş ve Mahmut Celalettin Paşa ölmüştü".Damat Nuri aklını kaçırmıştı. Onu öldürmekten vaz geçtiler.(Kaynak:Hıfzı Topuz, Taif'te Ölüm, Remzi Kitapevi,2.basım,s.247). Aslında 1453 sonrasının Osmanlı tarihi cinayetler in tarihidir.
3-Engin Ardıç, 17.4.2017 günlü makalesinde: 1920 yılının mart ayına (Mart küçük harflerle yazmış) meclis (Meclis'i de küçük harflerle yazmış) basılıp kapatılana kadar öyle gitti, diyor. Bu tümce hiçbir olayı anlatmıyor. Meclisi kimler basıp kapatıldı? Nerede hangi ilde idi o Meclis. Kapatılana kadar öyle kaldı, diyor. Hayır öyle kalmadı, olayın aslı şudur : 1920 yılının 16 Martında başta İngiltere olmak üzere İtilaf devletleri Meclis-i Mebusanı bastı ve kimi mebusları tutukladılar. Bu durum öyle devam etti diyor Engin Ardıç, hayır öyle devam etmedi: 1920 yılında Ankara'da bir Mustafa Kemal vardı 16 Mart'tan 38 gün sonra Büyük Millet Meclisini kurdu ve İstanbul'da itilaf devletlerinin kapattığı Meclis'in Mebus ve Ayan üyelerinden yurtsever olanlar, Ankara'ya kaçarak Atatürk'ün Meclisinde üye oldular. Ve de Engin Ardıç, 9 Mayıs 1920 günlü TBMM'nin gizli celsesini incelememiş: O gizli celsede kapatılan İstanbuldaki Meclis'ten kaçarak Ankara'da gelen mebuslar TBMM'nin üyesi kabul edilir ve de 18 Temmuz 1920 günlü gizli celsede de Büyük Millet Meclisi'ne iştirak eden mebuslara harcırah ve tahsisat ödenmesi yasası görüşülür ve kabul edilir.
4-Engin Ardıç'ın bir sözüne Zubeyr Avf , e-mail iletisinde yer vermiş. Engin Ardıç'ın sözleri şöyle: Bir daha söyleyelim ve döne döne söyleyelim: Çok partili sistemi İnönü icat etme-miş,paşa sadece 20 yıl önce rafa kaldırdığını 20 yıl sonra raftan indirmiştir,diyor. Onun bu sözü tarihsel gerçeklerle uyuşmuyor. Yani tarihsel gerçeklerden koparılmış bir tümce.
İsmet İnönü Demokrasiyi keşfetmemiştir. Doğru. Demokrasiyi hiç kimse keşfetmiş değil. İlk kez Milattan önce 640-561 yılları içinde düşünür Solon, toplumun demokrasiye nasıl ulaşacağının yollarını göstermişti. 3000 yıl önce Helenistik kültürde yaratılmıştı demokrasi . O bir kültür sorunudur. Bir ülkede demokrasinin kültürü oluşmamışsa o ülkede demokrasi kurulamaz. Demokrasi bir hukuk sorunu olmaktan önce bir kültür sorunu olduğunu bizler halâ kavrayabilmiş değiliz!
İsmet İnönü 9 Kasım 1923'den 1 Aralık 1937 tarihine kadar 14 yıl Başbakanlık görevinde bulunmuştur. 20 yıl değil.Cumhurbaşkanlığı görevinde 11.Kasım 1938'den 21 Mayıs 1950 tarihine kadar 12 bulunmuştur, 20 yıl değil. 1945 yılında Demokratik sisteme geçilmesine karar verildiğinde 5 Mayıs 1950 yılına kadar sadece 5 yıl geçmiştir ; 20 yıl değil. Engin Ardıç bu 20 yılı nereden çıkarıyor? Anlamak olanaksız. Bir gerçek apaçık ortadır:
İsmet İnönü'nün oğlu Ömer benim Yüksek Mühendis Okulunda Sınıf arkadaşımdı. Hiç kimse onun Cumhurbaşkanının oğlu olduğunu bilmezdi. Bizler gibi Beykoz pabucu giyerdi.İçine üç TIR kamyonu girdiği gemicik sahibi olmamıştı!
5-Engin Ardıç ve Bay Zubeyr şunu da bilmiyorlar: İsmet İnönü CHP'nin Genel Başkanlığını üstlendiği 9 Ekim 1923'den 1. Kasım 1937 yılına kadar CHP içinde gerçek demokrasiyi uygulamış ve 7 üyeden oluşan Mustakil'ler grubunu kurmuştur. Mustakil grup, CHP Hükümetinin ve de aldığı kararları yazılı ve sözlü olarak eleştirmek hakkına sahipti. Böyle bir iç demokrasi yer yüzünün hiçbir parlamentosunda söz konusu değildi.
6- İsmet İnönü, 20 Kasım 1961'den 27 Ekim 1965'e kadar Koalisyon iktidarının 85 yaşındaki Başbakanıydı ve hiçbir zaman 1150 odalı saray inşa ettirmemiş ve Devlet Planlama Teşkilatına taksi ile gelir bedelini öderdi. Evine de yürüyerek giderdi. Adnan Menderes Demokrasi adına İsmet İnönü'yü Himmetde'de ve İstanbulda taşlatmıştı ve de Mecliste Tahkikat Komisyonunu kurduran ilk Başbakandır. Demokrasiyi katletmiştir adı demokrasi olan partisiyle birlikte. Uçkuruna da düşkündü! 27 Mayıs 1960'de Devlet kasasında kadın donu bulunmuştu!
7-Bay Zubeyr'in 24 Nisan 2017 tarihindeki e-mail iletisinde meğer Engin Ardınç'ın yazısını beğeniyle aktarıyormuş. Ve de o notun yanına şu bilgiyi eklemiş:Engin Ardıç'ın tek kusuru şu: Bütün günahı İnönü'nün üstüne atıyor. Birinci Meclisi basan,muhalefeti Kılıçalilere öldürten, Ali Şükrü Beyi öldürten Mustafa Kemal'i atlıyor, diyor. Bay Zubeyr'in bu gerçek dışı kulaktan dolma uyduruk deyiminize yanıt vermem gerekiyor:
8-Mebus Ali Şükrü Bey'i Mustafa Kemal'in öldürdüğü iddianız bile uydurma,asılsız ve kulaktan dolma yanlışların yanlışı: Başbakan Rauf Orbay'ın Anıları kitabını ve de Ferudun Kandemir'in 1965 yılındaki Hatıralarımı ve de TBMM tutanaklarını inceleseydiniz gerçeğin ne olduğunu öğrenirdiniz: Önce Başbakan Rauf Orbay'ın Hatıralarında yazılı gerçek şu: Ali Şükrü bir süre görünmez ve Ankara'da araştırılmadık yer bırakılmaz: Yeni kazılmış bir çukurda Ali Şükrü Bey'in ölüsüne rastlanır. Ölünün avucunda, sımsıkı tutulmuş bir sandalyeye hasın parçasının da Topal Osman'ın evindeki kırık sandalyeye ait olduğu tespit edilir. Ankara'da Papazın Bağı'nda Muhafız Komutanı İsmail Hakkı Tekçe'nin harekete geçtiğini öğrenen (Ferudun Kandemir'in Hatıralar ve Söyleyemediklerim adlı kitabında şöyle anlatılır): Topal Osman Çankaya köşküne hücum eder. Köşkte kimseyi bulamayınca ne bulduysa parçalar ve 6 yardımcısıyla birlikte ölü ele geçirilir.
Sayın Engin Ardıç ve Bay Zubeyr yarattığınız bu uyduruk bilgiler nedeniyle sizleri (benzerleriniz dışında) kimse ciddiye almaz. Her sözünüzü kanıtlamalı belgelemelisiniz. Engin Ardıç ile birlikte Mustafa Kemal'e saygı duymayabilirsiniz. Böylesi saygısızlığınızı yalan yanlış deyimlerle kanıtlamaya çalışmanız uygar, dürüst ve tutarlı birey olmanızla bağdaşamaz. Böyle biliniz çare bulunuz
Saygılarımla. 26.4.2017 Dr.Ölçen
a45UyF587661-170427151144 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/04/27 15:41 2 65 alelma@yahoogroups.com
Barba non facit philosophum
Sakal felsefe yapmaz (Plutarkhostan alinti)
Latin Atasozu
Hz.Omer, on gunluk mesafedeki ordularinin baskomutanina, savas esnasinda taktik vererek, Ey Sariye!
Dag tarafina, dag tarafina! demistir.
Ve sesini bu uzun mesafeden Hz.Sariye ye duyurmustur.
Bu mevzuda gunumuzden de yuzlerce misal getirmek mumkundur.
Burnu ile duyup, topugu ile koku alanlar, parmak uclariyla veya ayaklariyla gorenler coktur.
Fetullah Gulen
Gelecegin Enerji Kaynagi Bal...
23 Temmuz 2013
Kisa bir sure once tuhaf bir olay yasandi. Severek izledigimiz bal reklamlari bir linc kampanyasina kurban edildi ve bazi bal firmalarina reklam yasagi getirildi. Anlasilan o ki Turkiye nin bal potansiyeli birilerini rahatsiz etti. Ve dugmeye basildi. Ulkemiz uzerinde oynanan bu son oyunun amaci gayet net: Bor gibi bali da bitirmek. Petrolu cikarttirmayan, boru kullandirtmayan guc, simdi de bali bitirmek istiyor.
Bal firmalarina yapilan bu operasyon CIA ve FBI in oyunudur. Normalde birbirlerinden olesiye nefret eden bu iki orgut, birbirleri hakkinda Hey burada federalleri istemiyoruz! , Tanri askina burada CIA in isi ne! gibi muhabbetler yapan bu iki kurum, mesele bal olunca canciger kardes olup operasyona girisiyorlar. Amac Turkiye de bali bitirmek.
ARILARIN SALTANATI BITIYOR
Neymis, bu ballar organik degilmis, arisiz balmis bu, sekerden yapiliyormus... Bak sen! Adam arisiz bal uretmis, sen takdir edecegine camur atmaya kalkiyorsun. Hic ari kullanmadan bal uretiyor adam. Bu bir basaridir. Ama maalesef alkislamak gereken yerde kotuluyorlar. Sen inek kullanmadan sut uretebiliyor musun? Var mi boyle bir kabiliyetin? Inek kullanmak yok ama. Yapamazsin! O zaman yapani da kiskanmayacaksin.
Ari kullanmadan uretilen bal cok daha kiymetlidir. Niye? Cunku ari dedigimiz hayvan sokan bir hayvan. Amacsizca sokan bir hayvan. Herhangi bir amaca hizmet etmiyor sokmasi. Katil Arilar adli filmi her Turk gencinin mutlaka seyretmesini isterim. Bal yaptigi icin el ustunde tutulan bu hayvanlarin gercek yuzunu gostermesi acisindan ibretlik bir basyapittir. Arilara bir kinimiz yok fakat kabul edelim ki ari dedigimiz hayvan icin birilerini sokmak maalesef bir eglence, bir hobi haline gelmistir. Uzucu olan budur.
BENZINCILERIN YERINI ALACAK KAYNAK
Peki bu bal nasil bir seydir ve neden FBI ve CIA bir olup yanlarina Turkiye deki pekmez lobisini de katarak balin uzerine gitmektedir? Cunku bal sinirsiz bir enerji kaynagidir. Ben yarim kavanoz bal yedigimde kendime hakim olamiyorsam, duvarlara tirmaniyorsam burada muthis bir enerjiden bahsediyoruz demektir.
Ben yarim kavanoz bal yedigimde yerimde duramiyorsam sen balla calisan araba da yaparsin, ucak da yaparsin. Balli araba, balli ucak, balli cim bicme makinesi cok da uzak olmayan bir gelecekte rastlayacagimiz seyler. Belki de 10 yil sonra benzincilerin yerini bal istasyonlari alacak. Cekecegiz otomobili, dolduracagiz bali. Ustelik 100 liralik dolum yaparsak bir kavanoz polen de hediyesi olacak. Neden bu enerjiyi degerlendirmeyelim? Neden dunyanin bal merkezi olmayalim?
Dunyadaki petrol ve dogalgaz rezervleri en iyimser tahminle onumuzdeki 10 bin yil icinde tukenecek. Iste o zaman bal ureten ulkeler gozde olacak. Peki kimde var bu bal? Bizde! Reklamlardan anladigimiz kadariyla Turkiye bal rezervinde dunyanin en onde gelen ulkesi.
Yurtdisinda kavanozu 100-150 dolardan asagi satilmayan bal bizde sudan ucuz. Bir degil, iki degil, tam bes kavanoz bal sadece 100 lira. Ustelik polen hediyeli. Boyle bir enerji kaynagi yok.
Baldaki potansiyeli cok onceden goren atalarimiz pek cok sarki, turku ve atasozunde balin onemini anlatmistir. Baldiz baldan tatlidir lafi bunlardan sadece biridir. Atalarimiz her ne kadar burada baldizin onemini vurgulamis olsalar da inceden inceye bali da yuceltmislerdir. Onlarin yuzyillar once fark ettigi bu gercegi bugun goremiyorsak gercekten cok yazik.
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder