İŞTE OSMANLI'NIN ÇÖKMESİNE NEDEN OLAN ANLAŞMA!
30 Nisan 2017 Pazar, 02:19:13
Türkiye ile Almanya arasında 2 Ağustos 1914'te imzalanan "İttifak Anlaşması"nın mevcudiyeti bilinirdi ama orijinal metni ile Alman İmparatoru Wilhelm'in onay belgeleri bugüne kadar ortaya çıkmamıştı. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde önceki gün açılan "Muahedeler", yani "anlaşmalar" bölümündeki 463 adet evrak arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesine sebep olan bu "uğursuz" anlaşma da var. Anlaşmayı Gazete Habertürk yazarı Murat Bardakçı yazdı
İstanbul''daki Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde önceki gün yeni ve çok önemli bir bölüm araştırmacıların hizmetine açıldı: "Muahedeler", yani "anlaşmalar" bölümü, yahut arşivcilik deyimi ile "fon"u..
"Muahedeler fonu"nda Osmanlı İmparatorluğu'nun asırlar boyunca çeşitli ülkelerle yaptığı 463 adet anlaşmanın imzalı orijinal nüshaları bulunuyor ve bu anlaşmalardan bazıları, son dönem Osmanlı Tarihi ile ilgili birçok bahsin yeniden ele alınmasını gerektirecek derecede önem taşıyor.
Meselâ, Türkiye ile Almanya arasında 2 Ağustos 1914'te imzalanan ama şimdiye kadar "gizli" ve "uğursuz" diye bilinen Fransızca olarak kaleme alınmış meşhur "İttifak Anlaşması"...
Türkiye ile Almanya arasında 2 Ağustos'ta İstanbul'da imzalanan "gizli" ve "uğursuz" anlaşmanın ilk ve son sayfaları. Anlaşmanın altında Sadrazam Said Halim Paşa ile İstanbul'daki Alman Büyükelçisi Baron Wangenheim'ın imzaları var.
TEK DEĞİL, BİRÇOK ANLAŞMA VAR
Osmanlı Devleti'nin sadrazamı, yani başbakanı Said Halim Paşa ile İstanbul'daki Alman Büyükelçisi Baron Hans Von Wangenheim tarafından Said Halim Paşa'nın Yeniköy'deki yalısında imzalanan anlaşma hakkında bugüne kadar çok şey söylenmiş, 1919'dan itibaren bazı maddeleri tam olarak olmasa bile meâlen yayınlanmış ama orijinal metin ile Alman İmparatoru İkinci Wilhelm'in Berlin'de imzalayıp gönderdiği onay belgesinin aslı ortaya çıkmamıştı.
Osmanlı Arşivleri'nin araştırmacılara iki gün önce açılan "Muahedeler" fonundaki 463 adet evrak arasında yeralan "MHD. 437/9/2" numaralı belge, işte hep merak edilen bu "uğursuz" anlaşmanın aslı ve hemen yanında Alman İmparatoru'nun gönderdiği onay belgesinin orijinali var! 2 Ağustos Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklikler yapılması maksadı ile imzalanmış diğer anlaşmalar, bunların onay belgeleri ve Said Halim Paşa'nın ardından sadrazam olan Talât Paşa'nın yine Almanlar ile yaptığı ve maddelerinde "gizli tutulacağı" ibâresinin yazılı olduğu diğer anlaşmalar da arşivde aynı serinin içerisinde yeralıyorlar.
Alman İmparatoru İkinci Wilhelm'in, Türkiye ile Almanya arasında yapılmış gizli bir anlaşmayı tasdik belgesi.
HERŞEY YENİDEN YAZILMALI
Sekiz maddelik anlaşmanın tam metnini burada vermeme gerek yok, kısaca söyleyeyim: Türkiye ile Almanya arasında sıkı bir ittifak kuruluyordu, üçüncü ülkenin anlaşmanın taraflarından birine saldırması hâlinde bu saldırı diğer tarafa da yapılmış olarak değerlendirilecekti, Türkiye'deki Alman askerî heyeti savaş durumunda Türkiye'nin emrine verilecek, Almanya ayrıca bir Rus tehlikesine karşı Türkiye'ye silâhlı destek sağlayacaktı.
Osmanlı Arşivleri'nde yeni açılan fondaki belgeler arasında bu uğursuz anlaşmadan sonra yakın tarihin yeniden yazılmasını gerektirecek daha neler var, neler...
Anlaşmanın imzalanmasından bir hafta sonra, 9 Ağustos 1914'te Osmanlı Hükümeti'nin anlaşma ile ilgili kararı.
HABER VERİLEREK IMZALANMIŞ
Birkaç örnek vereyim: Şimdiye kadar yayınlarda genellikle anlaşmanın İttihad ve Terakki'nin başta Enver Paşa olmak üzere önde gelen birkaç lideri tarafından padişaha ve hükümete haber verilmeden gizlice imzalandığı ve bu işin bir oldu-bittiye getirildiği ileri sürülürdü...
Ortaya yeni çıkan belgeler bu iddiaların tamamının yanlış olduğunu, zamanın hükümdarı Sultan Reşad'ın Said Halim Paşa'ya anlaşmaları imzalaması için önceden yetki belgesi verdiğini, konunun hükümette her yönü ile görüşüldüğünü, hattâ Almanlar'ın ittifak anlaşmalarına dayanarak Türkiye'nin askerî ve siyasî işlerine müdahalelerine göz yumulmaması konusunda bile karar alındığını gösteriyor.
Ama, netice malûm: Anlaşmayı imzalamamızdan üç ay sonra Dünya Savaşı'na girdik ve imparatorluğumuz dört sene sonra gümbür gümbür yıkıldı!
Yukarıda da söyledim: Osmanlı Arşivleri'nde araştırmaya yeni açılan bu belgeler sayesinde Birinci Dünya Savaşı'na girişimizin gerçek öyküsü artık kaleme alınabilecek ve belge yokluğundan dolayı düşülen bazı hatalar rahatça tashih edilebilecek, hattâ ben de kitaplarımdaki bazı belirsizlikler ile yanlışları düzeltebileceğim...
BU DA, TÜRKİYE'NİN TESLİM VE İŞGAL BELGESİ OLAN MONDROS MÜTAREKESİ'NİN ASIL NÜSHASI
Yahya Kemal'in "1918" isimli gayet içli bir şiiri vardır ve şiirin sonlarına doğru "Ateş ve kanla siler bir gün ordumuz lekeyi / Bu, insanoğluna bir şeyn (leke) olan Mütareke'yi" der...
Şiir, Birinci Dünya Savaşı'nın cephelerinde ardarda yenilmemizden sonra 30 Ekim 1918'de imzalamak zorunda kaldığımız Mondros Mütarekesi'nin sebep olduğu hüzünle yazılmıştır. Şair, bu mütarekenin insanoğlu için bir "leke" olduğu ama ordumuzun günün birinde bu lekeyi temizleyeceği inancını ümidle ifade etmektedir...
Yahya Kemal'in ümidi dört sene sonra hakikat olacak ve ordumuz 30 Ağustos 1922'de mütarekeyi şairin söylediği gibi kan ve ateşle ortadan kaldıracaktır!
Osmanlı Arşivleri'nde "HR-SYS 2305/85" numaralı dosyada 14 adet evrak, daha doğ- rusu Türk Tarihi'nin en acı belgelerinden biri bulunuyor: Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün resmî belgesi olan Mondros Mütarekesi'nin orijinali...
Bu 14 adet evrakın yedi adedi mütarekenin Türkçe tercümesi, ikisi o zamanın resmî gazetesi olan Takvim-i Vekayî'de yayınlanmış metin, geri kalan beş sayfa ise orijinal İngilizcesi... İngilizce metnin son sayfasında ıslak imzalar var: Mütarekeyi müttefikler adına imzalayan Akdeniz'deki İngiliz Filosu Başkumandanı Amiral Somerset Arthur Gough-Calthorpe'un, Osmanlı İmparatorluğu adına da Denizcilik Bakanı Rauf Bey'in, yani Rauf Orbay'ın, Dışişleri Müsteşarı Reşad Hikmet ile Kurmay Binbaşı Sadullah Beyler'in imzaları...
YAHYA KEMAL'IN HÜZNÜ
İlk maddesi "Çanakkale ve İstanbul Boğazları'nın açılıp Karadeniz'e geçişin sağlanması, bu boğazlardaki kalelerin müttefikler tarafından işgali..." diye başlayan anlaşmada Türk Ordusu'nun ve bütün askerî varlığımızın derhal teslim olması kabul ediliyor, meşhur yedinci maddede de "Müttefikler kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması hâlinde herhangi bir stratejik noktayı işgal etme hakkına sahiptirler" deniyor.
Anadolu'nun birçok bölgesi ve İstanbul işte bu maddeye dayanılarak işgal edilmişti!
Yahya Kemal'in hüznünü belki sizler de hissedebilirsiniz diye düşünerek Osmanlı İmparatorluğu'nun teslim olmasının, yıkılışının, çöküşünün ve ortadan kalkmasının belgesi olan Mondros Mütarekesi'nin pek bilinmeyen orijinal metninin imza sayfasını burada yayınlıyorum.
http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1478583-iste-osmanlinin-cokmesine-neden-olan-anlasma
a45UyF587661-170430113250 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/04/30 12:33 2 65 alelma@yahoogroups.com
Aptallar akillilardan pek az sey ogrenirler.
Ama akillilar aptallardancok sey ogrenirler.
Marcus Porcius Cato
Amac Ankara hukumetine karsi, Yunanistan in yardimiyla, Sultan in ve Yunanistan in himayesi altinda bir Bati Anadolu devletinin kurulmasidir... Kemalist kuvvetler bastirilacak; butun Anadolu Mustafa Kemal in elinden kurtarilacak. Bunun icin kurulacak gonullu Anadolu ordusunun talim ve silahlarindan Yunan baskomutani sorumlu olacak, bir miktar yunan subayinin bu orduya katilmasi saglanacak... Yunanistan, masraflarini karsilamak uzere cemiyete 100.000 Lira verecek.
Anadolu Cemiyeti nin Istanbul daki Yunan Baskomlserligine onerisi - 9.12.1921
(Anadolu Cemiyeti Vahdettinci bir orgut olup o asamada Seyhulislam Mustafa Sabri baskanligi altinda idi)
Yani, Einstein ateist degil ve en yakin oldugu akim ise panteizm.
Ama nasil panteizm?Gorelim:
Ben asla Dogaya bir amac ya da hedef, ya da insanmerkezci olarak anlasilabilecek herhangi bir sey yuklemedim.
Dogada gordugum sey, bizim oldukca yetersiz bir sekilde kavrayabilecegimiz ve insani kucuk bir varlik hissiyle dolduracak olaganustu bir yapi oldugudur.
Bu gercekten mistisizmle hicbir ilgisi olmayan bir dinsel duygudur.
I have never imputed to Nature a purpose or a goal, or anything that could be understood as anthropomorphic.
What I see in Nature is a magnificent structure that we can comprehend only very imperfectly, and that must fill a thinking person with a feeling of humility.
This is a genuinely religious feeling that has nothing to do with mysticism
Albert Einstein, replying to a letter in 1954 or 1955; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p.39.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder