Naci BEŞTEPE - HESAP SORULMUYOR YA...
Bazı şeylerin hesabı sorulmadığı ya da sorulamadığı için meydanı boş bulup at oynatanlar arttı son zamanlarda.
Teğmen M.Ali Çelebi'yi anımsayacaksınız.
33 ay tutuklu kaldı ERGENEKON sahte isimli davada.
Tutuklusu bulunmayan bir örgütün mensubu olarak tutuklanmıştı.
Gerekçe, örgüt mensupları ile yaptığı telefon görüşmeleri ve numaraları idi.
Duruşmada anlaşıldı ki numaralar ona ait değildi.
Tutuklandığında el konulan telefonuna iki polis memuru tarafından yüklenmişti.
Avukatı suç duyurusunda bulundu.
Polisler SEHVEN yükleme yaptıklarını ifade ettiler.
Üç yıl geçti.
Dosyayı alan altı savcı iade etti. Şimdi yedinci savcı soruşturmada.
Belki bir gün, zaman aşımı oluşmadan, bir savcı tarafından polisler hakkında dava açılacak.
Bekliyoruz.
Gene üç yılı aşkın bir olay.
Bülent Arınç'a suikast yapılacak iddiası ile Özel Kuvvetler mensubu iki subayı polisler yakaladı.
Yakalama sırasında Arınç'ın evinin krokisini yuttukları bile söylendi.
Subaylar serbest bırakıldı ancak Özel Kuvvetler'e ait KOZMİK ODA'ya girildi.
Çok gizli belgeler ortaya döküldü.
Bunların içinde bazı ülkelere yönelik planlar da vardı.
Arınç, o günlerde kendisine "geçmiş olsun!" demeyen kurum ve kişilere sitem etti.
25 Aralık'ta ise basına " Ben bunun suikast girişimi olduğunu düşünmüyorum. Bence bu gözetlemeydi" diye açıklamada bulundu.
Soruşturma üç yılı geçti.
Ne dava açıldı, ne KOZMİK ODA araması il ilgili, ne de suikast şüphesi ile ilgili tek satır açıklama yapıldı.
Mart 2010'da, Muğla İl.J.K.lığına ait el bombalarının askeri fabrikalara götürülmesi sırasında, ihbar üzerine, Gölbaşı civarında yüklü araç polis tarafından durduruldu.
Araçtaki askeri personel kendi kimliklerini ve resmi görev emrini göstermesine rağmen araç Ankara Emniyeti'ne çekildi.
Bu sırada yandaş medya; kaçak silahların yakalandığı, bunların suikastlarda kullanılan veya kullanılacak silah ve bombalar olduğu bombardımanı ile suçlama bombardımanı yaptı.
Yasa dışı bir şey olmadığı kanıtlandı. Araç bırakıldı. Görev devam etti.
İhbarı kimin yaptığı ise, üç yılın dolmasına az kalmasına karşın bulunamadı.
İlgili askeri makamlara sormadan askeri aracı durduran, el koyan ve yalan-yanlış bilgileri basına sızdıranlara bir şey yapılmadı.
İzmir'de sürdürülen casusluk davasında, sanık Alb.İbrahim SEZER'in telefon dinleme tutanaklarına iki polis tarafından aslında olmayan konuşmalar yazıldı.
Alb. Sezer de uzun süre tutuklu kaldı.
İki polise "görevi kötüye kullanmaktan" dava açıldı.
Polisler gene " SEHVEN" kaydettiklerini ifade ettiler.
Mahkeme devam ediyor.
ERGENEKON Davasında tutuklamaların başlatıldığı ve Ümraniye'de bulunduğu iddia edilen el bombalarına ait tutanağın olay yerinde değil emniyette tutulduğu kanıtlandı.
Aynı bombaların başka yerlerde de bulunduğu seri numaraları üzerinden belgelendi.
Bu kadar önemli bir dava ve iddia konusu olan, çok eski tarihli ve kullanılırlığı şüpheli bu bombalar imha ettirildi.
Polisler hakkında da işlem yapılmadı.
Sözde BALYOZ Davasının gerekçeli kararı tamamlandı.
Savunma avukatlarından önce belirli bir medya grubuna servis edildi.
O medya grubu karalama işlevini yerine getirdi.
Ancak, hukukçular inceleyince görüldü ki GEREKÇE YOK, GERÇEK YOK.
En önemlisi, darbe teşebbüsünün eksik kalış gerekçesinin kovuşturma sırasında görüşülenlerle hiç ilgisi yok.
Org. Çetin Doğan'ın kalbi çıkmış ortaya. Bir de emekli edilişi. İkisi de gerekçe olmaktan fersah fersah uzak.
309 asker iki yıla yakındır tutuklu.
Sivil memur ile kolordu komutanları aynı kefede.
Bu koşullarda;
Adalete, hukuka, yargıya güven kalır mı?
Devlete güven kalır mı?
Geleceğe güven ve umut olur mu?
Elbette zor.
Zor ama, kimse yılmayacak, yıkılmayacak.
Umutsuzluğa kapılmayacak.
Peki bu düzen ve gidiş böyle sürer mi?
SEHVEN, SAHTE BELGE ve İHBARLARLA insanların hayatı ile oynayanlardan hesap sorulamaz mı?
Şimdilerde sorulamıyor ya,
Hep böyle gidecek sananlar vardır elbet.
Ama olanaksız.
Doğa kurallarına aykırı.
Hiç bir güç, hiç bir yönetim, hiç bir kötü ve kötülük kalıcı değildir.
Gün mutlaka döner.
SEHVENDEN de, KASTENDEN de, SAHTEDEN de hesap sorulur.
Mutlaka.
Naci BEŞTEPE
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Asktan korkmak, yasamdan korkmak demektir ve yasamdan korkanlar simdiden uc kez olmuslerdir.
Bertnard russel
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ermenilerin siyasi emellerini fiilen elde etmek ve asayisi bozuk gostermek maksadiyla Dogu vilayetleri icine ceteler gecireceklerini pek muhtemel goruyorum.
(24 Mayis 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Padisahin izni olmadan, yabanci askerlere karsi duranlari, asker ve para toplayanlari tek tek veya topluca oldurmek islamin geregi ve gorevidir.
Milliyetcileri oldurenler gazi sayilir, bu yolda olenler sehit.
Seyhulislam Durrizade Abdullah'in Fetvasi - 1920
Seyhulislamin verdigi fetvalar Ingiliz ve Yunan ucaklariyla tum Anadolu'da atildi ve isbirlikci yandas gazetelerde yayinlandi
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.
Nazim Hikmet Ran
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder